Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

32

Sûredeki Ayet No: 

10

Ayet No: 

3513

Sayfa No: 

415

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَقَالُوا أَإِذَا ضَلَلْنَا فِي الْأَرْضِ أَإِنَّا لَفِي خَلْقٍ جَدِيدٍ ۚ بَلْ هُم بِلِقَاءِ رَبِّهِمْ كَافِرُونَ

Çeviriyazı: 

veḳâlû eiẕâ ḍalelnâ fi-l'arḍi einnâ lefî ḫalḳin cedîd. bel hüm biliḳâi rabbihim kâfirûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar: "Biz yerde kaybolup gittikten sonra, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışta bulunacağız?" dediler. Fakat onlar Rablerine kavuşmayı (O'nun huzuruna varacaklarını) inkâr eden kâfirlerdir.

Diyanet İşleri: 

Puta tapanlar: "Toprağa karışıp yok olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız?" derler. Evet; onlar, Rab'lerine kavuşmayı inkar edenlerdir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve dediler ki: Yeryüzüne karışıp kaybolduktan sonra mı yeniden yaratılacağız? Hayır, onlar, Rablerine kavuşacaklarını inkar etmedeler.

Şaban Piriş: 

Biz, toprakta kaybolup gittikten sonra mı yeniden yaratılacağız? dediler. Hayır! Onlar, Rableri ile karşılaşacaklarına kâfir idiler.

Edip Yüksel: 

Ve, "Biz toprağa karışıp kaybolduktan sonra yeniden mi yaratılacağız?" dediler. Doğrusu, onlar Rab'leri ile kavuşmayı inkar edenlerdir.

Ali Bulaç: 

Dediler ki: "Biz yer (toprağın için) de yok olup gittikten sonra, gerçekten biz mi yeniden yaratılmış olacağız?" Hayır, onlar Rablerine kavuşmayı inkar edenlerdir.

Suat Yıldırım: 

Bir de: “Â! Toprağın dibinde toz olup kaybolduğumuz zaman, gerçekten bu hale gelmiş olan bizler mi yeniden yaratılacağız!” derler. Hatta onlar Rab'lerinin huzuruna varacaklarını da inkâr ederler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve dediler ki: «Biz yerde gaib olduğumuz zaman mı, muhakkak biz mi bir yeni yaradılışta bulunacağız?» Evet. Onlar Rablerine kavuşmayı inkar eden kimselerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Şöyle dediler: "Toprakta kaybolup gittiğimiz zaman mı, o zaman mı yeni bir yaratılış içinde olacağız!" Gerçek şu ki, onlar her şeyden önce, Rablerinin huzuruna varmayı inkâr ediyorlar.

Bekir Sadak: 

32:15

İbni Kesir: 

Dediler ki: Toprağa karışıp yok olduktan sonra mı, biz, yeniden yaratılacağız. Evet onlar

Adem Uğur: 

Toprağın içinde kaybolduğumuz zaman, gerçekten (o vakit) biz mi yeniden yaratılacağız? derler. Doğrusu onlar Rablerine kavuşmayı inkâr etmektedirler.

İskender Ali Mihr: 

Ve dediler ki: &quot

Celal Yıldırım: 

Dediler ki: Yeryüzünde toprağa karışıp belirsiz hale geldiğimizde mi yeniden yaratılacağız ? Hayır, (onlar buna inanmamakla) Rablarına kavuşmayı inkâr ediyorlar.

Tefhim ul Kuran: 

Dediler ki: «Biz yer (toprağın için)de yok olup gittikten sonra, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışta bulacakmışız?» Hayır, onlar Rablerine kavuşmayı inkâr edenlerdir.

Fransızca: 

Et ils disent : "Quand nous serons perdus dans la terre [sous forme de poussière], redeviendrons-nous une création nouvelle ? " En outre, ils ne croient pas en la rencontre avec leur Seigneur.

İspanyolca: 

Dicen: «Cuando nos hayamos perdido en la tierra, ¿es verdad que se nos creará de nuevo?» No, no creen en el encuentro de su Señor.

İtalyanca: 

E dicono: «Quando saremo dispersi nella terra godremo di una nuova creazione?». E' che non credono all'incontro con il loro Signore!

Almanca: 

Und sie sagten: "Wenn wir auf Erden verloren gehen, werden wir etwa eine neue Erschaffung erfahren?" Nein, sondern sie sind gegenüber der Begegnung mit ihrem HERRN kufr-betreibend.

Çince: 

他们说:我们消失在地下之后,难道我们必定重新受造吗?不然!他们不信将与他们的主相会。

Hollandaca: 

En zij zeggen: Als wij in de aarde bedolven zullen liggen, zullen wij dan als nieuwe schepsels worden opgewekt? Ja, zij loochenen de ontmoeting van hunnen Heer bij de opstanding.

Rusça: 

Они говорят: "Неужели после того, как мы затеряемся в земле, мы возродимся в новом творении?" Но они не веруют во встречу со своим Господом.

Somalice: 

waxay dhaheen Gaaladii ma markaan ku dhexluno dhulka (geeriyoonno) yaa abuurid cusub nala abuuri, saas ma aha ee iyagu la kulanka Eebahood bay ka gaaloobeen.

Swahilice: 

Nao husema: Tutapo kwisha potea chini ya ardhi, ni kweli tutarudishwa katika umbo jipya? Bali wao wanakanusha kwamba watakutana na Mola wao Mlezi.

Uygurca: 

ئۇلار: «يەر ئاستىدا يوقالغاندىن كېيىن (يەنى گۆردە توپىغا ئايلىنىپ كەتكەندىن كېيىن) راستلا قايتا يارىتىلامدۇق؟» دەيدۇ، بەلكى ئۇلار پەرۋەردىگارىغا مۇلاقات بولۇشنى ئىنكار قىلغۇچىلاردۇر

Japonca: 

かれらは,「地中に消えてから,わたしたちはまた新しく創造されるであろうか。」と言う。いや,かれらは主との会見を信じない。

Arapça (Ürdün): 

«وقالوا» أي منكرو البعث «أإذا ضللنا في الأرض» غبنا فيها، بأن صرنا ترابا مختلطا بترابها «أإنا لفي خلق جديد» استفهام إنكار بتحقيق الهمزتين وتسهيل الثانية وإدخال ألف بينهما على الوجهين في الموضعين، قال تعالى: «بل هم بلقاء ربهم» بالبعث «كافرون».

Hintçe: 

और ये लोग कहते हैं कि जब हम ज़मीन में नापैद हो जाएँगे तो क्या हम फिर नया जन्म लेगे (क़यामत से नही) बल्कि ये लोग अपने परवरदिगार के (सामने हुज़ूरी ही) से इन्कार रखते हैं

Tayca: 

และพวกเขากล่าวกันว่า “เมื่อเราได้สลายตัวลงสู่ใต้ผืนแผ่นดินไปแล้ว เราจะเกิดขึ้นมาใหม่กระนั้นหรือ” แต่พวกเขาปฏิเสธต่อการพบพระเจ้าของพวกเขา

İbranice: 

ויאמרו: 'האם אחרי היותנו טמונים באדמה, נחזור לבריאה חדשה,'? והם כופרים בפגישה עם ריבונם

Hırvatça: 

Oni govore: "Zar ćemo, kad nestanemo pod zemljom, ponovo stvoreni biti" Štaviše, oni susret s Gospodarom svojim poriču.

Rumence: 

Ei spun: “După ce ne vom fărâmiţa în ţărână, vom avea iarăşi o nouă făptură?”, căci ei nu cred în Întâlnirea cu Domnul lor.

Transliteration: 

Waqaloo aitha dalalna fee alardi ainna lafee khalqin jadeedin bal hum biliqai rabbihim kafiroona

Türkçe: 

Şöyle dediler: "Toprakta kaybolup gittiğimiz zaman mı, o zaman mı yeni bir yaratılış içinde olacağız!" Gerçek şu ki, onlar her şeyden önce, Rablerinin huzuruna varmayı inkâr ediyorlar.

Sahih International: 

And they say, "When we are lost within the earth, will we indeed be [recreated] in a new creation?" Rather, they are, in [the matter of] the meeting with their Lord, disbelievers.

İngilizce: 

And they say: "What! when we lie, hidden and lost, in the earth, shall we indeed be in a Creation renewed? Nay, they deny the Meeting with their Lord.

Azerbaycanca: 

(Axirətə inanmayanlar) dedilər: “Məgər biz torpağa qarışıb yox olandan sonra yenidənmi yaradılacağıq?” Bəli, onlar Rəbbi ilə qarşılaşacaqlarını (qiyamət günü dirilib haqq-hesab üçün Allahın hüzurunda duracaqlarını) inkar edən kəslərdir!

Süleyman Ateş: 

Biz toprakta kaybolduktan sonra, yeni bir yaratılış içinde mi olacağız? dediler. Doğrusu onlar, Rablerine kavuşmayı inkar edenlerdir.

Diyanet Vakfı: 

"Toprağın içinde kaybolduğumuz zaman, gerçekten (o vakit) biz mi yeniden yaratılacağız?" derler. Doğrusu onlar Rablerine kavuşmayı inkar etmektedirler.

Erhan Aktaş: 

Onlar: “Toprakta yok olup kaybolduktan sonra yeniden mi yaratılacağız?” dediler. Hayır; onlar, Rabb’lerine kavuşmayı yalanlıyorlar.

Kral Fahd: 

«Toprağın içinde kaybolduğumuz zaman, gerçekten (o vakit) biz mi yeniden yaratılacağız?» derler. Doğrusu onlar Rablerine kavuşmayı inkâr etmektedirler.

Hasan Basri Çantay: 

Dediler ki: «Biz yerde (çürüyüb) gaalib olduğumuz vakit mı, hakıykaten biz mi yeni bir yaratılışda (bulunacağız)»? Evet, onlar Rablerine kavuşmayı inkâr edicidirler.

Muhammed Esed: 

Nitekim (çoğu) insanlar, "Ne! Biz (ölüp) toprağın altında kaybolduktan sonra yeni bir yaratılış eylemi sonucunda (hayata yeniden döndürülmüş) mü olacağız?" derler. Hayır, ama (böyle söyleyerek) Rablerine kavuşacakları gerçeğini inkar ederler!

Gültekin Onan: 

Dediler ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Bir de (kıyameti inkâr edenler): “- Arzda, toprağa karışıb kaybolduğumuzda mı

Portekizce: 

Dizem (os incrédulos): Quando formos consumidos pela terra, seremos, acaso, renovados em uma nova criatura? Qual?Eles negam o comparecimento ante o seu Senhor!

İsveççe: 

Och de säger: "Skall vi, sedan våra [rester] upplösts i jorden, skapas på nytt?" Ja, de förnekar till och med mötet med sin Herre!

Farsça: 

و [منکران لجوج] گفتند: آیا زمانی که [پس از مردنمان بدن ما ریز ریز شد و پوسید و] در زمین گم شدیم، آیا به راستی ما در آفرینشی جدید خواهیم آمد؟ [نه اینکه این لجوجان متکبر فقط منکر قدرت حق باشند] بلکه آنان منکر دیدار [قیامت و محاسبه اعمال به وسیله] پروردگارشان هستند،

Kürtçe: 

(بێ بڕواکان) دەڵێن: ئایا کاتێك (مردین و لەشمان ڕزاو) لە ناو زەویدا وون بووین ئایا سەر لەنوێ جارێکی تر دروست دەکرێینەوە ( وزیندوو دەبینەوە) (وانیە) بەڵکو ئەوان باوەڕیان نیە بەخزمەت پەروەردگاریان بگەن (بۆ دادگایی کردنی قیامەت)

Özbekçe: 

Улар: «Биз ер остида йўқ бўлиб кетгач ҳам, яна янгитдан яратиламизми?!» дерлар. Йўқ! Улар Роббиларига рўбарў бўлишни инкор қилгувчилардир.

Malayca: 

Dan mereka (yang kafir) itu berkata: "Adakah apabila kami telah hilang lenyap dalam tanah, kami pula akan hidup semula dalam bentuk kejadian yang baharu? Betulkah demikian? " (Mereka bukan sahaja tidak percaya tentang hidup semula) bahkan mereka tidak percaya tentang pertemuan dengan Tuhannya.

Arnavutça: 

Dhe ata thonë: “E, vallë, pasi të humbasim nën tokë, përsëri do të ngjallemi?” Dhe ata, nuk besojnë se do të takohen me Zotin e tyre.

Bulgarca: 

И рекоха: “Нима след като изчезнем в земята, наистина ще бъдем сътворени отново?” Да, в срещата със своя Господ те не вярват.

Sırpça: 

Они говоре: „Зар ћемо, кад нестанемо под земљом, поново да будемо створени?!“ Они не верују да ће пред Господара свог изићи.

Çekçe: 

A říkají: 'A až zabloudíme kdesi v zemi, což vskutku budeme novým stvořením vzkříšeni?' A přece jen v setkání s Pánem svým nevěří!

Urduca: 

اور یہ لوگ کہتے ہیں: "جب ہم مٹی میں رَل مِل چکے ہوں گے تو کیا ہم پھر نئے سرے سے پیدا کیے جائیں گے؟" اصل بات یہ ہے کہ یہ اپنے رب کی ملاقات کے منکر ہیں

Tacikçe: 

Ва гуфтанд: «Оё вақте ки дар замин нопадид шавем, офариниши тозае хоҳем ёфт?» Оре, онҳо ба дидор бо Парвардигорашон имон надоранд!

Tatarca: 

Үлгәннән соң терелүгә ышанмаган кешеләр әйттеләр: "Җирдә туфрак булып югалсак, яңадан кеше булып яратылырбызмы?" Аллаһ әйтте: "Алар, күрәсез кубарылып Раббыларына юлыгуны инкяр итәләр".

Endonezyaca: 

Dan mereka berkata: "Apakah bila kami telah lenyap (hancur) dalam tanah, kami benar-benar akan berada dalam ciptaan yang baru?" Bahkan mereka ingkar akan menemui Tuhannya.

Amharca: 

«በምድርም ውስጥ (በስብሰን) በጠፋን ጊዜ እኛ በአዲስ መፈጠር ውስጥ እንሆናለን?» አሉ፡፡ በእውነቱ እነርሱ በጌታቸው መገናኘት ከሓዲዎች ናቸው፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் கூறுகிறார்கள்: “நாங்கள் (மரணித்தப் பின்னர் புதைக்கப்பட்டு) பூமியில் (மண்ணோடு மண்ணாக) மறைந்து விட்டால், (அதன் பிறகு) நிச்சயமாக நாங்கள் புதிய படைப்பாக (மீண்டும்) படைக்கப்படுவோமா?” மாறாக, அவர்கள் தங்கள் இறைவனின் சந்திப்பை நிராகரிப்பவர்கள் ஆவார்கள்.

Korece: 

땅속에 묻혀 흙이 된 후 다시 창조된다는 말이뇨 라고 그들 은 말하도다 그들은 주님과의 만 남을 불신하고 있더라

Vietnamca: 

Họ (những kẻ đa thần phủ nhận sự Phục Sinh) nói: “Lẽ nào sau khi (thân xác của) chúng tôi đã phân rã dưới lòng đất, chúng tôi sẽ được tạo hóa mới trở lại ư? (Điều đó thật không hợp lý, có vẻ hoang đường)” Không, họ chỉ phủ nhận việc gặp gỡ Thượng Đế của họ mà thôi.