Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

142

Ayet No: 

3074

Sayfa No: 

373

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِذْ قَالَ لَهُمْ أَخُوهُمْ صَالِحٌ أَلَا تَتَّقُونَ

Çeviriyazı: 

iẕ ḳâle lehüm eḫûhüm ṣâliḥun elâ tetteḳûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hani kardeşleri Salih onlara şöyle demişti: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız?"

Diyanet İşleri: 

Kardeşleri Salih onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılır mısınız? Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız? Artık Allah'tan sakının, bana itaat edin. Yeryüzünü ıslah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hani, kardeşleri Salih, onlara demişti ki: Hala mı çekinmezsiniz?

Şaban Piriş: 

Kardeşleri Salih, onlara: Hiç Allah’tan sakınmıyor musunuz? demişti.

Edip Yüksel: 

Kardeşleri Salih onlara demişti ki, "Erdemli olmaz mısınız?"

Ali Bulaç: 

Hani onlara kardeşleri Salih: "Sakınmaz mısınız? demişti.

Suat Yıldırım: 

Kardeşleri Salih onlara şöyle dedi: “Hâlâ inkâr ve isyandan sakınmayacak mısınız? Bilin ki ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.Öyleyse Allah'a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin!Bu hizmetten dolayı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretimi verecek olan ancak Rabbülâlemin’dir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

26:141

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kardeşleri Sâlih onlara demişti ki: "Siz hiç sakınmıyor musunuz?"

Bekir Sadak: 

26:142

İbni Kesir: 

Hani onlara kardeşleri Salih demişti ki: Siz, sakınmaz mısınız?

Adem Uğur: 

Kardeşleri Sâlih onlara şöyle demişti: (Allah´a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?

İskender Ali Mihr: 

Onların kardeşi Salih (A.S) da onlara: “Siz takva sahibi olmayacak mısınız (Allah´a ulaşmayı dilemeyecek misiniz)?” demişti.

Celal Yıldırım: 

Hani kardeşleri Sâlih onlara dedi ki: «Artık (putlara tapmaktan, Hakk´ı inkâr etmekten) sakınmaz mısınız ?

Tefhim ul Kuran: 

Hani onlara kardeşleri Salih: «Sakınmaz mısınız? demişti.

Fransızca: 

Quand Salih, leur frère (contribule), leur dit : "Ne craindrez-vous pas [Allah] ? "

İspanyolca: 

Cuando su hermano Salih les dijo: «¿Es que no vais a temer a Alá?

İtalyanca: 

Quando il loro fratello Sâlih disse loro: «Non sarete dunque timorati?

Almanca: 

Als ihnen ihr Bruder Salih sagte: "Wollt ihr nicht Taqwa gemäß handeln?

Çince: 

当日,他们的弟兄撒立哈曾对他们说:你们怎么不敬畏呢?

Hollandaca: 

Toen hun broeder Saleh tot hen zeide: Wilt gij God niet vreezen?

Rusça: 

Вот их брат Салих сказал им: "Неужели вы не устрашитесь?

Somalice: 

Markuu ku Yidhi Walaalkood (Nabi) Saalax Miyaydaan Dhawrsanayan.

Swahilice: 

Alipo waambia ndugu yao Saleh: Je! Hamumchimngu?

Uygurca: 

ئۆز ۋاقتىدا ئۇلارغا قېرىندىشى سالىھ ئېيتتى: «(اﷲ تىن) قورقمامسىلەر؟

Japonca: 

かれらの同胞サーリフが,かれらに言った時を思い起しなさい。「あなたがたは主を畏れないのですか。

Arapça (Ürdün): 

«إذ قال لهم أخوهم صالح ألا تتقون».

Hintçe: 

जब उनके भाई सालेह ने उनसे कहा कि तुम (ख़ुदा से) क्यो नहीं डरते

Tayca: 

ขณะที่พี่น้องคนหนึ่งของพวกเขาคือศอและฮ์ ได้กล่าวแก่พวกเขา โอ้พวกท่านไม่ยำเกรงบ้างหรือ?

İbranice: 

באמור אחיהם צאלח, 'האם לא תיראו

Hırvatça: 

Kad im brat njihov Salih reče: "Kako to da se Allaha ne bojite?

Rumence: 

când Salih, fratele lor, le spuse: “Nu vă temeţi, oare?

Transliteration: 

Ith qala lahum akhoohum salihun ala tattaqoona

Türkçe: 

Kardeşleri Sâlih onlara demişti ki: "Siz hiç sakınmıyor musunuz?"

Sahih International: 

When their brother Salih said to them, "Will you not fear Allah?

İngilizce: 

Behold, their brother Salih said to them: "Will you not fear (Allah)?

Azerbaycanca: 

O vaxt ki, qardaşları Saleh onlara dedi: “Məgər (küfr etdiyinizə, peyğəmbərləri yalançı hesab etdiyinizə görə Allahın əzabından) qorxmursunuz?

Süleyman Ateş: 

Kardeşleri Salih, onlara demişti ki: "Korunmaz mısınız?"

Diyanet Vakfı: 

Kardeşleri Salih onlara şöyle demişti: (Allah'a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?

Erhan Aktaş: 

Hani! Kardeşleri Sâlih onlara: “Takvâ sahibi olmayacak mısınız?” demişti.

Kral Fahd: 

Kardeşleri Sâlih onlara şöyle demişti: (Allah'a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?

Hasan Basri Çantay: 

O zamanda ki biraderleri Saalih onlara: «(Allahdan) korkmaz mısınız?» demişdi.

Muhammed Esed: 

Hani, onlara (da) kardeşleri Salih, "Artık Allah´a karşı sorumluluk bilinci taşımayacak mısınız?" demişti.

Gültekin Onan: 

Hani onlara kardeşleri Salih: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

O vakit, kardeşleri Salih (Peygamber) onlara şöyle demişti: “- Allah’dan korkmaz mısınız?

Portekizce: 

Quando seu irmão, Sáleh, lhes disse: Não temeis a Deus?

İsveççe: 

Deras broder Salih vände sig till dem och sade: "Fruktar ni inte Gud

Farsça: 

هنگامی که برادرشان صالح به آنان گفت: آیا [از سرانجام شرک و طغیان که خشم و عذاب خداست] نمی پرهیزید؟

Kürtçe: 

کاتێ صاڵح ( علیە السلام )ی برایان پێی ووتن ئایا (لەسزای خوا) خۆتان ناپارێزن

Özbekçe: 

Ўшанда уларга биродарлари Солиҳ деди: «Қўрқмайсизларми?!

Malayca: 

Ketika saudara mereka - Nabi Soleh, berkata kepada mereka: "Hendaknya kamu mematuhi perintah Allah dan menjauhi laranganNya.

Arnavutça: 

Kur vëllai i tyre – Salihu, u tha: “Vallë, a nuk i druani ju Perëndisë?

Bulgarca: 

Техният брат Салих им каза: “Не се ли боите?

Sırpça: 

Кад им њихов брат Салах рече: „Како то да се Аллаха не бојите?

Çekçe: 

když bratr jejich Sálih jim říkal: 'Což nebudete bohabojní?

Urduca: 

یاد کرو جبکہ ان کے بھائی صالحؑ نے ان سے کہا "کیا تم ڈرتے نہیں؟

Tacikçe: 

Он гоҳ ки бародарашон Солеҳ гуфт: «Оё наметарсед?

Tatarca: 

Кардәшләре Салих пәйгамбәр аларга әйтте: "Әйә сез Аллаһудан курыкмыйсызмы, Аны ташлап һичнәрсәгә ярамаган нәрсәләргә гыйбадәт кыласыз.

Endonezyaca: 

Ketika saudara mereka, Shaleh, berkata kepada mereka: "Mengapa kamu tidak bertakwa?

Amharca: 

ወንድማቸው ሷሊህ ለእነርሱ ባላቸው ጊዜ «አትጠነቀቁምን

Tamilce: 

அவர்களது சகோதரர் ஸாலிஹ், நீங்கள் (அல்லாஹ்வை) அஞ்ச வேண்டாமா? என்று அவர்களுக்கு கூறிய சமயத்தை நினைவு கூருங்கள்!

Korece: 

그들의 형제 살레가 그들에게 말했더라 하나님을 두려워하지 않느뇨

Vietnamca: 

Khi Saleh, người anh em của họ bảo họ: “Các người không sợ (Allah) sao?”