Arapça:
فَلَوْ أَنَّ لَنَا كَرَّةً فَنَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ
Çeviriyazı:
felev enne lenâ kerraten fenekûne mine-lmü'minîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ah keşke (dünyaya) bir kere daha dönebilsek de, müminlerden olabilseydik.
Diyanet İşleri:
Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ne olurdu bir kere daha dünyaya dönebilseydik de inananlardan olsaydık.
Şaban Piriş:
Ah keşke bizim için (dünyaya) bir dönüş daha olsa da, müminlerden olsak!
Edip Yüksel:
Bir şansımız daha olsaydı da, inananlar olsaydık.
Ali Bulaç:
Bizim bir kere daha (dünyaya dönüşümüz mümkün) olsaydı da iman edenlerden olabilseydik.
Suat Yıldırım:
Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!”“Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu.“Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!” “Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!” [36,56; 40,47; 7,53; 38,64]
Ömer Nasuhi Bilmen:
«İmdi bizim için bir kere (geriye) dönüş olsa idi de artık mü´minlerden olsa idik.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Keşke bir dönüşümüz daha olsaydı da müminlerden olabilseydik.
Bekir Sadak:
26:106
İbni Kesir:
Keşki bizim için geri dönüş olsa da, mü´minlerden olsak.
Adem Uğur:
Ah keşke bizim için (dünyaya) bir dönüş daha olsa da, müminlerden olsak!
İskender Ali Mihr:
Bizim için keşke bir kere daha (dünyaya dönüş) olsaydı, o zaman biz mü´minlerden olurduk.
Celal Yıldırım:
Ah! Eğer bir defa daha (Dünya´ya) dönüşümüz olsaydı elbette mü´minlerden olurduk.
Tefhim ul Kuran:
«Bizim bir kere daha (dünyaya dönüşümüz mümkün) olsaydı da iman edenlerden olabilseydik.»
Fransızca:
Si un retour nous était possible, alors Cous serions parmi les croyants ! "
İspanyolca:
Si pudiéramos volver para ser creyentes...»
İtalyanca:
Se solo ci fosse [ possibile] un ritorno, saremmo allora tra i credenti».
Almanca:
Würde uns doch nur eine Rückkehr gewährt, dann wären wir von den Mumin!"
Çince:
但愿我们将返回尘世,我们将要变成信道者。
Hollandaca:
Indien het ons veroorloofd ware, nog slechts eenmaal in de wereld terug te keeren, zouden wij zekerlijk ware geloovigen worden.
Rusça:
Если бы у нас была возможность вернуться, то мы стали бы верующими!"
Somalice:
Ee hadaan Noqonno oon Ahaanno Mu'miniin.
Swahilice:
Laiti tungeli pata kurejea tena tungeli kuwa katika Waumini.
Uygurca:
ئەگەر بىزگە (دۇنياغا) قايتىشقا بولسا ئىدى، بىز مۆمىنلەردىن بولاتتۇق»
Japonca:
わたしたちがもう一度返ることが出来るなら,本当に信者の仲間に入るのですが。」
Arapça (Ürdün):
«فلو أن لنا كرَّة» رجعة إلى الدنيا «فنكون من المؤمنين» لو هنا للتمني ونكون جوابه.
Hintçe:
तो काश हमें अब दुनिया में दोबारा जाने का मौक़ा मिलता तो हम (ज़रुर) ईमान वालों से होते
Tayca:
ฉะนั้น หากเราได้กลับไปสักครั้ง เราก็จะอยู่ในหมู่ผู้ศรัทธา
İbranice:
אילו התאפשר לנו לחזור (לעולם,) היינו מן המאמינים
Hırvatça:
da nam je samo da se povratimo, pa da postanemo vjernici!"
Rumence:
Dacă ar mai fi pentru noi întoarcere, atunci am fi credincioşi!”
Transliteration:
Falaw anna lana karratan fanakoona mina almumineena
Türkçe:
"Keşke bir dönüşümüz daha olsaydı da müminlerden olabilseydik."
Sahih International:
Then if we only had a return [to the world] and could be of the believers... "
İngilizce:
Now if we only had a chance of return we shall truly be of those who believe!'
Azerbaycanca:
Kaş bir də (dünyaya) dönə biləydik; mö’minlərdən olardıq!”
Süleyman Ateş:
Ah keşke bir dönüşümüz daha olsa da inananlardan olsak!
Diyanet Vakfı:
Ah keşke bizim için (dünyaya) bir dönüş daha olsa da, müminlerden olsak!
Erhan Aktaş:
“Keşke bizim için geri dönüş olsaydı da biz de îmân edenlerden olsaydık.”
Kral Fahd:
Ah keşke bizim için (dünyaya) bir dönüş daha olsa da, müminlerden olsak!
Hasan Basri Çantay:
«Bizim için hakıykaten bir geri dönüş olsaydı da biz de mü´minlerden olsaydık».
Muhammed Esed:
N´olurdu, (o hayata) bir kere daha dönebilseydik de inananlardan olsaydık!"
Gültekin Onan:
26:97
Ali Fikri Yavuz:
Bari bizim için geriye bir dönüş olsaydı da müminlerden olsak.”
Portekizce:
Ah, se pudéssemos voltar atrás!, seríamos dos fiéis!
İsveççe:
Om vi ändå fick börja om på nytt! Då skulle vi vara ett med de troende."
Farsça:
پس ای کاش برای ما بازگشتی [به دنیا] بود تا از مؤمنان می شدیم.
Kürtçe:
خۆزگە جارێکی تر بگەڕاینایەتەوە (بۆ دونیا) ئەوسا لەباوەڕداران دەبووین
Özbekçe:
Қани энди ортга қайтсагу мўминлардан бўлсак».
Malayca:
" ` Maka alangkah baiknya kalau kami dapat ke dunia sekali lagi, supaya kami menjadi dari orang-orang yang beriman. ' "
Arnavutça:
sikur të ktheheshim përsëri (në jetë), e të bëhemi besimtarë!”
Bulgarca:
Да имаше за нас завръщане, щяхме да сме от вярващите.”
Sırpça:
да нам је само да се повратимо, па да постанемо верници!“
Çekçe:
kéž bychom se mohli vrátit, abychom byli věřící!`'
Urduca:
کاش ہمیں ایک دفعہ پھر پلٹنے کا موقع مل جائے تو ہم مومن ہوں"
Tacikçe:
Кош бори дигар ба дунё бозгардем, то аз мӯъминон гардем».
Tatarca:
Ни булыр иде әгәр без дөньяга кире кайтарылсак, бәс Аллаһуга итагать итеп мөэминнәрдән булыр идек", – дип.
Endonezyaca:
maka sekiranya kita dapat kembali sekali lagi (ke dunia) niscaya kami menjadi orang-orang yang beriman".
Amharca:
ለእኛም አንዲት ጊዜ መመለስ በኖረችንና ከአማኞቹ በኾን እንመኛለን (ይላሉ)፡፡
Tamilce:
ஆக, (உலகத்திற்கு) ஒருமுறை திரும்பச்செல்வது எங்களுக்கு முடியுமாயின் நாங்கள் (அங்கு சென்று) நம்பிக்கையாளர்களில் ஆகிவிடுவோம்.”
Korece:
지금 저희가 돌아갈 수 있 는 기희가 있다면 저희는 믿는자 들이 될텐데
Vietnamca:
“Nếu có cơ hội trở lại (trần thế) lần nữa thì chúng tôi sẽ là những người có đức tin.”
Ayet Linkleri: