Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

79

Ayet No: 

3011

Sayfa No: 

370

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَالَّذِي هُوَ يُطْعِمُنِي وَيَسْقِينِ

Çeviriyazı: 

velleẕî hüve yuṭ`imünî veyesḳîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Beni yediren, içirendir,

Diyanet İşleri: 

İbrahim: "Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak Alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gününde yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve öyle bir mabuttur ki beni doyurur ve suya kandırır.

Şaban Piriş: 

Beni yediren ve içiren de O’dur.

Edip Yüksel: 

Beni yediren ve içiren O'dur.

Ali Bulaç: 

Bana yediren ve içiren O'dur;

Suat Yıldırım: 

O'dur beni doyuran, O’dur beni içiren.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Ve O´dur ki, bana o taam ihsan eder ve beni suya nâil buyurur.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

O'dur beni doyuran, suvaran.

Bekir Sadak: 

26:84

İbni Kesir: 

Ki O, yedirir, içirir beni.

Adem Uğur: 

Beni yediren, içiren O´dur.

İskender Ali Mihr: 

Ve beni yediren ve içiren, O´dur.

Celal Yıldırım: 

O ki beni yedirir ve içirir.

Tefhim ul Kuran: 

«Bana yediren ve içiren O´dur

Fransızca: 

et c'est Lui qui me nourrit et me donne à boire;

İspanyolca: 

me da de comer y de beber,

İtalyanca: 

Colui che mi nutre e mi dà da bere,

Almanca: 

Und Derjenige, Der mir zu essen und zu trinken gibt.

Çince: 

他是供我食,供我饮的。

Hollandaca: 

En die mij geeft te eten en te drinken;

Rusça: 

Который кормит меня и поит,

Somalice: 

Kan I Quudin ee I Waraabin.

Swahilice: 

Na ambaye ndiye ananilisha na kuninywesha.

Uygurca: 

ئۇ مېنى تاماق بىلەن تەمىنلەيدۇ، ئۇسسۇلۇق بىلەن تەمىنلەيدۇ

Japonca: 

わたしに食料を支給し,また飲料を授けられた御方。

Arapça (Ürdün): 

«والذي هو يطعمني ويسقين».

Hintçe: 

और वह शख्स जो मुझे (खाना) खिलाता है और मुझे (पानी) पिलाता है

Tayca: 

และพรองค์ทรงประทานอาหารให้ฉันและทรงให้น้ำดื่มแก่ฉัน

İbranice: 

והוא אשר יעניק לי מזון ומשקה

Hırvatça: 

i Koji me hrani i poji,

Rumence: 

El este Cel ce mă hrăneşte şi mă adapă;

Transliteration: 

Waallathee huwa yutAAimunee wayasqeeni

Türkçe: 

"O'dur beni doyuran, suvaran."

Sahih International: 

And it is He who feeds me and gives me drink.

İngilizce: 

Who gives me food and drink,

Azerbaycanca: 

Məni yedirdən də, içirdən də Odur!

Süleyman Ateş: 

Bana yediren ve içiren O'dur.

Diyanet Vakfı: 

Beni yediren, içiren O'dur.

Erhan Aktaş: 

“O’dur beni yediren ve içiren.”

Kral Fahd: 

Beni yediren, içiren O’dur.

Hasan Basri Çantay: 

«Bana yediren, bana içiren Odur».

Muhammed Esed: 

ve beni yediren de, içiren de O´dur;

Gültekin Onan: 

26:76

Ali Fikri Yavuz: 

O ‘dur ki, beni yediriyor ve içiriyor.

Portekizce: 

Que me dá de comer e beber.

İsveççe: 

och Han som ger mig mat och dryck.

Farsça: 

و آنکه او طعامم می دهد و سیرابم می کند

Kürtçe: 

وە ھەر ئەو زاتە خۆراکم پێدەدات و تێراوم دەکات

Özbekçe: 

Ва мени таомлантирадиган ва суғорадиган ҳам Унинг Ўзи.

Malayca: 

"Dan Tuhan yang Dia lah jua memberiku makan dan memberi minum,

Arnavutça: 

dhe i cili më ushqen dhe furnizon me ujë,

Bulgarca: 

и Който ме храни, и ми дава да пия,

Sırpça: 

и Који ме храни и поји,

Çekçe: 

a krmí mne a napájí,

Urduca: 

جو مجھے کھلاتا اور پلاتا ہے

Tacikçe: 

ва он, ки ба ман таъом медиҳад ва маро об медиҳад.

Tatarca: 

Вә Ул мине ашата вә эчерә.

Endonezyaca: 

dan Tuhanku, Yang Dia memberi makan dan minum kepadaku,

Amharca: 

«ያም እርሱ የሚያበላኝና የሚያጠጣኝ ነው፡፡

Tamilce: 

“இன்னும், அவன்தான் எனக்கு உணவளிக்கிறான். இன்னும், எனக்கு நீர் புகட்டுகிறான்.”

Korece: 

그분은 나에게 일용할 양식 을 주시고 마실 음료수를 주시며

Vietnamca: 

“Ngài là Đấng đã cho Ta ăn và cho Ta uống.”