Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

74

Ayet No: 

3006

Sayfa No: 

370

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالُوا بَلْ وَجَدْنَا آبَاءَنَا كَذَٰلِكَ يَفْعَلُونَ

Çeviriyazı: 

ḳâlû bel vecednâ âbâenâ keẕâlike yef`alûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yok, dediler, ama biz babalarımızı böyle yapar bulduk.

Diyanet İşleri: 

Hayır ama, babalarımızı da bu şekilde ibadet ederken bulduk demişlerdi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hayır dediler, atalarımızı böyle bulduk, böyle yapıyordu onlar.

Şaban Piriş: 

Hayır, dediler. Atalarımızı böyle yapıyor bulduk.

Edip Yüksel: 

"Hayır; ancak biz atalarımızın böyle yaptıklarını gördük," dediler.

Ali Bulaç: 

Hayır" dediler. "Biz atalarımızı böyle yaparlarken bulduk.

Suat Yıldırım: 

“Yook!” dediler, “ama atalarımızı böyle bir uygulama içinde bulduk, biz de onu benimsedik.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dediler ki: «Yok, biz babalarımızı böylece yaparlar bulduk.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dediler: "Hayır! Ancak atalarımızı böyle yapar halde bulduk."

Bekir Sadak: 

26:75

İbni Kesir: 

Demişlerdi ki: Hayır. Atalarımızı böyle yapar gördük.

Adem Uğur: 

Şöyle cevap verdiler: Hayır, ama biz babalarımızı böyle yapar bulduk.

İskender Ali Mihr: 

“Hayır, babalarımızı böyle yapıyor (ibadet ediyor) bulduk.” dediler.

Celal Yıldırım: 

«Hayır, biz babalarımızı böyle yaparlarken bulduk» dediler.

Tefhim ul Kuran: 

«Hayır» dediler. «Biz atalarımızı böyle yaparlarken bulduk.»

Fransızca: 

Ils dirent : "Non ! mais nous avons trouvé nos ancêtres agissant ainsi".

İspanyolca: 

Dijeron: «¡No, pero encontramos que nuestros antepasados hacían lo mismo!»

İtalyanca: 

Risposero: «No, ma trovammo i nostri avi che facevano così!».

Almanca: 

Sie sagten: "Nein, sondern wir fanden unsere Ahnen solcherart tun."

Çince: 

他们说:不然,我们曾发现我们的祖先是那样做的。

Hollandaca: 

Zij antwoordden: Neen; maar wij zagen dat onze vaderen hetzelfde deden.

Rusça: 

Они сказали: "Но мы видели, что наши отцы поступали таким образом".

Somalice: 

Waxay Dheheen waxaan Hellay Aabayaalkanno oo Sidaas Fali.

Swahilice: 

Wakasema: Bali tumewakuta baba zetu wakifanya hivyo hivyo.

Uygurca: 

ئۇلار ئېيتتى: «ئۇنداق ئەمەس، ئاتا - بوۋىلىرىمىزنىڭ شۇنداق قىلغانلىقىنى بايقىدۇق»

Japonca: 

かれらは言った。「いや,わたしたちの祖先が,こうしているのを見たのです。」

Arapça (Ürdün): 

«قالوا بل وجدنا آباءنا كذلك يفعلون» أي مثل فعلنا.

Hintçe: 

कहने लगे (कि ये सब तो कुछ नहीं) बल्कि हमने अपने बाप दादाओं को ऐसा ही करते पाया है

Tayca: 

พวกเขากล่าวว่า “แต่เราได้พบบรรพบุรุษของเราปฏิบัติกันมาเช่นนั้น”

İbranice: 

ואמרו: 'לא, אבל מצאנו את אבותינו עושים כן

Hırvatça: 

"Naproti, odgovoriše, "ali mi smo upamtili pretke naše kako tako postupaju."

Rumence: 

Ei spuseră: “Nu!... Noi i-am aflat şi pe taţii noştri făcând la fel.”

Transliteration: 

Qaloo bal wajadna abaana kathalika yafAAaloona

Türkçe: 

Dediler: "Hayır! Ancak atalarımızı böyle yapar halde bulduk."

Sahih International: 

They said, "But we found our fathers doing thus."

İngilizce: 

They said: "Nay, but we found our fathers doing thus (what we do)."

Azerbaycanca: 

Onlar: “Xeyr, ancaq biz öz atalarımızın belə (ibadət) etdiklərini gördük!” – deyə cavab vermişdilər.

Süleyman Ateş: 

Hayır, ama babalarımızın böyle yaptıklarını gördük, (onun için biz de böyle yapıyoruz). dediler.

Diyanet Vakfı: 

Şöyle cevap verdiler: Hayır, ama biz babalarımızı böyle yapar bulduk.

Erhan Aktaş: 

Onlar: “Ama atalarımızı böyle yaparlarken bulduk.” dediler.

Kral Fahd: 

Şöyle cevap verdiler: Hayır, ama biz babalarımızı böyle yapar bulduk.

Hasan Basri Çantay: 

Dediler ki: «Hayır, biz babalarımızı böyle bulduk (onlar da) böyle yapıyorlar (dı)».

Muhammed Esed: 

"Ama" diye çıkıştılar, "biz atalarımızı da bunu yapıyor gördük!"

Gültekin Onan: 

26:73

Ali Fikri Yavuz: 

Dediler ki: “- Hayır (bize cevab vermezler, fayda ve zararları da dokunmaz), ancak biz, babalarımızı böyle yapıyorlar bulduk.

Portekizce: 

Responderam-lhe: Não; porém, assim encontramos a fazer os nossos pais.

İsveççe: 

De svarade: "Nej, men vi gör vad vi har sett våra fäder göra."

Farsça: 

گفتند: نه، بلکه پدرانمان را یافتیم که به این صورت عبادت می کردند!

Kürtçe: 

ووتیان (نەخێر ھیچیان پێ ناکرێت) بەڵکو ئێمە باوو باپیرانمان دیوە ئابەو شێوەی (ئێمە)یان کردووە

Özbekçe: 

Улар: «Йўқ, биз ота-боболаримизни шундай қилаётганларини кўрдик», дедилар.

Malayca: 

Mereka menjawab: "(Tidak satupun!) Bahkan kami dapati datuk nenek kami berbuat demikian".

Arnavutça: 

U përgjegjën: “Jo, por i kemi gjetur të parët tanë që vepronin kështu”.

Bulgarca: 

Рекоха: “Не, но заварихме бащите ни така да правят.”

Sırpça: 

„Не“, одговорише, „али ми смо упамтили наше претке како тако поступају.“

Çekçe: 

Odvětili: 'To nikoliv, však shledali jsme, že tak činili již otcové naši.'

Urduca: 

انہوں نے جواب دیا "نہیں، بلکہ ہم نے اپنے باپ دادا کو ایسا ہی کرتے پایا ہے"

Tacikçe: 

Гуфтанд: «На, падаронамонро дидаем, ки чунин мекардаанд».

Tatarca: 

Әйттеләр: "Юк, сынымнарыбыз ишетми дә, файда вә зарар итәргә дә көчләре җитми, бәлки аталарыбыз да шулай безнең кеби кыйлалар иде, без дә аларга ияреп шулай кыйлабыз", – дип.

Endonezyaca: 

Mereka menjawab: "(Bukan karena itu) sebenarnya kami mendapati nenek moyang kami berbuat demikian".

Amharca: 

«የለም! አባቶቻችን እንደዚሁ ሲሠሩ አገኘን» አሉት፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் கூறினார்கள்: “அவ்வாறல்ல! எங்கள் மூதாதைகளை அவ்வாறு செய்பவர்களாக கண்டோம். (ஆகவே, நாங்களும் அவற்றை வணங்குகிறோம்.)”

Korece: 

그들이 대답하길 그렇지 아 니하며 우리의 선조들이 그와 같 이 행함을 보았도다

Vietnamca: 

Họ đáp: “Không, nhưng bọn ta thấy cha mẹ của bọn ta đã làm như vậy.”