Arapça:
قَالَ أَفَرَأَيْتُم مَّا كُنتُمْ تَعْبُدُونَ
Çeviriyazı:
ḳâle eferaeytüm mâ küntüm ta`büdûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İbrahim dedi ki: "İyi ama, ister sizin, ister önceki atalarınızın olsun, neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?"
Diyanet İşleri:
İbrahim: "Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak Alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gününde yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şimdi gördünüz mü dedi, neye kulluk ediyorsunuz.
Şaban Piriş:
Şimdi gördünüz mü nelere ibadet ettiğinizi? dedi.
Edip Yüksel:
Peki," dedi, "Tapmakta olduklarınızı gördünüz mü,
Ali Bulaç:
(İbrahim) Dedi ki: "Şimdi, neye tapmakta olduğunuzu gördünüz mü?"
Suat Yıldırım:
İbrahim dedi ki: “Peki, gerek sizin taptığınız, gerek gelip geçmiş babalarınızın taptığı şeyler hakkında biraz olsun düşünmediniz mi?
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dedi ki: «Şimdi neye ibadet eder olduğunuzu görmüş oldunuz mu?»
Yaşar Nuri Öztürk:
Dedi: "Gördünüz mü neye ibadet ediyormuşsunuz!"
Bekir Sadak:
26:75
İbni Kesir:
O da demişti ki: Neye tapmış olduğunuzu görüyor musunuz?
Adem Uğur:
İbrahim dedi ki: İyi ama, neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?
İskender Ali Mihr:
(İbrâhîm A.S): “Öyleyse taptığınız şeylerin ne olduğunu gördünüz mü?” dedi.
Celal Yıldırım:
(75-76) İbrâhim : «Sizin ve önceki atalarınızın nelere taptıklarını (üzerinde düşünüp onların neler olduklarını iyice) görüp anladınız mı ?
Tefhim ul Kuran:
(İbrahim) Dedi ki: «Şimdi, neye tapmakta olduklarınızı gördünüz mü?»
Fransızca:
Il dit : "Que dites-vous de ce que vous adoriez... ?
İspanyolca:
Dijo: «¿Y habéis visto lo que servíais,
İtalyanca:
Disse: «Avete ben riflettuto su ciò che avete adorato
Almanca:
Er sagte: "Habt ihr etwa gesehen, wem ihr zu dienen pflegtet,
Çince:
他说:你们告诉我吧!你们所崇拜的是什么?
Hollandaca:
Hij zeide: Wat denkt gij: De goden die gij aanbidt.
Rusça:
Он сказал: "Видели ли вы, чему поклоняетесь
Somalice:
Wuxuu Yidhi Bal Warrama waxaad Caabudaysaan.
Swahilice:
Je! Mmewaona hawa mnao waabudu-
Uygurca:
ئىبراھىم ئېيتتى: «ئېيتىپ بېقىڭلارچۇ! سىلەرنىڭ ئىبادەت قىلغىنىڭلار نېمە؟
Japonca:
かれは言った。「それならあなたがたは,あなたがたが今迄崇拝してきたものに就いて考えてみたのですか。
Arapça (Ürdün):
«قال أفرآيتم ما كنتم تعبدون».
Hintçe:
इबराहीम ने कहा क्या तुमने देखा भी कि जिन चीज़ों कीे तुम परसतिश करते हो
Tayca:
เขากล่าวว่า “พวกท่านไม่เห็นดอกหรือสิ่งที่พวกท่านเคารพภักดีอยู่”
İbranice:
אמר: 'החזיתם באשר תעבדו
Hırvatça:
"A da li ste razmišljali", upita on, "da su oni koje obožavate vi,
Rumence:
El spuse: “Aţi văzut la ce vă închinaţi,
Transliteration:
Qala afaraaytum ma kuntum taAAbudoona
Türkçe:
Dedi: "Gördünüz mü neye ibadet ediyormuşsunuz!"
Sahih International:
He said, "Then do you see what you have been worshipping,
İngilizce:
He said: "Do ye then see whom ye have been worshipping,-
Azerbaycanca:
(İbrahim) demişdi: “İndi nəyə ibadət etdiyinizi görürsünüzmü?-
Süleyman Ateş:
İşte gördünüz mü neye tapıyorsunuz? dedi.
Diyanet Vakfı:
İbrahim dedi ki: İyi ama, neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?
Erhan Aktaş:
İbrâhîm: “Peki neye kulluk ettiğinizi hiç düşünüyor musunuz?” dedi.
Kral Fahd:
İbrahim dedi ki: İyi ama,neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?
Hasan Basri Çantay:
(75-76) (İbrâhîm): «Şimdi gördünüz mü, dedi, gerek sizin, gerek daha evvelki atalarınızın neye tapmakda olduğunuzu»?
Muhammed Esed:
(İbrahim:) "Peki" dedi, "(bu) taptığınız şeylere (başınızı kaldırıp da) hiç bakmadınız mı?
Gültekin Onan:
(İbrahim) Dedi ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(75-76) İbrahim şöyle dedi: “- Şimdi gördünüz mü, o sizin ve geçen atalarınızın taptıklarını?
Portekizce:
Disse-lhes: Porém, reparais, acaso, no que adorais,
İsveççe:
Han sade: "Har ni ägnat en tanke åt vad det är ni dyrkar,
Farsça:
گفت: پس آیا می دانید که آنچه می پرستید،
Kürtçe:
ووتی ئایا ئێوە دەزانن چی دەپەرستن
Özbekçe:
У: «Нимага ибодат қилаётганингизни билдингизми?!
Malayca:
Nabi Ibrahim berkata: "Sudahkah kamu berfikir sehingga nampak gunanya benda- benda yang kamu sembah itu? -
Arnavutça:
(Ibrahimi) tha: “E, a po vëreni ju, se ç’po adhuroni –
Bulgarca:
Рече: “Виждате ли онези [идоли], на които сте служили,
Sırpça:
„А да ли сте размишљали“, упита он, „да су они које обожавате
Çekçe:
A pravil Abraham: 'Uvažovali jste vůbec o tom, co uctíváte
Urduca:
اس پر ابراہیمؑ نے کہا "کبھی تم نے (آنکھیں کھول کر) اُن چیزوں کو دیکھا بھی جن کی بندگی تم
Tacikçe:
Гуфт: Оё медонед, ки чӣ мепарастидаед
Tatarca:
Ибраһим әйтте: "Әйә күрәсезме гыйбадәт кыйлган сынымнарыгызны.
Endonezyaca:
Ibrahim berkata: "Maka apakah kamu telah memperhatikan apa yang selalu kamu sembah,
Amharca:
«ትግገዙት የነበራችሁትን አስተዋላችሁን
Tamilce:
அவர் கூறினார்: “நீங்கள் வணங்கிக் கொண்டு இருக்கின்ற சிலைகள் பற்றி (எனக்கு) சொல்லுங்கள்.”
Korece:
그가 말하길 여러분은 여러 분이 숭배하고 있는 것이 무엇인 지 알고 있느뇨
Vietnamca:
(Ibrahim) bảo: “Những thứ mà các người đang tôn thờ”
Ayet Linkleri: