Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

30

Sûredeki Ayet No: 

42

Ayet No: 

3451

Sayfa No: 

409

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُلْ سِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَانظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِن قَبْلُ ۚ كَانَ أَكْثَرُهُم مُّشْرِكِينَ

Çeviriyazı: 

ḳul sîrû fi-l'arḍi fenżurû keyfe kâne `âḳibetü-lleẕîne min ḳabl. kâne ekŝeruhüm müşrikîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

De ki, yeryüzünde bir gezin de bakın, bundan öncekilerin sonu nasıl olmuş! Onların pek çoğu müşrik idiler.

Diyanet İşleri: 

De ki: "Yeryüzünde dolaşın da daha öncekilerden çoğu ortak koşan (müşrik) olanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

De ki: Gezin yeryüzünde de bakın, görün önce gelip geçenlerin sonları neye varmış; onların çoğu müşrikti.

Şaban Piriş: 

De ki: Yeryüzünde gezin de daha öncekilerin akibeti nasıl olmuş, bir bakın! Onların çoğu müşrik idi.

Edip Yüksel: 

De ki, "Yeryüzünde dolaşın da öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakın." Çokları ortak koşanlardı.

Ali Bulaç: 

De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın, böylece daha öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görün. Onların çoğu müşrik kimselerdi."

Suat Yıldırım: 

De ki: “Dünyayı gezin de daha önce geçmiş toplumların âkıbetlerinin nasıl olduğuna bakıp anlayın. Onların da ekserisi müşrik idiler.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

De ki: «Yeryüzünde gezip dolaşın da bakınız ki, bundan evvelkilerin akibeti nasıl olmuştur? Onların ekserisi müşrik kimseler idi.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "Yeryüzünde dolaşın da öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bir bakın! Onların çoğu şirke sapan insanlardı."

Bekir Sadak: 

(48-49) Ruzgarlari gonderip bulutlari yuruten, onlari gokte diledigi gibi yayan ve kisim kisim yigan Allah´tir. Artik sen de aralarindan yagmurun ciktigini gorursun. Allah´in kullarindan diledigine verdigi yagmurla, daha onceden kendilerine yagmur inidirilmesinden umidlerini kesmis olduklari icin onlar seviniverirler.

İbni Kesir: 

De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da daha önce geçenlerin akıbetinin nasıl olduğunu görün. Onların çoğu müşrik idiler.

Adem Uğur: 

(Resûlüm!) De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, daha öncekilerin âkıbetleri nice oldu, görün. Onların çoğu müşrik idi.

İskender Ali Mihr: 

De ki: &quot

Celal Yıldırım: 

De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da önce gelip geçenlerin sonunun ne olduğunu bir görün ! Onların çoğu Allah´a eş-ortak koşanlardı.

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Yeryüzünde gezip dolaşın, böylece daha öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görün. Onların çoğu müşrik olanlardır.»

Fransızca: 

Dis : "Parcourez la terre et regardez ce qu'il est advenu de ceux qui ont vécu avant. La plupart d'entre eux étaient des associateurs".

İspanyolca: 

Di: «¡Id por la tierra y mirad cómo terminaron sus antecesores: fueron, en su mayoría, asociadores!»

İtalyanca: 

Di': «Percorrete la terra e considerate ciò che è avvenuto a coloro che vi hanno preceduto. La maggior parte di loro erano associatori».

Almanca: 

Sag: "Zieht auf der Erde herum, dann seht, wie das Anschließende derjenigen vor euch war." Die meisten von ihnen waren Muschrik.

Çince: 

你说:你们应当在大地上旅行,因面观察前人的结局是怎样的。他们大半是以物配主的。

Hollandaca: 

Zeg: Ga over de aarde en zie wat het einde was van hen die voor u waren: het grootste deel hunner waren afgodendienaars.

Rusça: 

Скажи: "Постранствуйте по земле и посмотрите, каким был конец тех, которые жили прежде. Большинство из них были многобожниками".

Somalice: 

waxaad dhahdaa ku socda Dhulka fiiriyana siday noqotay cidhibtii kuwii hore, wuxuu ahaa badankoodu Mushrikiin.

Swahilice: 

Sema: Safirini duniani muangalie ulikuwaje mwisho wa walio tangulia. Wengi wao walikuwa washirikina.

Uygurca: 

(ئى مۇھەممەد! مۇشرىكلارغا) ئېيتقىنكى، يەر يۈزىدە سەير قىلىڭلار، ئۆتكەنكىلەرنىڭ ئاقىۋىتىنىڭ قانداق بولغانلىقىغا قاراڭلار (ئۆزلىرىگە زۇلۇم قىلغانلارنىڭ جايلىرىغا قاراڭلاركى، ئۇلارنىڭ پەيغەمبەرلەرنى ئىنكار قىلغانلىقلىرىنىڭ ئاقىۋىتى قانداق بولغان، اﷲ تائالا ئۇلارنىڭ دىيارلىرىنى خاراپ قىلىپ، ئۇلارنى ئىبرەت ئالغۇچىلار ئۈچۈن ئىبرەت قىلدى)، ئۇلارنىڭ تولىسى مۇشرىك ئىدى

Japonca: 

言ってやるがいい。「地上を旅して,(あなたがた)以前の者たちの最後が,どうであったかを観察しなさい。かれらの多くは多神教徒であった。」

Arapça (Ürdün): 

«قل» لكفار مكة «سيروا في الأرض فانظروا كيف كان عاقبة الذين من قبل كان أكثرهم مشركين» فأهلكوا بإشراكهم ومساكنهم ومنازلهم خاوية.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) तुम कह दो कि ज़रा रुए ज़मीन पर चल फिरकर देखो तो कि जो लोग उसके क़ब्ल गुज़र गए उनके (अफ़आल) का अंजाम क्या हुआ उनमें से बहुतेरे तो मुशरिक ही हैं

Tayca: 

จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด “พวกเจ้าจงท่องเที่ยวไปตามแผ่นดิน แล้วจงพิจารณาดูว่าบั้นปลายของกลุ่มชนในอดีตเป็นเช่นไร ส่วนมากของพวกเขาเป็นผู้ตั้งภาคี”

İbranice: 

אמור להם: 'התהלכו על פני האדמה וראו מה היה סופם של אלה אשר היו לפניכם. רובם היו משתפים

Hırvatça: 

Reci: "Putujte po Zemlji pa pogledajte kakav je bio kraj onih što su bili prije; većinom su oni višebošci bili."

Rumence: 

Spune: “Străbateţi pământul şi vedeţi cum a fost sfârşitul celor dinainte! Cei mai mulţi au fost închinători la idoli.”

Transliteration: 

Qul seeroo fee alardi faonthuroo kayfa kana AAaqibatu allatheena min qablu kana aktharuhum mushrikeena

Türkçe: 

De ki: "Yeryüzünde dolaşın da öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bir bakın! Onların çoğu şirke sapan insanlardı."

Sahih International: 

Say, [O Muhammad], "Travel through the land and observe how was the end of those before. Most of them were associators [of others with Allah].

İngilizce: 

Say: "Travel through the earth and see what was the end of those before (you): Most of them worshipped others besides Allah."

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum! Məkkə əhlinə) de: “Yer üzünü gəzib-dolaşın və (sizdən) əvvəlkilərin axırının necə olduğuna baxın. Onların əksəriyyəti müşrik idi.

Süleyman Ateş: 

De ki: "Yeryüzünde gezin, öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakın." Onların da çoğu ortak koşanlardan idi.

Diyanet Vakfı: 

(Resulüm!) De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, daha öncekilerin akıbetleri nice oldu, görün. Onların çoğu müşrik idi.

Erhan Aktaş: 

De ki: “Yeryüzünde gezin de daha öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakın. Onların çoğu Müşriklerdendi.”

Kral Fahd: 

(Rasûlüm!) De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, daha öncekilerin âkıbetleri nice oldu, görün. Onların çoğu müşrik idi.

Hasan Basri Çantay: 

De ki: «Arzda gezib dolaşın da daha evvel (geçen) lerin aakıbeti nice oldu, görün. Onların çoğu müşriklerdi.

Muhammed Esed: 

De ki: "Yeryüzünü dolaşın ve (sizden) önce yaşamış olan (günahkar)ların sonlarının ne olduğunu görün: onların çoğu Allah´tan başka varlıklara veya güçlere ilahi sıfatlar yakıştırmışlardı."

Gültekin Onan: 

De ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey Rasûlüm, Mekke’lilere) de ki: Yer yüzünde gezib dolaşın da, bundan evvelkilerin akıbeti nasıl olmuş, bir bakın (ve nasıl helâk edildiklerini bir düşünün). Onların çoğu müşrikler idi.

Portekizce: 

Dize-lhes: Percorrei a terra e observai qual foi a sorte daqueles que vos precederam; sua maioria era idólatra.

İsveççe: 

Säg: "Bege er ut i världen och se [spåren som visar] hur slutet blev för dem som levde före er och som, de flesta av dem, satte medhjälpare vid Guds sida."

Farsça: 

بگو: در زمین بگردید پس با تأمل بنگرید که سرانجام کسانی که پیش تر بودند [و مرتکب کار زشت شدند] چگونه بود؟ بیشتر آنان مشرک بودند.

Kürtçe: 

(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ بەزەویدا بگەڕێن ئەمجا سەرنج بدە سەرئەنجامی ئەوانەی لەپێش (ئێوەوە) بوون چۆن بوو کە زۆربەیان ھاوبەشدانەر بوون بۆ خوا

Özbekçe: 

Сен: «Ер юзида сайр қилинглар. Олдин ўтганларнинг оқибати қандай бўлганига назар солинглар. Уларнинг кўплари мушрик бўлган эдилар», деб айт.

Malayca: 

Katakanlah: "Mengembaralah kamu di muka bumi kemudian lihatlah bagaimana kesudahan orang-orang yang telah lalu (yang telah dibinasakan); kebanyakan mereka adalah orang-orang musyrik".

Arnavutça: 

Thuaj (o Muhammed!): “Udhëtoni nëpër botë e shikoni si ka qenë përfundimi i të mëparshmëve; shumica e tyre kanë qenë idhujtarë.

Bulgarca: 

Кажи: “Ходете по земята и вижте какъв бе краят на предишните хора! Повечето от тях бяха съдружаващи.”

Sırpça: 

Реци: „Путујте по Земљи па погледајте какав је био крај оних који су били пре; већином су они били незнанобошци.“

Çekçe: 

Rci: 'Cestujte po zemi a pohleďte, jaký byl konec těch před vámi, neboť většina z nich byli také modloslužebníci!'

Urduca: 

(اے نبیؐ) اِن سے کہو کہ زمین میں چل پھر کر دیکھو پہلے گزرے ہوئے لوگوں کا کیا انجام ہو چکا ہے، ان میں سے اکثر مشرک ہی تھے

Tacikçe: 

Бигӯ: «Дар замин бигардед ва бингаред, ки оқибати пешиниён ки бештаринашон аз мушрикон буданд, чӣ гуна будааст».

Tatarca: 

Әйт: "Җир өстендә йөрегез, сездән элек яшәгән кәферләрнең хәлен, ничек һәлак булуларын карагыз, аларның күбрәге мөшрик иделәр.

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Adakanlah perjalanan di muka bumi dan perhatikanlah bagaimana kesudahan orang-orang yang terdahulu. Kebanyakan dari mereka itu adalah orang-orang yang mempersekutukan (Allah)".

Amharca: 

«በምድር ላይ ኺዱ የእነዚያንም በፊት የነበሩትን ሰዎች መጨረሻ እንዴት እንደነበረ ተመልከቱ» በላቸው፡፡ አብዛኞቻቸው አጋሪዎች ነበሩ፡፡

Tamilce: 

(நபியே! இணைவைப்பவர்களை நோக்கி) கூறுவீராக! பூமியில் பயணியுங்கள். (உங்களுக்கு) முன்னிருந்தவர்களுடைய முடிவு எப்படி இருந்தது என்று பாருங்கள். அ(ழிக்கப்பட்ட அ)வர்களில் அதிகமானவர்கள் இணைவைப்பவர்களாக இருந்தனர்.

Korece: 

일러가로되 지상을 여행하여그대 이전 사람들의 말로가 어떠 했는가를 보라 그들 대다수는 하 나님 아닌 다른 것들을 숭배하였 노라

Vietnamca: 

Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) hãy nói với (những kẻ thờ đa thần): “Các ngươi hãy đi chu du khắp nơi trên trái đất để xem kết cuộc của những kẻ đã sống trước đây. Đa số bọn họ là những kẻ thờ đa thần.”