Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

3

Sûredeki Ayet No: 

89

Ayet No: 

382

Sayfa No: 

61

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِلَّا الَّذِينَ تَابُوا مِن بَعْدِ ذَٰلِكَ وَأَصْلَحُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Çeviriyazı: 

ille-lleẕîne tâbû mim ba`di ẕâlike veaṣleḥû feinne-llâhe gafûrur raḥîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ancak bundan sonra tevbe edip kendini düzeltenler başka. Şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan ve çok esirgeyendir.

Diyanet İşleri: 

Ancak bunun ardından tevbe edip düzelenler müstesnadır. Doğrusu Allah bağışlar ve merhamet eder.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ancak bundan sonra tövbe edenler ve düzgün bir hale gelenler müstesna. Çünkü Allah, suçları örter ve rahimdir.

Şaban Piriş: 

Ancak, bu hatalarından sonra tevbe edip, hallerini düzeltenler müstesnadır. Allah, affedendir, merhamet edendir.

Edip Yüksel: 

Ancak, bundan sonra yönelip durumlarını düzeltenler başka. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

Ali Bulaç: 

Ancak bundan sonra tevbe edenler, 'salih olarak davrananlar' başka. Çünkü Allah, gerçekten bağışlayandır, esirgeyendir.

Suat Yıldırım: 

Ancak daha sonra tövbe edip nefislerini ıslah edenler, bu hükmün dışındadır. Çünkü Allah gafurdur, rahîmdir (çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur).

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ancak o kimseler ki, bundan sonra tevbe ettiler ve ıslahta bulundular, onlar müstesna. Çünkü Allah Teâlâ şüphe yok ki gafûrdur, rahîmdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ondan sonra tövbe edip hallerini düzeltenler müstesna. Hiç şüphesiz, Allah, çok affedici, çok merhametlidir.

Bekir Sadak: 

Tevrat´in indirilmesinden once Israil´in kendilerine haram ettiginden baska butun yiyecekler Israilogullarina helal idi

İbni Kesir: 

Ancak bunun ardından tevbe edip islah edenler müstesnadır. Doğrusu Allah, Gafur´dur, Rahim´dir.

Adem Uğur: 

Ancak, bundan sonra tevbe edip yola gelenler başka. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.

İskender Ali Mihr: 

Bundan sonra tövbe edip, ıslâh olanlar (nefslerini tezkiye edenler) hariç. O taktirde muhakkak ki Allah, Gafur´dur, Rahîm´dir.

Celal Yıldırım: 

Ancak bundan sonra tevbe edip kendini düzeltenler müstesna.. Şüphesiz ki. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.

Tefhim ul Kuran: 

Ancak bundan sonra tevbe edenler. ´salih olarak davrananlar´ başka. Çünkü Allah, gerçekten bağışlayandır, esirgeyendir.

Fransızca: 

excepté ceux qui par la suite se repentiront et se réformeront : car Allah est certes Pardonneur et Miséricordieux.

İspanyolca: 

Serán exceptuados quienes, después de eso, se arrepientan y se enmienden. Alá es indulgente, misericordioso.

İtalyanca: 

eccetto coloro che poi si pentiranno e si emenderanno, poiché Allah è perdonatore, misericordioso.

Almanca: 

außer denjenigen, die danach bereut und gottgefällig Gutes getan haben, so ist ALLAH gewiß allvergebend, allgnädig.

Çince: 

惟后来悔过自新的人,(将蒙赦宥),因为真主确是至赦的,确是至慈的。

Hollandaca: 

Niet evenzoo zal het zijn met hen, welke berouw hebben en boete doen; want God is genadig en barmhartig.

Rusça: 

кроме тех, которые раскаялись после этого и исправили содеянное. Воистину, Аллах - Прощающий, Милосердный.

Somalice: 

Kuwa Toobad keena intaas ka dib mooyee oo wanaajiya Eebana waa dambi dhaafe Naxariista.

Swahilice: 

Isipo kuwa wale walio tubu baada ya hayo na wakatengenea; kwani Mwenyezi Mungu ni Mwenye kusamehe na Mwenye kurehemu.

Uygurca: 

پەقەت تەۋبە قىلغانلار ۋە (بۇزۇق ئەمەللىرىنى) تۈزەتكەنلەر بۇنىڭدىن مۇستەسنا، اﷲ (مۇنداقلارغا) مەغپىرەت قىلغۇچىدۇر ۋە مېھرىباندۇر

Japonca: 

だが後に悔い改めて,身を修める者は別である。本当にアッラーは,寛容にして慈悲深くあられる。

Arapça (Ürdün): 

«إلا الذين تابوا من بعد ذلك وأصلحوا» عملهم «فإن الله غفور» لهم «رحيم» بهم.

Hintçe: 

मगर (हॉ) जिन लोगों ने इसके बाद तौबा कर ली और अपनी (ख़राबी की) इस्लाह कर ली तो अलबत्ता ख़ुदा बड़ा बख्शने वाला मेहरबान है

Tayca: 

นอกจากบรรดาผู้ที่สำนึกผิดกลับเนื้อกลับตัวหลังจากนั้น และได้ปรับปรุงแก้ไข แท้จริงอัลลอฮ์นั้นเป็นผู้ทรงอภัยโทษ ผู้ทรงเมตตาเสมอ

İbranice: 

פרט לאלה אשר יתחרטו בכנות לאחר מכן ויעשו מעשים טובים, כי אלוהים הוא הסלחן הרחום

Hırvatça: 

Izuzetak su oni koji se pokaju poslije toga i poprave, a Allah je, doista, Onaj Koji oprašta grijehe i milostiv je.

Rumence: 

în afară de acei care, după aceea, s-au căit şi s-au îndreptat. Dumnezeu este Iertător, Milostiv.

Transliteration: 

Illa allatheena taboo min baAAdi thalika waaslahoo fainna Allaha ghafoorun raheemun

Türkçe: 

Ondan sonra tövbe edip hallerini düzeltenler müstesna. Hiç şüphesiz, Allah, çok affedici, çok merhametlidir.

Sahih International: 

Except for those who repent after that and correct themselves. For indeed, Allah is Forgiving and Merciful.

İngilizce: 

Except for those that repent (Even) after that, and make amends; for verily Allah is Oft-Forgiving, Most Merciful.

Azerbaycanca: 

Yalnız bundan sonra tövbə edərək düzələn şəxslər (bağışlanarlar). Şübhəsiz ki, Allah bağışlayandır, rəhm edəndir!

Süleyman Ateş: 

Ancak ondan sonra, tevbe edip uslananlar başka. Çünkü Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

Diyanet Vakfı: 

Ancak, bundan sonra tevbe edip yola gelenler başka. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.

Erhan Aktaş: 

Ancak, bundan sonra tevbe(1) edip kendilerini düzeltenler hariç. Kuşkusuz, Allah, Çok Bağışlayıcı’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir.

Kral Fahd: 

Ancak, bundan sonra tevbe edenler ve hallerini düzeltip yola gelenler başka. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve çok merhametlidir.

Hasan Basri Çantay: 

Bundan sonra tevbe (ve rücu) ve (nefslerini) ıslah edenler müstesna. Çünkü Allah cidden (kusurları) örten, çok esirgeyendir.

Muhammed Esed: 

Ama daha sonra tevbe edip kendilerini düzeltenler hariç tutulacaktır: Zira Allah, çok affedicidir, rahmet kaynağıdır.

Gültekin Onan: 

Ancak bundan sonra tevbe edenler, ´salih olarak davrananlar´ başka. Çünkü Tanrı, gerçekten bağışlayandır, esirgeyendir.

Ali Fikri Yavuz: 

Ancak onun arkasından tevbe edip hallerini düzeltenler başka. Çünkü Allah, hakikaten günahları bağışlayan, çok esirgeyendir.

Portekizce: 

Salvo aqueles que, depois disso, arrependem-se e se emendarem, pois que Deus é Indulgente, Misericordiosíssimo.

İsveççe: 

Men de som i ånger vänder åter [till Gud] och gör bot och bättring [skall inte straffas] - Gud är ständigt förlåtande, barmhärtig.

Farsça: 

مگر کسانی که بعد از آن توبه کردند و [مفاسد خود را] اصلاح نمودند؛ زیرا خدا بسیار آمرزنده و مهربان است.

Kürtçe: 

مەگەر ئەوانەی تۆبەیان کردبێ دوای ئەوە, وە کردەوەی چاکیان کردبێت ئەوە بێگومان خوا لێ خۆشبووی میھرەبانە

Özbekçe: 

Магар шундоқ бўлгандан кейин тавба қилиб, яхши амалларни қилганлар бўлса, бас, Аллоҳ мағфират қилувчи ва раҳмлидир.

Malayca: 

Kecuali orang-orang yang bertaubat sesudah (ingkar) itu, serta memperbaiki keburukan mereka, maka sesungguhnya Allah Maha Pengampun, lagi Maha Mengasihani.

Arnavutça: 

përveç atyre që pas kësaj pendohen dhe përmirësohen, se Perëndia është mëshirues i madh dhe falë.

Bulgarca: 

освен на онези, които после се покаят и поправят. Аллах е опрощаващ, милосърден.

Sırpça: 

Изузетак су они који се покају после тога и поправе, а Аллах је, заиста, Онај Који опрашта грехе и милостив је.

Çekçe: 

kromě těch, kdož kajícně se potom obrátí a polepší se. A Bůh je věru odpouštějící, slitovný.

Urduca: 

البتہ وہ لوگ بچ جائیں گے جو اِس کے بعد توبہ کر کے اپنے طرز عمل کی اصلاح کر لیں، اللہ بخشنے والا اور رحم فرمانے والا ہے

Tacikçe: 

магар онон, ки аз он пас тавба кунанд ва ислоҳ шаванд, зеро Худо омурзанда ва меҳрубон аст!

Tatarca: 

Мәгәр шул золым эшләреннән тәүбә итсәләр һәм Коръән белән гамәл кылып иманнарын вә диннәрен дөресләсәләр, Аллаһ ярлыкаучы, рәхимле.

Endonezyaca: 

kecuali orang-orang yang taubat, sesudah (kafir) itu dan mengadakan perbaikan. Karena sesungguhnya Allah Maha Pengampun lagi Maha Penyayang.

Amharca: 

እነዚያ ከዚህ በኋላ ንስሓ የገቡና (ሥራቸውን) ያሳመሩ ሲቀሩ፡፡ (እነዚህንስ ይምራቸዋል)፤ አላህ መሓሪ አዛኝ ነውና፡፡

Tamilce: 

எனினும், அதற்குப் பின்னர் (வருத்தப்பட்டு, பாவங்களில் இருந்து திருந்தி,) திரும்பி, மன்னிப்புக் கோரி (தங்களை) சீர்திருத்திக் கொண்டவர்களைத் தவிர. (அல்லாஹ் அவர்களை மன்னிப்பான்.) நிச்சயமாக அல்லாஹ் மகா மன்னிப்பாளன், மகா கருணையாளன் ஆவான்.

Korece: 

그러나 회개하고 개선하는 자에게는 하나님의 관용과 자비가있을 것이며

Vietnamca: 

Trừ những ai biết ăn năn sám hối sau đó và hành thiện thì quả thật, Allah hằng tha thứ, nhân từ.