Arapça:
إِلَّا الَّذِينَ تَابُوا مِن بَعْدِ ذَٰلِكَ وَأَصْلَحُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Çeviriyazı:
ille-lleẕîne tâbû mim ba`di ẕâlike veaṣleḥû feinne-llâhe gafûrur raḥîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ancak bundan sonra tevbe edip kendini düzeltenler başka. Şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan ve çok esirgeyendir.
Diyanet İşleri:
Ancak bunun ardından tevbe edip düzelenler müstesnadır. Doğrusu Allah bağışlar ve merhamet eder.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ancak bundan sonra tövbe edenler ve düzgün bir hale gelenler müstesna. Çünkü Allah, suçları örter ve rahimdir.
Şaban Piriş:
Ancak, bu hatalarından sonra tevbe edip, hallerini düzeltenler müstesnadır. Allah, affedendir, merhamet edendir.
Edip Yüksel:
Ancak, bundan sonra yönelip durumlarını düzeltenler başka. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Ali Bulaç:
Ancak bundan sonra tevbe edenler, 'salih olarak davrananlar' başka. Çünkü Allah, gerçekten bağışlayandır, esirgeyendir.
Suat Yıldırım:
Ancak daha sonra tövbe edip nefislerini ıslah edenler, bu hükmün dışındadır. Çünkü Allah gafurdur, rahîmdir (çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur).
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ancak o kimseler ki, bundan sonra tevbe ettiler ve ıslahta bulundular, onlar müstesna. Çünkü Allah Teâlâ şüphe yok ki gafûrdur, rahîmdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ondan sonra tövbe edip hallerini düzeltenler müstesna. Hiç şüphesiz, Allah, çok affedici, çok merhametlidir.
Bekir Sadak:
Tevrat´in indirilmesinden once Israil´in kendilerine haram ettiginden baska butun yiyecekler Israilogullarina helal idi
İbni Kesir:
Ancak bunun ardından tevbe edip islah edenler müstesnadır. Doğrusu Allah, Gafur´dur, Rahim´dir.
Adem Uğur:
Ancak, bundan sonra tevbe edip yola gelenler başka. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.
İskender Ali Mihr:
Bundan sonra tövbe edip, ıslâh olanlar (nefslerini tezkiye edenler) hariç. O taktirde muhakkak ki Allah, Gafur´dur, Rahîm´dir.
Celal Yıldırım:
Ancak bundan sonra tevbe edip kendini düzeltenler müstesna.. Şüphesiz ki. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.
Tefhim ul Kuran:
Ancak bundan sonra tevbe edenler. ´salih olarak davrananlar´ başka. Çünkü Allah, gerçekten bağışlayandır, esirgeyendir.
Fransızca:
excepté ceux qui par la suite se repentiront et se réformeront : car Allah est certes Pardonneur et Miséricordieux.
İspanyolca:
Serán exceptuados quienes, después de eso, se arrepientan y se enmienden. Alá es indulgente, misericordioso.
İtalyanca:
eccetto coloro che poi si pentiranno e si emenderanno, poiché Allah è perdonatore, misericordioso.
Almanca:
außer denjenigen, die danach bereut und gottgefällig Gutes getan haben, so ist ALLAH gewiß allvergebend, allgnädig.
Çince:
惟后来悔过自新的人,(将蒙赦宥),因为真主确是至赦的,确是至慈的。
Hollandaca:
Niet evenzoo zal het zijn met hen, welke berouw hebben en boete doen; want God is genadig en barmhartig.
Rusça:
кроме тех, которые раскаялись после этого и исправили содеянное. Воистину, Аллах - Прощающий, Милосердный.
Somalice:
Kuwa Toobad keena intaas ka dib mooyee oo wanaajiya Eebana waa dambi dhaafe Naxariista.
Swahilice:
Isipo kuwa wale walio tubu baada ya hayo na wakatengenea; kwani Mwenyezi Mungu ni Mwenye kusamehe na Mwenye kurehemu.
Uygurca:
پەقەت تەۋبە قىلغانلار ۋە (بۇزۇق ئەمەللىرىنى) تۈزەتكەنلەر بۇنىڭدىن مۇستەسنا، اﷲ (مۇنداقلارغا) مەغپىرەت قىلغۇچىدۇر ۋە مېھرىباندۇر
Japonca:
だが後に悔い改めて,身を修める者は別である。本当にアッラーは,寛容にして慈悲深くあられる。
Arapça (Ürdün):
«إلا الذين تابوا من بعد ذلك وأصلحوا» عملهم «فإن الله غفور» لهم «رحيم» بهم.
Hintçe:
मगर (हॉ) जिन लोगों ने इसके बाद तौबा कर ली और अपनी (ख़राबी की) इस्लाह कर ली तो अलबत्ता ख़ुदा बड़ा बख्शने वाला मेहरबान है
Tayca:
นอกจากบรรดาผู้ที่สำนึกผิดกลับเนื้อกลับตัวหลังจากนั้น และได้ปรับปรุงแก้ไข แท้จริงอัลลอฮ์นั้นเป็นผู้ทรงอภัยโทษ ผู้ทรงเมตตาเสมอ
İbranice:
פרט לאלה אשר יתחרטו בכנות לאחר מכן ויעשו מעשים טובים, כי אלוהים הוא הסלחן הרחום
Hırvatça:
Izuzetak su oni koji se pokaju poslije toga i poprave, a Allah je, doista, Onaj Koji oprašta grijehe i milostiv je.
Rumence:
în afară de acei care, după aceea, s-au căit şi s-au îndreptat. Dumnezeu este Iertător, Milostiv.
Transliteration:
Illa allatheena taboo min baAAdi thalika waaslahoo fainna Allaha ghafoorun raheemun
Türkçe:
Ondan sonra tövbe edip hallerini düzeltenler müstesna. Hiç şüphesiz, Allah, çok affedici, çok merhametlidir.
Sahih International:
Except for those who repent after that and correct themselves. For indeed, Allah is Forgiving and Merciful.
İngilizce:
Except for those that repent (Even) after that, and make amends; for verily Allah is Oft-Forgiving, Most Merciful.
Azerbaycanca:
Yalnız bundan sonra tövbə edərək düzələn şəxslər (bağışlanarlar). Şübhəsiz ki, Allah bağışlayandır, rəhm edəndir!
Süleyman Ateş:
Ancak ondan sonra, tevbe edip uslananlar başka. Çünkü Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Diyanet Vakfı:
Ancak, bundan sonra tevbe edip yola gelenler başka. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.
Erhan Aktaş:
Ancak, bundan sonra tevbe(1) edip kendilerini düzeltenler hariç. Kuşkusuz, Allah, Çok Bağışlayıcı’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir.
Kral Fahd:
Ancak, bundan sonra tevbe edenler ve hallerini düzeltip yola gelenler başka. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve çok merhametlidir.
Hasan Basri Çantay:
Bundan sonra tevbe (ve rücu) ve (nefslerini) ıslah edenler müstesna. Çünkü Allah cidden (kusurları) örten, çok esirgeyendir.
Muhammed Esed:
Ama daha sonra tevbe edip kendilerini düzeltenler hariç tutulacaktır: Zira Allah, çok affedicidir, rahmet kaynağıdır.
Gültekin Onan:
Ancak bundan sonra tevbe edenler, ´salih olarak davrananlar´ başka. Çünkü Tanrı, gerçekten bağışlayandır, esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz:
Ancak onun arkasından tevbe edip hallerini düzeltenler başka. Çünkü Allah, hakikaten günahları bağışlayan, çok esirgeyendir.
Portekizce:
Salvo aqueles que, depois disso, arrependem-se e se emendarem, pois que Deus é Indulgente, Misericordiosíssimo.
İsveççe:
Men de som i ånger vänder åter [till Gud] och gör bot och bättring [skall inte straffas] - Gud är ständigt förlåtande, barmhärtig.
Farsça:
مگر کسانی که بعد از آن توبه کردند و [مفاسد خود را] اصلاح نمودند؛ زیرا خدا بسیار آمرزنده و مهربان است.
Kürtçe:
مەگەر ئەوانەی تۆبەیان کردبێ دوای ئەوە, وە کردەوەی چاکیان کردبێت ئەوە بێگومان خوا لێ خۆشبووی میھرەبانە
Özbekçe:
Магар шундоқ бўлгандан кейин тавба қилиб, яхши амалларни қилганлар бўлса, бас, Аллоҳ мағфират қилувчи ва раҳмлидир.
Malayca:
Kecuali orang-orang yang bertaubat sesudah (ingkar) itu, serta memperbaiki keburukan mereka, maka sesungguhnya Allah Maha Pengampun, lagi Maha Mengasihani.
Arnavutça:
përveç atyre që pas kësaj pendohen dhe përmirësohen, se Perëndia është mëshirues i madh dhe falë.
Bulgarca:
освен на онези, които после се покаят и поправят. Аллах е опрощаващ, милосърден.
Sırpça:
Изузетак су они који се покају после тога и поправе, а Аллах је, заиста, Онај Који опрашта грехе и милостив је.
Çekçe:
kromě těch, kdož kajícně se potom obrátí a polepší se. A Bůh je věru odpouštějící, slitovný.
Urduca:
البتہ وہ لوگ بچ جائیں گے جو اِس کے بعد توبہ کر کے اپنے طرز عمل کی اصلاح کر لیں، اللہ بخشنے والا اور رحم فرمانے والا ہے
Tacikçe:
магар онон, ки аз он пас тавба кунанд ва ислоҳ шаванд, зеро Худо омурзанда ва меҳрубон аст!
Tatarca:
Мәгәр шул золым эшләреннән тәүбә итсәләр һәм Коръән белән гамәл кылып иманнарын вә диннәрен дөресләсәләр, Аллаһ ярлыкаучы, рәхимле.
Endonezyaca:
kecuali orang-orang yang taubat, sesudah (kafir) itu dan mengadakan perbaikan. Karena sesungguhnya Allah Maha Pengampun lagi Maha Penyayang.
Amharca:
እነዚያ ከዚህ በኋላ ንስሓ የገቡና (ሥራቸውን) ያሳመሩ ሲቀሩ፡፡ (እነዚህንስ ይምራቸዋል)፤ አላህ መሓሪ አዛኝ ነውና፡፡
Tamilce:
எனினும், அதற்குப் பின்னர் (வருத்தப்பட்டு, பாவங்களில் இருந்து திருந்தி,) திரும்பி, மன்னிப்புக் கோரி (தங்களை) சீர்திருத்திக் கொண்டவர்களைத் தவிர. (அல்லாஹ் அவர்களை மன்னிப்பான்.) நிச்சயமாக அல்லாஹ் மகா மன்னிப்பாளன், மகா கருணையாளன் ஆவான்.
Korece:
그러나 회개하고 개선하는 자에게는 하나님의 관용과 자비가있을 것이며
Vietnamca:
Trừ những ai biết ăn năn sám hối sau đó và hành thiện thì quả thật, Allah hằng tha thứ, nhân từ.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: