Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

3

Sûredeki Ayet No: 

76

Ayet No: 

369

Sayfa No: 

59

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

بَلَىٰ مَنْ أَوْفَىٰ بِعَهْدِهِ وَاتَّقَىٰ فَإِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُتَّقِينَ

Çeviriyazı: 

belâ men evfâ bi`ahdihî vetteḳâ feinne-llâhe yüḥibbü-lmütteḳîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hayır, kim sözünü yerine getirir ve kötülüklerden korunursa, şüphesiz Allah da korunanları sever.

Diyanet İşleri: 

Hayır, öyle değil; ahdini yerine getiren ve günahtan sakınan bilsin ki, Allah sakınanları şüphesiz sever.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yok, öyle değil iş. Kim ahdine vefa eder ve ondan sakınırsa bilsin ki gerçekten de Allah sakınanları sever.

Şaban Piriş: 

Evet, kim verdiği sözü yerine getirir ve Allah’tan sakınırsa, şüphe yok ki, Allah muttakileri sever.

Edip Yüksel: 

Kim sözünü yerine getirir ve erdemli bir yaşam sürerse, bilsin ki ALLAH erdemlileri sever.

Ali Bulaç: 

Hayır; kim ahdine vefa eder ve sakınırsa şüphesiz Allah da sakınanları sever.

Suat Yıldırım: 

Hakikat öyle değil, kim ahdini yerine getirir ve haramlardan sakınırsa, bilsin ki Allah da o sakınanları sever.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Hayır. Kim ahdini ifâ eder ve ittikada bulunursa şüphe yok ki Allah Teâlâ o muttakîleri sever.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İş öyle değil! Kim ahdine vefa eder, takvaya sarılırsa hiç kuşkusuz, Allah takvaya sarılanları sever.

Bekir Sadak: 

Size melekleri, peygamberleri Rab olarak benimsemenizi emretmesi de yarasmaz. Siz musluman olduktan sonra, size inkar etmeyi mi emredecek? *

İbni Kesir: 

Hayır, kim ahdini yerine getirir ve sakınırsa

Adem Uğur: 

Hayır! (Gerçek onların dediği değil.) Her kim sözünü yerine getirir ve kötülükten sakınırsa, bilsin ki Allah sakınanları sever.

İskender Ali Mihr: 

Hayır, (öyle değil)! Kim (Allah ile olan) ahdini yerine getirir ve takva sahibi olursa, o taktirde muhakkak ki Allah, takva sahiplerini sever.

Celal Yıldırım: 

Hayır, yol var: Kim verdiği sözü dosdoğru yerine getirir ve (hakkı inkârdan, kötülüklere sapıp Allah´a karşı gelmekten) sakınırsa, şüphesiz Allah sakınanları sever.

Tefhim ul Kuran: 

Hayır

Fransızca: 

Au contraire, quiconque remplit sa promesse et craint Allah... Allah aime les pieux.

İspanyolca: 

¡Pues sí! Si uno cumple su promesa y teme a Alá,... Alá ama quienes le temen.

İtalyanca: 

Chi invece è fedele ai suoi impegni e agisce con pietà, ebbene Allah ama i pii.

Almanca: 

Doch, mit Sicherheit! Wer sein Versprechen einhält und Taqwa gemäß handelt, also gewiß, ALLAH liebt die Muttaqi.

Çince: 

不然,凡践约而且敬畏的人,(都是真主所喜爱的)。因为真主确是喜爱敬畏者的。

Hollandaca: 

Hij, die zijne verplichtingen nakomt en God vreest, dien bemint God.

Rusça: 

О нет! Если кто выполняет обязательство и боится Аллаха, то ведь Аллах любит богобоязненных.

Somalice: 

Saas ma aha ee ruuxii oofiya Ballankiisa oo Dhawrsada Eebe waa Jecelyahay Dhawrsadayaasha.

Swahilice: 

Sivyo hivyo, bali anaye timiza ahadi yake na akamchamngu basi Mwenyezi Mungu huwapenda wachamngu.

Uygurca: 

ئۇنداق ئەمەس (يەنى ئۇلار باشقا دىندىكىلەرگە زۇلۇم قىلسا گۇناھ بولىدۇ). ئەھدىگە ۋاپا قىلغان ۋە گۇناھتىن ساقلانغانلار (اﷲ دوست تۇتقان كىشىلەردۇر)، چۈنكى اﷲ تەقۋادارلارنى ھەقىقەتەن دوست تۇتىدۇ

Japonca: 

いや本当にアッラーは,自分の約束を全うし,自分の義務を果たす者を愛でられる。

Arapça (Ürdün): 

«بلى» عليهم فيهم سبيل «من أوفى بعهده» الذي عاهد الله عليه أو بعهد الله إليه من أداء الأمانة وغيره «واتقى» الله بترك المعاصي وعمل الطاعات «فإن الله يحب المتقين» فيه وضع الظاهر موضع المضمر أي يحبهم بمعنى يثيبهم.

Hintçe: 

हाँ (अलबत्ता) जो शख्स अपने एहद को पूरा करे और परहेज़गारी इख्तेयार करे तो बेशक ख़ुदा परहेज़गारों को दोस्त रखता है

Tayca: 

มิใช่นั้นดอก ผู้ใดที่รักษาสัญญาของเขาโดยครบถ้วน และยำเกรง(อัลลอฮ์) แล้วแน่นอนอัลลอฮ์ทรงชอบผู้ที่ยำเกรงทั้งหลาย

İbranice: 

אכן, אלוהים אוהב מי שמקיים את התחייבויותיו ונוהג ביראת אלוהים, הן, אלוהים מחבב את יראיו

Hırvatça: 

Međutim, ko obavezu svoju ispunjava i grijeha se kloni, pa Allah, doista, voli bogobojazne.

Rumence: 

Cel care îşi ţine învoiala şi se teme de Dumnezeu, să ştie că Dumnezeu îi iubeşte pe cei care se tem de El.

Transliteration: 

Bala man awfa biAAahdihi waittaqa fainna Allaha yuhibbu almuttaqeena

Türkçe: 

İş öyle değil! Kim ahdine vefa eder, takvaya sarılırsa hiç kuşkusuz, Allah takvaya sarılanları sever.

Sahih International: 

But yes, whoever fulfills his commitment and fears Allah - then indeed, Allah loves those who fear Him.

İngilizce: 

Nay.- Those that keep their plighted faith and act aright,-verily Allah loves those who act aright.

Azerbaycanca: 

Xeyr (elə deyildir). Hər kəs öz əhdinə vəfa etsə və pis əməllərdən çəkinsə (əmanətə xəyanət etməsə), şübhəsiz ki, Allah (belə) müttəqiləri sevər.

Süleyman Ateş: 

Hayır, kim sözünü yerine getirir ve (günahtan) korunursa, şüphesiz Allah da korunanları sever.

Diyanet Vakfı: 

Hayır! (Gerçek onların dediği değil.) Her kim sözünü yerine getirir ve kötülükten sakınırsa, bilsin ki Allah sakınanları sever.

Erhan Aktaş: 

Hayır(1)! Kim sözünü yerine getirir ve takvâlı(2) olursa, kuşkusuz Allah, takvâlı olanları sever.

Kral Fahd: 

Hayır! (sorumluluk vardır). Her kim sözünü yerine getirir ve (Allah'tan) sakınırsa, Allah da şüphesiz, sakınanları sever.

Hasan Basri Çantay: 

Hayır, kim ahdini yerine getirir ve sakınırsa şübhesiz Allah da o sakınanları sever.

Muhammed Esed: 

Ama (Allah,) Kendisine karşı taahhütlerine sadık kalanlar(ın) ve Kendisine karşı sorumluluk bilinci duyanlar(ın farkındadır): ve Allah, Kendisine karşı sorumluluk bilinci taşıyanları sever.

Gültekin Onan: 

Hayır

Ali Fikri Yavuz: 

Hayır, öyle inandıkları gibi değil, kim ahdini ve emanetini yerine getirir, Allah’dan korkarsa, şüphe yok ki, Allah takva sahiplerini sever.

Portekizce: 

Qual! No entanto, quem cumpre o seu pacto e teme, saiba que Deus aprecia os tementes.

İsveççe: 

Nej, det förhåller sig tvärtom! [Gud känner] dem som är trogna förbundet med Honom och fruktar Honom; Gud älskar de gudfruktiga.

Farsça: 

آری، هر که به پیمان خود [در تعهد به اجرای احکام دین] وفا کرد، و [در همه امور زندگی] تقوا پیشه ساخت، [بداند که] یقیناً خدا تقوا پیشگان را دوست دارد.

Kürtçe: 

نەخێر وانیە (وەک دەڵێن) ھەر کەسێک پەیمانی خۆی بەجێ بھێنێت وە پاریزکاری بکات ولەخودا بترسێت ئەوە بەڕاستی خوا پارێزکارانی خۆش دەوێت

Özbekçe: 

Йўқ! Балки ким аҳдига вафо қилса ва тақводор бўлса. Бас, Аллоҳ тақводорларни хуш кўради.

Malayca: 

Bahkan (mereka berdosa memakan hak orang, kerana), sesiapa yang menyempurnakan janjinya (mengenai hak orang lain) dan bertaqwa, maka sesungguhnya Allah mengasihi orang-orang yang bertaqwa.

Arnavutça: 

Jo! (nuk është ashtu si thanë hebrenjt), por kushdo që plotëson premtimin e tij dhe ruhet nga të këqijat, Perëndia, me të vërtetë, i don ata që i drojnë Atij.

Bulgarca: 

Но онзи, който изпълнява своя обет и е богобоязлив - Аллах обича богобоязливите.

Sırpça: 

Међутим, ко обавезу своју испуњава и греха се клони, па Аллах, заиста, воли богобојазне.

Çekçe: 

Však nikoliv! Kdo přesně dodržuje svou úmluvu a je bohabojný... vždyť Bůh miluje bohabojné.

Urduca: 

جو بھی اپنے عہد کو پورا کرے گا اور برائی سے بچ کر رہے گا وہ اللہ کا محبوب بنے گا، کیونکہ پرہیز گار لوگ اللہ کو پسند ہیں

Tacikçe: 

Оре, ҳар кас, ки ба аҳди хеш вафо кунад ва парҳезгор бошад, Худо парҳезгоронро дӯст медорад.

Tatarca: 

Бәлки бер кеше үзенең ґәһден һәм вәгъдәләрен үтәсә вә бурычларын хыянәтсез бирсә һәм хыянәтләрдән сакланса- әнә шундый тәкъва кешеләрне Аллаһ әлбәттә сөяр.

Endonezyaca: 

(Bukan demikian), sebenarnya siapa yang menepati janji (yang dibuat)nya dan bertakwa, maka sesungguhnya Allah menyukai orang-orang yang bertakwa.

Amharca: 

አይደለም (አለባቸው እንጅ)፡፡ በቃል ኪዳኑ የሞላና የተጠነቀቀ ሰው አላህ ጥንቁቆችን ይወዳል፡፡

Tamilce: 

(குற்றம்) ஏனில்லை. யார் தனது உடன்படிக்கையை முழுமையாக நிறைவேற்றி, அல்லாஹ்வை அஞ்சினாரோ, நிச்சயமாக, அல்லாஹ் தன்னை அஞ்சுபவர்கள் மீது அன்பு வைக்கிறான்.

Korece: 

그러나 그의 약속을 이행하 고 의로운자는 실로 하나님의 사 랑을 받을 것이라

Vietnamca: 

Không. (Sự thật không như họ nói) mà chỉ có những ai làm tròn giao ước và có lòng ngoan đạo thì quả thật Allah thương yêu những người ngoan đạo.