Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

3

Sûredeki Ayet No: 

70

Ayet No: 

363

Sayfa No: 

58

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لِمَ تَكْفُرُونَ بِآيَاتِ اللَّهِ وَأَنتُمْ تَشْهَدُونَ

Çeviriyazı: 

yâ ehle-lkitâbi lime tekfürûne biâyâti-llâhi veentüm teşhedûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey kitap ehli! (gerçeği) gördüğünüz halde, niçin Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?

Diyanet İşleri: 

Ey Kitap ehli! Sizler göz göre göre Allah'ın ayetlerini niçin inkar ediyorsunuz?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ey kitap ehli, Allah'ın ayetlerini neden inkar edersiniz, halbuki onları görüp duruyorsunuz da.

Şaban Piriş: 

Ey kitap ehli! Göz göre göre niçin Allah’ın ayetlerine küfrediyorsunuz?

Edip Yüksel: 

Kitap halkı! Tanık olduğunuz halde neden ALLAH'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?

Ali Bulaç: 

Ey Kitap Ehli, siz şahid olup dururken, ne diye Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?

Suat Yıldırım: 

Ey Ehl-i kitap! Siz de yanınızdaki kitaplarda doğruluğuna tanık olup dururken, Allah'ın âyetlerini ne diye inkâr ediyorsunuz?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ey Ehl-i kitap! Ne için Allah´ın âyetlerini inkar ediyorsunuz? Halbuki, siz görüp duyuyorsunuz.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ey Ehlikitap! Gerçeğe tanık olup durduğunuz halde, Allah'ın ayetlerini neden inkâr ediyorsunuz/Allah'ın ayetlerine neden nankörlük ediyorsunuz?!

Bekir Sadak: 

«ahmetini diledigine tahsis eder, Allah buyuk, bol nimet sahibidir&quot

İbni Kesir: 

Ey Ehl-i Kitab

Adem Uğur: 

Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah´ın âyetlerini inkâr edersiniz?

İskender Ali Mihr: 

Ey Ehli Kitap! Siz şahit olduğunuz halde niçin Allah´ın âyetlerini inkar ediyorsunuz?

Celal Yıldırım: 

Ey Kitap Ehli! (İlâhî kitaplardaki yazılı hakikatleri) görüp dururken neden Allah´ın âyetlerini inkâr edersiniz?

Tefhim ul Kuran: 

Ey Kitap Ehli, siz şahid olup dururken, ne diye Allah´ın ayetlerini inkâr ediyorsunuz?

Fransızca: 

ô gens du Livre, pourquoi ne croyez vous pas aux versets d'Allah (le Coran), cependant que vous êtes témoins ?

İspanyolca: 

¡Gente de la Escritura ! ¿Porqué no creéis en los signos de Alá, siendo, como sois, testigos de ellos?

İtalyanca: 

O gente della Scrittura, perché smentite i segni di Allah mentre ne siete testimoni?

Almanca: 

Ihr Schriftbesitzer! Weshalb betreibt ihr Kufr ALLAHs Ayat gegenüber, während ihr es wißt?!

Çince: 

信奉天经的人啊!你们明知真主的迹象是真的,你们为什么不信那些迹象呢?

Hollandaca: 

O gij bezitters der schrift! waarom loochent gij Gods teekenen, terwijl gij zelven er getuigen van waart.

Rusça: 

О люди Писания! Почему вы не веруете в знамения Аллаха, хотя сами свидетельствуете?

Somalice: 

Ehelu Kitaabow maxaad uga Gaaloobaysaan Aayadka Eebe idinkoo marag ah (og xaqnimadeeda).

Swahilice: 

Enyi Watu wa Kitabu! Mbona mnazikataa Ishara za Mwenyezi Mungu ilhali nyinyi mnashuhudia?

Uygurca: 

ئى ئەھلى كىتاب! اﷲ نىڭ ئايەتلىرىنى (يەنى مۇھەممەد ئەلەيھىسسالامغا نازىل قىلىنغان قۇرئاننىڭ ھەقلىقىنى) بىلىپ تۇرۇپ نېمىشقا ئىنكار قىلىسىلەر؟

Japonca: 

啓典の民よ,何故アッラーの印を拒否するのか,あなたがたは(自ら)その証人ではないか。

Arapça (Ürdün): 

«يا أهل الكتاب لِمَ تكفرون بآيات الله» القرآن المشتمل على نعت محمد صلى الله عليه وسلم «وأنتم تشهدون» تعلمون أنه الحق.

Hintçe: 

और उसको समझते (भी) नहीं ऐ अहले किताब तुम ख़ुदा की आयतों से क्यों इन्कार करते हो, हालॉकि तुम ख़ुद गवाह बन सकते हो

Tayca: 

โอ้ผู้ที่ได้รับคัมภีร์ทั้งหลาย ! เพราะเหตุใดพวกเจ้าจึงปฏิเสธบรรดาโองการของอัลลอฮ์ ทั้ง ๆ ที่พวกเจ้าก็เป็นพยานยืนยันอยู่

İbranice: 

הוי, אנשי הספר! מדוע תכפרו (תכחישו) באותות אלוהים על אף שאתם מעידים לקיומם (מכירים אותם)

Hırvatça: 

O vi kojima je data Knjiga, zašto u Allahove ajete ne vjerujete, a svjedoci ste da su Istina!?

Rumence: 

Voi, oameni ai Cărţii! De ce tăgăduiţi semnele lui Dumnezeu ai căror martori sunteţi?

Transliteration: 

Ya ahla alkitabi lima takfuroona biayati Allahi waantum tashhadoona

Türkçe: 

Ey Ehlikitap! Gerçeğe tanık olup durduğunuz halde, Allah'ın ayetlerini neden inkâr ediyorsunuz/Allah'ın ayetlerine neden nankörlük ediyorsunuz?!

Sahih International: 

O People of the Scripture, why do you disbelieve in the verses of Allah while you witness [to their truth]?

İngilizce: 

Ye People of the Book! Why reject ye the Signs of Allah, of which ye are (Yourselves) witnesses?

Azerbaycanca: 

Ey kitab əhli, Allahın ayələrinə şahid olduğunuz halda nə üçün (onları) inkar edirsiniz?

Süleyman Ateş: 

Ey Kitap ehli, (gerçeği) gördüğünüz halde, niçin Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?

Diyanet Vakfı: 

Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın ayetlerini inkar edersiniz?

Erhan Aktaş: 

Ey Kitâp Ehli! Gerçeği bildiğiniz halde, niçin Allah’ın âyetlerini küfrediyorsunuz?

Kral Fahd: 

Ey ehli kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah’ın âyetlerini inkâr edersiniz?

Hasan Basri Çantay: 

Ey Kitablılar, kendiniz (Tevratda ve İndide) görüb ve bilib dururken Allahın âyetlerini neye inkâr ediyorsunuz?

Muhammed Esed: 

Ey geçmiş vahyin izleyicileri! Bizzat kendinizin şahit olduğu Allah´ın mesajlarını neden inkar edersiniz?

Gültekin Onan: 

Ey Kitap ehli, siz şahid olup dururken, ne diye Tanrı´nın ayetlerine küfrediyorsunuz?

Ali Fikri Yavuz: 

Ey ehli kitap (Hristiyan ve Yahudi’ler!) İncil ve Tevrat’ta Peygamberin vasfını görüp bilirken niçin Kur’ân’ı ve Peygamberi inkâr ediyorsunuz?

Portekizce: 

Ó adeptos do Livro, por que negais os versículos de Deus, conhecendo-os?

İsveççe: 

Ni, efterföljare av äldre tiders uppenbarelser! Varför avvisar ni Guds budskap fastän ert eget vittnesbörd [bekräftar deras sanning]?

Farsça: 

ای اهل کتاب! چرا به آیات خدا [در تورات و انجیل درباره اوصاف پیامبر اسلام] کفر می ورزید در حالی که خودتان گواهی می دهید [که این آیات از سوی خدا نازل شده است؟!]

Kürtçe: 

ئەی خاوەن نامەکان بۆ بێ بڕوا دەبن بە ئایەتەکانی خوا لە کاتێکدا کە شایەتی دەدەن (لە سەر ڕاستی ئەوان)

Özbekçe: 

Эй аҳли китоблар, нимага ўзингиз гувоҳ бўлиб туриб, Аллоҳнинг оятларига куфр келтирасиз?!

Malayca: 

Wahai Ahli Kitab! Mengapa kamu kufurkan (ingkarkan) ayat-ayat keterangan Allah padahal kamu menyaksikan kebenaranNya?

Arnavutça: 

O ithtarë të Librit! Përse i mohoni versetet e Perëndisë, e ju jeni dëshmitarë (që ato janë versetet e Perëndisë)?

Bulgarca: 

О, хора на Писанието, защо не вярвате в знаменията на Аллах, след като сте свидетели?

Sırpça: 

О ви којима је дата Књига, зашто у Аллахове речи и доказе не верујете, а сведоци сте да су Истина!?

Çekçe: 

Vlastníci Písma! Proč nevěříte ve znamení Boží, když sami jste jejich svědky?

Urduca: 

اے اہل کتاب! کیوں اللہ کی آیات کا انکار کرتے ہو حالانکہ تم خود ان کا مشاہدہ کر رہے ہو؟

Tacikçe: 

Эй аҳли китоб, бо он ки худ ба оёти Худо шоҳидӣ медиҳед, чаро инкораш мекунед?

Tatarca: 

Ий китабий кәферләр, ни өчен Аллаһуның аятьләрен инкяр итәсез? Үзегез шул аятьләрне ишетеп беләсез, ишеткәнлегегезгә үзегез шаһитсыз.

Endonezyaca: 

Hai Ahli Kitab, mengapa kamu mengingkari ayat-ayat Allah, padahal kamu mengetahui (kebenarannya).

Amharca: 

የመጽሐፉ ባለቤቶች ሆይ! እናንተ የምታውቁ ስትኾኑ በአላህ አንቀጾች ለምን ትክዳላችሁ

Tamilce: 

வேதக்காரர்களே! அல்லாஹ்வின் வசனங்களை ஏன் நிராகரிக்கிறீர்கள்? (நபியின் உண்மைத் தன்மைக்கு) நீங்களே சாட்சியளிக்கிறீர்கள்.

Korece: 

성서의 백성들이여 너희들은 왜 하나님의 말씀을 부정하느뇨 너희는 그것이 진리임을 알지 않 느뇨

Vietnamca: 

Này hỡi dân Kinh Sách, tại sao các ngươi lại phủ nhận các lời mặc khải của Allah trong khi các ngươi là nhân chứng cho chúng?