Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

3

Sûredeki Ayet No: 

158

Ayet No: 

451

Sayfa No: 

71

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَئِن مُّتُّمْ أَوْ قُتِلْتُمْ لَإِلَى اللَّهِ تُحْشَرُونَ

Çeviriyazı: 

veleim müttüm ev ḳutiltüm leile-llâhi tuḥşerûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

Diyanet İşleri: 

And olsun ki, ölseniz de, öldürülseniz de Allah katında toplanacaksınız.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Andolsun ki ölseniz de mutlaka Allah tapısında toplanacaksınız, öldürülseniz de.

Şaban Piriş: 

Ölseniz de öldürülseniz de şüphesiz Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.

Edip Yüksel: 

Ölürseniz de öldürülürseniz de ALLAH'ın huzuruna çıkarılacaksınız.

Ali Bulaç: 

Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de şüphesiz Allah'a (varıp) toplanacaksınız.

Suat Yıldırım: 

Sizler ölseniz de, öldürülseniz de, sonunda Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve şüphe yok ki ölseniz de öldürülseniz de her halde Allah Teâlâ´ya haşrolunacaksınızdır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ölür yahut öldürülürseniz elbette ki Allah'a götürüleceksiniz.

Bekir Sadak: 

Allah´in rizasina uyan kimse, Allah´in hismina ugrayan gibi midir? Bu kimsenin varacagi yer cehennemdir

İbni Kesir: 

Andolsun ki, ölseniz de, öldürülseniz de

Adem Uğur: 

Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de Allah´ın huzurunda toplanacaksınız.

İskender Ali Mihr: 

Ve elbette, ölseniz de öldürülseniz de mutlaka Allah´a haşr olunacaksınız (Allah´ın huzurunda toplanacaksınız).

Celal Yıldırım: 

Celâlim hakkı için, eğer ölür veya öldürülürseniz, elbette Allah´ın huzurunda bir araya getirilip toplanacaksınız.

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de şüphesiz Allah´a (varıp) toplanacaksınız.

Fransızca: 

Que vous mouriez ou que vous soyez tués, c'est vers Allah que vous serez rassemblés.

İspanyolca: 

Si morís de muerte natural o sois muertos, seréis, si, congregados hacia Alá.

İtalyanca: 

Che moriate o che siate uccisi, invero è verso Allah che sarete ricondotti.

Almanca: 

Und solltet ihr (eines natürlichen Todes) sterben oder getötet werden, so werdet ihr sicherlich vor ALLAH versammelt werden.

Çince: 

如果你们病故,或阵亡,那末,你们必定被集合到真主那里。

Hollandaca: 

Hetzij gij sterft of gedood wordt, gij wordt tot God verzameld.

Rusça: 

Если вы умрете или будете убиты, то вы непременно будете собраны к Аллаху.

Somalice: 

Haddaad Dhimataan ama laydin Dilo Xagga Eebe umbaa laydiin Celin.

Swahilice: 

Na mkifa au mkiuliwa ni kwa Mwenyezi Mungu ndio mtakusanywa.

Uygurca: 

ئەگەر سىلەر (ئۆز ئەجىلىڭلار بىلەن) ئۆلسەڭلار ياكى (جەڭ مەيدانىدا) ئۆلتۈرۈلسەڭلار، (ئاخىرەتتە) چوقۇم اﷲ نىڭ دەرگاھىغا توپلىنىسىلەر (اﷲ سىلەرنى ئەمەلىڭلارغا قاراپ مۇكاپاتلايدۇ)

Japonca: 

仮令あなたがたが死んでもまたは殺害されても,あなたがたは必ずアッラーの御許に召し集められるのである。

Arapça (Ürdün): 

«ولئن» لام قسم «مُتُّمْ» بالوجهين «أو قُتلتم» في الجهاد وغيره «لإلى الله» لا إلى غيره «تُحشرون» في الآخرة فيجازيكم.

Hintçe: 

और अगर तुम (अपनी मौत से) मरो या मारे जाओ (आख़िरकार) ख़ुदा ही की तरफ़ (क़ब्रों से) उठाए जाओगे

Tayca: 

และแน่นอน ถ้าหาพวกเจ้าตายไปหรือถูกฆ่า แล้ว แน่นอนยังอัลลอฮ์เท่านั้นที่พวกเจ้าจะถูกนำไปชุมนุม

İbranice: 

ואם תמותו או תיהרגו (בקרבות למען אלוהים,) אל אלוהים תקובצו

Hırvatça: 

I bilo da umrete ili poginete, vi ćete pred Allaha sigurno sakupljeni biti.

Rumence: 

Dacă muriţi ori dacă sunteţi ucişi, veţi fi adunaţi înaintea lui Dumnezeu.

Transliteration: 

Walain muttum aw qutiltum laila Allahi tuhsharoona

Türkçe: 

Ölür yahut öldürülürseniz elbette ki Allah'a götürüleceksiniz.

Sahih International: 

And whether you die or are killed, unto Allah you will be gathered.

İngilizce: 

And if ye die, or are slain, Lo! it is unto Allah that ye are brought together.

Azerbaycanca: 

Ölsəniz də, öldürülsəniz də, (axırda) mütləq Allahın hüzuruna toplanacaqsınız!

Süleyman Ateş: 

Ölür veya öldürülürseniz, elbette Allah'a götürüleceksiniz!

Diyanet Vakfı: 

Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

Erhan Aktaş: 

Elbette ölseniz de öldürülseniz de muhakkak sonunda Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.

Kral Fahd: 

Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun, ölseniz de, yahud öldürülseniz de muhakkak ki hepiniz Allah (ın huzuruna gidib) toplanacaksınız.

Muhammed Esed: 

Çünkü ölseniz de, öldürülseniz de sonunda Allah katında toplanacaksınız.

Gültekin Onan: 

Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de şüphesiz Tanrı´ya (varıp) toplanacaksınız.

Ali Fikri Yavuz: 

And olsun, eğer ölür veya Allah yolunda öldürülürseniz muhakkak ki Allah’ın huzurunda toplanacak, hesaba çekileceksiniz.

Portekizce: 

E sabei que, tanto se morrerdes, como ser fordes assassinados, sereis congregados ante Deus.

İsveççe: 

vare sig ni dör eller dödas, är det till Gud ni skall samlas åter.

Farsça: 

و اگر بمیرید یا شهید شوید، به سوی خدا محشور خواهید شد.

Kürtçe: 

سوێند بێت ئەگەر ئێوە بمرن یان بکوژرێن ھەر لای خوا کۆدەکرێنەوە

Özbekçe: 

Гарчи ўлсангиз ҳам ёки қатл қилинсангиз ҳам, албатта, Аллоҳ ҳузурида йиғилурсиз.

Malayca: 

Demi sesungguhnya! jika kamu mati atau terbunuh, sudah tentu kepada Allah jualah kamu akan dihimpunkan (untuk menerima balasan).

Arnavutça: 

Vdiqët apo u mbytët, me siguri do të tuboheni te Perëndia.

Bulgarca: 

И ако умрете или ви убият, при Аллах ще бъдете събрани.

Sırpça: 

И било да умрете или погинете, ви ћете пред Аллахом сигурно да будете сакупљени.

Çekçe: 

A věru, ať již zemřete, anebo budete zabiti, u Boha shromážděni budete!

Urduca: 

اور خواہ تم مرو یا مارے جاؤ بہر حال تم سب کو سمٹ کر جانا اللہ ہی کی طرف ہے

Tacikçe: 

Ва агар бимиред, ё кушта шавед, албатта дар пешгоҳи Худованд маҳшур (хамсӯҳбат) мешавед.

Tatarca: 

Әгәр үлсәгез яки үтерелсәгез дә кубарылып Аллаһуга барырсыз.

Endonezyaca: 

Dan sungguh jika kamu meninggal atau gugur, tentulah kepada Allah saja kamu dikumpulkan.

Amharca: 

ብትሞቱም ወይም ብትገደሉ በእርግጥ ወደ አላህ ብቻ ትሰበሰባላችሁ፡፡

Tamilce: 

இன்னும் நீங்கள் இறந்தாலும் அல்லது கொல்லப்பட்டாலும் திட்டமாக அல்லாஹ்விடமே (மறுமையில்) ஒன்று திரட்டப்படுவீர்கள்.

Korece: 

만일 너희가 죽었거나 살해당했다면 너희는 하나님께로 돌아 가니라

Vietnamca: 

Nếu các ngươi chết đi (do hết tuổi) hoặc bị giết thì các ngươi đều được phục sinh để trình diện Allah.