Arapça:
لِيَقْطَعَ طَرَفًا مِّنَ الَّذِينَ كَفَرُوا أَوْ يَكْبِتَهُمْ فَيَنقَلِبُوا خَائِبِينَ
Çeviriyazı:
liyaḳṭa`a ṭarafem mine-lleẕîne keferû ev yekbitehüm feyenḳalibû ḫâibîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Allah bu yardımı) inkâr edenlerden bir kısmını kessin veya perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler (diye yaptı).
Diyanet İşleri:
Allah bunu, ancak size müjde olsun ve böylece kalbleriniz yatışsın diye yapmıştır. İnkar edenlerin bir kısmını kesmek veya ümidsiz olarak geri dönecek şekilde bozguna uğratmak için gereken yardım, ancak Güçlü ve Hakim olan Allah katından olur.
Abdulbakî Gölpınarlı:
O, kafirlerin ileri gelenlerinden bir kısmını öldürmek, bir kısmını da baş aşağı edip ümitsiz bir hale getirerek döndürmek için yardım etti size.
Şaban Piriş:
Allah bunu, kâfir olanlardan bir kısmını helâk etsin veya perişan etsin de umutsuz olarak geri dönüp gitsinler diye yaptı.
Edip Yüksel:
Böylece inkarcıların bir kısmını imha eder veya onları etkisiz hale getirip bozguna uğratır.
Ali Bulaç:
(Ki bununla) İnkar edenlerin önde gelenlerinden bir kısmını kessin (helak etsin) ya da 'umutları suya düşmüşler olarak onları' tepesi aşağı getirsin de geri dönüp gitsinler.'
Suat Yıldırım:
Evet, Allah Teâlâ kâfirlerden ileri gelenleri imha etmek Veya onları başaşağı ederek ümitsiz bir hale düşürmek için size bu imdadı gönderdi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Tâ ki, o küfredenlerden bir kısmını kessin, veya onları mağlûp etsin de hâip ve hâsir oldukları halde geri dönüp gitsinler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah bunu yaptı ki, küfre sapanlardan bir kısmını bölüp ayırsın veya onları zelîl etsin de yıkık ve ürkek bir halde dönüp gitsinler.
Bekir Sadak:
Inkar edenler icin hazirlanmis atesten sakinin.
İbni Kesir:
Küfredenlerin bir kısmını kessin veya perişan etsin de ümitsiz olarak geri dönüp gitsinler diye.
Adem Uğur:
Allah, kâfirlerden bir kısmının kökünü kessin veya onları perişan etsin, böylece bozulmuş bir halde dönüp gitsinler diye, size yardım eder.
İskender Ali Mihr:
(Ve bu yardım), kafirlerden bir kısmını kesmek (helâk etmek) veya onlarıperişan etmek, böylece bozguna uğrayarak dönüp gitmeleri içindir.
Celal Yıldırım:
(Allah) kâfirlerden bir kısmını koparıp ayırsın veya başaşağı etsin diye (yardımda bulunmuş) ve bu sebeple onlar hüsrana uğrayarak yüzüstü gelmişlerdir.
Tefhim ul Kuran:
(Ki bununla) Küfre sapanların ileri gelenlerini kessin (onları helak etsin) ya da ´umutları suya düşmüşler olarak onları tepesi aşağı getirsin de geri dönüp gitsinler.´
Fransızca:
pour anéantir une partie des mécréants ou pour les humilier (par la défaite) et qu'ils en retournent donc déçus . -
İspanyolca:
para despedazar a los que no creían o derrotarlos y que regresaran, así, decepcionados.
İtalyanca:
per fare a pezzi una parte di quelli che furono miscredenti, per umiliarli e farli ritornare sconfitti.
Almanca:
Damit ER einen Teil von denjenigen, die Kufr betrieben haben, eliminiert oder sie erniedrigt - so werden sie als Versager zurückkehren,
Çince:
(他援助你们),以便对于不信道的人,或剪除一部分,或全部加以凌辱,以便他们失败而归。
Hollandaca:
Dat hij de ongeloovigen met den wortel zal uitroeien, of verdelgen, en dat zij omvergeworpen of bestraft zullen worden, is u onnoodig te weten.
Rusça:
и дабы отсечь от неверующих одну часть или разгромить их так, чтобы они вернулись разочарованными.
Somalice:
Si uu u Gooyo (Halaago) qayb ka mid ah kuwa Gaaloobay ama Walbahaariyo oy Noqdaan iyagoo Khasaaray.
Swahilice:
Haya ni kwa ajili awakate sehemu katika walio kufuru, au awahizi wapate kurejea nyuma nao wamepwelewa.
Uygurca:
(اﷲ نىڭ ياردىمى) كاپىرلارنىڭ بىر تۈركۈمىنى ھالاك قىلىش ئۈچۈن ياكى ئۇلارنى رەسۋا قىلىپ، ئۇلارنىڭ ئۈمىدسىز ھالدا مەغلۇپ بولۇشلىرى ئۈچۈندۇر
Japonca:
これはかれが,一部の不信者を切り崩し,かれらを卑しめ,失望させ退かせるためである。
Arapça (Ürdün):
«ليقطع» متعلق ينصركم أي ليُهلك «طرفا من الذين كفروا» بالقتل والأسر «أو يكبتهم» يذلهم بالهزيمة «فينقلبوا» يرجعوا «خائبين» لم ينالوا ما راموه.
Hintçe:
(और यह मदद की भी तो) इसलिए कि काफ़िरों के एक गिरोह को कम कर दे या ऐसा चौपट कर दे कि (अपना सा) मुंह लेकर नामुराद अपने घर वापस चले जायें
Tayca:
เพื่อพระองค์จะทรงบั่นทองส่วนหนึ่ง ออกจากบรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธาหรือทรงให้พวกเขาได้รับความอัปยศ แล้วพวกเขาก็จะถอยกลับไปในฐานะผู้ผิดหวัง
İbranice:
זה היה כדי שישמיד חלק מאלה שכפרו, או להפיל את רוחם וישובו נכזבים
Hırvatça:
I da jedan dio nevjernika uništi, ili da ih osramoti, te da se vrate razočarani.
Rumence:
ca să-i nimicească şi să-i zdrobească pe unii dintre tăgăduitori, ca ei să plece înfrânţi.
Transliteration:
LiyaqtaAAa tarafan mina allatheena kafaroo aw yakbitahum fayanqaliboo khaibeena
Türkçe:
Allah bunu yaptı ki, küfre sapanlardan bir kısmını bölüp ayırsın veya onları zelîl etsin de yıkık ve ürkek bir halde dönüp gitsinler.
Sahih International:
That He might cut down a section of the disbelievers or suppress them so that they turn back disappointed.
İngilizce:
That He might cut off a fringe of the Unbelievers or expose them to infamy, and they should then be turned back, frustrated of their purpose.
Azerbaycanca:
O (bununla) kafirlərin bir hissəsini məhv etsin (döyüş meydanında kəsib-doğrasın) və ya onları məğlubiyyətə uğratsın. Belə ki, onlar naümid geri dönsünlər.
Süleyman Ateş:
İnkar edenlerden bir kısmını kessin ve perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler diye (size yardım eder).
Diyanet Vakfı:
Allah, kafirlerden bir kısmının kökünü kessin veya onları perişan etsin, böylece bozulmuş bir halde dönüp gitsinler diye, size yardım eder).
Erhan Aktaş:
Bu yardım, Kâfirlerin bir kısmının imha edilmesi veya bozguna uğrayarak umutsuzca geri dönüp gitmeleri için yapıldı.
Kral Fahd:
(Bu yardım) küfredenlerden bir kısmını helak etmek, bir kısmını da eski ümitlerini yitirmiş ve emellerine ulaşamamış bir şekilde dönüp gitsinler diye, perişan eylemek içindir.
Hasan Basri Çantay:
(Bir de Allah bu imdadı) küfredenlerden ileri gelenleri (n kafasını) kessin, yahud onları tepesi aşağı getirsin de (geri kalanlarda) emellerine kavuşamayan (bedbaht) lar olarak dönüb gitsinler diye (yapdı)
Muhammed Esed:
(ve) O, hakikati inkara şartlanmış olanlardan bazısını (sizin vasıtanızla) mahvetsin, diğerlerini de öylesine alçaltsın ki ümitsizliğe kapılıp geri çekilsinler diye (bunu emretti).
Gültekin Onan:
(Ki bununla) Küfredenlerin önde gelenlerinden bir kısmını kessin (helak etsin) ya da ´umutları suya düşmüşler olarak´ onları tepesi aşağı getirsin de geri dönüp gitsinler. (kalebenin nerede olduğu bulunacak)
Ali Fikri Yavuz:
Böylece Allah, o kâfir olanlardan bir kolu kessin veya perişan etsin de, geri kalanlar keder ve ziyan içinde dönüp gitmiş olsunlar.
Portekizce:
Assim o fez para aniquilar um falange de incrédulos e afrontá-los, fazendo com que fugissem frustrados.
İsveççe:
[och] för att låta några av sanningens förnekare smaka döden eller nederlagets förödmjukelse och se sina förhoppningar grusas.
Farsça:
تا برخی از کافران را [از ریشه و بن] نابود کند، یا آنان را خوار و ذلیل سازد، تا نومید بازگردند.
Kürtçe:
(وە ناردنی فریشتەکان) بۆ ئەوە بوو دابڕێت (لە ناوی بات) بەشێک لەوانەی کە بێ بڕوان یان خەفەت باریان بکات (بە تێشکانیان) ئەمجا بگەڕێنەوە بە نائومێدی
Özbekçe:
Куфр келтирганларнинг бир тарафини кесиш учун ёки хорлаш учун, токи ноумид бўлиб қайтсинлар. (Бадр ғазотида мушрикларнинг бошлиқларидан етмиштаси ҳалок бўлди. Бу уларнинг бир тарафидан катта кесилиш эди. Шунингдек, уларнинг катталаридан етмиштаси асирга тушди, хору зор бўлди. Қолганлари эса, шармандаларча, келган жойига қайтди.)
Malayca:
(Kemenangan Badar itu) kerana Allah hendak membinasakan satu golongan dari orang-orang kafir atau menghina mereka (dengan kekalahan), supaya mereka kembali dengan hampa kecewa.
Arnavutça:
që një turmë mohuesish t’i shkatërrojë apo t’i turpërojë e të kthehen ata të humbur.
Bulgarca:
за да откъсне една част от неверниците или да ги разгроми, за да се върнат покрусени.
Sırpça:
И да уништи један део неверника, или да их осрамоти, па да се разочарани врате.
Çekçe:
abyste uťali část těm, kdož jsou nevěřící, anebo aby byli potřeni a vrátili se nazpět zklamáni.
Urduca:
(اور یہ مدد وہ تمہیں اس لیے دے گا) تاکہ کفر کی راہ چلنے والوں کا ایک بازو کاٹ دے، یا ان کو ایسی ذلیل شکست دے کہ وہ نامرادی کے ساتھ پسپا ہو جائیں
Tacikçe:
то гурӯҳе аз кофиронро ҳалок кунад ё хор гардонад. Он гоҳ навмед бозгарданд.
Tatarca:
Аллаһ фәрештәләр белән ярдәм кылды, кәферләрдән бер җәмәгатькә җәза бирмәк өчен яки җиңелсеннәр өчен, әгәр җиңелсәләр, хәсрәт белән кайтырлар. "Бәдер сугышында мөшрикләрнең җитмеш батыры үтерелде, җитмеше әсиргә алынды".
Endonezyaca:
(Allah menolong kamu dalam perang Badar dan memberi bala bantuan itu) untuk membinasakan segolongan orang-orang yang kafir, atau untuk menjadikan mereka hina, lalu mereka kembali dengan tiada memperoleh apa-apa.
Amharca:
(ድልን ያጎናጸፋችሁ) ከእነዚያ ከካዱት ከፊልን ሊቆርጥ (ሊያጠፋ) ወይም ሊያዋርዳቸውና ያፈሩ ኾነው እንዲመለሱ ነው፡፡
Tamilce:
நிராகரிப்பாளர்களில் ஒரு பகுதியை அல்லாஹ் அழிப்பதற்காக; அல்லது, அல்லாஹ் அவர்களை கேவலப்படுத்திவிட, அவர்கள் (தங்கள்) ஆசை நிறைவேறாதவர்களாக திரும்புவதற்காக (அல்லாஹ் உங்களுக்கு உதவினான்).
Korece:
하나님은 불신자들의 무리 를 멸하시거나 그들을 제압하고 그들을 좌절케 하여 돌아가도록 하니라
Vietnamca:
(Với chiến thắng đó) Ngài muốn tiêu diệt một đám người trong những kẻ vô đức tin hoặc muốn hạ nhục họ để họ phải quay về trong sự thất bại thảm hại và nhục nhã.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: