Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

3

Sûredeki Ayet No: 

115

Ayet No: 

408

Sayfa No: 

64

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمَا يَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ فَلَن يُكْفَرُوهُ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِالْمُتَّقِينَ

Çeviriyazı: 

vemâ yef`alû min ḫayrin feley yükferûh. vellâhü `alîmüm bilmütteḳîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah kendisinden gereği gibi sakınanları bilir.

Diyanet İşleri: 

Ne iyilik yaparlarsa, karşılığını bulacaklardır. Allah sakınanları bilir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hayra ait ne yaparlarsa mutlaka mükafatını görecekler ve Allah, kendisinden sakınanları pek iyi bilir.

Şaban Piriş: 

Ne hayır yaparlarsa, karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah muttakileri çok iyi bilmektedir.

Edip Yüksel: 

Yaptıkları hiç bir iyilik karşılıksız kalmıyacaktır. ALLAH erdemlileri çok iyi bilir.

Ali Bulaç: 

Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar. Allah, muttakileri bilendir.

Suat Yıldırım: 

Yaptıkları hayır ve iyiliklerden, mükâfatsız kalan bir tek iyilik bile bulunmayacaktır. Allah günahlardan korunan takvâ ehlini pek iyi bilir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve hayırdan her ne yaparlarsa elbette küfrana uğramıyacaklardır. Ve Allah Teâlâ o muttakîleri hakkıyla bilendir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yapmakta oldukları/yapacakları hiçbir hayır, nankörlükle karşılanmayacak/karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah, takva sahiplerini çok iyi bilmektedir.

Bekir Sadak: 

Iste siz, onlar sizi sevmezken onlari seven ve Kitablarin butunune inanan kimselersiniz. Size rasladiklari zaman: «Inandik&quot

İbni Kesir: 

Ne hayır yaparlarsa

Adem Uğur: 

Onların yaptıkları hiçbir hayır karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah, takvâ sahiplerini çok iyi bilir.

İskender Ali Mihr: 

Ve, hayır olarak bir şey yaparlarsa, o taktirde o (hayır), asla örtülmez (mutlaka mükâfâtı verilir). Ve Allah, takva sahiplerini en iyi bilendir.

Celal Yıldırım: 

Hayırdan yana ne yaparlarsa, karşılıksız bırakılmıyacaklardır. Allah, saygı ile kendisinden korkup fenalıklardan sakınanları bilendir.

Tefhim ul Kuran: 

Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar. Allah, muttakileri bilendir.

Fransızca: 

Et quelque bien qu'ils fassent, il ne leur sera pas dénié. Car Allah connaît bien les pieux.

İspanyolca: 

No se les desagradecerá el bien que hagan. Alá conoce bien a los que Le temen.

İtalyanca: 

Tutto il bene che fanno non sarà loro disconosciuto, poiché Allah riconosce perfettamente i devoti.

Almanca: 

Und was sie an gottgefällig Gutem tun, wird ihnen sicherlich nicht abgeleugnet. Und ALLAH ist allwissend über die Muttaqi.

Çince: 

他们无论行什么善功,绝不至于徒劳无酬。真主是全知敬畏者的。

Hollandaca: 

Het goede zal niet onbeloond blijven: want God kent de vromen.

Rusça: 

Какой бы добрый поступок они ни совершили, ничто не будет отвергнуто от них. Аллах знает богобоязненных.

Somalice: 

Waxay Falaan oo Khayr ah laga ma qariyo (Dayaeo), Eebana waa ogyahay kuwa dhawrsada.

Swahilice: 

Na kheri yoyote wanayo ifanya hawatanyimwa malipwa yake. Na Mwenyezi Mungu anawajua wachamngu.

Uygurca: 

ئۇلار ھەر قانداق ياخشىلىقنى قىلسۇن، ئۇ بىكار كەتمەيدۇ. اﷲ تەقۋادارلارنى ئوبدان بىلىدۇ

Japonca: 

かれらの行う善事は,一つとして(報奨を)拒否されることはないであろう。アッラーは主を畏れる者を御存知であられる。

Arapça (Ürdün): 

«وما تفعلوا» بالتاء أيها الأمة والياء أي الأمة القائمة «من خير فلن يُكفروه» بالوجهين أي تعدموا ثوابه بل تجازون عليه «والله عليم بالمتقين».

Hintçe: 

और वह जो कुछ नेकी करेंगे उसकी हरगिज़ नाक़द्री न की जाएगी और ख़ुदा परहेज़गारों से खूब वाक़िफ़ है

Tayca: 

และความดีใด ๆ ที่พวกเขากระทำพวกเขาจะไม่ถูกปฏิเสธในความดีนั้น เป็นอันขาดและอัลลอฮ์ทรงรู้ดีต่อบรรดาผู้ที่ยำเกรง

İbranice: 

והטוב שיעשו, אינו מוכחש להם . ואלוהים מכיר את היראים

Hırvatça: 

Kakvo god dobro da urade, neće im biti negirano, a Allah dobro zna one koji se Njega boje.

Rumence: 

Orice bine făptuiesc nu le va fi tăgăduit, căci Dumnezeu îi cunoaşte pe cei temători.

Transliteration: 

Wama yafAAaloo min khayrin falan yukfaroohu waAllahu AAaleemun bialmuttaqeena

Türkçe: 

Yapmakta oldukları/yapacakları hiçbir hayır, nankörlükle karşılanmayacak/karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah, takva sahiplerini çok iyi bilmektedir.

Sahih International: 

And whatever good they do - never will it be removed from them. And Allah is Knowing of the righteous.

İngilizce: 

Of the good that they do, nothing will be rejected of them; for Allah knoweth well those that do right.

Azerbaycanca: 

Onların yaxşılıq naminə etdikləri işlərdən heç biri inkar edilməz (mükafatsız qalmaz). Şübhəsiz ki, Allah müttəqi olanları tanıyır!

Süleyman Ateş: 

Yapacakları hiçbir iyilik inkar edilmeyecektir. Şüphesiz Allah, (günahlardan) korunanları bilmektedir.

Diyanet Vakfı: 

Onların yaptıkları hiçbir hayır karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah, takva sahiplerini çok iyi bilir.

Erhan Aktaş: 

Yaptığınız hiçbir iyilik karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah, kendisine karşı takvâlı davrananları en iyi bilendir.

Kral Fahd: 

Onların yaptıkları hiçbir hayır karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah, takvâ sahiplerini hakkıyla bilendir.

Hasan Basri Çantay: 

Onlar ne hayır işlerlerse elbette On (un mükâfatların) dan mahrum bırakılmayacaklar. Allah, takvaa saahiblerini pek iyi bilendir.

Muhammed Esed: 

Onların yaptığı hiçbir iyilik karşılıksız bırakılmayacaktır: çünkü Allah, Kendisine karşı sorumluluklarının bilincinde olanları iyi bilir.

Gültekin Onan: 

Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar (yükferuh). Tanrı, muttakileri bilendir.

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar hayra dâir ne işlerse onun mükâfatından asla mahrum edilmiyeceklerdir. Allah, takvâ sahiplerini çok iyi bilendir.

Portekizce: 

Todo o bem que façam jamais lhes será desmerecido, porque Deus bem conhecem os que o Temem.

İsveççe: 

och vad gott de gör skall inte frånkännas dem; Gud vet vilka de är som fruktar Honom.

Farsça: 

و هر کار خیری انجام دهند، هرگز درباره آن مورد ناسپاسی قرار نخواهند گرفت؛ و خدا به تقواپیشگان داناست.

Kürtçe: 

ھەر خێرو چاکەیەک بکەن ئەوە ھەرگیز بێ بەش ناکرێن لە پاداشتەکەی خواش بەئاگایە لە پارێزکاران ولەوانەی لێی دەترسن

Özbekçe: 

Яхшилик қилсалар, ҳаргиз инкор этилмаслар. Аллоҳ тақводорларни яхши билувчи зотдир. (Яъни, улар яхшилик қилсалар, ҳеч қачон зое кетмайди. Ушбу оятларда аҳли китоблардан иймонга келган мўминларнинг ажойиб сифатлари зикр қилинмоқда. Улар иймонлилар сафидан муносиб ўрин олиб, иймон тақозоси ила ҳаракат қилиб улкан бахт-саодатга эришдилар.)

Malayca: 

Dan apa sahaja kebajikan yang mereka kerjakan, maka mereka tidak sekali-kali akan diingkari (atau disekat dari mendapat pahalanya). Dan (ingatlah), Allah sentiasa mengetahui akan keadaan orang-orang yang bertaqwa.

Arnavutça: 

Çfarëdo të mire që punoni nuk do t’ju mohohet (për atë do të shpërbleheni). Perëndia i di mirë ata që ruhen nga të këqijat.

Bulgarca: 

Каквото и добро да сторят, не ще им се отрече. Аллах знае богобоязливите.

Sırpça: 

Какво год добро да ураде, неће да им буде занегирано, а Аллах добро зна оне који се Њега боје.

Çekçe: 

Cokoliv dobrého učiní, nebude jim upřeno a Bůh dobře zná bohabojné.

Urduca: 

اور جو نیکی بھی یہ کریں گے اس کی نا قدری نہ کی جائے گی، اللہ پرہیزگار لوگوں کو خوب جانتا ہے

Tacikçe: 

Ва ҳар кори нек, ки кунанд, ношукрӣ карда нашавад, зеро Худо ба парҳезгорон огоҳ аст!

Tatarca: 

Аларның кылган изге гамәлләренең әҗере Аллаһ хозурында инкяр ителмәс. Аллаһудан куркып, гөнаһлардан сакланучы тәкъва кешеләрне, әлбәттә, Аллаһ белә.

Endonezyaca: 

Dan apa saja kebajikan yang mereka kerjakan, maka sekali-kali mereka tidak dihalangi (menenerima pahala)nya; dan Allah Maha Mengetahui orang-orang yang bertakwa.

Amharca: 

ከበጎ ሥራ ማንኛውንም ቢሠሩ አይካዱትም፡፡ አላህም ጥንቁቆቹን ዐዋቂ ነው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவர்கள் நன்மையில் எதைச் செய்தாலும் அதன் நன்மையை அறவே இழக்கமாட்டார்கள். இன்னும், அல்லாஹ் (உண்மையான) இறை அச்சமுள்ளவர்களை நன்கறிந்தவன்.

Korece: 

그들이 행하는 선행가운데 서 어느 무엇도 거절되는 것이 없 나니 하나님은 정의를 행하는 자 들을 알고 계시니라

Vietnamca: 

Bất cứ điều tốt nào họ làm (dù nhiều hay ít) sẽ không bao giờ bị vứt bỏ (mà sẽ được đền đáp đầy đủ cho công sức của họ), bởi Allah biết rõ người ngoan đạo.