Arapça:
۞ لَيْسُوا سَوَاءً ۗ مِّنْ أَهْلِ الْكِتَابِ أُمَّةٌ قَائِمَةٌ يَتْلُونَ آيَاتِ اللَّهِ آنَاءَ اللَّيْلِ وَهُمْ يَسْجُدُونَ
Çeviriyazı:
leysû sevââ. min ehli-lkitâbi ümmetün ḳâimetüy yetlûne âyâti-llâhi ânâe-lleyli vehüm yescüdûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hepsi bir değildirler. Kitap ehli içinde doğruluk üzere bulunan bir ümmet (topluluk) vardır ki, gecenin saatlerinde onlar secdeye kapanarak Allah'ın âyetlerini okurlar.
Diyanet İşleri:
Kitap ehlinin hepsi bir değildir: Onlardan geceleri secdeye kapanarak Allah'ın ayetlerini okuyup duranlar vardır; bunlar Allah'a ve ahiret gününe inanır, kötülükten meneder, iyiliklere koşarlar. İşte onlar iyilerdendir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ama hepsi bir değil. Kitap ehlinden dosdoğru hareket edip ibadetten vazgeçmeyen, geceleri secdeye kapanarak Allah'ın ayetlerini okuyan bir bölük de var.
Şaban Piriş:
Ehli kitabın hepsi bir değildir. Onlardan geceleri Allah’ın ayetlerini okuyup duran secdeye kapanan bir topluluk vardır.
Edip Yüksel:
Ancak hepsi bir değil. Kitap halkından bir grup var ki geceleri ALLAH'ın ayetlerini okuyup secde ederler.
Ali Bulaç:
Onların hepsi bir değildir. Kitap Ehli'nden bir topluluk vardır ki, gece vaktinde ayakta durup Allah'ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanırlar.
Suat Yıldırım:
Ehl-i kitabın hepsi bir değildir. Onların içinde öyle dosdoğru bir cemaat vardır ki, Gece saatlerinde Allah'ın âyetlerini okuyarak secdelere kapanırlar. {KM, Mezmurlar 42,9; 77,3; 134,2. Resullerin işleri 16,25}
Ömer Nasuhi Bilmen:
Hepsi müsavî değildirler. Ehl-i kitaptan bir müstakim cemaat vardır ki, gece saatlerinde Allah Teâlâ´nın âyetlerini okurlar ve onlar secde ederler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ama hepsi bir değildir. Ehlikitap içinden Allah için baş kaldıran/Allah huzurunda el bağlayan/hak ve adaleti ayakta tutan/kalkınıp yükselen bir zümre de vardır; gece saatlerinde secdelere kapanmış olarak Allah'ın ayetlerini okurlar.
Bekir Sadak:
Bu dunya hayatinda sarfettiklerinin durumu, kendilerine zulmeden kimselerin ekinlerine isabetle kavurup mahveden soguk bir ruzgarin durumu gibidir. Allah onlara zulmetmedi, onlar kendilerine yazik ettiler.
İbni Kesir:
Hepsi bir değildir. Onlardan secdeye vararak geceleri Allah´ın ayetlerini okuyup duran bir topluluk vardır.
Adem Uğur:
Hepsi bir değildir
İskender Ali Mihr:
Onların (hepsi) bir değildir. Kitap ehlinden, gece saatlerinde kıyamda durup, Allah´ın ayetlerini tilavet eden ve secde eden bir ümmet vardır
Celal Yıldırım:
(113-114) (Tabii ki) hepsi bir değildir
Tefhim ul Kuran:
Onların hepsi bir değildir. Kitap Ehli´nden bir topluluk vardır ki, gece vaktinde ayakta durup Allah´ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanırlar.
Fransızca:
Mais il ne sont pas tous pareils. Il est, parmi les gens du Livre, une communauté droite qui, aux heures de la nuit, récite les versets d'Allah en se prosternant.
İspanyolca:
No todos son iguales. Entre la gente de la Escritura hay una comunidad honrada: durante la noche, recitan las aleyas de Alá y se prosternan,
İtalyanca:
Non sono tutti uguali. Tra la gente della Scrittura c'è una comunità che recita i segni di Allah durante la notte e si prosterna.
Almanca:
Sie sind nicht gleich! Unter den Schriftbesitzern gibt es eine standhafte Umma, sie tragen ALLAHs Ayat während der Nacht vor, und während sie Sudschud vollziehen.
Çince:
他们不是一律的。信奉天经的人中有一派正人,在夜间诵读真主的经典,且为真主而叩头。
Hollandaca:
Maar de bezitters der schrift zijn niet allen gelijk. Er zijn rechtschapene onder hen, die elken nacht doorbrengen met nadenken over Gods teekenen en hen te aanbidden.
Rusça:
Не все они одинаковы. Среди людей Писания есть праведные люди, которые читают аяты Аллаха по ночам, падая ниц.
Somalice:
Isku mid ma aha, Ehelu Kitaabka waxaa ma mid ah Ummad u Taagan (Xaqa) oo Akhrida Aayaadka Eebe Saacadaha Habeenka iyagoo Sujuudsan, (waa Cadbullaahi Binu Salaamo iyo Saaziibadiis).
Swahilice:
Wote hao si sawa sawa. Miongoni mwa Watu wa Kitabu wamo watu walio simama baraabara, wanasoma Aya za Mwenyezi Mungu nyakati za usiku, na pia wanasujudu.
Uygurca:
ئۇلار بىرخىل ئەمەس، ئەھلى كىتابتىن (يەنى يەھۇدىيلار، ناسارالاردىن) كېچىلىرى اﷲ نىڭ ئايەتلىرىنى تىلاۋەت قىلىپ تۇرىدىغان ۋە سەجدە قىلىپ تۇرىدىغان بىر جامائە كىشىلەر بار
Japonca:
かれら(全部)が同様なのではない。啓典の民の中にも正しい一団があって,夜の間アッラーの啓示を読誦し,また(主の御前に)サジダする。
Arapça (Ürdün):
«ليسوا» أي أهل الكتاب «سواءً» مستوين «من أهل الكتاب أمة قائمة» مستقيمة ثابتة على الحق كعبد الله بن سلام رضي الله عنه وأصحابه «يتلون آيات الله آناء الليل» أي في ساعاته «وهم يسجدون» يصلُّون، حال.
Hintçe:
और ये लोग भी सबके सब यकसॉ नहीं हैं (बल्कि) अहले किताब से कुछ लोग तो ऐसे हैं कि (ख़ुदा के दीन पर) इस तरह साबित क़दम हैं कि रातों को ख़ुदा की आयतें पढ़ा करते हैं और वह बराबर सजदे किया करते हैं
Tayca:
พวกเขาหาใช่เหมือนกันไม่ จากบรรดาผู้ที่ได้รับคัมภีร์นั้นมีกลุ่มชนหนึ่งที่เที่ยงธรรม ซึ่งพวกเขาอ่านบรรดาโองการของอัลลอฮ์ในยามค่ำคืน และพร้อมกันนั้น พวกเขาก็สุยูดกัน
İbranice:
אולם לא כולם דומים. בין אנשי הספר ישנה אומה של אנשי יושר הקוראים את אותות (משפטי הקוראן) אלוהים במשך הלילה והם יסגדו לו
Hırvatça:
Nisu svi oni isti! Među onim kojima je Knjiga data ima ispravnih, koji po cijelu noć ajete Allahove uče i sedždu Mu čine.
Rumence:
Nu sunt toţi însă deopotrivă, căci între oamenii Cărţii este o adunare dreaptă care citeşte, la vreme de noapte, versetele lui Dumnezeu şi se prosternează.
Transliteration:
Laysoo sawaan min ahli alkitabi ommatun qaimatun yatloona ayati Allahi anaa allayli wahum yasjudoona
Türkçe:
Ama hepsi bir değildir. Ehlikitap içinden Allah için baş kaldıran/Allah huzurunda el bağlayan/hak ve adaleti ayakta tutan/kalkınıp yükselen bir zümre de vardır; gece saatlerinde secdelere kapanmış olarak Allah'ın ayetlerini okurlar.
Sahih International:
They are not [all] the same; among the People of the Scripture is a community standing [in obedience], reciting the verses of Allah during periods of the night and prostrating [in prayer].
İngilizce:
Not all of them are alike: Of the People of the Book are a portion that stand (For the right): They rehearse the Signs of Allah all night long, and they prostrate themselves in adoration.
Azerbaycanca:
Onların hamısı eyni deyil. Kitab əhli içərisində düzgün (sabitqədəm) bir camaat vardır ki, onlar gecə vaxtları səcdə edərək Allahın ayələrini oxuyurlar.
Süleyman Ateş:
Ama hepsi bir değildir. Kitap ehli içinde, gece saatlerinde ayakta durup Allah'ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanan bir topluluk da vardır.
Diyanet Vakfı:
Hepsi bir değildir; ehl-i kitap içinde istikamet sahibi bir topluluk vardır ki, gece saatlerinde secdeye kapanarak Allah'ın ayetlerini okurlar.
Erhan Aktaş:
Ama hepsi aynı değildir. Kitâp Ehli’nden, Allah’ın âyetlerini okuyan ve gece saatlerinde secde eden bir topluluk da vardır.
Kral Fahd:
Hepsi bir değildir; ehli kitap içinde istikamet sahibi bir topluluk vardır ki, gece saatlerinde secdeye kapanarak Allah'ın âyetlerini okurlar.
Hasan Basri Çantay:
Hepsi bir değildirler. Kitablıların içinde ayakda dikilen bir ümmet vardır ki gecenin saatlerinde onlar secdeye kapanarak Allahın âyetlerini okurlar.
Muhammed Esed:
(Ama) onların hepsi aynı değil: Geçmiş vahyin izleyicileri arasında, gece boyunca Allah´ın ayetlerini okuyan ve (O´nun huzurunda) secdeye kapanan dosdoğru insanlar da vardır.
Gültekin Onan:
Onların hepsi bir değildir. Kitap ehlinden bir ümmet vardır ki gece vaktinde ayakta durup Tanrı´nın ayetlerini okuyarak secdeye kapanırlar.
Ali Fikri Yavuz:
Ehl-i kitabın hepsi eşit değildir. Onlardan dosdoğru İslâm dini üzere bulunan bir ümmet vardır ki, gece vakitleri Allah’ın âyetlerini okurlar ve onlar secdeye kapanırlar, namaz kılarlar.
Portekizce:
Os adeptos do Livros não são todos iguais: entre eles há uma comunidade justiceira, cujos membros recitam osversículos de Deus, durante a noite, e se prostram ante o seu Senhor.
İsveççe:
Alla är inte av samma sort. Bland efterföljarna av äldre tiders uppenbarelser finns [även] redbara människor, som under nattens timmar läser högt ur Guds budskap och faller ned på sina ansikten [i tillbedjan].
Farsça:
[همه اهل کتاب] یکسان نیستند، از اهل کتاب گروهی درستکار [و رعایت کننده حقّ خدا و مردم] هستند، آیات خدا را در ساعاتی از شب می خوانند و [به پیشگاه حق از روی تواضع و فروتنی] سجده می کنند.
Kürtçe:
ھەموو (نامە دارەکان) وەک یەک نین لەناو خاوەن نامەکاندا دەستەیەک ڕاست و ڕێک ھەن ئایەتەکانی خوا دەخوێنن (وباوەڕیان ھێناوە بە ئاینی ئیسلام) لە (کاتەکانی) شەودا وە لە(کاتەکانی) سوژدە بردنیاندا
Özbekçe:
Улар баробар эмаслар. Аҳли китоблардан Аллоҳнинг оятларини сажда қилган ҳолларида кечасида тиловат қиладиган яхши тоифалари ҳам бор.
Malayca:
Ahli-ahli Kitab itu tidaklah sama. Di antaranya ada golongan yang (telah memeluk Islam dan) tetap (berpegang kepada ugama Allah yang benar) mereka membaca ayat-ayat Allah (Al-Quran) pada waktu malam, semasa mereka sujud (mengerjakan sembahyang).
Arnavutça:
Ata nuk janë të njëjtë. Disa nga ithtarët e Librit janë në të drejtën: në orët e natës lexojnë versetet e Librit të Perëndisë dhe bëjnë namaz.
Bulgarca:
Те не са еднакви. Сред хората на Писанието има и праведна общност - четат знаменията на Аллах [и] в нощните часове, свеждат чела до земята в суджуд.
Sırpça:
Нису сви они исти! Међу онима којима је дата Књига има исправних, који по целу ноћ уче Аллахове речи и падају Му ничице.
Çekçe:
Nejsou všichni stejní mezi vlastníky Písma; je mezi nimi obec přímá, jejíž členové přednášejí za noci verše Boží a na tváře své padají
Urduca:
مگر سارے اہل کتاب یکساں نہیں ہیں ان میں کچھ لوگ ایسے بھی ہیں جو راہ راست پر قائم ہیں، راتوں کو اللہ کی آیات پڑھتے ہیں اور اسکے آگے سجدہ ریز ہوتے ہیں
Tacikçe:
Аҳли китоб ҳама яксон нестанд. Гурӯҳе ба тоъати Худо истодаанд ва оёти Худоро дар дили шаб тиловат мекунанд ва саҷда ба ҷой меоваранд.
Tatarca:
Китабий кәферләрнең иман китереп, мөселман булган өммәте исламны кабул итмәгәннәре кеби булмаслар. Исламны кабул иткән өммәт, хаклыкта таза торганнары хәлдә төннәр буе Аллаһуның аятьләрен укырлар һәм сәҗдә кылырлар.
Endonezyaca:
Mereka itu tidak sama; di antara Ahli Kitab itu ada golongan yang berlaku lurus, mereka membaca ayat-ayat Allah pada beberapa waktu di malam hari, sedang mereka juga bersujud (sembahyang).
Amharca:
(የመጽሐፉ ሰዎች ሁሉ) እኩል አይደሉም፡፡ ከመጽሐፉ ሰዎች ቀጥ ያሉ በሌሊት ሰዓቶች እነርሱ የሚሰግዱ ኾነው የአላህን አንቀጾች የሚያነቡ ሕዝቦች አሉ፡፡
Tamilce:
(வேதம் கொடுக்கப்பட்ட) அவர்கள் (எல்லோரும்) சமமானவர்களாக இல்லை. வேதக்காரர்களில் நீதமான ஒரு கூட்டத்தினர் இருக்கிறார்கள். அவர்கள் (இஸ்லாமை மார்க்கமாக ஏற்று) இரவு நேரங்களில் சிரம்பணிந்து தொழுதவர்களாக* அல்லாஹ்வின் வசனங்களை (தொழுகையில்) ஓதுகிறார்கள். *காயிமா: நின்று தொழுபவர்கள், நீதமானவர்கள், மார்க்கத்தை உறுதியாக பின்பற்றுபவர்கள்.
Korece:
그들 모두가 똑같은 것이 아니거늘 성서의 백성들 가운데는 충실한 무리가 있어 하나님의 말 씀을 낭송하며 밤을 지새우는 참 신앙인도 있노라
Vietnamca:
Tất nhiên, không phải họ đều giống nhau, bởi trong số đám dân Kinh Sách có những người biết tuân thủ đúng (giáo luật của Allah), họ đọc các lời phán của Allah và quỳ lạy (Ngài) thâu đêm.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: