Arapça:
وَكُنُوزٍ وَمَقَامٍ كَرِيمٍ
Çeviriyazı:
vekünûziv vemeḳâmin kerîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık.
Diyanet İşleri:
Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara İsrailoğullarını mirasçı kıldık.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve definelerden ve güzelim yerlerden ettik.
Şaban Piriş:
Hazinelerden ve şerefli makamlardan...
Edip Yüksel:
Hazinelerden, yüksek makamlardan...
Ali Bulaç:
Hazinelerden ve soylu makam(lar)dan da.
Suat Yıldırım:
Ama neticede Biz onları bahçelerinden ve pınarlarından, hazinelerinden, servetlerinden ve kendilerince çok değerli makam ve mevkilerinden çıkardık.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(58-59) «Ve hazinelerden ve pürnîmet bir makamdan (mahrum bıraktık).» İşte böyle oldu ve bunları (bu nîmetleri) İsrailoğullarına miras kıldık.
Yaşar Nuri Öztürk:
Hazinelerinden, mutlu-kutlu yerlerinden ettik.
Bekir Sadak:
Iste oraya, geridekileri de yaklastirdik.
İbni Kesir:
Hazinelerden ve şerefli makamlardan.
Adem Uğur:
Hazinelerden ve değerli bir yerlerden.
İskender Ali Mihr:
Ve hazinelerden ve kerim (ikram edilmiş, yüksek) makamlardan (çıkardık).
Celal Yıldırım:
26:57
Tefhim ul Kuran:
Hazinelerden ve soylu makam(lar) dan da.
Fransızca:
des trésors et d'un lieu de séjour agréable.
İspanyolca:
de sus tesoros y suntuosas residencias.
İtalyanca:
tesori e graziose dimore.
Almanca:
Schätzen und edlem Aufenthalt.
Çince:
财宝和高贵的住所。
Hollandaca:
Hunne schatten en heerlijke woningen verlaten.
Rusça:
сокровища и благородные места.
Somalice:
Iyo Kanziyo iyo Nagaadi Fiican.
Swahilice:
Na makhazina, na vyeo vya hishima,
Uygurca:
بىز ئولارنى (يەنى پىرئەۋن بىلەن ئۇنىڭ قەۋمىنى) باغلاردىن، بۇلاقلاردىن، خەزىنىلەردىن ۋە ئېسىل تۇرالغۇدىن ئايرىۋەتتۇق
Japonca:
財宝や栄誉ある地位から追放した。
Arapça (Ürdün):
«وكنوز» أموال ظاهرة من الذهب والفضة، وسميت كنوزا لأنه لم يعط حق الله تعالى منها «ومقامٍ كريمٍ» مجلس حسن للأمراء والوزراء يحفه أتباعهم.
Hintçe:
ग़रज़ हमने इन लोगों को (मिस्र के) बाग़ों और चश्मों और खज़ानों और इज्ज़त की जगह से (यूँ) निकाल बाहर किया
Tayca:
และทรัพย์สินอันมากมายหลาย และที่พำนักอันโอ่อ่า
İbranice:
ומאוצרות ומקום נכבד
Hırvatça:
iz riznica i dvoraca divnih.
Rumence:
de la comori şi de la loc îmbelşugat.
Transliteration:
Wakunoozin wamaqamin kareemin
Türkçe:
Hazinelerinden, mutlu-kutlu yerlerinden ettik.
Sahih International:
And treasures and honorable station -
İngilizce:
Treasures, and every kind of honourable position;
Azerbaycanca:
Xəzinələrdən və (Nil ətrafındakı) gözəl (bərəkət dolu) yerdən kənar etdik.
Süleyman Ateş:
Hazineler(in)den ve o güzel yer(lerin)den.
Diyanet Vakfı:
Hazinelerden ve değerli bir yerlerden.
Erhan Aktaş:
Ve hazinelerden ve kerim(1) makamlardan.
Kral Fahd:
Hâzinelerden ve değerli bir yerden çıkardık.
Hasan Basri Çantay:
26:57
Muhammed Esed:
zenginlikler(in)den, nüfuz ve statülerinden (yoksun bıraktık)!" diyerek (onları İsrailoğulları´na karşı harekete geçirdi).
Gültekin Onan:
Hazinelerden ve soylu makam(lar)dan da.
Ali Fikri Yavuz:
Hazinelerden ve şerefli makamlardan...
Portekizce:
De tesouros e honráveis posições.
İsveççe:
och de rikedomar de samlade och den hedersamma plats [som de intog i vårt land]."
Farsça:
واز گنج ها ومکان های نیکو [وقصرهای باشکوه بیرون کردیم].
Kürtçe:
وە (دەرمان کردن) لەو ھەموو گەنج و خەزێنە و کۆشکە زۆر جوان و چاکانە
Özbekçe:
Хазиналар ва муҳтарам маскандан чиқардик. (Яъни, Фиръавн ва унинг қавмини боғ-роғларидан ва булоқларидан, хазиналаридан ва ҳашаматли масканларидан чиқардик.
Malayca:
Dan juga khazanah-khazanah kekayaan serta tempat tinggal yang mulia.
Arnavutça:
nga thesarët dhe nga pallatet e mrekullueshme.
Bulgarca:
и от съкровища, и от знатно място.
Sırpça:
из ризница и дивних двораца.
Çekçe:
od pokladnic a ze vzácných příbytků;
Urduca:
اور خزانوں اور ان کی بہترین قیام گاہوں سے نکال لائے
Tacikçe:
ва аз ганҷҳову хонаҳои некӯ,
Tatarca:
Вә алтын-көмеш вә башка байлыктан һәм яхшы урыннан чыгардык.
Endonezyaca:
dan (dari) perbendaharaan dan kedudukan yang mulia,
Amharca:
ከድልቦችም ከመልካም መቀመጫዎችም፡፡
Tamilce:
இன்னும், பொக்கிஷங்களிலிருந்தும் கண்ணியமான இடத்திலிருந்தும் (வெளியேற்றினோம்).
Korece:
보물들과 명예로운 위치에서추방하고서
Vietnamca:
Khỏi những kho tàng châu báu và địa vị cao sang.
Ayet Linkleri: