Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

45

Ayet No: 

2977

Sayfa No: 

369

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَأَلْقَىٰ مُوسَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَ

Çeviriyazı: 

feelḳâ mûsâ `aṣâhü feiẕâ hiye telḳafü mâ ye'fikûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ardından Musa asâsını attı; bir de ne görsünler, onların uydurduklarını yutuyor!

Diyanet İşleri: 

Bunun üzerine Musa değneğini attı; onların uydurduklarını yutmağa başlayıverdi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Derken Musa da sopasını attı, sopa, hemen onların düzüp meydana getirdiği şeyleri yutmaya başladı.

Şaban Piriş: 

Musa da değneğini attığı zaman, onların uydurdukları şeyleri yutmaya başladı.

Edip Yüksel: 

Sonra Musa değneğini attı; hemen onların uydurduklarını yutmaya başladı.

Ali Bulaç: 

Böylelikle Musa da asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, uydurmakta olduklarını yutuveriyor.

Suat Yıldırım: 

Derken Mûsâ da değneğini yere attı; bir de ne görsünler: O, büyücülerin göz boyayarak uydurup ortaya koydukları şeyleri yutuveriyor!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bunu müteakip Mûsa da asasını bırakıverdl, hemen o zaman o (asası) onların uydurdukları şeyleri süratle yutar oldu.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Mûsa da asasını attı. Bir de ne görsünler, o onların hüner olarak ortaya getirdikleri şeyleri yalayıp yutuyor.

Bekir Sadak: 

26:50

İbni Kesir: 

Ardından Musa asasını attı. Bir de ne görsünler

Adem Uğur: 

Sonra Musa asâsını attı

İskender Ali Mihr: 

Sonra Musa (A.S) asasını attı. İşte o zaman, o (Musa (A.S)´ın asası) onların uydurdukları şeyleri yutuyordu.

Celal Yıldırım: 

Musâ da Asâ´sını yere attı, derken ansızın onların uydurup (göz boyayarak) ortaya koyduklarını yalayıp yuttu.

Tefhim ul Kuran: 

Böylelikle Musa da asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, uydurmakta olduklarını yutuveriyor.

Fransızca: 

Puis Moïse jeta son bâton, et voilà qu'il happait ce qu'ils avaient fabriqué.

İspanyolca: 

Moisés tiró su vara y he aquí que ésta engulló sus mentiras.

İtalyanca: 

Gettò Mosè il suo bastone ed esso inghiottì i loro artifici.

Almanca: 

Dann warf Musa seinen Stock, dann verschlang er, was sie vortäuschten.

Çince: 

穆萨就扔下他的手杖,那条手杖忽然吞下了他们所幻化的(大蛇)。

Hollandaca: 

En Mozes wierp zijn staf neder, en ziet, de staf verzwolg wat zij valschelijk hadden uitgedacht.

Rusça: 

Затем Муса (Моисей) бросил свой посох, и тот проглотил все, что они лживо измыслили.

Somalice: 

Markaasuu Tuuray (Nabi) Muuse Ushiisii waxayna Ahaatay mid Gurata waxay Dhoodhoobeen.

Swahilice: 

Musa tena akatupa fimbo yake, nayo mara ikavimeza walivyo vizua.

Uygurca: 

مۇسا ھاسىسىنى تاشلىدى، (ئۇ ئەجدىھاغا ئايلىىنىپ) ئۇلارنىڭ ئويدۇرما نەرسىلىرىنى يۈتۈۋەتتى

Japonca: 

その時ムーサーが杖を投げると,見るがいい。それはかれらの捏造したものを,呑み込んでしまった。

Arapça (Ürdün): 

«فألقى موسى عصاه فإذا هي تلقف» بحذف إحدى التاءين من الأصل تبتلع «ما يأفكون» يقلبونه بتمويههم فيخيلون حبالهم وعصيهم أنها حيات تسعى.

Hintçe: 

तब मूसा ने अपनी छड़ी डाली तो जादूगरों ने जो कुछ (शोबदे) बनाए थे उसको वह निगलने लगी

Tayca: 

ครั้นแล้วมูซาก็ได้โยนไม้เท้าของเขา ณ บัดนั้นมันได้กลืนสิ่งที่พวกเขาได้ลองมันขึ้น

İbranice: 

והנה משה זרק את מקלו והוא בלע את קסמיהם השקריים

Hırvatça: 

Zatim Musa baci svoj štap, koji odjednom proguta ono što su oni lažno izveli.

Rumence: 

Moise îşi aruncă toiagul şi acesta înghiţi ceea ce ei născociseră.

Transliteration: 

Faalqa moosa AAasahu faitha hiya talqafu ma yafikoona

Türkçe: 

Mûsa da asasını attı. Bir de ne görsünler, o onların hüner olarak ortaya getirdikleri şeyleri yalayıp yutuyor.

Sahih International: 

Then Moses threw his staff, and at once it devoured what they falsified.

İngilizce: 

Then Moses threw his rod, when, behold, it straightway swallows up all the falsehoods which they fake!

Azerbaycanca: 

Bundan sonra Musa da əsasını (yerə) atdı. (Əsa) dərhal (bir əjdaha olub) onların hoqqabazlıqla düzəltdiyi şeyləri uddu.

Süleyman Ateş: 

Musa da asasını attı. Birden o, onların uydurduklarını yutmağa başladı.

Diyanet Vakfı: 

Sonra Musa asasını attı; bir de ne görsünler, onların uydurduklarını yutuveriyor!

Erhan Aktaş: 

Sonra Mûsâ asâsını attı. Birde ne görsünler! Uydurdukları şeyleri yutuyor.

Kral Fahd: 

Sonra Musa asâsını attı; bir de ne görsünler, onların uydurduklarını yutuveriyor!

Hasan Basri Çantay: 

Bunun üzerine Muusâ da asaasını bırakıverdi. Bir de (ne görsünler) o, (büyücüler) in düzer olduklarını yutuyor!

Muhammed Esed: 

(Onların) ardından Musa da asasını atınca, bir de ne görsünler, onların bütün o düzenbazlıklarını yutmasın mı!

Gültekin Onan: 

Böylelikle Musa da asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, uydurmakta olduklarını yutuveriyor.

Ali Fikri Yavuz: 

Bunun üzerine Mûsa asâsını bırakıverdi

Portekizce: 

Então Moisés arrojou o seu cajado, que se transformou numa serpente e engoliu tudo quanto haviam, antes, simulado.

İsveççe: 

Då kastade Moses sin stav och den slukade synvillorna som de hade framkallat.

Farsça: 

پس موسی عصایش را افکند، ناگاه آنچه را جادوگران با نیرنگ [و به صورت غیر واقعی] ساخته بودند، بلعید.

Kürtçe: 

ئەمجا موسا داردەستەکەی فرێدا (و بوو بەمارێکی گەورە) جا کوت و پڕ ئەو (مارە گەورە) ھەرچی جادویان کردبوو ھەڵی لوشی

Özbekçe: 

Сўнгра Мусо асосини ташлаган эди, бирдан у уларнинг уйдирмаларини юта бошлади. (Сеҳргарлар арқонларини ташлаганида, илонга айланмаган, уларнинг найранги туфайлигина кишилар кўзига шундай кўринган эди, холос. Кейин Мусо алайҳиссалом асоларини ташладилар ва у аждарга айланиб, Фиръавн сеҳргарларининг асо ва арқонларини юта бошлади.)

Malayca: 

Kemudian Nabi Musa pula mencampakkan tongkatnya, tiba-tiba tongkatnya itu menelan apa yang mereka pura-pura adakan (dengan sihir mereka).

Arnavutça: 

Pastaj, Musai hodhi shkopin e tij, e (shkopi i tij) i kapërdiu përnjëherësh, ato që i patën prodhuar ata rrejshëm.

Bulgarca: 

И Муса метна своята тояга, и ето я - поглъща онова, с което измамват!

Sırpça: 

Затим Мојсије баци свој штап, који одједном прогута оно што су они лажно извели.

Çekçe: 

Pak hodil Mojžíš hůl svou, a hle, pozřela jejich kousky podvodné.

Urduca: 

پھر موسیٰؑ نے اپنا عصا پھینکا تو یکایک وہ ان کے جھوٹے کرشموں کو ہڑپ کرتا چلا جا رہا تھا

Tacikçe: 

Ва Мӯсо асояшро партофт. Ногоҳ ҳамаи он дурӯғҳоеро, ки сохта буданд, фурӯ бурд.

Tatarca: 

Соңра Муса таягын җиргә ташлады, шулвакыт зур елан булды да тегеләрнең сихер белән елан итеп күрсәткән аркан вә таякларын чәйнәп ашап бетерде.

Endonezyaca: 

Kemudian Musa menjatuhkan tongkatnya maka tiba-tiba ia menelan benda-benda palsu yang mereka ada-adakan itu.

Amharca: 

ሙሳም በትሩን ጣለ፡፡ ወዲያውም እርሷ የሚያስመስሉትን ሁሉ ትውጣለች፡፡

Tamilce: 

ஆக, மூஸா தனது தடியை எறிந்தார். ஆக, அது உடனே அவர்கள் பொய்யாக வித்தை காட்டிய அனைத்தையும் விழுங்கியது.

Korece: 

그때 모세도 그의 지팡이를 던졌더라 보라 그때 그들이 던진 것을 삼켜 버렸더라

Vietnamca: 

Nhưng khi Musa ném chiếc gậy của Y xuống, nó nuốt mất những món vật mà họ đã làm giả.