Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

41

Ayet No: 

2973

Sayfa No: 

369

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَلَمَّا جَاءَ السَّحَرَةُ قَالُوا لِفِرْعَوْنَ أَئِنَّ لَنَا لَأَجْرًا إِن كُنَّا نَحْنُ الْغَالِبِينَ

Çeviriyazı: 

felemmâ câe-sseḥaratü ḳâlû lifir`avne einne lenâ leecran in künnâ naḥnü-lgâlibîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sihirbazlar geldiklerinde Firavun'a "Şayet biz üstün gelirsek, muhakkak bize bir ücret vardır, değil mi?" dediler.

Diyanet İşleri: 

Sihirbazlar geldiklerinde, Firavun'a; "Biz üstün gelirsek, şüphesiz bize bir ücret vardır değil mi?" dediler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Derken büyücüler gelince Firavun'a üst gelirsek dediler, bize bir mükafat var mı?

Şaban Piriş: 

Sihirbazlar geldikleri zaman, Firavun’a: Biz galip gelirsek, bize bir ücret var, değil mi? dediler.

Edip Yüksel: 

Büyücüler geldiklerinde Firavun'a, "Eğer biz üstün gelirsek bize bir ücret ödenecek mi?" dediler.

Ali Bulaç: 

Büyücüler geldiklerinde, Firavun'a: "Şayet biz galip gelirsek, bize bir ücret var gerçekten, değil mi?" dediler.

Suat Yıldırım: 

Büyücüler Firavunun huzuruna varınca ona: “Biz galip gelirsek, elbet bize büyük bir ödül verilir herhâlde!” dediler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Vaktâ ki sahirler geldi. Fir´avun´a dediler ki: «Eğer galip olanlar bizler olursak bizim için mutlaka bir mükâfaat var mı?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Büyücüler geldiklerinde, Firavun'a dediler ki: "Eğer biz galip gelirsek bize gerçekten ödül var, değil mi?"

Bekir Sadak: 

26:46

İbni Kesir: 

Büyücüler geldikleri vakit, Firavun´a dediler ki: Galip gelenler biz olursak

Adem Uğur: 

Sihirbazlar geldiklerinde Firavun´a: Şayet biz üstün gelirsek, muhakkak bize bir ücret vardır değil mi? dediler.

İskender Ali Mihr: 

Sihirbazlar, firavuna geldikleri zaman: “Eğer biz gâlip gelirsek, gerçekten bize mutlaka bir ecir (mükâfat) var mı?” dediler.

Celal Yıldırım: 

Sihirbazlar geldiğinde Fir´avn´a dediler ki, «eğer üstün gelenler bizler olursak bizim için elbette bir mükâfat vardır ?»

Tefhim ul Kuran: 

Büyücüler geldiklerinde, Firavun´a: «Şayet biz galip gelirsek, bize bir ücret var gerçekten değil mi?» dediler.

Fransızca: 

Puis, lorsque les magiciens arrivèrent, ils dirent à Pharaon : "Y aura-t-il vraiment une récompense pour nous, si nous sommes les vainqueurs ? "

İspanyolca: 

Cuando llegaron los magos dijeron a Faraón: «Si ganamos, recibiremos una recompensa, ¿no?»

İtalyanca: 

Poi, quando i maghi furono convenuti dissero a Faraone: «Davvero avremo una ricompensa se saremo vincitori?».

Almanca: 

Und als die Magier kamen, sagten sie zu Pharao: "Bekommen wir sicher einen Lohn, wenn wir die Sieger werden?"

Çince: 

术士们到来的时候,他们对法老说:如果我们得胜,我们必受报酬吗?

Hollandaca: 

Toen de toovenaars gekomen waren, zeiden zij tot Pharao: zullen wij zekerlijk eene belooning ontvangen, indien wij de overwinning behalen?

Rusça: 

Явившись, колдуны сказали Фараону: "Будет ли нам награда, если мы одержим верх?"

Somalice: 

Markay Yimaaddeen Saaxiriintii waxay ku Dheheen Fircoon Ujuuro ma Leenahay haddaan Adkaanno.

Swahilice: 

Basi walipo kuja wachawi wakamwambia Firauni: Je! Tutapata ujira tukiwa sisi ndio tulio shinda?

Uygurca: 

سېھىرگەرلەر پىرئەۋننىڭ قېشىغا يېتىپ كەلگەندە، ئۇلار پىرئەۋنگە: «ئەگەر غەلىبە قىلساق بىزگە چوقۇم مۇكاپات بېرىلەمدۇ؟» دېدى

Japonca: 

魔術師たちはやって来るなり,フィルアウンに言った。「わたしたちが勝てば,必ず褒美があるでしょうか。」

Arapça (Ürdün): 

«فلما جاء السحرة قالوا لفرعون أئن» بتحقيق الهمزتين وتسهيل الثانية وإدخال ألف بينهما على الوجيهين «لنا لأجرا إن كنا نحن الغالبين».

Hintçe: 

अलग़रज जब सब जादूगर आ गये तो जादूगरों ने फिरऔन से कहा कि अगर हम ग़ालिब आ गए तो हमको यक़ीनन कुछ इनाम (सरकार से) मिलेगा

Tayca: 

เมื่อพวกนักเล่นกลมาถึง พวกเขากล่าวแก่ฟิรเอาน์ว่า “พวกเราจะมีรางวัลแน่นอนหรือถ้าพวกเราเป็นผู้ชนะ

İbranice: 

ויהי כאשר באו הקוסמים אמרו לפרעה: 'האם נקבל גמול אם אנו המנצחים

Hırvatça: 

A kad dođoše, čarobnjaci faraona upitaše: "Da li će nama, doista, pripasti nagrada ako mi budemo pobjednici?"

Rumence: 

Vrăjitorii i-au spus lui Faraon apropiindu-se: “De vom ieşi învingători, vom căpăta vreo răsplată?”

Transliteration: 

Falamma jaa alssaharatu qaloo lifirAAawna ainna lana laajran in kunna nahnu alghalibeena

Türkçe: 

Büyücüler geldiklerinde, Firavun'a dediler ki: "Eğer biz galip gelirsek bize gerçekten ödül var, değil mi?"

Sahih International: 

And when the magicians arrived, they said to Pharaoh, "Is there indeed for us a reward if we are the predominant?"

İngilizce: 

So when the sorcerers arrived, they said to Pharaoh: "Of course - shall we have a (suitable) reward if we win?

Azerbaycanca: 

Sehrbazlar gələn kimi Fir’ona dedilər: “Əgər biz (Musaya) qalib gəlsək, yəqin ki, bizə bir muzd (mükafat) veriləcək, elə deyilmi?”

Süleyman Ateş: 

Büyücüler gelince Fir'avn'e: "Eğer üstün gelenler biz olursak, bize mutlaka bir ücret var değil mi?" dediler.

Diyanet Vakfı: 

Sihirbazlar geldiklerinde Firavun'a: Şayet biz üstün gelirsek, muhakkak bize bir ücret vardır değil mi? dediler.

Erhan Aktaş: 

Sihirbazlar Firavun’a geldiklerinde: “Eğer galip gelirsek bize bir ödül var mı?” dediler.

Kral Fahd: 

Sihirbazlar geldiklerinde Firavun'a: Şayet biz üstün gelirsek, muhakkak bize bir ücret vardır değil mi? dediler.

Hasan Basri Çantay: 

Nihayet büyücüler gelince Fir´avna: «Muhakkak üstün gelirsek bize herhalde bir mükâfat var mı?» dediler.

Muhammed Esed: 

Büyücüler geldiklerinde, Firavun´a: "Eğer biz üstün gelirsek, doğrusu büyük bir mükafatı hak etmiş oluruz, değil mi?" dediler.

Gültekin Onan: 

Büyücüler geldiklerinde, Firavun´a: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Nihayet büyücüler gelince, Firavun’a dediler ki: “- Gerçekten üstün gelirsek, muhakkak bize bir mükâfat var mı?

Portekizce: 

E quando chegaram, os magos perguntaram ao Faraó: Poderemos contar com alguma recompensa, se sairmos vitoriosos?

İsveççe: 

Då trollkarlarna kom, sade de till Farao: "Vi väntar oss minsann en frikostig belöning om det är vi som tar hem segern."

Farsça: 

پس هنگامی که جادوگران آمدند، به فرعون گفتند: آیا اگر ما پیروز شویم، حتماً برای ما پاداشی شایسته خواهد بود؟

Kürtçe: 

ئەمجا کاتێک جادوگەرەکان ھاتن ووتیان بەفیرعەون ئایا بەڕاستی پاداشتمان ھەیە ئەگەر ئێمە زاڵ و سەرکەوتوو بین

Özbekçe: 

Сеҳргарлар келган чоғларида Фиръавнга: «Агар биз ғолиб келгувчи бўлсак, бизга, албатта, ҳақ бериладими?» дедилар.

Malayca: 

Maka ketika ahli-ahli sihir itu datang, berkatalah mereka kepada Firaun: "Benarkah kami akan beroleh upah, kiranya kamilah orang-orang yang menang?"

Arnavutça: 

E, kur erdhën, magjistarët i thanë Faraonit: “A, me të vërtetë, do të shpërblehemi ne, nëse bëhemi fitues?”

Bulgarca: 

И когато магьосниците дойдоха, рекоха на Фараона: “Ще има ли за нас награда, ако ние победим?”

Sırpça: 

А кад стигоше, чаробњаци упиташе фараона: „Да ли ће нама, заиста, да припадне награда ако ми будемо победници?“

Çekçe: 

Když kouzelníci se dostavili, řekli Faraónovi: 'A dostaneme odměnu, jestliže vítězství dosáhneme?'

Urduca: 

جب جادوگر میدان میں آ گئے تو انہوں نے فرعون سے کہا "ہمیں انعام تو ملے گا اگر ہم غالب رہے؟"

Tacikçe: 

Чун ҷодугарон омаданд, ба Фиръавн гуфтанд: «Оё агар мо пирӯз шавем, моро музде хоҳад буд?»

Tatarca: 

Сихерчеләр җыелып беткәч, Фиргаунгә әйттеләр: "Әгәр Мусаны җиңсәк безгә хак булырмы?"

Endonezyaca: 

Maka tatkala ahli-ahli sihir datang, merekapun bertanya kepada Fir'aun: "Apakah kami sungguh-sungguh mendapat upah yang besar jika kami adalah orang-orang yang menang?"

Amharca: 

«ድግምተኞቹም በመጡ ጊዜ ለፈርዖን እኛ አሸናፊዎች ብንሆን ለእኛ በእርግጥ ዋጋ አለን» አሉት፡፡

Tamilce: 

ஆக, சூனியக்காரர்கள் வந்தபோது, அவர்கள் ஃபிர்அவ்னிடம் கூறினார்கள்: “நாங்கள் வெற்றியாளர்களாக ஆகிவிட்டால் நிச்சயமாக எங்களுக்கு கூலி உண்டா?”

Korece: 

마술사들이 도착하여 파라오 에게 말하길 우리가 만일 승리한 다면 우리는 적절한 보상을 받을 수 있습니까 라고 하니

Vietnamca: 

Khi đến nơi, những nhà phù thủy thưa với Pha-ra-ông: “Nếu chúng tôi thắng thì chúng tôi có được ban thưởng không?”