Arapça:
فَلَمَّا جَاءَ السَّحَرَةُ قَالُوا لِفِرْعَوْنَ أَئِنَّ لَنَا لَأَجْرًا إِن كُنَّا نَحْنُ الْغَالِبِينَ
Çeviriyazı:
felemmâ câe-sseḥaratü ḳâlû lifir`avne einne lenâ leecran in künnâ naḥnü-lgâlibîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sihirbazlar geldiklerinde Firavun'a "Şayet biz üstün gelirsek, muhakkak bize bir ücret vardır, değil mi?" dediler.
Diyanet İşleri:
Sihirbazlar geldiklerinde, Firavun'a; "Biz üstün gelirsek, şüphesiz bize bir ücret vardır değil mi?" dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Derken büyücüler gelince Firavun'a üst gelirsek dediler, bize bir mükafat var mı?
Şaban Piriş:
Sihirbazlar geldikleri zaman, Firavun’a: Biz galip gelirsek, bize bir ücret var, değil mi? dediler.
Edip Yüksel:
Büyücüler geldiklerinde Firavun'a, "Eğer biz üstün gelirsek bize bir ücret ödenecek mi?" dediler.
Ali Bulaç:
Büyücüler geldiklerinde, Firavun'a: "Şayet biz galip gelirsek, bize bir ücret var gerçekten, değil mi?" dediler.
Suat Yıldırım:
Büyücüler Firavunun huzuruna varınca ona: “Biz galip gelirsek, elbet bize büyük bir ödül verilir herhâlde!” dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Vaktâ ki sahirler geldi. Fir´avun´a dediler ki: «Eğer galip olanlar bizler olursak bizim için mutlaka bir mükâfaat var mı?»
Yaşar Nuri Öztürk:
Büyücüler geldiklerinde, Firavun'a dediler ki: "Eğer biz galip gelirsek bize gerçekten ödül var, değil mi?"
Bekir Sadak:
26:46
İbni Kesir:
Büyücüler geldikleri vakit, Firavun´a dediler ki: Galip gelenler biz olursak
Adem Uğur:
Sihirbazlar geldiklerinde Firavun´a: Şayet biz üstün gelirsek, muhakkak bize bir ücret vardır değil mi? dediler.
İskender Ali Mihr:
Sihirbazlar, firavuna geldikleri zaman: “Eğer biz gâlip gelirsek, gerçekten bize mutlaka bir ecir (mükâfat) var mı?” dediler.
Celal Yıldırım:
Sihirbazlar geldiğinde Fir´avn´a dediler ki, «eğer üstün gelenler bizler olursak bizim için elbette bir mükâfat vardır ?»
Tefhim ul Kuran:
Büyücüler geldiklerinde, Firavun´a: «Şayet biz galip gelirsek, bize bir ücret var gerçekten değil mi?» dediler.
Fransızca:
Puis, lorsque les magiciens arrivèrent, ils dirent à Pharaon : "Y aura-t-il vraiment une récompense pour nous, si nous sommes les vainqueurs ? "
İspanyolca:
Cuando llegaron los magos dijeron a Faraón: «Si ganamos, recibiremos una recompensa, ¿no?»
İtalyanca:
Poi, quando i maghi furono convenuti dissero a Faraone: «Davvero avremo una ricompensa se saremo vincitori?».
Almanca:
Und als die Magier kamen, sagten sie zu Pharao: "Bekommen wir sicher einen Lohn, wenn wir die Sieger werden?"
Çince:
术士们到来的时候,他们对法老说:如果我们得胜,我们必受报酬吗?
Hollandaca:
Toen de toovenaars gekomen waren, zeiden zij tot Pharao: zullen wij zekerlijk eene belooning ontvangen, indien wij de overwinning behalen?
Rusça:
Явившись, колдуны сказали Фараону: "Будет ли нам награда, если мы одержим верх?"
Somalice:
Markay Yimaaddeen Saaxiriintii waxay ku Dheheen Fircoon Ujuuro ma Leenahay haddaan Adkaanno.
Swahilice:
Basi walipo kuja wachawi wakamwambia Firauni: Je! Tutapata ujira tukiwa sisi ndio tulio shinda?
Uygurca:
سېھىرگەرلەر پىرئەۋننىڭ قېشىغا يېتىپ كەلگەندە، ئۇلار پىرئەۋنگە: «ئەگەر غەلىبە قىلساق بىزگە چوقۇم مۇكاپات بېرىلەمدۇ؟» دېدى
Japonca:
魔術師たちはやって来るなり,フィルアウンに言った。「わたしたちが勝てば,必ず褒美があるでしょうか。」
Arapça (Ürdün):
«فلما جاء السحرة قالوا لفرعون أئن» بتحقيق الهمزتين وتسهيل الثانية وإدخال ألف بينهما على الوجيهين «لنا لأجرا إن كنا نحن الغالبين».
Hintçe:
अलग़रज जब सब जादूगर आ गये तो जादूगरों ने फिरऔन से कहा कि अगर हम ग़ालिब आ गए तो हमको यक़ीनन कुछ इनाम (सरकार से) मिलेगा
Tayca:
เมื่อพวกนักเล่นกลมาถึง พวกเขากล่าวแก่ฟิรเอาน์ว่า “พวกเราจะมีรางวัลแน่นอนหรือถ้าพวกเราเป็นผู้ชนะ
İbranice:
ויהי כאשר באו הקוסמים אמרו לפרעה: 'האם נקבל גמול אם אנו המנצחים
Hırvatça:
A kad dođoše, čarobnjaci faraona upitaše: "Da li će nama, doista, pripasti nagrada ako mi budemo pobjednici?"
Rumence:
Vrăjitorii i-au spus lui Faraon apropiindu-se: “De vom ieşi învingători, vom căpăta vreo răsplată?”
Transliteration:
Falamma jaa alssaharatu qaloo lifirAAawna ainna lana laajran in kunna nahnu alghalibeena
Türkçe:
Büyücüler geldiklerinde, Firavun'a dediler ki: "Eğer biz galip gelirsek bize gerçekten ödül var, değil mi?"
Sahih International:
And when the magicians arrived, they said to Pharaoh, "Is there indeed for us a reward if we are the predominant?"
İngilizce:
So when the sorcerers arrived, they said to Pharaoh: "Of course - shall we have a (suitable) reward if we win?
Azerbaycanca:
Sehrbazlar gələn kimi Fir’ona dedilər: “Əgər biz (Musaya) qalib gəlsək, yəqin ki, bizə bir muzd (mükafat) veriləcək, elə deyilmi?”
Süleyman Ateş:
Büyücüler gelince Fir'avn'e: "Eğer üstün gelenler biz olursak, bize mutlaka bir ücret var değil mi?" dediler.
Diyanet Vakfı:
Sihirbazlar geldiklerinde Firavun'a: Şayet biz üstün gelirsek, muhakkak bize bir ücret vardır değil mi? dediler.
Erhan Aktaş:
Sihirbazlar Firavun’a geldiklerinde: “Eğer galip gelirsek bize bir ödül var mı?” dediler.
Kral Fahd:
Sihirbazlar geldiklerinde Firavun'a: Şayet biz üstün gelirsek, muhakkak bize bir ücret vardır değil mi? dediler.
Hasan Basri Çantay:
Nihayet büyücüler gelince Fir´avna: «Muhakkak üstün gelirsek bize herhalde bir mükâfat var mı?» dediler.
Muhammed Esed:
Büyücüler geldiklerinde, Firavun´a: "Eğer biz üstün gelirsek, doğrusu büyük bir mükafatı hak etmiş oluruz, değil mi?" dediler.
Gültekin Onan:
Büyücüler geldiklerinde, Firavun´a: "
Ali Fikri Yavuz:
Nihayet büyücüler gelince, Firavun’a dediler ki: “- Gerçekten üstün gelirsek, muhakkak bize bir mükâfat var mı?
Portekizce:
E quando chegaram, os magos perguntaram ao Faraó: Poderemos contar com alguma recompensa, se sairmos vitoriosos?
İsveççe:
Då trollkarlarna kom, sade de till Farao: "Vi väntar oss minsann en frikostig belöning om det är vi som tar hem segern."
Farsça:
پس هنگامی که جادوگران آمدند، به فرعون گفتند: آیا اگر ما پیروز شویم، حتماً برای ما پاداشی شایسته خواهد بود؟
Kürtçe:
ئەمجا کاتێک جادوگەرەکان ھاتن ووتیان بەفیرعەون ئایا بەڕاستی پاداشتمان ھەیە ئەگەر ئێمە زاڵ و سەرکەوتوو بین
Özbekçe:
Сеҳргарлар келган чоғларида Фиръавнга: «Агар биз ғолиб келгувчи бўлсак, бизга, албатта, ҳақ бериладими?» дедилар.
Malayca:
Maka ketika ahli-ahli sihir itu datang, berkatalah mereka kepada Firaun: "Benarkah kami akan beroleh upah, kiranya kamilah orang-orang yang menang?"
Arnavutça:
E, kur erdhën, magjistarët i thanë Faraonit: “A, me të vërtetë, do të shpërblehemi ne, nëse bëhemi fitues?”
Bulgarca:
И когато магьосниците дойдоха, рекоха на Фараона: “Ще има ли за нас награда, ако ние победим?”
Sırpça:
А кад стигоше, чаробњаци упиташе фараона: „Да ли ће нама, заиста, да припадне награда ако ми будемо победници?“
Çekçe:
Když kouzelníci se dostavili, řekli Faraónovi: 'A dostaneme odměnu, jestliže vítězství dosáhneme?'
Urduca:
جب جادوگر میدان میں آ گئے تو انہوں نے فرعون سے کہا "ہمیں انعام تو ملے گا اگر ہم غالب رہے؟"
Tacikçe:
Чун ҷодугарон омаданд, ба Фиръавн гуфтанд: «Оё агар мо пирӯз шавем, моро музде хоҳад буд?»
Tatarca:
Сихерчеләр җыелып беткәч, Фиргаунгә әйттеләр: "Әгәр Мусаны җиңсәк безгә хак булырмы?"
Endonezyaca:
Maka tatkala ahli-ahli sihir datang, merekapun bertanya kepada Fir'aun: "Apakah kami sungguh-sungguh mendapat upah yang besar jika kami adalah orang-orang yang menang?"
Amharca:
«ድግምተኞቹም በመጡ ጊዜ ለፈርዖን እኛ አሸናፊዎች ብንሆን ለእኛ በእርግጥ ዋጋ አለን» አሉት፡፡
Tamilce:
ஆக, சூனியக்காரர்கள் வந்தபோது, அவர்கள் ஃபிர்அவ்னிடம் கூறினார்கள்: “நாங்கள் வெற்றியாளர்களாக ஆகிவிட்டால் நிச்சயமாக எங்களுக்கு கூலி உண்டா?”
Korece:
마술사들이 도착하여 파라오 에게 말하길 우리가 만일 승리한 다면 우리는 적절한 보상을 받을 수 있습니까 라고 하니
Vietnamca:
Khi đến nơi, những nhà phù thủy thưa với Pha-ra-ông: “Nếu chúng tôi thắng thì chúng tôi có được ban thưởng không?”
Ayet Linkleri: