Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

34

Ayet No: 

2966

Sayfa No: 

368

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ لِلْمَلَإِ حَوْلَهُ إِنَّ هَٰذَا لَسَاحِرٌ عَلِيمٌ

Çeviriyazı: 

ḳâle lilmelei ḥavlehû inne hâẕâ lesâḥirun `alîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Firavun çevresinde bulunan ileri gelenlere: "Bu dedi, herhalde çok bilgili bir sihirbaz!"

Diyanet İşleri: 

Firavun çevresinde bulunan ileri gelenlere: "Doğrusu bu bilgin bir sihirbaz; sizi sihirle yurdunuzdan çıkarmak istiyor; ne buyurursunuz?" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Firavun, yanındaki ileri gelenlere, gerçekten de dedi, bu, pek bilgili bir büyücü.

Şaban Piriş: 

(Firavun) Etrafındaki ileri gelenlere: “Bu, muhakkak bilgin bir sihirbaz!” dedi.

Edip Yüksel: 

Çevresindeki ileri gelenlere dedi ki, "Bu, gerçekten çok usta bir büyücü imiş."

Ali Bulaç: 

(Firavun,) Çevresindeki önde gelenlere: "Bu” dedi, "Doğrusu bilgin bir büyücüdür."

Suat Yıldırım: 

Firavun etrafındakilere: “Bu adam, dedi, galiba usta bir sihirbaz!”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(34-35) (Fir´avun) Etrafındaki ileri gelenlere dedi ki: «Şüphe yok, bu elbette bir ziyâde bilgin sâhirdir. Sizi büyüsü ile yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Artık siz ne emredersiniz?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Firavun, çevresindeki kodamanlar konseyine şöyle dedi: "Bu adam gerçekten bilgin bir büyücü;

Bekir Sadak: 

«ihirbazlar ustun gelirlerse biz de onlara uyariz» dediler.

İbni Kesir: 

Çevresinde bulunan ileri gelenlere dedi ki: Şüphesiz bu, belletilmiş bir büyücüdür.

Adem Uğur: 

Firavun, çevresindeki ileri gelenlere: Bu, dedi, doğrusu çok bilgili bir sihirbaz!

İskender Ali Mihr: 

(Firavun), etrafındaki ileri gelenlere: “Muhakkak ki bu, gerçekten bilgin bir sihirbazdır.” dedi.

Celal Yıldırım: 

Fir´avn, çevresindeki ileri gelenlere, «şüphesiz ki bu, bilgin bir sihirbazdır,

Tefhim ul Kuran: 

(Firavun) Çevresindeki önde gelenlere: «Bu dedi». «Doğrusu bilgin bir büyücüdür.»

Fransızca: 

[Pharaon] dit aux notables autour de lui : "Voilà en vérité un magicien savant.

İspanyolca: 

Dijo a los dignatarios que le rodeaban: «Sí, éste es un mago muy entendido,

İtalyanca: 

Disse [Faraone] ai notabili che lo attorniavano: «E' davvero un mago sapiente,

Almanca: 

Er (Pharao) sagte zu den Entscheidungsträgern um ihn herum: "Gewiß, dieser ist doch ein äußerst wissender Magier.

Çince: 

法老对他左右的贵族们说:这确是一个高明的术士,

Hollandaca: 

Pharao zeide tot de vorsten, die in zijne nabijheid waren: Waarlijk, deze man is een behendige toovenaar.

Rusça: 

Он (Фараон) сказал стоявшим вокруг него приближенным: "Воистину, он - знающий колдун.

Somalice: 

Wuxuu ku yidhi (Fircoon) kuwii Gaararkiisa ahaa kani waa Sixirre Xeel Dheer.

Swahilice: 

(Firauni) akawaambia waheshimiwa walio mzunguka: Hakika huyu ni mchawi mtaalamu.

Uygurca: 

پىرئەۋن چۆرىسىدىكى (قەۋمنىڭ) چوڭلىرىغا ئېيتتى: «بۇ ھەقىقەتەن ئۇستا سېھىرگەر ئىكەن، ئۇ سېھىر ئارقىلىق سىلەرنى زېمىنىڭلاردىن ھەيدەپ چىقارماقچى، (بۇ ھەقتە) نېمە مەسلىھەت بېرىسىلەر؟»

Japonca: 

かれ(フィルアウン)は左右の長老たちに言った。「本当にこれは,老練な魔術師である。

Arapça (Ürdün): 

«قال» فرعون «للملإ حوله إنَّ هذا لساحر عليم» فائق في علم السحر.

Hintçe: 

(इस पर) फिरऔन अपने दरबारियों से जो उसके गिर्द (बैठे) थे कहने लगा

Tayca: 

เขาได้กล่าวแก่ขุนนางชั้นผู้ใหญ่รอบๆ เขาว่า “แท้จริงเขาคนนี้คือนักเล่นกลอย่างช่ำชอง

İbranice: 

ואמר (פרעה) למנהיגים אשר סביבו: 'אכן זה הוא קוסם מאומן

Hırvatça: 

"Ovaj je, zaista, vješt čarobnjak", reče glavešinama oko sebe faraon,

Rumence: 

Faraon spuse căpeteniilor care îl înconjurau: “Acesta este un vrăjitor iscusit!

Transliteration: 

Qala lilmalai hawlahu inna hatha lasahirun AAaleemun

Türkçe: 

Firavun, çevresindeki kodamanlar konseyine şöyle dedi: "Bu adam gerçekten bilgin bir büyücü;

Sahih International: 

[Pharaoh] said to the eminent ones around him, "Indeed, this is a learned magician.

İngilizce: 

(Pharaoh) said to the Chiefs around him: "This is indeed a sorcerer well-versed:

Azerbaycanca: 

(Fir’on) ətrafındakılara dedi: “Şübhəsiz ki, bu, çox bilikli bir sehrbazdır!

Süleyman Ateş: 

(Fir'avn), çevresindeki ileri gelenlere: "Bu dedi, bilgin bir büyücüdür."

Diyanet Vakfı: 

Firavun, çevresindeki ileri gelenlere: Bu, dedi, doğrusu çok bilgili bir sihirbaz!

Erhan Aktaş: 

Firavun, yanındaki melelere:(1) “Bu gerçekten çok bilgili bir sihirbazdır.” dedi.

Kral Fahd: 

Firavun, çevresindeki ileri gelenlere: Bu, dedi, doğrusu çok bilgili bir sihirbaz!

Hasan Basri Çantay: 

(Fir´avn), çevresindeki ileri gelenlere: «Hiç şübhesiz, dedi, bu mutlak çok bilen bir büyücüdür».

Muhammed Esed: 

(Firavun) çevresindeki seçkinlere: "Doğrusu bu gerçekten çok bilgili bir büyücü" dedi,

Gültekin Onan: 

(Firavun,) Çevresindeki önde gelenlere: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Firavun, etrafındaki topluluğa dedi ki: “- Bu şüphe yok ki bilgiç bir büyücüdür

Portekizce: 

Disse (o Faraó) aos chefes presentes: Com toda a certeza este é um habilíssimo mago,

İsveççe: 

[Farao] sade till stormännen som omgav honom: "Denne är helt säkert en mästare i trolldom,

Farsça: 

[فرعون] به سران و اشراف پیرامونش گفت: یقیناً این جادوگری بسیار ماهر و داناست!

Kürtçe: 

(فیرعەون) ووتی بەو پیاوە گەورانەی لەدەورەی بوون بێگومان ئەمە جادوگەرێکی زۆر زانایە

Özbekçe: 

У(Фиръавн) атрофидаги аъёнларига: «Албатта, бу ўта билимдон сеҳргардир.

Malayca: 

Firaun berkata kepada ketua-ketua kaum yang ada dikelilingnya: "Sesungguhnya orang ini (Musa) ialah seorang ahli sihir yang mahir.

Arnavutça: 

(Faraoni) u tha parisë së tij, që i kishte përreth: “Ky, me të vërtetë, qenka magjistar i dijshëm,

Bulgarca: 

Каза [Фараонът] на знатните около него: “Този е вещ магьосник.

Sırpça: 

„Овај је, заиста, вешт чаробњак“, рече фараон главешинама око себе,

Çekçe: 

I řekl Faraón k velmožům svým, kol něho stojícím: 'Tohle věru je kouzelník obratný,

Urduca: 

فرعون اپنے گرد و پیش کے سرداروں سے بولا "یہ شخص یقیناً ایک ماہر جادوگر ہے

Tacikçe: 

Ба бузургони қавмаш, ки канораш буданд, гуфт: «Ин мард ҷодугаре доност.

Tatarca: 

Фиргаун әйтте: "Бу Муса барыгыздан да остарак сихерчедер.

Endonezyaca: 

Fir'aun berkata kepada pembesar-pembesar yang berada sekelilingnya: Sesungguhnya Musa ini benar-benar seorang ahli sihir yang pandai,

Amharca: 

(ፈርዖን) በዙሪያው ላሉት መማክርት «ይህ በእርግጥ ዐዋቂ ድግምተኛ ነው» አለ፡፡

Tamilce: 

அவன், தன்னை சுற்றியுள்ள பிரமுகர்களிடம் கூறினான்: “நிச்சயமாக இவர் (சூனியத்தை) நன்கறிந்த (திறமையான) ஒரு சூனியக்காரர்தான்.”

Korece: 

이때 파라오가 그의 주위에 있는 우두머리에게 말하길 실로 이 자는 숙련된 마술사라

Vietnamca: 

(Pha-ra-ông) quay sang bảo các cận thần: “Tên này quả nhiên là một phù thủy tài giỏi.”