Arapça:
وَلَهُمْ عَلَيَّ ذَنبٌ فَأَخَافُ أَن يَقْتُلُونِ
Çeviriyazı:
velehüm `aleyye ẕembün feeḫâfü ey yaḳtülûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hem onların bana isnad ettikleri bir suç var. Ondan dolayı korkarım ki, hemen beni öldürürler.
Diyanet İşleri:
Musa: "Rabbim! Doğrusu beni yalanlamalarından korkuyorum; göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor. Onun için Harun'a da elçilik ver. Onların bana isnat ettikleri bir suç da vardır. Beni öldürmelerinden korkuyorum" demişti.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve bir de onlara karşı suçum var, korkarım, öldürürler beni.
Şaban Piriş:
Üstelik onlara karşı işlediğim bir de suçum var. Beni öldürmelerinden korkarım.
Edip Yüksel:
Ayrıca, onların yanında suçlu biriyim. Korkarım ki beni öldürsünler.
Ali Bulaç:
Üstelik, onların bana karşı (davasını savunacakları bir cinayet) suçu(m) var; bundan dolayı beni öldürmelerinden korkuyorum.
Suat Yıldırım:
“Hem sonra onların benim aleyhimde bir suçlamaları da var. Bundan ötürü beni öldürmelerinden endişe ediyorum.” [28,15] {KM, Çıkış 2,11-15}
Ömer Nasuhi Bilmen:
(14-15) «Ve hem onlar için benim üzerimde bir suç da var. Binaenaleyh beni öldüreceklerinden korkarım.» (Cenâb-ı Hak) Buyurdu ki: «Asla! İmdi ikiniz de Bizim âyetlerimizle gidiniz. Şüphe yok Biz işiticiler olduğumuz halde sizinle beraberiz.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Hem, benim üzerimde onlar aleyhine işlenmiş bir suç var; bu yüzden beni öldürmelerinden korkuyorum.
Bekir Sadak:
(20-22) Musa: «O isi kasden yaptimsa sapiklardan biri sayilirim. Bu yuzden sizden korkunca aranizdan kactim. Sonra, Rabbim bana hikmet verip, beni peygamber yapti. Basima kaktigin bu nimet, Israilogullarini kendine kole ettiginden oturudur» dedi.
İbni Kesir:
Hem onların bana isnad ettikleri bir suç var. Korkarım ki beni öldürürler
Adem Uğur:
Onların bana isnad ettikleri bir suç da var. Bundan ötürü beni öldürmelerinden korkuyorum.
İskender Ali Mihr:
Ve onlara göre ben, günahkârım. Bu yüzden beni öldürmelerinden korkuyorum.
Celal Yıldırım:
Hem onların benim üzerimde bir (cinayet) günahı vardır
Tefhim ul Kuran:
«Üstelik, onların bana karşı (davasını savunacakları bir cinayet) suçu(m) var
Fransızca:
Ils ont un crime à me reprocher; je crains donc qu'ils ne me tuent" .
İspanyolca:
Me acusan de un crimen y temo que me maten».
İtalyanca:
Di fronte a loro io sono in colpa. Temo che mi uccidano».
Almanca:
Auch schulde ich ihnen noch (die Sühne) einer Verfehlung, so fürchte ich, daß sie mich töten!
Çince:
他们曾加罪于我,我怕他们杀害我。
Hollandaca:
Ook kunnen zij mij eene misdaad tegenwerpen, en ik vrees dat zij mij zullen dooden.
Rusça:
Я несу перед ними ответственность за грех и боюсь, что они убьют меня".
Somalice:
Waxayna igu Leeyihiin Dambi (Godob) waxaana ka Cabsan inay I dilaan.
Swahilice:
Na wao wana kisasi juu yangu, kwa hivyo naogopa wasije kuniuwa.
Uygurca:
(ئۇلارنىڭ دەۋاسىچە) ئۇلارنىڭ ئالدىدا مېنىڭ گۇناھىم بار، ئۇلارنىڭ مېنى ئۆلتۈرۈشىدىن قورقىمەن»
Japonca:
また(その上)かれらは,わたしに罪を科しているので,わたしを殺すのを恐れます。」
Arapça (Ürdün):
«ولهم عليَّ ذنبٌ» بقتل القبطي منهم «فأخاف أن يقتلون» به.
Hintçe:
(और इसके अलावा) उनका मेरे सर एक जुर्म भी है (कि मैने एक शख्स को मार डाला था)
Tayca:
และพวกเขามีข้อกล้าวหาต่อฉัน ดังนั้นฉันกลัวว่าพวกเขาจะฆ่าฉัน
İbranice:
מלבד זה הם גם מאשימים אותי בפשע, ומפחד אני פן יהרגוני
Hırvatça:
a oni protiv mene optužbu za zlodjela imaju, pa se plašim da me ne ubiju."
Rumence:
Ei vor arunca asupra mea vreun păcat şi îmi este teamă că mă vor ucide”
Transliteration:
Walahum AAalayya thanbun faakhafu an yaqtulooni
Türkçe:
"Hem, benim üzerimde onlar aleyhine işlenmiş bir suç var; bu yüzden beni öldürmelerinden korkuyorum."
Sahih International:
And they have upon me a [claim due to] sin, so I fear that they will kill me."
İngilizce:
And (further), they have a charge of crime against me; and I fear they may slay me.
Azerbaycanca:
(Bir qibtini öldürdüyümə görə) onların qarşısında boynumda bir günah da var. Bunun üçün məni öldürəcəklərindən qorxuram”.
Süleyman Ateş:
Hem benim üzerimde onlara karşı işlediğim bir günah da var (onlardan bir adam öldürmüştüm); onların beni öldürmelerinden korkuyorum.
Diyanet Vakfı:
Onların bana isnad ettikleri bir suç da var. Bundan ötürü beni öldürmelerinden korkuyorum.
Erhan Aktaş:
“Onlara göre ben suçluyum. Bu yüzden beni öldürmelerinden korkuyorum.”
Kral Fahd:
Onların bana isnad ettikleri bir suç da var. Bundan ötürü beni öldürmelerinden korkuyorum.
Hasan Basri Çantay:
«Hem onların benim aleyhimde bir suç (da´vaları) da var. Bundan dolayı beni öldürmelerinden korkarım».
Muhammed Esed:
Üstelik, onların benim aleyhime ciddi bir suçlamaları da var ortada; bu yüzden beni öldürmelerinden korkuyorum".
Gültekin Onan:
26:13
Ali Fikri Yavuz:
Bir de (Kıptî’yi öldürdüğümden) onların üzerimde bir kısas davası var, bundan dolayı korkarım ki, hemen beni öldürürler.”
Portekizce:
Pois me acusam de crime e temo que me matem.
İsveççe:
De kan också ställa mig till svars för ett brott [som jag har begått] och jag är rädd att de kanske kommer att döda mig."
Farsça:
و آنان را بر من ادعای جرمی است که می ترسم [به سبب آن] مرا بکشند.
Kürtçe:
وەئەوان (گەلی فیرعەون) تۆڵەی تاوانێکیان لەسەرمە بۆیە دەترسم کەبمکوژن (لەجیاتی ئەو کوژراوە)
Özbekçe:
Менинг зиммамда улар наздида гуноҳ бор. Бас, мени ўлдиришларидан хавфдаман», деди.
Malayca:
"Dan lagi mereka ada mengemukakan satu tuduhan jenayah terhadapku; oleh itu aku takut mereka akan membunuhku".
Arnavutça:
Unë jam edhe përgjegjës ndaj tyre për një gabim (mbytjen e një Kopti), andaj kam frikë se do të më vrasin.
Bulgarca:
И имам грях пред тях, затова ме е страх да не ме убият.”
Sırpça:
А према њима сам се огрешио, па се плашим да ме не убију.”
Çekçe:
A oni mají proti mně obvinění a bojím se, že mě zabijí.'
Urduca:
اور مجھ پر اُن کے ہاں ایک جرم کا الزام بھی ہے، اس لیے ڈرتا ہوں کہ وہ مجھے قتل کر دیں گے"
Tacikçe:
Ва бар ман ба гуноҳе даъвое доранд, метарсам, ки маро бикушанд».
Tatarca:
Дәхи алар хозурында минем гөнаһым бар (Егет чагында бер кәфер кыбтыйны үтергән иде), үземне үтерерләр дип куркамын.
Endonezyaca:
Dan aku berdosa terhadap mereka, maka aku takut mereka akan membunuhku".
Amharca:
«ለእነርሱም በእኔ ላይ (የደም) ወንጀል አልለ፡፡ ስለዚህ እንዳይገድሉኝ እፈራለሁ፡፡»
Tamilce:
இன்னும், அவர்களுக்கு என் மீது ஒரு குற்றம் இருக்கிறது. ஆகவே. அவர்கள் என்னை கொன்று விடுவார்கள் என்று நான் பயப்படுகிறேன்.
Korece:
그들이 저에게로 죄를 돌려 나를 살해할까 두렵나이다 라고 하니
Vietnamca:
“Bề tôi đã phạm tội với họ (vì đã lỡ tay giết chết một người của họ) nên bề tôi sợ họ sẽ giết bề tôi.”
Ayet Linkleri: