Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

25

Sûredeki Ayet No: 

75

Ayet No: 

2930

Sayfa No: 

366

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أُولَٰئِكَ يُجْزَوْنَ الْغُرْفَةَ بِمَا صَبَرُوا وَيُلَقَّوْنَ فِيهَا تَحِيَّةً وَسَلَامًا

Çeviriyazı: 

ülâike yüczevne-lgurfete bimâ ṣaberû veyüleḳḳavne fîhâ teḥiyyetev veselâmâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamları ile mükafatlandırılacaklar, orada hürmet ve selamla karşılanacaklardır.

Diyanet İşleri: 

İşte onlar, sabrettiklerinden ötürü cennetin en yüksek dereceleriyle mükafatlandırılırlar. Orada esenlik ve dirlik dilekleriyle karşılanırlar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlar, sabrettiklerinden dolayı, cennetin yüce dereceleriyle mükafatlandırılır ve melekler, onlarla, sağlık, esenlik size diye buluşurlar.

Şaban Piriş: 

İşte onlar, sabretmelerine karşılık Cennet'in en yüksek makamı verilecek, orada esenlik ve selamla karşılanacaklardır.

Edip Yüksel: 

Bunlar, sabrettiklerinden ötürü cennet odalarıyla ödüllendirilirler; orada mutlu bir yaşam ve barışa kavuşturulurlar.

Ali Bulaç: 

İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileği ve selamla karşılanırlar.

Suat Yıldırım: 

İşte onlara, hak yolda sabır ve sebat göstermelerine karşılık, kendilerine cennetin üstün sarayları verilecek.Oraya selâmla, hürmetle buyur edileceklerdir.Hem de devamlı kalmak üzere oraya gireceklerdir.Orası ne güzel varış yeri, ne güzel bir yerleşim yeridir! [11,108, 19,58; 39,20] {KM, Yuhanna 14,2}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İşte onlar sabretmiş oldukları şey mukabilinde en yüksek köşkler ile mükâfaatlanacaklardır ve orada bir sağlık ve selâmet duasıyla karşılanacaklardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İşte bunlar, sabretmiş olmalarına karşılık yüksek konaklarla ödüllendirilirler. Ve o konaklarda sağlık dileğiyle ve selamla karşılanırlar.

Bekir Sadak: 

Biz dilesek onlara gokten bir mucize inidiririz de ona boyun egip kalirlar.

İbni Kesir: 

İşte onlar, sabrettiklerinden dolayı cennetin en yüksek dereceleri ile mükafatlandırılırlar ve orada sağlık ve selamla karşılanırlar.

Adem Uğur: 

İşte onlara, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamı verilecek, orada hürmet ve selamla karşılanacaklardır.

İskender Ali Mihr: 

İşte onlar, sabırlarından dolayı, (cennette) yüksek makamlarla mükâfatlandırılırlar. Ve orada tahiyyet (selâmet dilekleriyle) ve selâmla karşılanırlar.

Celal Yıldırım: 

İşte bunlar sabrettiklerine karşılık Cennet´in gönül açıcı yüksek çardağıyla mükâfatlandırılmaya lâyık görülürler ve orada saygı ve selâm ile karşılanırlar.

Tefhim ul Kuran: 

İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileği ve selamla karşılanırlar.

Fransızca: 

Ceux-là auront pour récompense un lieu élevé [du Paradis] à cause de leur endurance, et ils y seront accueillis avec le salut et la paix,

İspanyolca: 

Éstos serán retribuidos con una cámara alta porque tuvieron paciencia. Se les acogerá allí con palabras de salutación y de paz.

İtalyanca: 

Per la loro costanza saranno compensati con il livello più alto [del Paradiso] e saranno ricevuti con l'augurio di pace,

Almanca: 

Diesen wird das Paradies vergolten für das, was sie an Geduld aufbrachten. Und sie werden darin mit Gruß und Salam empfangen.

Çince: 

这等人能坚忍,因此将受高级的报酬,他们在乐园里,将听见祝寿和祝安。

Hollandaca: 

Deze zullen beloond worden met de hoogste afdeeling in het paradijs, opdat zij met standvastigheid hebben volhard, en zij zullen daar het heil en den vrede vinden.

Rusça: 

Они получат Наивысшее место в воздаяние за то, что были терпеливы, и их встретят там приветствием и миром.

Somalice: 

Kuwaas waxaa lagu Abaal marin Fooqa (Janno) Samirkooddi Dartiis waxayna kula Kulmi dhexdeeda Salaan iyo soo Dhawayn.

Swahilice: 

Hao ndio watakao lipwa makao ya juu kwa kuwa walisubiri, na watakuta humo maamkio na salamu.

Uygurca: 

ئەنە شۇلار سەۋرلىك بولغانلىقى ئۈچۈن جەننەت بىلەن مۇكاپاتلىنىدۇ، ئۇلار جەننەتتە (پەرىشتىلەر تەرىپىدىن قىلىنغان) دۇئا ۋە سالام بىلەن قارشى ئېلىنىدۇ

Japonca: 

これらの者は,その耐え忍んだことにより高い階位の住まいをもって(楽園の中に)報われよう。またそこで歓迎と挨拶の言葉をもって迎えられよう。

Arapça (Ürdün): 

«أولئك يجزوْن الغرفة» الدرجة العليا في الجنة «بما صبروا» على طاعة الله «ويُلقَّون» بالتشديد والتخفيف مع فتح الياء «فيها» في الغرفة «تحية وسلاما» من الملائكة.

Hintçe: 

ये वह लोग हैं जिन्हें उनकी जज़ा में (बेहश्त के) बाला ख़ाने अता किए जाएँगें और वहाँ उन्हें ताज़ीम व सलाम (का बदला) पेश किया जाएगा

Tayca: 

เขาเหล่านั้นจะได้รับการตอบแทน ในการที่พวกเขาอดทน และพวกเขาจะได้พบการกล่าวคำต้อนรับและสลาม

İbranice: 

כל אלה יקבלו גמול על סבלנותם מקום מפואר (בגן עדן,) ושם ויקבלו את פניהם בברכת שלום

Hırvatça: 

Oni će biti, za ono što su trpjeli, nastambom visokom nagrađeni i u njima će pozdravom dobrodošlice i selamom biti dočekivani.

Rumence: 

Căci au fost răbdători, ei toţi vor avea drept răsplată Casa Raiului, unde vor afla bună primire şi pace,

Transliteration: 

Olaika yujzawna alghurfata bima sabaroo wayulaqqawna feeha tahiyyatan wasalaman

Türkçe: 

İşte bunlar, sabretmiş olmalarına karşılık yüksek konaklarla ödüllendirilirler. Ve o konaklarda sağlık dileğiyle ve selamla karşılanırlar.

Sahih International: 

Those will be awarded the Chamber for what they patiently endured, and they will be received therein with greetings and [words of] peace.

İngilizce: 

Those are the ones who will be rewarded with the highest place in heaven, because of their patient constancy: therein shall they be met with salutations and peace,

Azerbaycanca: 

Məhz belələri (Allah yolunda bütün çətinliklərə, əziyyətlərə) səbr etdiklərinə görə cənnət guşəsi (Cənnətdəki yüksək məqamlardan biri) ilə mükafatlandırılacaq, orada (mələklər tərəfindən) ehtiramla, salamla qarşılanacaqlar.

Süleyman Ateş: 

İşte onlar, sabretmelerine karşılık saraylarda ödüllendirelecekler ve orada bir sağlık dileği ve selam ile karşılanacaklardır.

Diyanet Vakfı: 

İşte onlara, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamı verilecek, orada hürmet ve selamla karşılanacaklardır.

Erhan Aktaş: 

İşte onlar, sabretmelerine karşılık yüksek makâmlarla ödüllendirilecekler. Orada saygınlık ve esenlik dilekleriyle karşılanacaklardır.

Kral Fahd: 

İşte onlara, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamı verilecek, orada hürmet ve selamla karşılanacaklardır.

Hasan Basri Çantay: 

İşte (bütün) onlardır ki zorluklara katlanıb dayanmaları sesebebiyle gurfe (ler) le mükâfatlandırılacaklar, orada sağlık ve selâm ile karşılanacaklardır.

Muhammed Esed: 

İşte bunlar, güçlüklere göğüs germelerinden ötürü (cennette) üstün bir makamla mükafatlandırılıp orada dirlik ve esenlik nidalarıyla karşılanacak olan kimselerdir!

Gültekin Onan: 

İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orada esenlik dileği ve selamla karşılanırlar.

Ali Fikri Yavuz: 

İşte bütün bu kimseler, Allah yolundaki sabırlarına mukabil cennetin yüksek mevkileriyle mükâfatlanacaklar ve orada (melekler tarafından) sağlık ve selâmetle (dua ile) karşılanacaklardır.

Portekizce: 

Tais serão recompensados, por sua perseverança, com o empíreo, onde serão recebidos com saudação e paz,

İsveççe: 

För sitt tålamod [i livets alla skiften] skall sådana [människor] belönas med de högsta boningarna [i paradiset] och de skall hälsas välkomna med fredshälsningen.

Farsça: 

اینانند که به خاطر صبری که [در برابر حوادث و اجرای تکالیف الهی] از خود نشان دادند با [برترین] مکان ها [ی بهشت] پاداششان می دهند، و در آن با درود و سلامی [از سوی خدا و فرشتگان] روبرو می شوند.

Kürtçe: 

ئەوانە (کە ئەو سیفەتانەیان تیدایە) پاداشت دەدرێنەوە بەپلە و کۆشکی بەرز لە بەھەشتدا بەھۆی ئارام گرتنیان وە لەو شوێنەدا سڵاویان لێ دەکرێ (لەلایەن فریشتەکانەوە زۆر بەگەرمی)

Özbekçe: 

Ана ўшалар сабр қилганлари учун «ғурфа» ила мукофотланурлар ва унда табрик ва салом билан қаршиланурлар. (Араб тилида олий мақом хос хонани «ғурфа» дейилади. Тафсирчи уламоларимиздан баъзилари ушбу оятдаги «ғурфа» сўзига, «олий даража», «жаннат», «жаннатдаги алоҳида хона» маъноларини беришган. Аслида, ҳаммасини қўшиб, жаннатдаги олий мақом хос хона, десак мақсадга мувофиқ бўлса керак.)

Malayca: 

Mereka itu semuanya akan dibalas dengan mendapat tempat yang tinggi di Syurga disebabkan kesabaran mereka, dan mereka pula akan menerima penghormatan dan ucapan selamat di dalamnya,

Arnavutça: 

të tillët (që u përmendën), do të shpërblehen me xhennet, meqë duruan, dhe do të takohen në të – me përshëndetje (në mes njëri-tjetrit) dhe me selam (prej Perëndisë dhe engjëjve),

Bulgarca: 

на тези ще се въздаде най-издигнатото място в Рая, защото са търпели, и там ще бъдат посрещнати с поздрав и мир.

Sırpça: 

Они ће да буду, за оно што су трпели, рајским одајама награђени и у њима ће поздравом добродошлице и благословом бити дочекивани.

Çekçe: 

takoví odměněni budou komnatami rajskými, neboť trpěliví byli a setkají se tam s pozdravem i přivítáním

Urduca: 

یہ ہیں وہ لوگ جو اپنے صبر کا پھل منزل بلند کی شکل میں پائیں گے آداب و تسلیمات سے اُن کا استقبال ہو گا

Tacikçe: 

Инҳо ҳамон касонанд, ки ба хотири сабре, ки таҳаммул кардаанд, ғурфаҳои биҳиштро музд ёбанд ва дар он ҷо ба дуруду саломашон бинавозанд.

Tatarca: 

Әнә шул зекер ителгән хак мөэминнәр төрле авырлыкларга сабыр иткәннәре өчен җәннәтнең бөек дәрәҗәсе белән бүләкләнерләр, һәм фәрештәләр аркылы Аллаһуның сәлам бүләгенә юлыгырлар.

Endonezyaca: 

Mereka itulah orang yang dibalasi dengan martabat yang tinggi (dalam surga) karena kesabaran mereka dan mereka disambut dengan penghormatan dan ucapan selamat di dalamnya,

Amharca: 

እነዚያ በመታገሳቸው የገነትን ሰገነቶች ይምመነዳሉ፡፡ በእርሷም ውስጥ ውዳሴንና ሰላምታን ይስሰጣሉ፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் பொறுமையாக இருந்ததால் அறை(கள் நிறைந்த உயரமான மாளிகை)களை கூலியாக கொடுக்கப்படுவார்கள். இன்னும், அதில் அவர்களுக்கு முகமன் கூறப்பட்டும் ஸலாம் கூறப்பட்டும் அவர்கள் வரவேற்கப்படுவார்கள்.

Korece: 

이들은 인내하였으므로 높은곳으로 보상받을 것이며 그 안에 서 환영과 평안의 인사를 받으며

Vietnamca: 

Những người đó sẽ được ban thưởng một nơi ở cao sang (Thiên Đàng) vì đã từng kiên nhẫn chịu đựng. Nơi đó, họ sẽ được đón chào tốt đẹp với lời chúc bằng an.