Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

25

Sûredeki Ayet No: 

51

Ayet No: 

2906

Sayfa No: 

364

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَوْ شِئْنَا لَبَعَثْنَا فِي كُلِّ قَرْيَةٍ نَّذِيرًا

Çeviriyazı: 

velev şi'nâ lebe`aŝnâ fî külli ḳaryetin neẕîrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Habibim!) Şayet dileseydik elbette her köye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.

Diyanet İşleri: 

Dileseydik, her kente bir uyarıcı gönderirdik.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve dileseydik her şehre, bir korkutucu gönderirdik.

Şaban Piriş: 

İsteseydik her kasabaya bir uyarıcı gönderirdik.

Edip Yüksel: 

Dileseydik her kente bir uyarıcı gönderirdik

Ali Bulaç: 

Eğer dilemiş olsaydık, her kasabaya bir uyarıcı gönderirdik.

Suat Yıldırım: 

Eğer isteseydik her şehre bir uyarıcı peygamber gönderirdik. [6,19-92; 11,17; 7,158]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve eğer dilemiş olsa idik elbette her karyeye de bir korkutucu gönderirdik.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Eğer dileseydik, her kente bir uyarıcı gönderirdik.

Bekir Sadak: 

De ki: «Ben buna karsi sizden bir ucret degil, ancak, Rabbine dogru bir yol tutmak dileyen kimseler olmanizi istiyorum.»

İbni Kesir: 

Dileseydik

Adem Uğur: 

(Resûlüm!) Şayet dileseydik, elbet her ülkeye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.

İskender Ali Mihr: 

Eğer dileseydik, elbette bütün kasabalara da nezir (uyarıcı) gönderirdik.

Celal Yıldırım: 

İsteseydik her kasabaya (ve köye) bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik. (Öyle yapmadık, yalnız seni seçip bütün insanlara göndermeyi uygun bulduk).

Tefhim ul Kuran: 

Eğer dilemiş olsaydık, her kasabaya da bir uyarıcı, korkutucu gönderirdik.

Fransızca: 

Or, si Nous avions voulu, Nous aurions certes envoyé dans chaque cité un avertisseur.

İspanyolca: 

Si hubiéramos querido, habríamos enviado a cada ciudad un monitor.

İtalyanca: 

Se avessimo voluto, avremmo suscitato un ammonitore in ogni città.

Almanca: 

Und hätten WIR es gewollt, hätten WIR doch zu jeder Ortschaft einen Warner entsandt!

Çince: 

假若我意欲,我必在每座城市中派遣一个警告者。

Hollandaca: 

Indien het ons zou hebben behaagd, hadden wij een spreker naar iedere stad gezonden.

Rusça: 

Если бы Мы пожелали, то послали бы в каждое селение предостерегающего увещевателя.

Somalice: 

Haddaan Doonno waxaan ka Bixin Lahayn Magaalo Kasta Dige (Nabi).

Swahilice: 

Na tungeli taka tungeli peleka katika kila mji Mwonyaji.

Uygurca: 

ئەگەر خالىساق ئەلۋەتتە ھەر شەھەرگە بىر ئاگاھلاندۇرغۇچى (يەنى پەيغەمبەر) ئەۋەتەتتۇق

Japonca: 

われがもし望むならば,どの町にも警告者を1人づつ遣わしたであろう。

Arapça (Ürdün): 

«ولو شئنا لبعثنا في كل قرية نذيرا» يخوِّف أهلها ولكن بعثناك إلى أهل القرى كلها نذيرا ليعظم أجرك.

Hintçe: 

और अगर हम चाहते तो हर बस्ती में ज़रुर एक (अज़ाबे ख़ुदा से) डराने वाला पैग़म्बर भेजते

Tayca: 

และหากเราประสงค์ แน่นอนเราก็จะส่งผู้ตักเตือนไปยังทุก ๆ เมือง

İbranice: 

אילו רצינו, היינו שולחים מזהיר אל כל עיר

Hırvatça: 

Da hoćemo, u svako naselje poslali bismo upozoritelja;

Rumence: 

Dacă am fi voit, am fi trimis în fiece cetate un predicator.

Transliteration: 

Walaw shina labaAAathna fee kulli qaryatin natheeran

Türkçe: 

Eğer dileseydik, her kente bir uyarıcı gönderirdik.

Sahih International: 

And if We had willed, We could have sent into every city a warner.

İngilizce: 

Had it been Our Will, We could have sent a warner to every centre of population.

Azerbaycanca: 

Əgər istəsəydik, hər məmləkətə (insanları əzabımızla) qorxudan bir peyğəmbər göndərərdik. (Lakin səni, Ya Rəsulum, ən böyük şərəfə nail edib bütün bəşəriyyətə peyğəmbər göndərdik).

Süleyman Ateş: 

Eğer biz dileseydik, her kente bir uyarıcı gönderirdik.

Diyanet Vakfı: 

(Resulüm!) Şayet dileseydik, elbet her ülkeye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.

Erhan Aktaş: 

Eğer dileseydik, elbette her beldeden bir uyarıcı çıkarırdık.

Kral Fahd: 

(Rasûlüm!) Şayet dileseydik, elbet her ülkeye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.(Fakat evrensel uyarıcılık görevini sana verdik, seni bütün insanlığa peygamber olarak gönderdik.)

Hasan Basri Çantay: 

Eğer dileseydik muhakkak ki her kasabaya (fenalıkların aakıbetinden) korkutucu birer (peygamber) gönderirdik.

Muhammed Esed: 

Eğer dileseydik, (önceki çağlarda olduğu gibi) her topluma (ayrı) bir uyarıcı gönderirdik;

Gültekin Onan: 

Eğer dilemış olsaydık her kasabaya bir uyarıcı gönderirdik.

Ali Fikri Yavuz: 

Eğer dileseydik, her memleket halkına bir peygamber gönderirdik (ve böylece senin yükünü hafifletirdik).

Portekizce: 

E se quiséssemos, teríamos enviado um admoestador a cada cidade.

İsveççe: 

Om Vi hade velat skulle Vi ha sänt en varnare till varje stad.

Farsça: 

و اگر می خواستیم حتماً در هر شهری [پیامبری] بیم دهنده مبعوث می کردیم [ولی به سبب کمال و جامعیّت، پیامبری را به تو ختم کردیم.]

Kürtçe: 

ئەگەر بمان ویستایە بێگومان دەمان نارد لەھەموو شارو شارۆچکەیەکدا ترسێنەرێک

Özbekçe: 

Агар хоҳласак, ҳар шаҳарга битта огоҳлантиргувчи юборар эдик.

Malayca: 

Dan kalau Kami kehendaki, tentulah Kami utuskan dalam tiap-tiap negeri, seorang Rasul pemberi amaran.

Arnavutça: 

Dhe, sikur të donim Ne, do të dërgonim në çdo qytet paralajmërues.

Bulgarca: 

И ако желаехме, щяхме да изпратим във всяко селище предупредител.

Sırpça: 

Да хоћемо, у сваки град бисмо послали неког да опомиње.

Çekçe: 

Kdybychom chtěli, věru bychom byli vyslali varovatele do města každého.

Urduca: 

اگر ہم چاہتے تو ایک ایک بستی میں ایک ایک نذیر اٹھا کھڑا کرتے

Tacikçe: 

Агар мехостем, ба ҳар деҳае бимдиҳандае мефиристодем.

Tatarca: 

Әгәр теләсәк, әлбәттә, һәрбер шәһәргә Аллаһ ґәзабы белән куркытучы пәйгамбәр җибәрер идек.

Endonezyaca: 

Dan andaikata Kami menghendaki benar-benarlah Kami utus pada tiap-tiap negeri seorang yang memberi peringatan (rasul).

Amharca: 

በሻንም ኖሮ በየከተማይቱ አስፈራሪን በላክን ነበር፡፡

Tamilce: 

இன்னும், நாம் நாடியிருந்தால், ஒவ்வொரு ஊரிலும் (தூதர்களில் இருந்து) ஓர் எச்சரிப்பாளரை அனுப்பியிருப்போம். (அதன் மூலம் உமது சுமையை குறைத்து இருப்போம். ஆனால், அப்படி இன்றி உம்மையே உலக மக்கள் எல்லோரையும் எச்சரிக்கின்ற தூதராக ஆக்கியிருக்கிறோம்.)

Korece: 

하나님이 원하셨다면 그분은각 고을마다 예언자를 보냈으리라

Vietnamca: 

Nếu muốn, TA có thể cử đến với mỗi thị trấn một người Cảnh Báo.