Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

28

Sûredeki Ayet No: 

38

Ayet No: 

3290

Sayfa No: 

390

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَقَالَ فِرْعَوْنُ يَا أَيُّهَا الْمَلَأُ مَا عَلِمْتُ لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرِي فَأَوْقِدْ لِي يَا هَامَانُ عَلَى الطِّينِ فَاجْعَل لِّي صَرْحًا لَّعَلِّي أَطَّلِعُ إِلَىٰ إِلَٰهِ مُوسَىٰ وَإِنِّي لَأَظُنُّهُ مِنَ الْكَاذِبِينَ

Çeviriyazı: 

veḳâle fir`avnü yâ eyyühe-lmeleü mâ `alimtü leküm min ilâhin gayrî. feevḳid lî yâ hâmânü `ale-ṭṭîni fec`al lî ṣarḥal le`allî eṭṭali`u ilâ ilâhi mûsâ veinnî leeżunnühû mine-lkâẕibîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Firavun: "Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka bir ilâh tanımıyorum. Ey Hâmân, haydi benim için çamur üzerine ateş yak (ve tuğla imal et), bana bir kule yap ki, Musa'nın ilâhına çıkayım; ama sanıyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir." dedi.

Diyanet İşleri: 

Firavun: "Ey ileri gelenler! Sizin benden başka bir tanrınız olduğunu bilmiyorum. Ey Haman! Benim için, toprak üzerine bir ateş yak, tuğla hazırlayıp bana bir kule yap; çıkar belki Musa'nın tanrısını görürüm. Doğrusu onu yalancılardan sanıyorum" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve Firavun, ey ileri gelenler dedi, ben, benden başka bir mabudunuz olduğunu bilmiyorum. Ey Haman, balçığa bir ateş yak da tuğla yap bana ve yüksek bir köşk kur, belki oraya çıkar, Musa'nın mabudunu anlarım ve gene de şüphe yok ki ben yalancılardan sanıyorum onu.

Şaban Piriş: 

Firavun da: Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka ilah tanımıyorum. Ey Hâman! Çamur üzerine benim için bir ateş yak ve bana bir kule yap. Belki Musa’nın ilahına ulaşabilirim. Çünkü ben onun yalancılardan olduğunu sanıyorum, dedi.

Edip Yüksel: 

Firavun, "Ey ileri gelenler, ben sizin için benden daha iyi bir tanrı bilmiyorum. Haman, benim için balçığın üzerinde ateş yakarak tuğla hazırla ve Musa'nın tanrısına ulaşabilmem için bir kule yap. Ben onun yalancı olduğuna inanıyorum," dedi.

Ali Bulaç: 

Firavun dedi ki: "Ey önde gelenler, sizin için benden başka ilah olduğunu bilmiyorum. Ey Haman, çamurun üstünde bir ateş yak da, bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa'nın ilahına çıkarım çünkü gerçekten ben onu yalancılardan (biri) sanıyorum."

Suat Yıldırım: 

Firavun da dedi ki: “Ey benim danışmanlarım ve devlet adamlarım! Ben sizin benden başka bir ilahınız olduğunu bilmiyorum.Hâman! Haydi benim için tuğla ocağını tutuştur, balçığı pişir, fazlaca tuğla imal ettirip benim için öyle yüksek bir kule yap ki, belki de onun vasıtasıyla yükselip Mûsâ'nın (varlığını iddia ettiği) Tanrısını görürüm! Aslında, ben onun yalancının biri olduğu görüşündeyim ya (neyse!)” [26,29; 43,54; 79,23-24] {KM, Tekvin 11,3-4}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Fir´avun da dedi ki: «Ey Eşraf! Ben sizin için benden başka bir tanrı bilmiş değilim, haydi ey Haman! Benim için çamurun üzerine ateş yak (tuğla yap) hemen benim için bir köşk yapıver. Umulur ki, ben Mûsa´nın ilâhına muttali olurum ve şüphe yok ki, ben O´nu (Musa´yı) yalancılardan sanıyorum.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Firavun dedi: "Ey seçkinler topluluğu! Ben sizin için benden başka bir tanrı tanımıyorum. Ey Hâmân! Benim için çamurun üzerinde ocağı yakıp bana bir kule yap ki Mûsa'nın tanrısına ulaşayım. Aslında ben onun yalancılardan olduğunu sanıyorum."

Bekir Sadak: 

Musa´ya hukmumuzu bildirdigimiz zaman, sen bati yonunde, (Musa´yi bekleyenler arasinda) degildin, onu gorenler arasinda da yoktun.

İbni Kesir: 

Firavun da dedi ki: Ey ileri gelenler

Adem Uğur: 

Firavun: Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka bir ilâh tanımıyorum. Ey Hâmân! Haydi benim için çamur üzerine ateş yak (ve tuğla imal et), bana bir kule yap ki Musa´nın tanrısına çıkayım

İskender Ali Mihr: 

Ve firavun: &quot

Celal Yıldırım: 

Fir´avn dedi ki: «Ey ileri gelenler ! Ben sizin için benden başka bir tanrı bilmiyorum. Ey Hâmân ! Balçık(tan hazırlanan tuğlalar) üzerinde ateş yak da benim için bir kule yap

Tefhim ul Kuran: 

Firavun dedi ki: «Ey önde gelenler, sizin için benden başka bir ilah olduğunu bilmiyorum. Ey Hâmân, çamurun üstünde bir ateş yak da, bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa´nın ilahına çıkarım çünkü gerçekten ben onu yalancılardan (biri) sanıyorum.»

Fransızca: 

Et Pharaon dit : "ô notables, je ne connais pas de divinité pour vous, autre que moi. Haman, allume-moi du feu sur l'argile puis construis-moi une tour peut-être alors monterai-je jusqu'au Dieu de Moïse. Je pense plutôt qu'il est du nombre des menteurs".

İspanyolca: 

Faraón dijo: «¡Dignatarios! Yo no sé que tengáis a ningún otro dios que a mí. ¡Hamán! ¡Cuéceme unos ladrillos y hazme una torre! Quizás, así, pueda llegarme al dios de Moisés. Sí, creo que miente».

İtalyanca: 

Disse Faraone: «O notabili! Per voi non conosco altra divinità che me. O Hâmân, accendi un fuoco sull'argilla e costruiscimi una torre, chissà che non ascenda fino al Dio di Mosè! Io penso che sia un bugiardo!».

Almanca: 

Und Pharao sagte: "Ihr Entscheidungsträger! Ich wußte für euch von keinem anderen Gott außer mir! Also Haman behandle meinetwegen die Erde mit Feuer und lasse für mich einen Turm errichten! Vielleicht schaue ich dann auf Musas Gott, und ich halte ihn zweifelsohne für einen von den Lügnern."

Çince: 

法老说:臣仆们啊!我不知道除我外还有别的神灵。哈曼啊!你应当替我烧砖,然后替我建筑一座高楼,也许我得窥见穆萨的主宰。我的确猜想他是一个说谎者。

Hollandaca: 

En Pharao zeide: O Vorsten! ik wist niet, dat gij een anderen god buiten mij bezat. Daarom o Haman brand mij klei tot steenen en bouw mij een hoogen toren, opdat ik tot den God van Mozes moge opstijgen: want waarlijk, ik houd hem voor een leugenaar.

Rusça: 

Фараон сказал: "О знать! Я не знаю для вас иного бога, кроме меня. О Хаман! Разожги огонь над глиной и сооруди для меня башню, чтобы я смог подняться к Богу Мусы. Воистину, я полагаю, что он является одним из лжецов".

Somalice: 

Wuxuu Yidhi Fircoon Maxaxeey Idiinma Ogi Eebe Iga soo Hadhay ee ii Huri Haamaanow Dhoobada iina Yeel Daar (dheer) inaan Daalacdo Ilaaha Muuse waxaan u Malayn inuu Beenaale yahaye.

Swahilice: 

Na Firauni akasema: Enyi waheshimiwa! Sijui kama mnaye mungu asiye kuwa mimi. Ewe Haman! Niwashie moto unichomee udongo, unijengee mnara nipate kumchungulia mungu wa Musa. Na hakika mimi namwona yeye ni katika waongo.

Uygurca: 

پىرئەۋن ئېيتتى: «ئى كاتتىلار! مەن ئۆزۈمدىن باشقا يەنە بىر ئىلاھنىڭ بارلىقىنى بىلمەيمەن. ئى ھامان، مېنىڭ ئۈچۈن پىششىق خىش پىشۇرۇپ ئېگىز بىر بىنا سالغىن، مەن مۇسانىڭ ئىلاھىنى كۆرۈشۈم مۇمكىن، مەن ھەقىقەتەن ئۇنى (ئاسماندا بىر پەرۋەردىگار بار دېگەن دەۋاسىدا) يالغانچىلاردىن گۇمان قىلىمەن»

Japonca: 

フィルアウンは言った。「長老たちよ。わたし以外に,あなたがたに神がある筈がない。そしてハーマーンよ,泥(を焼いた煉瓦)でわたしのために高殿を築け。そしてムーサーの神の許に登って行こう。わたしには,どうもかれは虚言の徒であると思われる。」

Arapça (Ürdün): 

«وقال فرعون يا أيها الملأ ما علمت لكم من إله غيري فأوقد لي يا هامان على الطين» فاطبخ لي الآجر «فاجعل لي صرحا» قصرا عاليا «لعلى أطلع إلى إله موسى» أنظر إليه وأقف عليه «وإني لأظنه من الكاذبين» في ادعائه إلها آخر وأنه رسوله.

Hintçe: 

और (ये सुनकर) फिरऔन ने कहा ऐ मेरे दरबार के सरदारों मुझ को तो अपने सिवा तुम्हारा कोई परवरदिगार मालूम नही होता (और मूसा दूसरे को ख़ुदा बताता है) तो ऐ हामान (वज़ीर फिरऔन) तुम मेरे वास्ते मिट्टी (की ईटों) का पजावा सुलगाओ फिर मेरे वास्ते एक पुख्ता महल तैयार कराओ ताकि मै (उस पर चढ़ कर) मूसा के ख़ुदा को देंखू और मै तो यक़ीनन मूसा को झूठा समझता हूँ

Tayca: 

และฟิรเอานกล่าวว่า “โอ้ปวงบริพารเอ๋ย! ฉันไม่เคยรู้จักพระเจ้าอื่นใดของพวกท่านนอกจากฉัน โอ้ฮามานเอ๋ย ! จงเผาดินให้ฉันด้วยแล้วสร้างโครงสูงระฟ้า เพื่อที่ฉันจะได้ขึ้นไปดูพระเจ้าของมูซา และแท้จริงฉันคิดว่า เขานั้นอยู่ในหมู่ผู้กล่าวเท็จ”

İbranice: 

ואמר פרעה: 'הוי, אתם מכובדיי! אינני יודע שום אלוה אחר עבורכם חוץ ממני. אז הבער לי טיט, הוי, המן, ובנה בו מגדל, אולי אגיע לאלוה משה , אם כי, לדעתי, הוא מהשקרנים

Hırvatça: 

"O velikaši", reče faraon, "ja ne znam da vi imate drugog boga osim mene a ti, o Hamane, peci za me opeke i sagradi mi toranj da se popnem k Musaovu Bogu, jer ja mislim da je on, zaista, jedan od lažaca!"

Rumence: 

Faraon spuse: “O, voi, capi ai poporului! Eu nu vă cunosc vouă alt dumnezeu afară de mine însumi! Haman! Arde-mi lut şi zideşte-mi un turn, poate atunci voi urca până la Dumnezeul lui Moise, căci eu cred că Moise este mincinos.”

Transliteration: 

Waqala firAAawnu ya ayyuha almalao ma AAalimtu lakum min ilahin ghayree faawqid lee ya hamanu AAala altteeni faijAAal lee sarhan laAAallee attaliAAu ila ilahi moosa wainnee laathunnuhu mina alkathibeena

Türkçe: 

Firavun dedi: "Ey seçkinler topluluğu! Ben sizin için benden başka bir tanrı tanımıyorum. Ey Hâmân! Benim için çamurun üzerinde ocağı yakıp bana bir kule yap ki Mûsa'nın tanrısına ulaşayım. Aslında ben onun yalancılardan olduğunu sanıyorum."

Sahih International: 

And Pharaoh said, "O eminent ones, I have not known you to have a god other than me. Then ignite for me, O Haman, [a fire] upon the clay and make for me a tower that I may look at the God of Moses. And indeed, I do think he is among the liars."

İngilizce: 

Pharaoh said: "O Chiefs! no god do I know for you but myself: therefore, O Haman! light me a (kiln to bake bricks) out of clay, and build me a lofty palace, that I may mount up to the god of Moses: but as far as I am concerned, I think (Moses) is a liar!"

Azerbaycanca: 

Fir’on (istehza ilə) dedi: “Ey ə’yanlar! Mən sizin üçün özümdən başqa bir tanrı olduğunu bilmirəm. Ey Haman! Mənim üçün od qalayıb palçıqdan kərpic bişir və bir qüllə tikdir ki, (ora qalxıb) bəlkə, Musanın tanrısına tamaşa edim. Axı mən onu, həqiqətən, yalançı sayıram!

Süleyman Ateş: 

Fir'avn dedi ki: "Ey ileri gelenler, ben sizin için benden başka bir tanrı bilmiyorum, ey Haman, haydi benim için çamurun üzerinde ateş yak(arak tuğla imal et de) bana bir kule yap, belki Musa'nın tanrısına çıkarım, çünkü ben onu (Musa'yı) yalancılardan sanıyorum."

Diyanet Vakfı: 

Firavun: Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka bir ilah tanımıyorum. Ey Haman! Haydi benim için çamur üzerine ateş yak (ve tuğla imal et), bana bir kule yap ki Musa'nın tanrısına çıkayım; ama sanıyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir, dedi.

Erhan Aktaş: 

Firavun: “Ey halkımın meleleri!(1) Ben, sizin için benden başka ilâh bilmiyorum.(2) Ey Hâmân, benim için çamur üzerine hemen bir ateş yak;(3) bana yüksek bir kule yap. Belki Mûsâ’nın ilâhı ile karşılaşırım. Onun yalancılardan olduğunu zannediyorum.(4)” dedi.

Kral Fahd: 

Firavun ise şöyle demişti: "Ey ileri gelenler! Sizin için, benden başka bir ilâh tanımıyorum. Ey Hâman! Çamur üzerine benim için bir ateş yak! Sonra da bana bir kule yap, belki Musa'nın ilâhına ulaşabilirim. Ben onun yalancılardan biri olduğunu zannediyorum".

Hasan Basri Çantay: 

Fir´avn dedi: «Ey ileri gelenler, ben sizin benden başka bir Tanrınız olduğunu bilmiyorum! Ey Hâman, haydi benim için çamurun üzerinde ateş yak da bana büyük bir kule yap. Belki ben Musânın Tanrısına tırmanıb çıkarım! Maamâfih ben onu mutlakaa yalancılardan sanıyorum ya!»

Muhammed Esed: 

Bunun üzerine Firavun: "Soylular!" dedi, "Ben sizin için benden başka tanrı tanımıyorum! Bunun içindir ki, sen ey Haman, benim için (tuğla) ocağını tutuştur, balçığı pişir ve bana öyle yüksek bir kule yap ki, çıkıp Musa´nın şu tanrısını bir göreyim! Çünkü ben o´nun şu onmaz yalancılardan biri olduğunu sanıyorum!"

Gültekin Onan: 

Firavun dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Firavun dedi ki: “- Ey millet! Ben sizin için benden başka bir ilâh bilmiyorum. Haydi, bana çamurdan kerpiç pişir, ey Hâmân!... Sonra bana bir kule yap, olur ki ben, yukarı çıkar Mûsa’nın ilâhına bakarım. Doğrusu ben, Mûsa’yı yalancılardan sanıyorum.

Portekizce: 

O Faraó disse: Ó chefes, não tendes, que eu saiba, outro deus além de mim! Ó Haman, acende, pois, (o forno), para(cozer) tijolos, e fabrica-me um monumento para que possa elevar-me até ao Deus de Moisés, se bem que, segundo meparece, (Moisés) seja um dos impostores!

İsveççe: 

Och Farao sade: "Såvitt jag vet finns det för er, stormän, ingen annan gud än jag. Låt då tända tegelugnarna, Haman, och bygg ett torn åt mig så högt att jag kan stiga upp till Moses gud. Men jag misstänker att han är en av dem som far med lögn."

Farsça: 

و فرعون گفت: ای اشراف و سران [مملکت] ! من برای شما هیچ معبودی جز خود نمی شناسم، پس ای هامان! برایم بر گِل آتش بیفروز [تا آجر محکم و قوی به دست آید] ، پس برایم برجی بلند بساز شاید بر معبود موسی آگاهی و اطلاع یابم، و البته من او را از دروغگویان می پندارم.

Kürtçe: 

فیرعەون ووتی: ئەی کاربەدەست ودەسەڵاتداران وا نازانم جگە لەخۆم ھیچ پەرستراوێکی ترتان ھەبێت جا (بۆ زیاتر دڵنیابوون) ئەی ھامان کوورەی ئاگر تاوبدە و خشتی سورەوە کراوی لێ دروست بکە بۆم ئەمجا (لەوخشتە) کۆشکێکی بەرزم بۆ دروست بکە (بەگاڵتەوە ووتی) بەڵکو سەیری خواکەی موسا بکەم و بیبینم وبەڕاستی وا دەزانم ئەو (موسا) لەدرۆزنانە

Özbekçe: 

Ва Фиръавн: «Эй аъёнлар, мен сизларга ўзимдан бошқа илоҳ борлигини билмасман. Бас, эй Ҳомон, лойга ўт ёқиб, мен учун бир баланд қаср қур, шоядки (унга чиқиб) Мусонинг илоҳини кўрсай. Албатта, мен уни ёлғончилардан деб ўйламоқдаман», деди. (Худолик даъвосида бўлган аҳмоқ фиръавнлар ўйламай, оғзига нима келса гапираверади. Вазирига нимани хоҳласа, буюраверади. Ҳомон лойга ўт ёқиб ғишт пишириб, ўта баланд қаср қурармиш, Фиръавн унга чиқиб, осмонда Аллоҳни кўрар эмиш. Аллоҳ осмонда сенинг чиқишингга қараб турадиган зотмиди?! Сенга ўхшаган ифлос Аллоҳнинг даргоҳига бора олармиди?! Осмон сенга ўхшаш бандалар учун Аллоҳ таоло томонидан яратилган бир нарса-ку, нима учун Аллоҳни осмон билан чегаралаб қўймоқчисан?! Ушбу саволлар ҳам ўзини худо санаётган Фиръавнинг нақадар эси паст эканини тушунишга ёрдам беради. Ўша эси паст махлуқ ўзининг аҳмоқона гапи билан Аллоҳ юборган Пайғамбар Мусони алайҳиссалом ёлғончига чиқармоқда.)

Malayca: 

Dan Firaun pula berkata: "Wahai orang-orangku, aku tidak mengetahui ada bagi kamu sebarang tuhan yang lain daripadaku; oleh itu, wahai Haman, bakarkanlah untukku batu-bata, serta binalah untukku bangunan yang tinggi, supaya aku naik melihat Tuhan Musa (yang dikatakannya itu); dan sesungguhnya aku percaya adalah Musa dari orang-orang yang berdusta".

Arnavutça: 

Dhe, Faraoni tha: “O parësi, unë nuk di që për ju ka tjetër zot përveç meje, e ti, o Haman (ministër i Faraonit), m’i pjek qerpiqtë dhe ma ndërto godinën e lartë që të ngritem te zoti i Musait, meqë, unë – atë e konsideroj për gënjeshtar!”

Bulgarca: 

И рече Фараонът: “О, знатни, аз не знам да имате друг бог освен мен. И ми разпали [пещ] за [тухли от] глина, о, Хаман, и ми построй кула, дано зърна бога на Муса! Ала аз го мисля за лъжец.”

Sırpça: 

„О великани“, рече фараон, „ја не знам да ви имате другог бога осим мене а ти, о Хамане, пеци за мене опеке и сагради ми торањ да се попнем ка Мојсијевом Богу, јер ја мислим да је он, заиста, један од лажова!“

Çekçe: 

I řekl Faraón: 'Velmoži, nevím o tom, že byste měli nějaké božstvo kromě mne. Hámáne, dej pro mne vypálit z hlíny cihly a postav mi věž, možná že vystoupím až k božstvu Mojžíšovu, neboť věru jej za lháře pokládám.'

Urduca: 

اور فرعون نے کہا "اے اہل دربار میں تو اپنے سوا تمہارے کسی خدا کو نہیں جانتا ہامان، ذرا اینٹیں پکوا کر میرے لیے ایک اونچی عمارت تو بنوا، شاید کہ اس پر چڑھ کر میں موسیٰؑ کے خدا کو دیکھ سکوں، میں تو اسے جھُوٹا سمجھتا ہوں"

Tacikçe: 

Фиръавн гуфт: «Эй ҷамоат, ман барои шумо худое ғайри худ намешиносам. Эй Ҳомон, барои ман оҷур (хишт) бипаз ва тораме (гунбаде) баланд бисоз, шояд худои Мӯсоро бубинам, ки дурӯғгӯяш пиндорам».

Tatarca: 

Фиргаун әйтте: "Ий җәмәгать, сезнең өчен миннән башка Илаһә бар дип белмимен, ий Һаман, кирпеч яндырып минем өчен бер биек манара төзе, шаять мин югары менеп Мусаның Аллаһусын күрермен вә хәлен белермен, тәхкыйк миннән башка Аллаһ бар дип әйтүендә мин Мусаны ялганчылардан дип уйлыйм", – дип.

Endonezyaca: 

Dan berkata Fir'aun: "Hai pembesar kaumku, aku tidak mengetahui tuhan bagimu selain aku. Maka bakarlah hai Haman untukku tanah liat kemudian buatkanlah untukku bangunan yang tinggi supaya aku dapat naik melihat Tuhan Musa, dan sesungguhnya aku benar-benar yakin bahwa dia termasuk orang-orang pendusta".

Amharca: 

ፈርዖንም «እናንተ ጭፍሮች ሆይ! ከእኔ ሌላ ለእናንተ አምላክን ምንም አላወቅሁም፡፡ ሃማንም ሆይ! ጭቃን ለእኔ አቃጥልልኝ፤ (ጡብ ሥራልኝ)፡፡ ለእኔም ከፍተኛ ሕንጻን ሥራልኝ፡፡ ወደ ሙሳ አምላክ ልወጣ እከጅላለሁና፡፡ እኔም ከውሸታሞቹ መኾኑን እጠረጥረዋለሁ» አለ፡፡

Tamilce: 

ஃபிர்அவ்ன் கூறினான்: “முக்கிய பிரமுகர்களே! என்னை அன்றி (வேறு) ஒரு கடவுளை உங்களுக்கு நான் அறியமாட்டேன். ஆக, ஹாமானே! குழைத்த களிமண்ணை நெருப்பூட்டி செங்கல்லாக செய். ஆக, முகடுள்ள ஓர் உயரமான கோபுரத்தை எனக்காக உருவாக்கு. நான் மூஸாவின் கடவுளை (வானத்தில்) தேடிப்பார்க்க வேண்டும். இன்னும், நான் அவரை பொய்யர்களில் ஒருவராகக் கருதுகிறேன்.”

Korece: 

파라오가 말하길 족장들이여나 외에는 너희를 위한 어떤 신도내가 아는바 없나니 하만아 진흙 으로 벽돌을 구어 내가 모세의 신을 볼 수 있도록 높은 공전을 짓도록 하라 실로 나는 그가 거 짓말 하는자라 생각하니라

Vietnamca: 

Pha-ra-ông nói (với các chư thần của hắn): “Hỡi quân thần, Ta không hề biết có chúa nào khác của các ngươi ngoài ta cả. Này Haman, ngươi hãy đốt lò nung gạch cho trẫm và xây cho trẫm một cái tháp để trẫm đi lên gặp Thượng Đế của Musa và trẫm nghĩ rằng (Musa) chỉ là một tên lừa bịp.”