Arapça:
إِنِّي جَزَيْتُهُمُ الْيَوْمَ بِمَا صَبَرُوا أَنَّهُمْ هُمُ الْفَائِزُونَ
Çeviriyazı:
innî cezeytühümü-lyevme bimâ ṣaberû ennehüm hümü-lfâizûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bugün ben onlara, sabrettiklerinin karşılığını verdim; onlar, hakikaten muradlarına erenlerdir.
Diyanet İşleri:
Allah: "Sinin orada! Benimle konuşmayın. Kullarımdan bir topluluk: "Rabbimiz! inandık, artık bizi bağışla, bize acı. Sen acıyanların en iyisisin" diyordu. Siz ise, onları alaya alıyordunuz. Bu yaptıklarınız size Beni anmayı unutturuyordu. Onlara hep gülüyordunuz. Sabretmelerine karşılık bugün onları mükafatlandırdım. Doğrusu onlar kurtulanlardır" der.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki ben de sabrettiklerine karşılık bugün onları mükafatlandıracağım; şüphe yok ki onlardır muratlarına erenlerin ta kendileri.
Şaban Piriş:
Bugün sabrettikleri için onları ödüllendirdim. Kurtuluşa ermiş olanlar, işte onlardır.
Edip Yüksel:
Bugün ben, onlara sabretmelerinin karşılığını verdim. Kazananlar işte bunlardır.
Ali Bulaç:
Bugün Ben, gerçekten onların sabretmelerinin karşılığını verdim. Şüphesiz onlar, 'kurtuluşa ve mutluluğa' erenlerdir.
Suat Yıldırım:
İşte Ben de sabretmelerine karşılık bugün onları ödüllendirdim.İşte umduklarına kavuşanlar onlardır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Şüphe yok ki, bugün Ben onları sabrettikleri sebebiyle mükâfaata nâil ettim, muhakkak ki necâta ermiş olanlar da onlardır, onlar.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Bugün onlara ben, sabretmiş olmalarının karşılığını verdim. Başarıya erip kurtulanlar, onlardır.
Bekir Sadak:
Allah´la beraber, varligina hicbir delili olmadigi halde baska tanriya tapanin hesabini Rabbi gorecektir. Inkarcilar elbette kurtulamazlar.
İbni Kesir:
Sabrettiklerinden dolayı bugün onları mükafatlandırdım. Doğrusu onlar, kurtuluşa erenlerin kendileridir.
Adem Uğur:
Bugün ben onlara, sabrettiklerinin karşılığını verdim
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki Ben, onlar sabırlarından dolayı kurtuluşa erenler olduğundan, bugün onlara mükâfatlarını verdim.
Celal Yıldırım:
Doğrusu ben onları, sabrettiklerine karşılık bugün mükâfatlandırdım. Şüphesiz ki onlar, kurtuluşa erenlerin kendileridir..
Tefhim ul Kuran:
«Bugün ben, gerçekten onların sabretmelerinin karşılığını verdim. Şüphesiz onlar, ´kurtuluşa ve mutluluğa´ erenlerdir.»
Fransızca:
Vraiment, Je les ai récompensés aujourd'hui pour ce qu'ils ont enduré; et ce sont eux les triomphants.
İspanyolca:
Hoy les retribuyo por la paciencia que tuvieron. Ellos son los que triunfan.
İtalyanca:
In verità oggi li ho compensati di ciò che hanno sopportato con pazienza; essi sono coloro che hanno conseguito [la beatitudine].
Almanca:
Gewiß, ICH vergalt ihnen heute das, was sie an Geduld aufbrachten: Sie sind die Erfolgreichen!
Çince:
今天我确已为他们的坚忍而报酬他们,他们正是成功的。
Hollandaca:
Ik heb hen heden beloond, omdat zij de beleedigingen, welke gij hun hebt aangedaan, met geduld hebben gedragen: waarlijk, zij genieten een groot geluk.
Rusça:
Сегодня Я вознаградил их за то, что они проявили терпение. Воистину, они являются преуспевшими".
Somalice:
Waan ka Abaal marinay Maanta Samirkoodii Dartiis, iyaga unbaana Liibaanay.
Swahilice:
Hakika Mimi leo nimewalipa kwa vile walivyo subiri. Bila ya shaka hao ndio wenye kufuzu.
Uygurca:
(سىلەردىن يەتكەن ئەرزىيەتلەرگە) سەۋر قىلغانلىقلىرى ئۈچۈن، مەن ئۇلارنى بۈگۈن مۇكاپاتلىدىم، ئۇلار ھەقىقەتەن مەقسەتكە ئېرىشكۇچىلەردۇر
Japonca:
本当にかれらが耐え忍んだことにより,今日われは報いた。かれらこそ成功した者である。」
Arapça (Ürdün):
«إني جزيتهم اليوم» النعيم المقيم «بما صبروا» على استهزائكم بهم وأذاكم إياهم «إنهم» بكسر الهمزة «هم الفائزون» بمطلوبهم استئناف وبفتحها مفعول ثان لجزيتهم.
Hintçe:
मैने आज उनको उनके सब्र का अच्छा बदला दिया कि यही लोग अपनी (ख़ातिरख्वाह) मुराद को पहुँचने वाले हैं
Tayca:
แท้จริงข้าได้ตอบแทนรางวัลให้แก่พวกเขาแล้วในวันนี้ เพราะพวกเขาอดทน แท้จริงพวกเขาเท่านั้นเป็นผู้ได้รับชัยชนะ
İbranice:
היום גמלתי להם על סבלנותם והם הזוכים
Hırvatça:
Njih sam Ja danas nagradio za ono što su trpjeli, oni su, doista, uspjeli.
Rumence:
Astăzi, eu îi răsplătesc pentru că au răbdat. Ei sunt cei fericiţi.
Transliteration:
Innee jazaytuhumu alyawma bima sabaroo annahum humu alfaizoona
Türkçe:
Bugün onlara ben, sabretmiş olmalarının karşılığını verdim. Başarıya erip kurtulanlar, onlardır.
Sahih International:
Indeed, I have rewarded them this Day for their patient endurance - that they are the attainers [of success]."
İngilizce:
I have rewarded them this Day for their patience and constancy: they are indeed the ones that have achieved Bliss...
Azerbaycanca:
Həqiqətən, Mən səbr etdiklərinə görə onları mükafatlandırdım. Onlar nicat tapanlardır (uğura yetənlərdir)!”
Süleyman Ateş:
Bugün ben, onlara sabretmelerinin karşılığını verdim; onlar (evet) işte kurtulup murada erenler onlardır.
Diyanet Vakfı:
Bugün ben onlara, sabrettiklerinin karşılığını verdim; onlar, hakikaten muratlarına erenlerdir.
Erhan Aktaş:
“Gerçek şu ki, bugün onlara sabretmelerinin karşılığını verdim. Onlar kazançlı çıkanlardır.”
Kral Fahd:
Bugün ben onlara, sabrettiklerinin karşılığını verdim; onlar, hakikaten muratlarına erenlerdir.
Hasan Basri Çantay:
Ben (sizin o istihza ve ezalarınıza) sabr (ve tehammül) etdiklerine mukaabil bugün onları (mü´minleri) mükâfatlandırdım. Şübhesiz ki onlar muradlarına erenlerin ta kendileridir.
Muhammed Esed:
(Ama,) bakın, güçlüklere göğüs germelerinden ötürü bugün onları mükafatlandırdım: işte, bahtiyar olacak olanlar böyleleridir!"
Gültekin Onan:
23:109
Ali Fikri Yavuz:
İşte ben, o müminlere, sabretmelerine karşılık, bugün bu mükâfatı (cenneti ) verdim. Muhakkak onlardır zafere erenler...”
Portekizce:
Sabei que hoje os recompenso por sua perseverança, e eles serão os ganhadores.
İsveççe:
I dag har Jag gett dem belöningen för deras tålamod; det är de som har vunnit den stora segern!"
Farsça:
من امروز آنان را در برابر صبری که [نسبت به مسخره و خنده شما] کردند پاداش دادم که همه آنان کامیابند.
Kürtçe:
بێگومان ئەمڕۆ پاداشتم داونەتەوە بەھۆی خۆگرییانەوە بەڕاستی ھەر ئەوانن سەرکەوتوو
Özbekçe:
Албатта, Мен бугун уларни сабр қилганлари учун мукофотладим. Албатта, улар ўзлари ютуққа эришгувчилардир.
Malayca:
"Sesungguhnya Aku membalas mereka pada hari ini (dengan sebaik-baik balasan) disebabkan kesabaran mereka; sesungguhnya mereka itulah orang-orang yang berjaya".
Arnavutça:
Unë, i kam shpërblyer ata sot, për durueshmërinë e tyre, e ata, me të vërtetë, janë të shpëtuar.
Bulgarca:
Днес Аз ги възнаграждавам, защото бяха търпеливи. Те са спечелилите.”
Sırpça:
Ја њих данас награђујем за оно што су трпели, и они су, заиста, прави победници.”
Çekçe:
Dnes však Já odměňuji věřící za to, co vytrpěli, a oni dnes úspěchu dosáhli.'
Urduca:
آج اُن کے اُس صبر کا میں نے یہ پھل دیا ہے کہ وہی کامیاب ہیں"
Tacikçe:
Имрӯз онҳоро ба хотири сабре, ки мекарданд, музд медиҳам. Онҳо ба муроди худ расидаанд,
Tatarca:
Сезнең золымнарыгызга сабыр итүләре өчен бүген аларны изге җәза белән җәзаладым, тәхкыйк алар изге теләкләренә ирештеләр.
Endonezyaca:
Sesungguhnya Aku memberi balasan kepada mereka di hari ini, karena kesabaran mereka; sesungguhnya mereka itulah orang-orang yang menang".
Amharca:
እኔ ዛሬ በትዕግስታቸው ምክንያት እነሱ ፍላጎታቸውን የሚያገኙት እነርሱ ብቻ በመኾን መነዳኋቸው፤ (ይላቸዋል)፡፡
Tamilce:
அவர்கள் (உலகத்தில்) பொறுமையாக இருந்த காரணத்தால் இன்றைய தினம் நிச்சயமாக நான் அவர்களுக்கு கூலி கொடுத்தேன், “நிச்சயமாக அவர்கள்தான் (சொர்க்கத்தின்) பாக்கியம் பெற்றவர்கள்” என்று.
Korece:
실로 나는 오늘 그들이 인 내한 것으로 보상을 하나니 그들 이 승리자들이라
Vietnamca:
Ngày hôm nay, TA ban thưởng cho họ bởi những gì họ đã kiên nhẫn chịu đựng. Họ thực sự là những người chiến thắng.
Ayet Linkleri: