Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

23

Sûredeki Ayet No: 

98

Ayet No: 

2771

Sayfa No: 

348

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَعُوذُ بِكَ رَبِّ أَن يَحْضُرُونِ

Çeviriyazı: 

vee`ûẕü bike rabbi ey yaḥḍurûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım.

Diyanet İşleri: 

Rabbim! Yanımda bulunmalarından da Sana sığınırım.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve sana sığınırım Rabbim, onların yanımda bulunmalarından.

Şaban Piriş: 

Şeytanların yanımda hazır bulunmalarından da sana sığınırım Rabbim!

Edip Yüksel: 

Ve de ki, "Rabbim, şeytanların fısıltılarından sana sığınırım."

Ali Bulaç: 

Ve onların benim yanımda bulunmalarından da Sana sığınırım Rabbim.

Suat Yıldırım: 

Sen de ki: “Ya Rabbî! Şeytanların vesveselerinden, onların yanımda bulunmalarından Sana sığınırım!”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Ve Yarabbi! Sana sığınırım, onların huzuruma gelmelerinden.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onların, başıma üşüşmelerinden de sana sığınırım Rabbim!

Bekir Sadak: 

Ates onlarin yuzlerini yalar, disleri siritip kalir.

İbni Kesir: 

Rabbım, onların huzurumda bulunmalarından Sana sığınırım.

Adem Uğur: 

Onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım, Rabbim!

İskender Ali Mihr: 

Ve Rabbim, (şeytanların) benim yanımda bulunmalarından sana sığınırım.

Celal Yıldırım: 

Ve onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım.»

Tefhim ul Kuran: 

«Ve onların benim yanımda bulunmalarından da sana sığınırım Rabbim.»

Fransızca: 

et je cherche Ta protection, Seigneur, contre leur présence auprès de moi".

İspanyolca: 

Me refugio en Ti, Señor, contra su acoso».

İtalyanca: 

e mi rifugio in Te, Signore, contro la loro presenza vicino a me».

Almanca: 

Und ich suche bei Dir Schutz, HERR! - daß sie anwesend werden."

Çince: 

我的主啊!我求你保佑我得免于他们的来临。

Hollandaca: 

En ik neem mijne toevlucht tot u, o Heer! om hen te verdrijven; opdat zij niet tegenwoordig met mij zouden zijn.

Rusça: 

Я прибегаю к Тебе, Господи, дабы они не приближались ко мне".

Somalice: 

Waxaana kaa Magan Gali Eebow inay ii Yimaadaan Shayaadiintu.

Swahilice: 

Na najikinga kwako, Mola wangu Mlezi, wasinikaribie.

Uygurca: 

پەرۋەردىگارىم! ساڭا سېغىنىپ شەيتانلارنىڭ ماڭا ھەمراھ بولۇشىدىن پاناھ تىلەيمەن»

Japonca: 

主よ,かれらがわたしに近付かないよう,あなたの加護を願います。」

Arapça (Ürdün): 

«وأعوز بك رب أن يحضرون» في أموري لأنهم إنما يحضرون بسوء.

Hintçe: 

और ऐ मेरे परवरदिगार इससे भी तेरी पनाह माँगता हूँ कि शयातीन मेरे पास आएँ

Tayca: 

“และข้าพระองค์ขอความคุ้มครองต่อพระองค์ ข้าแต่พระองค์ของข้าพระองค์ ให้พ้นจากการที่พวกมันจะนำความชั่วร้ายมาสู่ข้าพระองค์”

İbranice: 

אני חוסה בך ריבוני מפני פגישה אתם

Hırvatça: 

i Tebi se, Gospodaru moj, utječem od toga da su uz mene prisutni!"

Rumence: 

Domnul meu! Eu caut izbăvire la Tine de apropierea lor de mine.”

Transliteration: 

WaaAAoothu bika rabbi an yahdurooni

Türkçe: 

"Onların, başıma üşüşmelerinden de sana sığınırım Rabbim!"

Sahih International: 

And I seek refuge in You, my Lord, lest they be present with me."

İngilizce: 

And I seek refuge with Thee O my Lord! lest they should come near me.

Azerbaycanca: 

Onların yanımda olmalarından (işlərimə xələl qatmalarından) Sənə pənah gətirirəm, ey Rəbbim!”

Süleyman Ateş: 

Ve onların yanıma uğramalarından sana sığınırım Rabbim.

Diyanet Vakfı: 

Onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım, Rabbim!

Erhan Aktaş: 

“Rabbim! Benimle yakınlık kurmalarından Sana sığınırım.”

Kral Fahd: 

Onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım, Rabbim!»

Hasan Basri Çantay: 

«Rabbim, onların huzuurumda bulunmalarından sana sığınırım».

Muhammed Esed: 

Rabbim, onların bana yaklaşmalarından da Sana sığınıyorum!"

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Rabbim, onların huzurumda bulunmalarından sana sığınırım.”

Portekizce: 

E em Ti me amparo, ó Senhor meu, para que não se aproximem (de mim).

İsveççe: 

och: "Jag ber Dig beskydda mig, Herre, mot alla närmanden från deras sida!"

Farsça: 

و پروردگارا! به تو پناه می آورم از اینکه [شیطان ها] نزد من حاضر شوند.

Kürtçe: 

وە پەنات پێ دەگرم لەوەی (شەیتانەکان) ئامادەبن لام (سەرم لێ بشێوێنن)

Özbekçe: 

Сендан, эй Роббим, уларнинг менга ҳозир бўлишларидан паноҳ сўрайман», деб айт.

Malayca: 

"Dan aku berlindung kepadaMu, wahai Tuhanku, supaya Syaitan-syaitan itu tidak menghampiriku".

Arnavutça: 

dhe te Ti mbështetem, o Zoti im (për mbrojtje), nga prezenca e tyre (djajve) pranë meje”.

Bulgarca: 

И ме пази, Господи мой, да не ме спохождат!”

Sırpça: 

и Теби се, Господару мој, обраћам да ме од њиховог присуства заштитиш!”

Çekçe: 

a utíkám se k Tobě, Pane můj, před jejich přiblížením!'

Urduca: 

بلکہ اے میرے رب، میں تو اس سے بھی تیری پناہ مانگتا ہوں کہ وہ میرے پاس آئیں"

Tacikçe: 

Ва ба Ту паноҳ меоварам, эй Парвардигори ман, агар назди ман ҳозир оянд!»

Tatarca: 

Ий Раббым, янә эшләремдә вә намазда шайтаннарның миңа якын килүләреннән Сиңа сыенамын вә Синең беләк сакланамын".

Endonezyaca: 

Dan aku berlindung (pula) kepada Engkau ya Tuhanku, dari kedatangan mereka kepadaku".

Amharca: 

«ባንተም ጌታዬ ሆይ! (በነገሮቼ) ወደእኔ ከመጣዳቸው እጠበቃለሁ፡፡»

Tamilce: 

இன்னும், என் இறைவா! அவர்கள் என்னிடம் (என் காரியங்களுக்குள்) வந்து கலந்துவிடுவதை விட்டும் உன்னிடம் பாதுகாவல் தேடுகிறேன்.

Korece: 

그들이 제 앞에 나타나지 않도록 당신께 보호를 구하나이다

Vietnamca: 

“Lạy Thượng Đế của bề tôi, xin Ngài che chở bề tôi (bằng việc) ngăn chúng không đến gần bề tôi.”