Arapça:
الَّذِينَ يَرِثُونَ الْفِرْدَوْسَ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Çeviriyazı:
elleẕîne yeriŝûne-lfirdevs. hüm fîhâ ḫâlidûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ki, Firdevs'e varis olan bu kimseler orada ebedî kalırlar.
Diyanet İşleri:
İşte onlar, temelli kalacakları Firdevs cennetine varis olanlardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Öyle kişilerdir onlar ki Firdevs'i miras alırlar ve onlar orada ebedi kalırlar.
Şaban Piriş:
Onlar, Firdevs’e varis olacaklardır ve onlar orada ebedi kalacaklardır.
Edip Yüksel:
Cennete mirasçı olacak ve orada ebedi kalacaklar.
Ali Bulaç:
Ki onlar Firdevs (cennetlerin)e de varis olacaklardır; içinde de ebedi olarak kalacaklardır.
Suat Yıldırım:
“İşte vâris olanlar, ebedî kalacakları Firdevs cennetine vâris olanlar onlardır onlar. [19,63; 43,72]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Onlardır ki, Firdevs´e vâris olurlar, onlar orada müebbeden kalıcılardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ki, Firdevs cennetine mirasçı olurlar, onda sürekli kalırlar.
Bekir Sadak:
And olsun ki, ustunuzde yedi tabaka yarattik. Biz, yarattigimizdan habersiz degiliz.
İbni Kesir:
Onlar ki
Adem Uğur:
(Evet) Firdevs´e vâris olan bu kimseler, orada ebedî kalıcıdırlar.
İskender Ali Mihr:
Onlar, firdevs cennetine varis olacaklardır. Onlar, orada ebedî kalacaklardır.
Celal Yıldırım:
Firdevs Cenneti´ne vâris olurlar ve orada devamlı kalırlar.
Tefhim ul Kuran:
Ki onlar Firdevs (cennetlerin)e varis olacaklardır
Fransızca:
qui hériteront le Paradis pour y demeurer éternellement.
İspanyolca:
que heredarán el paraíso, en el que estarán eternamente.
İtalyanca:
che erediteranno il Giardino, dove rimarranno in perpetuo.
Almanca:
die Al-firdaus erben. Darin bleiben sie ewig.
Çince:
他们是继承乐园的,他们将永居其中。
Hollandaca:
Die het paradijs zullen erven: eeuwig zullen zij daarin verblijven.
Rusça:
которые унаследуют Фирдаус, в котором они пребудут вечно.
Somalice:
oo ah kuwa Dhaxli Firdowsa wayna ku Dhexwaari.
Swahilice:
Ambao watairithi Pepo ya Firdausi, wadumu humo.
Uygurca:
ئۇلار (يۇقىرى دەرىجىلىك جەننەت) فىردەۋسكە ۋارىسلىق قىلىدۇ، فىردەۋستە مەڭگۈ قالىدۇ
Japonca:
フィルダウス(天国)を継ぐ者である。かれらはそこに永遠に住むのである。
Arapça (Ürdün):
«الذين يرثون الفردوس» هو جنة أعلى الجنان «هم فيها خالدون» في ذلك إشارة إلى المعاد ويناسبه ذكر المبتدأ بعده.
Hintçe:
जो बेहश्त बरी का हिस्सा लेंगे (और) यही लोग इसमें हमेशा (जिन्दा) रहेंगे
Tayca:
ซึ่งพวกเขา จะได้รับมรดกสวนสวรรค์ชั้นฟริเดาส์ พวกเขาจะพำนักอยู่ในนั้นตลอดกาล
İbranice:
אשר יירשו את פרדסי גן העדן, ושם יישארו לנצח
Hırvatça:
koji će Firdevs naslijediti, oni će u njemu vječno boraviti.
Rumence:
care vor moşteni Raiul, unde vor veşnici.
Transliteration:
Allatheena yarithoona alfirdawsa hum feeha khalidoona
Türkçe:
Ki, Firdevs cennetine mirasçı olurlar, onda sürekli kalırlar.
Sahih International:
Who will inherit al-Firdaus. They will abide therein eternally.
İngilizce:
Who will inherit Paradise: they will dwell therein (for ever).
Azerbaycanca:
Firdovs cənnətinə varis olanlar, orada əbədi qalanlar!
Süleyman Ateş:
Onlar (en yüksek cennet olan) Firdevs'e varis olacaklar, orada ebedi kalacaklardır.
Diyanet Vakfı:
(Evet) Firdevs'e varis olan bu kimseler, orada ebedi kalıcıdırlar.
Erhan Aktaş:
Onlar, Firdevs’e(1) varis olacaklar ve orada sürekli kalacaklardır.
Kral Fahd:
(Evet) Firdevs'e vâris olan bu kimseler, orada ebedî kalıcıdırlar.
Hasan Basri Çantay:
Ki onlar Firdevse vâris olacaklardır. Onlar bunun için ebedî kalıcıdırlar.
Muhammed Esed:
Cennete varis olacak ve orada sonsuza kadar kalacak olanlar.
Gültekin Onan:
Ki onlar Firdevs (cennetlerine) de varis olacaklardır
Ali Fikri Yavuz:
Ki onlar, Firdevs cennetine varis olacaklardır. Onlar orada ebedî olarak kalacaklardır.
Portekizce:
Herdarão o Paraíso, onde morarão eternamente.
İsveççe:
som skall ta paradiset i arv och där skall förbli till evig tid.
Farsça:
وارثانی که [از روی شایستگی] بهشت فردوس را به میراث می برند [و] در آن جاودانه اند.
Kürtçe:
ئەوانەی کەدەبنە خاوەنی فیردەوس ومیراتگری (بەھەشت) ئەوان لەبەھەشتدا دەمێننەوە بەھەمیشەیی
Özbekçe:
Улар Фирдавсни мерос олурлар, улар унда абадий қолгувчилардир.
Malayca:
Yang akan mewarisi Syurga Firdaus; mereka kekal di dalamnya.
Arnavutça:
të cilët, do ta trashëgojnë (xhennetin) Firdeusin. Ata, do të banojnë përherë në të.
Bulgarca:
които ще наследят Градините на Фирдаус, там ще пребивават вечно.
Sırpça:
који ће Рај да наследе, они ће у њему вечно да бораве.
Çekçe:
kteří ráj zdědí a věčně v něm budou.
Urduca:
جو میراث میں فردوس پائیں گے اور اس میں ہمیشہ رہیں گے
Tacikçe:
ки фирдавсро, ки ҳамеша дар он ҷовидонанд, ба мерос мебаранд.
Tatarca:
Алар Фирдәүс җәннәтенә варис булырлар һәм алар анда мәңге калырлар.
Endonezyaca:
(yakni) yang akan mewarisi surga Firdaus. Mereka kekal di dalamnya.
Amharca:
እነዚያ ፊርደውስን (ላዕላይ ገነትን)፤ የሚወርሱ ናቸው፡፡ እነርሱ በእርሷ ውስጥ ዘውታሪዎች ናቸው፡፡
Tamilce:
‘ஃபிர்தவ்ஸ்’ (என்னும்) சொர்க்கத்தை அவர்கள் சொந்தமாக்கிக் கொள்வார்கள். அவர்கள் அதில் நிரந்தரமாக இருப்பார்கள்.
Korece:
천국을 상속받아 그 안에서 영생하리라
Vietnamca:
Họ sẽ thừa hưởng Firdaws (nơi cao nhất của Thiên Đàng), họ sẽ sống trong đó mãi mãi.
Ayet Linkleri: