Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

23

Sûredeki Ayet No: 

8

Ayet No: 

2681

Sayfa No: 

342

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَالَّذِينَ هُمْ لِأَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَ

Çeviriyazı: 

velleẕîne hüm liemânâtihim ve`ahdihim râ`ûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yine onlar ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler,

Diyanet İşleri: 

Onlar emanetlerini ve sözlerini yerine getirirler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve öyle kişilerdir onlar ki emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler.

Şaban Piriş: 

Müminler, emanetlerine ve sözleşmelerine uyanlardır.

Edip Yüksel: 

Onlar ki kendilerine emanet edilen şeylere dikkat ederler. Verdikleri sözleri de yerine getirirler.

Ali Bulaç: 

(Yine) Onlar, emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir.

Suat Yıldırım: 

O müminler üzerlerindeki emanetleri gözetirler, verdikleri sözleri tam tamına tutarlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve o mü´minler ki, onlar, emanetlerine ve ahdlerine riayet edenlerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

O müminler, emanetlerine, ahitlerine saygı duyup sahip çıkanlardır.

Bekir Sadak: 

Sonra nutfeyi kan pihtisina cevirdik, kan pihtisini bir cignemlik et yaptik, bir cignemlik etten kemikler yarattik, kemiklere de et giydirdik. Sonra onu baska bir yaratik yaptik: Yaratanlarin en guzeli olan Allah ne uludur!

İbni Kesir: 

Ki onlar

Adem Uğur: 

Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler

İskender Ali Mihr: 

Ve onlar, emanetlerine ve ahdlerine riayet edenlerdir (uyanlar, sadık olanlardır).

Celal Yıldırım: 

Onlar ki emânetlerini ve verdikleri sözü gözetir (yerine getirirler.

Tefhim ul Kuran: 

(Yine) Onlar, emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir.

Fransızca: 

et qui veillent à la sauvegarde des dépôts confiés à eux et honorent leurs engagements,

İspanyolca: 

que respetan los depósitos que se les confían y las promesas que hacen,

İtalyanca: 

che rispettano ciò che è loro stato affidato e i loro impegni;

Almanca: 

Und diejenigen, welche das ihnen Anvertraute und ihre Abmachungen wahren.

Çince: 

他们是尊重自己所受的信托和自己所缔的盟约的,

Hollandaca: 

En zij die rechtschapen het hun toevertrouwde bewaren en hun verbond rechtvaardig uitvoeren.

Rusça: 

которые оберегают вверенное им на хранение и соблюдают договоры,

Somalice: 

Waa kuwa Ammaanadooda iyo Ballankooda Dhawra.

Swahilice: 

Na ambao wanazitimiza amana zao na ahadi zao,

Uygurca: 

ئۇلار (يەنى مۆمىنلەر) ئۆزلىرىگە تاپشۇرۇلغان ئامانەتلەرگە ۋە بەرگەن ئەھدىگە رىئايە قىلغۇچىلاردۇر

Japonca: 

また信託と約束に忠実な者,

Arapça (Ürdün): 

«والذين هم لأمانتهم» جمعاً ومفرداً «وعهدهم» فيما بينهم أو فيما بينهم وبين الله من صلاة وغيرها «راعون» حافظون.

Hintçe: 

और जो अपनी अमानतों और अपने एहद का लिहाज़ रखते हैं

Tayca: 

และบรรดาผู้ที่พวกเขาเป็นผู้เอาใจใส่ต่อสิ่งที่ได้รับมอบหมายของพวกเขา และสัญญาของพวกเขา

İbranice: 

והשומרים על פיקדונות והבטחות

Hırvatça: 

i koji na povjerene im amanete i obaveze svoje paze,

Rumence: 

cei care păzesc lucrurile încredinţate lor şi legămintele lor

Transliteration: 

Waallatheena hum liamanatihim waAAahdihim raAAoona

Türkçe: 

O müminler, emanetlerine, ahitlerine saygı duyup sahip çıkanlardır.

Sahih International: 

And they who are to their trusts and their promises attentive

İngilizce: 

Those who faithfully observe their trusts and their covenants;

Azerbaycanca: 

O mö’minlər ki, əmanətlərini və əhdlərini qoruyub saxlayarlar (onlara tapşırılmış əmanətə xəyanət etməz, verdikləri sözü yerinə yetirərlər);

Süleyman Ateş: 

Ve o(mü'min)ler emanetlerine ve ahidlerine özen gösterirler.

Diyanet Vakfı: 

Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler;

Erhan Aktaş: 

Onlar, kendilerine verilen emanetler için sözlerine bağlı kalan kimselerdir.

Kral Fahd: 

Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler;

Hasan Basri Çantay: 

(Öyle mü´minler) ki onlar emânetlerine ve ahidlerine riaayetkârdırlar.

Muhammed Esed: 

ve onlar ki, emanetlerine ve ahidlerine sadakat gösterirler,

Gültekin Onan: 

(Yine) Onlar, emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir.

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar ki, emanetlerine ve verdikleri söze riayet ederler.

Portekizce: 

Os que respeitarem suas obrigações e seus pactos,

İsveççe: 

och som troget fullgör sina förtroendeuppdrag och uppfyller sina löften

Farsça: 

و آنان که امانت ها و پیمان های خود را رعایت می کنند،

Kürtçe: 

وە ئەوانەی کەپارێزەری سپاردەو پەیمانەکانیانن

Özbekçe: 

Улар омонатларига ва аҳдларига риоя қилгувчилардир.

Malayca: 

Dan mereka yang menjaga amanah dan janjinya;

Arnavutça: 

(Të shpëtuar janë) edhe ata, që i ruajnë amanetet dhe obligimet (e marra përsipër),

Bulgarca: 

и които повереното им и обетите си съблюдават,

Sırpça: 

и који на поверене им аманете и обавезе своје пазе,

Çekçe: 

kteří svěřené opatrují a úmluvy své pevně dodržují,

Urduca: 

اپنی امانتوں اور اپنے عہد و پیمان کا پاس رکھتے ہیں

Tacikçe: 

ва онон, ки амонатҳо ва паймонҳои худро риоя ме- кунанд

Tatarca: 

Янә алар тапшырылган әманәтләргә вә биргән вәгъдәләргә хыянәт итмәсләр.

Endonezyaca: 

Dan orang-orang yang memelihara amanat-amanat (yang dipikulnya) dan janjinya.

Amharca: 

እነዚያም እነርሱ ለአደራዎቻቸውና ለቃል ኪዳናቸው ጠባቂዎች፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவர்கள் தங்கள் பொறுப்புகளையும் தங்கள் உடன்படிக்கையையும் கவனித்து நடப்பார்கள்.

Korece: 

그들의 신용을 지키고 계약을 준수하는 자들이며

Vietnamca: 

(Những người có đức tin thành công) là những người mà họ thực hiện đúng với sự việc được ủy thác và đúng với giao ước.