Arapça:
ذَٰلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ وَأَنَّ مَا يَدْعُونَ مِن دُونِهِ هُوَ الْبَاطِلُ وَأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْعَلِيُّ الْكَبِيرُ
Çeviriyazı:
ẕâlike bienne-llâhe hüve-lḥaḳḳu veenne mâ yed`ûne min dûnihî hüve-lbâṭilü veenne-llâhe hüve-l`aliyyü-lkebîr.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Bu sonsuz güç şundandır) Çünkü Allah, varlığı kendinden olan Hak'tır. Müşriklerin O'nu bırakıp da tapındıkları putlar ise hep bâtıldır. Şüphesiz Allah, yücedir, büyüktür.
Diyanet İşleri:
Keza Hak yalnız Allah'tır; O'nu bırakıp taptıkları sadece batıldır. Doğrusu Allah yücedir büyüktür.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Böyledir bu, çünkü Allah, gerçektir ve şüphe yok ki ondan başka neyi çağırırlarsa boştur, aslı yoktur ve şüphe yok ki Allah, pek yücedir, pek büyük.
Şaban Piriş:
Bu (hükümleri veren) Allah (tek) hak olan (ilahtır). O’nun başka dua ettikleri batıldır. Allah, üstündür, büyüktür.
Edip Yüksel:
Bu gerçekleşecektir. Çünkü ALLAH Gerçektir, O'nun dışında yalvardıkları ise asılsızdır ve ALLAH Yücedir, Büyüktür.
Ali Bulaç:
İşte böyle; çünkü Allah, hakkın ta Kendisi'dir. O'nun dışında, onların taptıkları ise, şüphesiz batılın ta kendisidir. Gerçekten Allah, Yücedir, büyüktür.
Suat Yıldırım:
Bu böyle... Çünkü Allah hakkın, gerçeğin ta kendisidir.Müşriklerin O'ndan başka yalvardıkları tanrılar ise batılın ta kendisidir ve tam anlamıyla yüce ve büyük olan da ancak Allah’tır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
İşte bu böyledir. Çünkü hak olan ancak Allah´tır. O´ndan başka ibadet ettikleri ise o bâtıldır ve muhakkak ki, en yüce ve en büyük olan ancak Allah´tır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Evet böyledir! Çünkü Allah Hakk'ın ta kendisidir. O'nun berisinden yalvarıp çağırdıkları ise bâtılın ta kendisidir. Hiç kuşkusuz, Allah Aliyy'dir, Kebîr'dir.
Bekir Sadak:
22:67
İbni Kesir:
İşte böyle. Çünkü Allah
Adem Uğur:
Böyledir. Çünkü Allah, hakkın ta kendisidir. O´nun dışındaki taptıkları ise bâtılın ta kendisidir. Gerçek şu ki Allah, evet O, uludur, büyüktür.
İskender Ali Mihr:
İşte böyle, çünkü O, “Hakk”tır. Ve Muhakkak ki O´ndan (Allah´tan) başka dua ettiğiniz (taptığınız) şeyler, onlar bâtıldır. Muhakkak ki Allah, O, Âli (yüce)´dir, Kebir´dir (büyüktür).
Celal Yıldırım:
(Gerçek) budur. Çünkü Allah, O´dur Hakk
Tefhim ul Kuran:
22:60
Fransızca:
C'est ainsi qu'Allah est Lui le Vrai, alors que ce qu'ils invoquent en dehors de Lui est le faux; c'est Allah qui est le Sublime, le Grand.
İspanyolca:
Esto es así porque Alá es la Verdad, pero lo que ellos invocan en lugar de invocarle a Él es lo falso, y porque Alá es el Altísimo, el Grande.
İtalyanca:
È così poiché Allah è la Verità, mentre ciò che invocano all'infuori di Lui è certamente menzogna. In verità Allah è l'Altissimo, il Grande.
Almanca:
Dies ist so, da ALLAH Das Wahre ist, während das, woran sie anstelle von Ihm Bittgebete richten, doch das für nichtig Erklärte ist, und da ALLAH doch Der Allhohe, Der Allgroße ist.
Çince:
这是因为真主是真实的,他们舍真主而祈祷的(偶像)是虚妄的;又因为真主是至尊的,是至大的。
Hollandaca:
Dit is omdat God waarheid is, en dewijl hetgeen zij naast hem aanroepen, ijdelheid is, en omdat God de verhevene, de machtige is.
Rusça:
Это - потому, что Аллах есть Истина, а то, чему они поклоняются помимо Него, есть ложь, а также потому, что Аллах - Возвышенный, Большой.
Somalice:
waxana ugu Wacan Taas in Eebe Xaq (Sugan) yahay, waxay Caabudi oo ka soo Hadhayna Baadil yahay, Eebana yahay Sarreeye Weyn.
Swahilice:
Hayo ni kwa kuwa Mwenyezi Mungu ndiye Wa Kweli, na kwamba wale wanao waomba badala yake, ni baat'ili, na hakika Mwenyezi Mungu ndiye Aliye Juu na ndiye Mkubwa.
Uygurca:
بۇ (بۇ) (قۇدرەت) شۇنىڭ بۇنىڭ ئۈچۈندۇركى، اﷲ ھەقتۇر، (مۇشرىكلارنىڭ) اﷲ نى قويۇپ ئىبادەت قىلىدىغان نەرسىلىرى (يەنى بۇتلىرى) باتىلدۇر، اﷲ (ھەممە نەرسىدىن) ئۈستۈندۇر، بۈيۈكتۇر
Japonca:
これも,アッラーこそ真実であり,かれらがかれ以外に祈るものが偽りの(神の)ためである。本当にアッラーは至高にして至大であられる。
Arapça (Ürdün):
«ذلك» النصر أيضا «بأن الله هو الحق» الثابت «وأن ما يدعون» بالياء والتاء يعبدون «من دونه» وهو الأصنام «هو الباطل» الزائل «وأن الله هو العلي» أي العالي على كل شيء بقدرته «الكبير» الذي يصغر كل شيء سواه.
Hintçe:
(और) इस वजह से (भी) कि यक़ीनन खुदा ही बरहक़ है और उसके सिवा जिनको लोग (वक्ते मुसीबत) पुकारा करते हैं (सबके सब) बातिल हैं और (ये भी) यक़ीनी (है कि) खुदा ही (सबसे) बुलन्द मर्तबा बुर्जुग़ है
Tayca:
เช่นนั้นแหละ เพราะว่าอัลลอฮ์ คือผู้ทรงสัจจะ และแท้จริงสิ่งที่พวกเขาวิงวอนขออื่นจากพระองค์เป็นผู้ทรงสูงส่ง ผู้ทรงยิ่งใหญ่
İbranice:
זאת, כי אלוהים הוא הצדק, וזה אשר קוראים אליו מלבדו הוא הבל, כי אלוהים הוא העליון והגדול
Hırvatça:
To je zato što je Allah - Istina, a oni koje oni, pored Allaha, mole - laž, i zato što je Allah Svevišnji i Veliki.
Rumence:
Dumnezeu este Adevărul, iar ceea ce ei cheamă în locul Lui este nimicul. Dumnezeu este Înaltul, Marele.
Transliteration:
Thalika bianna Allaha huwa alhaqqu waanna ma yadAAoona min doonihi huwa albatilu waanna Allaha huwa alAAaliyyu alkabeeru
Türkçe:
Evet böyledir! Çünkü Allah Hakk'ın ta kendisidir. O'nun berisinden yalvarıp çağırdıkları ise bâtılın ta kendisidir. Hiç kuşkusuz, Allah Aliyy'dir, Kebîr'dir.
Sahih International:
That is because Allah is the Truth, and that which they call upon other than Him is falsehood, and because Allah is the Most High, the Grand.
İngilizce:
That is because Allah - He is the Reality; and those besides Him whom they invoke,- they are but vain Falsehood: verily Allah is He, Most High, Most Great.
Azerbaycanca:
Bu belədir. Çünki Allah haqq, (müşriklərin) Ondan başqa ibadət etdikləri (bütlər, tanrılar) isə batildir. Həqiqətən, Allah (hər şeydən) ucadır, böyükdür! (Allahın allahlığı öz-özlüyündə mövcud olduğu üçün O haqq, bütlərin tanrılığı öz-özlüyündə mövcud olmadığı üçün onlar batildir. Buna görə də yalnız Allaha ibadət edilməlidir!)
Süleyman Ateş:
İşte böyle. Çünkü Allah, Hak'tır, O'ndan başka yalvardıkları ise batıldır (aslı olmayan yalan şeylerdir). İşte çok yüce, çok büyük olan, Allah'tır.
Diyanet Vakfı:
Böyledir. Çünkü Allah, hakkın ta kendisidir. O'nun dışındaki taptıkları ise batılın ta kendisidir. Gerçek şu ki Allah, evet O, uludur, büyüktür.
Erhan Aktaş:
İşte böyledir! Allah Hakk’ın(1) ta kendisidir. O’ndan başka yöneldikleriniz ise Bâtıl’dır. Allah, Çok Yüce’dir, Çok Büyük’tür.
Kral Fahd:
Böyledir. Çünkü Allah, hakkın ta kendisidir. O’nun dışındaki taptıkları ise bâtılın ta kendisidir. Allah, işte çok yüce, çok büyük olan da O'dur.
Hasan Basri Çantay:
Bu, böyledir. Zîrâ Allah Hakkın ta kendisidir. Onların kendisini bırakıb da tapdıkları (putlar) da hakıykaten baatılın ta kendisidir. Şübhesiz ki Allah, O, (her şeyden) yücedir, çok büyükdür.
Muhammed Esed:
Bu böyledir, çünkü nihai gerçek, şüphesiz, Allah´tır; apaçık sahte ve düzmece olan ise, onların O´ndan başka yalvarıp yakardıkları varlıklardır; ve çünkü Allah ulular ulusu, yüceler yücesidir!
Gültekin Onan:
22:60
Ali Fikri Yavuz:
Bu kâmil kudret şundandır: Çünkü Allah, varlığı kendinden olan Hak’dır. Müşriklerin Allah’ı bırakıb da tapındıkları putlar ise, hep bâtıldır. Şüphesiz Allah her şeyden yücedir, her şeyden büyüktür.
Portekizce:
Isto porque Deus é a Verdade; e o que invocam, em vez d'Ele, é a falsidade. Sabei que Ele é Grandioso, Altíssimo.
İsveççe:
Ja, Gud är Sanningen och allt det som människor anropar i Hans ställe är sken och lögn. Gud är den Höge, den Väldige.
Farsça:
این [قدرت بی نهایت او نسبت به امور آفرینش و نسبت به وضع و حال مردم] برای این است که فقط خدا حق است، و اینکه آنچه را جز او می پرستید، باطل است، و اینکه فقط خدا بلند مرتبه و بزرگ است.
Kürtçe:
ئەمە لەبەر ئەوەیە بەڕاستی ھەر خوا ھەق و ڕاستە وەبێگومان ئەوەی جگە لەخوا ھاواری لێ دەکەن (ودەیپەرستن) ھەر ئەو بەتاڵ و ناڕاستە وبەڕاستی خوا ھەر خۆی بەرزو بڵندو گەورەیە
Özbekçe:
Чунки Аллоҳнинг Ўзигина ҳақдир, Ундан бошқа топинаётганлари эса, ботилдир. Албатта, Аллоҳ юксак ва буюкдир.
Malayca:
Bersifatnya Allah dengan kekuasaan dan luas ilmu pengetahuan itu kerana bahawasanya Allah, Dia lah sahaja Tuhan Yang Sebenar-benarnya, dan bahawa segala yang mereka sembah selain dari Allah itulah yang nyata palsunya. Dan (ingatlah) sesungguhnya Allah jualah Yang Maha Tinggi keadaanNya, lagi Maha Besar (kekuasaanNya)
Arnavutça:
Po, kështu është kjo! Që Perëndia, me të vërtetë, është Ai, që ekziston, e që, të gjitha ato që ata i adhurojnë, përpos Tij, janë të paekzistueshme. Dhe, padyshim, Perëndia është i lartësuar dhe i madh.
Bulgarca:
Така е, защото Аллах е Истината, а онова, което зоват вместо Него, е лъжата. Аллах е Всевишния, Превеликия.
Sırpça:
То је зато што је Аллах - Истина, а они које они, поред Аллаха, моле - лаж, и зато што је Аллах Свевишњи и Велики.
Çekçe:
A je to proto, že Bůh je pravda a že to, co je místo Něho vzýváno, je nicotné a Bůh věru je vznešený, veliký.
Urduca:
یہ اس لیے کہ اللہ ہی حق ہے اور وہ سب باطل ہیں جنہیں اللہ کو چھوڑ کر یہ لوگ پکارتے ہیں اور اللہ ہی بالادست اور بزرگ ہے
Tacikçe:
Ин ба он сабаб аст, ки Худо ҳақ аст ва он чӣ ба ҷои Ӯ ба худоӣ мехонанд, ботил аст ва Ӯ баландмартабаву бузург аст.
Tatarca:
Янә ул ярдәм Ул – хак Аллаһ булганы өчендер, һәм мөшрикләрнең Аллаһудан башкага гыйбадәт кылган нәрсәләре – батыл булганы өчендер, һәм Аллаһ – бөек вә олугъ булганы өчендер.
Endonezyaca:
(Kuasa Allah) yang demikian itu, adalah karena sesungguhnya Allah, Dialah (Tuhan) Yang Haq dan sesungguhnya apa saja yang mereka seru selain dari Allah, itulah yang batil, dan sesungguhnya Allah, Dialah Yang Maha Tinggi lagi Maha Besar.
Amharca:
ይህ አላህ እርሱ እውነት በመሆኑ ከእርሱም ሌላ የሚግገዙት ነገር እርሱ ፍጹም ውሸት በመሆኑ አላህም እርሱ የሁሉ በላይ ታላቅ በመኾኑ ነው፡፡
Tamilce:
அது (-இரவை பகலிலும் பகலை இரவிலும் நுழைப்பது அல்லாஹ்விற்கு மிக எளிதாகும்.) ஏனெனில், நிச்சயமாக அல்லாஹ்தான் உண்மையானவன். (எதையும் படைக்க ஆற்றல் உள்ளவன்). இன்னும், அவனையன்றி அவர்கள் அழைக்கின்றவை பொய்யானவையாகும். (-எதையும் படைப்பதற்கும் உருவாக்குவதற்கும் ஆற்றல் அற்றவை). இன்னும், நிச்சயமாக அல்லாஹ்தான் மிக உயர்ந்தவன், மகா பெரியவன்.
Korece:
하나님은 진리이시니 그분 외에 그들이 구원하는 것은 단지 헛된 허위에 불과하노라 실로 하 나님은 가장 높고 위대하시도다
Vietnamca:
Đó là vì Allah chính là Chân Lý còn những kẻ mà họ van vái cầu nguyện ngoài Ngài chỉ là ngụy tạo; và quả thật Allah là Đấng Tối Cao, Đấng Vĩ Đại.
Ayet Linkleri: