Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

22

Sûredeki Ayet No: 

57

Ayet No: 

2652

Sayfa No: 

339

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَالَّذِينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا فَأُولَٰئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُّهِينٌ

Çeviriyazı: 

velleẕîne keferû vekeẕẕebû biâyâtinâ feülâike lehüm `aẕâbüm mühîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İnkâr edip âyetlerimizi yalan sayanlar ise, işte bunlar için hakîr düşüren bir azab vardır.

Diyanet İşleri: 

İnkar edenler, ayetlerimizi yalan sayan kimseler, işte onlar için hakir düşüren azap vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Kafir olup delillerimizi yalanlayanlarsa, onlar içindir horlayan, aşağılatan azap.

Şaban Piriş: 

Kâfir olup, ayetlerimizi yalanlayanlar ise işte onlara, alçaltıcı bir azap vardır.

Edip Yüksel: 

Ayetlerimizi yalanlayıp inkar edenler ise küçük düşürücü bir cezayı hakkederler.

Ali Bulaç: 

İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlar; artık onlar için aşağılatıcı bir azap vardır.

Suat Yıldırım: 

Dini inkâr edip âyetlerimizi yalan sayanlara ise zelil eden bir azap vardır. [40,6]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve o kimseler ki, kâfir oldular ve Bizim âyetlerimizi tekzîp eylediler, artık onlar için şedît bir azap vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İnkâr edip ayetlerimizi yalalayanlara gelince, onlar için aşağılayıcı bir azap öngörülmüştür.

Bekir Sadak: 

Allah´in gokten indirdigi su ile yerin yemyesil oldugunu gormez misin? Dogrusu Allah Latif´dir, haberdardir.

İbni Kesir: 

Küfredip ayetlerimizi yalan sayanlar ise

Adem Uğur: 

İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

İskender Ali Mihr: 

Ve âyetlerimizi inkâr edenler ve yalanlayanlar, işte onlar

Celal Yıldırım: 

İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlar ise, işte onlar için alçaltıcı, aşağılayıcı, horlayıcı azâb vardır.

Tefhim ul Kuran: 

Küfre sapıp ayetlerimizi yalanlayanlar

Fransızca: 

et quand aux infidèles qui auront traité Nos révélations de mensonges, ils auront un châtiment avilissant !

İspanyolca: 

pero quienes no creyeron y desmintieron Nuestros signos tendrán un castigo humillante.

İtalyanca: 

e i miscredenti, che avranno smentito i segni Nostri, avranno un castigo avvilente.

Almanca: 

Und diejenigen, die Kufr betrieben und Unsere Ayat ableugnet haben, für diese ist eine erniedrigende Peinigung bestimmt.

Çince: 

不信道而且否认我的迹象者,将受凌辱的刑罚。

Hollandaca: 

Maar zij die niet geloofd zullen hebben en onze teekenen van valschheid hebben beschuldigd, zullen eene schandelijke straf ondergaan.

Rusça: 

Тем же, которые не уверовали и считали ложью Наши знамения, уготованы унизительные мучения.

Somalice: 

kuwa Gaaloobay oo beeniyey Aayaadkanagana kuwaas waxaa u Sugnaaday Cadaab wax Dulleeya.

Swahilice: 

Na walio kufuru na kuzikanusha Ishara zetu, basi hao watapata adhabu ya kufedhehesha.

Uygurca: 

كاپىرلار ۋە بىزنىڭ ئايەتلىرىمىزنى ئىنكار قىلغانلار (دوزاختا) خار قىلغۇچى ئازابقا دۇچار بولىدۇ

Japonca: 

背信して,われの印を虚偽であるとした者には恥ずべき懲罰がある。

Arapça (Ürdün): 

«والذين كفروا وكذبوا بآياتنا فأولئك لهم عذاب مُهين» شديد بسبب كفرهم.

Hintçe: 

और जिन लोगों ने कुफ्र एख्तियार किया और हमारी आयतों को झुठलाया तो यही वह (कम्बख्त) लोग हैं

Tayca: 

ส่วนบรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธา และไม่เชื่อฟังโองการทั้งหลายของเรานั้น ชนเหล่านั้นพวกเขาจะได้รับการลงโทษอย่างอัปยศ

İbranice: 

ואלה אשר כפרו ומכחישים את אותותינו, להם שמור עונש משפיל

Hırvatça: 

a oni koji nisu vjerovali i ajete i znakove Naše poricali, oni će patnju ponižavajuću imati.

Rumence: 

iar cei care tăgăduiesc şi socot semnele Noastre minciuni vor avea o umilitoare osândă.

Transliteration: 

Waallatheena kafaroo wakaththaboo biayatina faolaika lahum AAathabun muheenun

Türkçe: 

İnkâr edip ayetlerimizi yalalayanlara gelince, onlar için aşağılayıcı bir azap öngörülmüştür.

Sahih International: 

And they who disbelieved and denied Our signs - for those there will be a humiliating punishment.

İngilizce: 

And for those who reject Faith and deny our Signs, there will be a humiliating Punishment.

Azerbaycanca: 

Kafir olanlar, ayələrimizi yalan hesab edənlər isə rüsvayedici bir əzaba düçar olacaqlar!

Süleyman Ateş: 

İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlara da alçaltan bir azab vardır.

Diyanet Vakfı: 

İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

Erhan Aktaş: 

Kâfir olan ve âyetlerimizi yalanlayan kimseler için alçaltıcı bir azâp vardır.

Kral Fahd: 

İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

Hasan Basri Çantay: 

Kâfir olub da bizim âyetlerimizi yalan sayanlar, işte onlar, onlar için de hor (ve zelîl) edici bir azâb vardır.

Muhammed Esed: 

ama hakkı inkara, mesajlarımızı yalanlamaya kalkışanlara gelince, işte böylelerini alçaltıcı bir azap bekliyor olacaktır.

Gültekin Onan: 

Küfredip ayetlerimizi yalanlayanlar

Ali Fikri Yavuz: 

Küfre varıp da âyetlerimizi inkâr edenler, işte bunlara horluk içinde bırakılacakları bir azab vardır.

Portekizce: 

Em troca, os incrédulos, que desmentirem os Nossos versículos, sofrerão um castigo ignominioso.

İsveççe: 

men de som inte upphörde att förneka sanningen och avvisade Våra budskap som lögn skall drabbas av ett förnedrande straff.

Farsça: 

و کسانی که کافر شده و آیات ما را تکذیب کرده اند، پس عذابی خوارکننده برای آنان است.

Kürtçe: 

وە ئەو کەسانەی بێ باوەڕ بوون وە ئایەتەکانی ئێمەیان بەدرۆ دەزانی بۆ ئەوانە ھەیە سزای ڕیسواکەر

Özbekçe: 

Куфр келтирган ва оятларимизни ёлғонга чиқарганлар эса, бас, ана ўшаларга хорловчи азоб бордир.

Malayca: 

Dan orang-orang yang kafir serta mendustakan ayat-ayat keterangan kami, maka mereka beroleh azab seksa yang menghina.

Arnavutça: 

e ata që nuk besojnë dhe i përgënjeshtrojnë ajetet Tona, për ta ka dënim të poshtëruar.

Bulgarca: 

А онези, които са били неверници и са взимали за лъжа Нашите знамения, за тях ще има унизително мъчение.

Sırpça: 

А они који нису веровали и порицали су Наше речи и доказе, они ће бити у понижавајућој патњи.

Çekçe: 

zatímco ty, kdož neuvěřili a znamení Naše za lež prohlašovali, očekává trest ponižující.

Urduca: 

اور جنہوں نے کفر کیا ہو گا اور ہماری آیات کو جھٹلایا ہوگا اُن کے لیے رسوا کن عذاب ہوگا

Tacikçe: 

Ва касоне, ки кофир шудаанд ва оёти Моро дурӯғ шумурдаанд, барояшон азобест хоркунанда!

Tatarca: 

Имансыз булып Безнең аятьләребезне ялган диючеләргә ниһаять, каты ґәзаб булыр.

Endonezyaca: 

Dan orang-orang yang kafir dan mendustakan ayat-ayat Kami, maka bagi mereka azab yang menghinakan.

Amharca: 

እነዚያም የካዱት በአንቀጾቻችንም ያስተባበሉት እነዚያ ለእነርሱ አዋራጅ ቅጣት አላቸው፡፡

Tamilce: 

எவர்கள் நிராகரித்து நமது வசனங்களை பொய்ப்பித்தனரோ, அவர்களுக்கு - இழிவுதரக்கூடிய தண்டனை உண்டு.

Korece: 

그러나 믿음을 불신하고 하나 님의 말씀을 부정하는자 그들에게 는 굴욕의 징벌이 있으리라

Vietnamca: 

Còn những kẻ vô đức tin và phủ nhận những Lời Mặc Khải của TA thì sẽ phải hứng chịu một sự trừng phạt nhục nhã.

Rubu tag: 

Hizb tag: