Arapça:
قَالُوا لَا ضَيْرَ ۖ إِنَّا إِلَىٰ رَبِّنَا مُنقَلِبُونَ
Çeviriyazı:
ḳâlû lâ ḍayr. innâ ilâ rabbinâ münḳalibûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Zararı yok dediler nasıl olsa biz Rabbimize döneceğiz.
Diyanet İşleri:
İman eden sihirbazlar: "Zararı yok, biz şüphesiz Rabbimize doneceğiz; inananların ilki olmamızdan ötürü, Rabbimizin kusurlarımızı bize bağışlayacağını umarız" dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Zararı yok dediler, şüphe yok ki biz, dönüp Rabbimize varacağız.
Şaban Piriş:
Onlar da: Bir zararı yok. Zaten Rabbimize döneceğiz.
Edip Yüksel:
Umurumuzda değil," dediler, "Biz zaten Rabbimize döneceğiz.
Ali Bulaç:
Hiç zararı yok" dediler. "Çünkü biz gerçekten Rabbimiz'e dönücüleriz.
Suat Yıldırım:
“Hiç önemi yok!” dediler, “Biz zaten Rabbimize döneceğiz!”
Ömer Nasuhi Bilmen:
O imân edenler de dediler ki: «Zararı yok, şüphesiz ki, biz Rabbimize dönücüleriz.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Dediler: "Zararı yok, biz nasıl olsa Rabbimize döneceğiz,
Bekir Sadak:
26:53
İbni Kesir:
Onlar da dediler ki: Zararı yok. Biz muhakkak Rabbımıza dönenleriz.
Adem Uğur:
Zararı yok, dediler, (nasıl olsa) biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz.
İskender Ali Mihr:
“Önemli değil. Muhakkak ki biz, Rabbimize dönücüleriz (dönecek olanlarız).” dediler.
Celal Yıldırım:
(Onlar): «Ne zararı var, çünkü biz mutlaka Rabbımıza döneceğiz.
Tefhim ul Kuran:
«Hiç zararı yok» dediler. «Çünkü biz gerçekten Rabbimize dönücüleriz.»
Fransızca:
Ils disent : "Il n'y a pas de mal ! Car c'est vers notre Seigneur que nous retournerons.
İspanyolca:
Dijeron: «¡No importa! ¡Nos volvemos a nuestro Señor!
İtalyanca:
Risposero: «Non sarà un male: al nostro Signore faremo ritorno.
Almanca:
Sie sagten: "Kein Problem! Gewiß, wir kehren zu unserem HERRN zurück,
Çince:
他们说:那也没什么,我们将归于我们的主。
Hollandaca:
Zij antwoorden: Dit zal geen nadeel voor ons zijn; want wij zullen tot onzen Heer terugkeeren.
Rusça:
Они сказали: "Не беда! Воистину, мы возвратимся к нашему Господу.
Somalice:
Waxayna dhaheen Dhib ma leh annagu Xagga Eebahannaan u Noqonaynaa.
Swahilice:
Wakasema: Haidhuru, kwani sisi ni wenye kurejea kwa Mola wetu Mlezi.
Uygurca:
سېھىرگەرلەر: «(بۇنىڭدىمۇ بىزگە) ھېچ زىيان يوق، بىز ئەلۋەتتە پەرۋەردىگارىمىزنىڭ دەرگاھىغا قايتقۇچىلارمىز، بىز مۇساغا ھەممىدىن بۇرۇن ئىمان ئېيتقۇچىلار بولغانلىقىمىز ئۈچۈن، پەرۋەردىگارىمىزنىڭ خاتالىقلىرىمىزنى مەغپىرەت قىلىشىنى ئەلۋەتتە ئۈمىد قىلىمىز» دېدى
Japonca:
かれらは言った。「構いません。わたしたちは,自分の主の許に帰るだけですから。
Arapça (Ürdün):
«قالوا لا ضَيْرَ» لا ضرر علينا في ذلك «إنا إلى ربنا» بعد موتنا بأي وجه كان «منقلبون» راجعون في الآخرة.
Hintçe:
वह बोले कुछ परवाह नही हमको तो बहरहाल अपने परवरदिगार की तरफ लौट कर जाना है
Tayca:
พวกเขากล่าวว่า ไม่เป็นไรหรอกแท้จริงเรานั้นต้องเป็นผู้กลับไปยังพระเจ้าของเรา
İbranice:
אמרו: 'אין בזה שום דבר רע. אכן אנחנו חוזרים אל ריבוננו
Hırvatça:
"Ne šteti!", rekoše oni, "mi ćemo se Gospodaru svome vratiti.
Rumence:
Ei spuseră: “Nu ne pasă, căci noi la Domnul nostru ne întoarcem.
Transliteration:
Qaloo la dayra inna ila rabbina munqaliboona
Türkçe:
Dediler: "Zararı yok, biz nasıl olsa Rabbimize döneceğiz,
Sahih International:
They said, "No harm. Indeed, to our Lord we will return.
İngilizce:
They said: "No matter! for us, we shall but return to our Lord!
Azerbaycanca:
(İman gətirmiş sehrbazlar) dedilər: “Zərəri yoxdur, biz öz Rəbbimizə tərəf (Allahın hüzuruna) dönəcəyik!
Süleyman Ateş:
Zararı yok, dediler, (nasıl olsa) biz Rabbimize döneceğiz.
Diyanet Vakfı:
"Zararı yok, dediler, (nasıl olsa) biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz."
Erhan Aktaş:
“Önemli değil. Nasıl olsa Rabb’imize döneceğiz.” dediler.
Kral Fahd:
«Zararı yok, dediler, (nasıl olsa) biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz.»
Hasan Basri Çantay:
Dediler: «(Bunda) bize hiçbir zarar yok. Biz şübhesiz ki Rabbimize dönücüleriz».
Muhammed Esed:
Onlar da: "Hayır, (sen bize) bir zarar veremezsin" diye karşılık verdiler, "(çünkü) er geç Rabbimize döneceğiz!
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Büyücüler dediler ki: “- Zararı yok, muhakkak biz Rabbimize döneceğiz.
Portekizce:
Responderam: Não importa, porque retornaremos ao nosso Senhor!
İsveççe:
De svarade: "[Det är för oss] ett mindre ont, eftersom vi återvänder till vår Herre.
Farsça:
گفتند: [در این شکنجه و عذاب] هیچ زیان و باکی [بر ما] نیست، یقیناً ما به سوی پروردگارمان باز می گردیم،
Kürtçe:
(جادوگەرەکان) ووتیان ھیچ زیانی نیە (بۆ ئێمە ئەوەی تۆ ئەتەوێ بیکەی) (چونکە) بەڕاستی ئێمە گەڕانەوەمان بۆ لای پەروەردگارمانە
Özbekçe:
Улар: «Зарари йўқ. Албатта, биз Роббимизга қайтгувчимиз.
Malayca:
Mereka menjawab: "(Ugutanmu itu) tidaklah menjadi hal! Sesungguhnya kami (tidak gentar), kerana kepada Tuhan kamilah kembalinya kami.
Arnavutça:
(Magjistarët) thanë: “S’ka gjë! – na do të kthehemi te Zoti ynë.
Bulgarca:
Рекоха: “Не е беда! Наистина при нашия Господ ще се завърнем.
Sırpça:
„Ништа страшно!“ Рекоше, „ми ћемо своме Господару да се вратимо.
Çekçe:
Odpověděli: 'Nic nevadí, vždyť my se přece k Pánu svému navrátíme,
Urduca:
انہوں نے جواب دیا "کچھ پرواہ نہیں، ہم اپنے رب کے حضور پہنچ جائیں گے
Tacikçe:
Гуфтанд: «Боке нест, мо назди Парвардигорамон бозмегардем.
Tatarca:
Иман китергән сихерчеләр әйттеләр: "Ий Фиргаун, син кыйлган эштән безнең иманыбызга зарар юк, үлгәч без Раббыбызга кайтабыз, Ул безгә әҗерен бирер.
Endonezyaca:
Mereka berkata: "Tidak ada kemudharatan (bagi kami); sesungguhnya kami akan kembali kepada Tuhan kami,
Amharca:
(እነርሱም) አሉ «ጉዳት የለብንም፡፡ እኛ ወደ ጌታችን ተመላሾች ነን፡፡
Tamilce:
அவர்கள் கூறினார்கள்: “பிரச்சனை இல்லை. நிச்சயமாக நாங்கள் எங்கள் இறைவனிடம் திரும்பக் கூடியவர்கள் ஆவோம்.”
Korece:
이때 그들이 말하길 아무런 피해가 없나이다 저희는 분명 주 님께로 돌아가나이다
Vietnamca:
(Các nhà phù thủy) trả lời (Pha-ra-ông): “Chẳng có gì thiệt hại cả, bởi vì rồi đây chúng tôi sẽ quay về gặp Thượng Đế của chúng tôi mà thôi.”
Ayet Linkleri: