Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

50

Ayet No: 

2982

Sayfa No: 

369

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالُوا لَا ضَيْرَ ۖ إِنَّا إِلَىٰ رَبِّنَا مُنقَلِبُونَ

Çeviriyazı: 

ḳâlû lâ ḍayr. innâ ilâ rabbinâ münḳalibûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Zararı yok dediler nasıl olsa biz Rabbimize döneceğiz.

Diyanet İşleri: 

İman eden sihirbazlar: "Zararı yok, biz şüphesiz Rabbimize doneceğiz; inananların ilki olmamızdan ötürü, Rabbimizin kusurlarımızı bize bağışlayacağını umarız" dediler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Zararı yok dediler, şüphe yok ki biz, dönüp Rabbimize varacağız.

Şaban Piriş: 

Onlar da: Bir zararı yok. Zaten Rabbimize döneceğiz.

Edip Yüksel: 

Umurumuzda değil," dediler, "Biz zaten Rabbimize döneceğiz.

Ali Bulaç: 

Hiç zararı yok" dediler. "Çünkü biz gerçekten Rabbimiz'e dönücüleriz.

Suat Yıldırım: 

“Hiç önemi yok!” dediler, “Biz zaten Rabbimize döneceğiz!”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O imân edenler de dediler ki: «Zararı yok, şüphesiz ki, biz Rabbimize dönücüleriz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dediler: "Zararı yok, biz nasıl olsa Rabbimize döneceğiz,

Bekir Sadak: 

26:53

İbni Kesir: 

Onlar da dediler ki: Zararı yok. Biz muhakkak Rabbımıza dönenleriz.

Adem Uğur: 

Zararı yok, dediler, (nasıl olsa) biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz.

İskender Ali Mihr: 

“Önemli değil. Muhakkak ki biz, Rabbimize dönücüleriz (dönecek olanlarız).” dediler.

Celal Yıldırım: 

(Onlar): «Ne zararı var, çünkü biz mutlaka Rabbımıza döneceğiz.

Tefhim ul Kuran: 

«Hiç zararı yok» dediler. «Çünkü biz gerçekten Rabbimize dönücüleriz.»

Fransızca: 

Ils disent : "Il n'y a pas de mal ! Car c'est vers notre Seigneur que nous retournerons.

İspanyolca: 

Dijeron: «¡No importa! ¡Nos volvemos a nuestro Señor!

İtalyanca: 

Risposero: «Non sarà un male: al nostro Signore faremo ritorno.

Almanca: 

Sie sagten: "Kein Problem! Gewiß, wir kehren zu unserem HERRN zurück,

Çince: 

他们说:那也没什么,我们将归于我们的主。

Hollandaca: 

Zij antwoorden: Dit zal geen nadeel voor ons zijn; want wij zullen tot onzen Heer terugkeeren.

Rusça: 

Они сказали: "Не беда! Воистину, мы возвратимся к нашему Господу.

Somalice: 

Waxayna dhaheen Dhib ma leh annagu Xagga Eebahannaan u Noqonaynaa.

Swahilice: 

Wakasema: Haidhuru, kwani sisi ni wenye kurejea kwa Mola wetu Mlezi.

Uygurca: 

سېھىرگەرلەر: «(بۇنىڭدىمۇ بىزگە) ھېچ زىيان يوق، بىز ئەلۋەتتە پەرۋەردىگارىمىزنىڭ دەرگاھىغا قايتقۇچىلارمىز، بىز مۇساغا ھەممىدىن بۇرۇن ئىمان ئېيتقۇچىلار بولغانلىقىمىز ئۈچۈن، پەرۋەردىگارىمىزنىڭ خاتالىقلىرىمىزنى مەغپىرەت قىلىشىنى ئەلۋەتتە ئۈمىد قىلىمىز» دېدى

Japonca: 

かれらは言った。「構いません。わたしたちは,自分の主の許に帰るだけですから。

Arapça (Ürdün): 

«قالوا لا ضَيْرَ» لا ضرر علينا في ذلك «إنا إلى ربنا» بعد موتنا بأي وجه كان «منقلبون» راجعون في الآخرة.

Hintçe: 

वह बोले कुछ परवाह नही हमको तो बहरहाल अपने परवरदिगार की तरफ लौट कर जाना है

Tayca: 

พวกเขากล่าวว่า ไม่เป็นไรหรอกแท้จริงเรานั้นต้องเป็นผู้กลับไปยังพระเจ้าของเรา

İbranice: 

אמרו: 'אין בזה שום דבר רע. אכן אנחנו חוזרים אל ריבוננו

Hırvatça: 

"Ne šteti!", rekoše oni, "mi ćemo se Gospodaru svome vratiti.

Rumence: 

Ei spuseră: “Nu ne pasă, căci noi la Domnul nostru ne întoarcem.

Transliteration: 

Qaloo la dayra inna ila rabbina munqaliboona

Türkçe: 

Dediler: "Zararı yok, biz nasıl olsa Rabbimize döneceğiz,

Sahih International: 

They said, "No harm. Indeed, to our Lord we will return.

İngilizce: 

They said: "No matter! for us, we shall but return to our Lord!

Azerbaycanca: 

(İman gətirmiş sehrbazlar) dedilər: “Zərəri yoxdur, biz öz Rəbbimizə tərəf (Allahın hüzuruna) dönəcəyik!

Süleyman Ateş: 

Zararı yok, dediler, (nasıl olsa) biz Rabbimize döneceğiz.

Diyanet Vakfı: 

"Zararı yok, dediler, (nasıl olsa) biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz."

Erhan Aktaş: 

“Önemli değil. Nasıl olsa Rabb’imize döneceğiz.” dediler.

Kral Fahd: 

«Zararı yok, dediler, (nasıl olsa) biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz.»

Hasan Basri Çantay: 

Dediler: «(Bunda) bize hiçbir zarar yok. Biz şübhesiz ki Rabbimize dönücüleriz».

Muhammed Esed: 

Onlar da: "Hayır, (sen bize) bir zarar veremezsin" diye karşılık verdiler, "(çünkü) er geç Rabbimize döneceğiz!

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Büyücüler dediler ki: “- Zararı yok, muhakkak biz Rabbimize döneceğiz.

Portekizce: 

Responderam: Não importa, porque retornaremos ao nosso Senhor!

İsveççe: 

De svarade: "[Det är för oss] ett mindre ont, eftersom vi återvänder till vår Herre.

Farsça: 

گفتند: [در این شکنجه و عذاب] هیچ زیان و باکی [بر ما] نیست، یقیناً ما به سوی پروردگارمان باز می گردیم،

Kürtçe: 

(جادوگەرەکان) ووتیان ھیچ زیانی نیە (بۆ ئێمە ئەوەی تۆ ئەتەوێ بیکەی) (چونکە) بەڕاستی ئێمە گەڕانەوەمان بۆ لای پەروەردگارمانە

Özbekçe: 

Улар: «Зарари йўқ. Албатта, биз Роббимизга қайтгувчимиз.

Malayca: 

Mereka menjawab: "(Ugutanmu itu) tidaklah menjadi hal! Sesungguhnya kami (tidak gentar), kerana kepada Tuhan kamilah kembalinya kami.

Arnavutça: 

(Magjistarët) thanë: “S’ka gjë! – na do të kthehemi te Zoti ynë.

Bulgarca: 

Рекоха: “Не е беда! Наистина при нашия Господ ще се завърнем.

Sırpça: 

„Ништа страшно!“ Рекоше, „ми ћемо своме Господару да се вратимо.

Çekçe: 

Odpověděli: 'Nic nevadí, vždyť my se přece k Pánu svému navrátíme,

Urduca: 

انہوں نے جواب دیا "کچھ پرواہ نہیں، ہم اپنے رب کے حضور پہنچ جائیں گے

Tacikçe: 

Гуфтанд: «Боке нест, мо назди Парвардигорамон бозмегардем.

Tatarca: 

Иман китергән сихерчеләр әйттеләр: "Ий Фиргаун, син кыйлган эштән безнең иманыбызга зарар юк, үлгәч без Раббыбызга кайтабыз, Ул безгә әҗерен бирер.

Endonezyaca: 

Mereka berkata: "Tidak ada kemudharatan (bagi kami); sesungguhnya kami akan kembali kepada Tuhan kami,

Amharca: 

(እነርሱም) አሉ «ጉዳት የለብንም፡፡ እኛ ወደ ጌታችን ተመላሾች ነን፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் கூறினார்கள்: “பிரச்சனை இல்லை. நிச்சயமாக நாங்கள் எங்கள் இறைவனிடம் திரும்பக் கூடியவர்கள் ஆவோம்.”

Korece: 

이때 그들이 말하길 아무런 피해가 없나이다 저희는 분명 주 님께로 돌아가나이다

Vietnamca: 

(Các nhà phù thủy) trả lời (Pha-ra-ông): “Chẳng có gì thiệt hại cả, bởi vì rồi đây chúng tôi sẽ quay về gặp Thượng Đế của chúng tôi mà thôi.”