Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

24

Ayet No: 

2956

Sayfa No: 

368

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا ۖ إِن كُنتُم مُّوقِنِينَ

Çeviriyazı: 

ḳâle rabbü-ssemâvâti vel'arḍi vemâ beynehümâ. in küntüm mûḳinîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Musa cevap olarak: "Eğer işin gerçeğini düşünüp anlayan kişiler olsanız (itiraf edersiniz ki) O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbi'dir."

Diyanet İşleri: 

Musa: "Kesin olarak inanacaksanız, bilin ki O göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Musa, göklerin ve yeryüzünün ve ikisinin arasındakilerin Rabbi, dedi, iyice bilip anlıyorsanız.

Şaban Piriş: 

Göklerin, yerin ve aralarındaki her şeyin Rabbi. Eğer yakinen anlayabilirseniz, dedi.

Edip Yüksel: 

Dedi ki, "Kesinlikle inanacaksanız O, göklerin, yerin ve aralarındakilerin Rabbidir."

Ali Bulaç: 

Dedi ki: "Göklerin, yerin ve bu ikisi arasında olan herşeyin Rabbidir. Eğer 'kesin bilgiyle inanıyorsanız' (böyledir)."

Suat Yıldırım: 

“Eğer işin gerçeğini bilmek isterseniz söyleyeyim: O, göklerin, yerin ve ikisi arasında olan her şeyin Rabbidir.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(Musa aleyhisselâm da) Dedi ki: «Göklerin ve yerin ve bunların arasında bulunanların Rabbidir, eğer siz yakinen bilir kimseler oldunuz iseniz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dedi: "Göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin Rabbi. Eğer iyice anlayıp inanıyorsanız."

Bekir Sadak: 

Musa: «Sana apacik bir sey getirmis isem de mi?» dedi.

İbni Kesir: 

Dedi ki: Göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunanların Rabbıdır. Eğer siz yakin getirenlerden iseniz.

Adem Uğur: 

Musa cevap verdi: Eğer işin gerçeğini düşünüp anlayan kişiler olsanız, (itiraf edersiniz ki) O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir.

İskender Ali Mihr: 

(Musa A.S): “Eğer yakîn (hasıl ederek) inananlarsanız

Celal Yıldırım: 

Musâ, «göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbıdır. Kesin olarak bilip inanırsanız (bu böyledir),» dedi.

Tefhim ul Kuran: 

Dedi ki: «Göklerin, yerin ve bu ikisi arasında olan her şeyin Rabbidir. Eğer ´kesin bilgiyle inanıyorsanız´ (böyledir).»

Fransızca: 

"Le Seigneur des cieux et de la terre et de ce qui existe entre eux, dit [Moïse], si seulement vous pouviez en être convaincus ! "

İspanyolca: 

Dijo: «Es el Señor de los cielos, de la tierra y de lo que entre ellos está. Si estuvierais convencidos...»

İtalyanca: 

Rispose: «Il Signore dei cieli e della terra e di ciò che vi è tra essi. Se solo poteste esserne convinti!».

Almanca: 

Er sagte: "ER ist Der HERR der Himmel, der Erde und dessen, was zwischen ihnen ist, solltet ihr Gewißheit erlangen wollen."

Çince: 

他说:他是天地万物的主,如果你们是确信者。

Hollandaca: 

Mozes antwoordde: de Heer van alle hemel en aarde en van alles wat daartusschen is; indien gij lieden van verstand zijt.

Rusça: 

Он сказал: "Господь небес, земли и того, что между ними, если только вы обладаете убежденностью".

Somalice: 

Wuxuu Yidhi (Nabi) Muuse waa Eebaha Samooyinka iyo Waxa u Dhaxeeya haddaad wax Yaqiinsanaysaan (Rumaynaysaan).

Swahilice: 

Akasema: Ndiye Mola Mlezi wa mbingu na ardhi, na viliomo baina yao, ikiwa nyinyi ni wenye yakini.

Uygurca: 

مۇسا ئېيتتى: «ئۇ ئاسمانلارنىڭ، زېمىننىڭ ۋە ئۇلارنىڭ ئارىسىدىكى پۈتۈن مەخلۇقاتلارنىڭ پەرۋەردىگارىدۇر. ئەگەر سىلەر ھەقىقىي ئىشىنىدىغان بولساڭلار»

Japonca: 

かれ(ムーサー)は言った。「天と地,そしてその間の凡ての有の主であられます。あなたがたがもし(これを)悟ったならば。」

Arapça (Ürdün): 

«قال ربُّ السماوات والأرض وما بينهما» أي خالق ذلك «إن كنتم موقنين» بأنه تعالى خالقه فآمنوا به وحده.

Hintçe: 

मूसा ने कहाँ सारे आसमान व ज़मीन का और जो कुछ इन दोनों के दरमियान है (सबका) मालिक अगर आप लोग यक़ीन कीजिए (तो काफी है)

Tayca: 

เขา(มูซา) กล่าวว่า “พระเจ้าแห่งชั้นฟ้าทั้งหลายและแผ่นดิน และสิ่งที่อยู่ในระหว่างทั้งสอง หากพวกท่านเป็นผู้ศรัทธาเชื่อมัน”

İbranice: 

אמר: 'הוא ריבון השמים והארץ וכל אשר ביניהם, אם בטוחים בזה אתם, על כן האמינו

Hırvatça: 

"Gospodar nebesa i Zemlje i onoga što je između njih, ako čvrsto vjerujete", odgovori on.

Rumence: 

Moise spuse: “Este Domnul cerurilor şi al pământului şi a ceea ce se află între ele. O, dacă aţi crede cu tărie!”

Transliteration: 

Qala rabbu alssamawati waalardi wama baynahuma in kuntum mooqineena

Türkçe: 

Dedi: "Göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin Rabbi. Eğer iyice anlayıp inanıyorsanız."

Sahih International: 

[Moses] said, "The Lord of the heavens and earth and that between them, if you should be convinced."

İngilizce: 

(Moses) said: "The Lord and Cherisher of the heavens and the earth, and all between,- if ye want to be quite sure."

Azerbaycanca: 

(Musa: ) “Əgər yəqin inanacaqsınızsa, (bilin ki) O, göylərin, yerin və onlar arasında olanların (bütün məxluqatın) Rəbbidir!” – deyə cavab verdi.

Süleyman Ateş: 

(Musa): "Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir. Eğer gerçekten inanan kimseler iseniz (bunu anlarsınız)," dedi.

Diyanet Vakfı: 

Musa cevap verdi: Eğer işin gerçeğini düşünüp anlayan kişiler olsanız, (itiraf edersiniz ki) O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir.

Erhan Aktaş: 

Mûsâ: “Eğer bütün gerçekliği ile doğruyu bilmek istiyorsanız, bilesiniz ki O, göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların Rabb’idir.” dedi.

Kral Fahd: 

Musa cevap verdi: Eğer işin gerçeğini düşünüp anlayan kişiler olsanız, (itiraf edersiniz ki) O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir.

Hasan Basri Çantay: 

(Muusâ): «Göklerin, yerin ve bunların arasında bulunan şeylerin Rabbidir. Eğer hakıykatı yakıynen bilmiye ehil kimselerseniz (Onun birliğine îman edin)» dedi.

Muhammed Esed: 

(Musa:) "Eğer gerçekten (doğruyu) öğrenmek ve (onu) yürekten benimsemek istiyorsanız (söyleyeyim;) göklerin, yerin ve bu ikisi arasında var olan her şeyin Rabbi(dir O)!" diye cevap verdi.

Gültekin Onan: 

Dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Mûsa dedi ki: “- O, göklerle yerin ve aralarında bulunan her şeyin Rabbidir

Portekizce: 

Respondeu-lhe: É o Senhor dos céus e da terra, e de tudo quanto há entre ambos, se queres saber.

İsveççe: 

[Moses] svarade: "[Gud är] Herre över himlarna och jorden och allt som finns däremellan; [det skulle ni inse] om ni har viljan att bli övertygade."

Farsça: 

گفت: اگر باور می کنید همان پروردگار آسمان ها و زمین و آنچه میان آنهاست.

Kürtçe: 

(موسا) ووتی پەروەردگاری ئاسمانەکان وزەوی و ھەرچی لەنێوانیاندایە ئەگەر ئێوە دڵنیان

Özbekçe: 

У (Мусо): «Агар англамоқчи бўлсангиз, У осмонлару ер ва уларнинг орасидаги нарсаларнинг Роббидир», деди.

Malayca: 

Nabi Musa menjawab. "Dia lah yang memiliki dan mentadbirkan langit dan bumi serta segala yang ada di antara keduanya, - kalaulah kamu mahu mendapat keyakinan dengan berdalil maka inilah jalannya".

Arnavutça: 

(Musai) u përgjegjë: “(Ai është Allahu) Zot’i qiejve dhe i Tokës, dhe çka gjendet në mes tyre, nëse besoni?”

Bulgarca: 

Каза: “Господът на небесата и на земята, и на всичко между тях, ако сте убедени.”

Sırpça: 

„Господар небеса и Земље и онога што је између њих, ако чврсто верујете“, одговори он.

Çekçe: 

Odvětil: 'Pán nebes i země a všeho, co mezi nimi je - uvěřit-li dovedete!'

Urduca: 

موسیٰؑ نے جواب دیا "آسمان اور زمین کا رب، اور اُن سب چیزوں کا رب جو آسمان اور زمین کے درمیان ہیں، اگر تم یقین لانے والے ہو"

Tacikçe: 

Гуфт: «Агар ба яқин мепазиред, Парвардигори осмонҳову замин ва ҳар чӣ миёни онҳост»,

Tatarca: 

Муса әйтте: "Ул җирне, күкләрне һәм алар арасында булган нәрсәләрне тәрбия итүче, әгәр бу хак сүзгә ышансагыз.

Endonezyaca: 

Musa menjawab: "Tuhan Pencipta langit dan bumi dan apa-apa yang di antara keduanya (Itulah Tuhanmu), jika kamu sekalian (orang-orang) mempercayai-Nya".

Amharca: 

(ሙሳ) «የሰማያትና የምድር በመካከላቸውም ያለው ሁሉ ጌታ ነው፡፡ የምታረጋግጡ ብትኾኑ (ነገሩ ይህ ነው)፤» አለው፡፡

Tamilce: 

(மூஸா) கூறினார்: வானங்கள், பூமி, இன்னும் அவை இரண்டுக்கும் இடையில் உள்ளவற்றின் இறைவன்தான் அகிலங்களின் இறைவன் ஆவான். நீங்கள் (கண்ணால் பார்ப்பதை) உறுதியாக நம்பக்கூடியவர்களாக இருந்தால் (அதுபோன்றே படைப்பாளன் அல்லாஹ்தான். அவனே வணங்கத் தகுதியானவன் என்பதையும் உறுதியாக நம்பிக்கை கொள்ளுங்கள்.)

Korece: 

하늘과 대지와 그 사이에 있 는 모든 것은 주님이십니다 실로 당신께서 확신을 갖고자 합니까 라고 모세가 대답하니

Vietnamca: 

(Musa) đáp: “Là Thượng Đế của các tầng trời, trái đất và vạn vật giữa trời đất, nếu quí ngài muốn có đức tin vững chắc (nơi Ngài thì quí ngài hãy chỉ thờ phượng một mình Ngài thôi).”