Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

207

Ayet No: 

3139

Sayfa No: 

376

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

مَا أَغْنَىٰ عَنْهُم مَّا كَانُوا يُمَتَّعُونَ

Çeviriyazı: 

mâ agnâ `anhüm mâ kânû yümette`ûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O yaşadıkları zevkin kendilerine hiçbir faydası olmayacaktır.

Diyanet İşleri: 

Söylesene, Biz onlara yıllar yılı nimetler vermiş olsak, sonra da tehdit edildikleri şey başlarına gelse, kendilerine verilmiş olan nimetler onlara bir fayda sağlar mı?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O yaşayıp geçinmeleri, onları herhangi bir suretle kurtarabilir mi ki?

Şaban Piriş: 

İçinde bulundukları nimetler onlara hiç yarar sağlamayacaktır.

Edip Yüksel: 

O tattıkları nimetler kendilerine bir yarar sağlamaz.

Ali Bulaç: 

Onların 'meta ile yararlandıkları' şey, kendilerini (görecekleri azaptan) bağımsız kılamaz.

Suat Yıldırım: 

Ne dersin: Onları yıllarca yaşatsak da, sonra tehdit edildikleri o azap başlarına gelse, onca seneler yaşayıp zevklenmeleri kendilerini kurtarabilir mi? [2,96; 92,11]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O faidelenmiş oldukları şey, onları neden kurtarabilir?

Yaşar Nuri Öztürk: 

O yararlandıkları nimetler onların hiçbir işine yaramaz.

Bekir Sadak: 

O halde sakin Allah´in yaninda baska tanri tutup ona yalvarma, yoksa azap goreceklerden olursun.

İbni Kesir: 

Eğlendirilmiş olmaları onlara bir fayda sağlamaz.

Adem Uğur: 

Faydalandırıldıkları nimetler onlara hiç yarar sağlamayacaktır.

İskender Ali Mihr: 

Onların metalandırıldıkları şeyler, onlara fayda vermez (onları müstağni kılmaz).

Celal Yıldırım: 

O yararlandırılıp geçindirildikleri bolluk ve refahın kendilerine bir faydası olur mu ?

Tefhim ul Kuran: 

Onların ´meta ile yararlandıkları´ şey, kendilerini (görecekleri azabtan) bağımsız kılamaz.

Fransızca: 

les jouissances qu'on leur a permises ne leur serviraient à rien.

İspanyolca: 

no les serviría de nada el haber disfrutado tanto.

İtalyanca: 

non gioverebbe loro quel che hanno goduto.

Almanca: 

würde ihnen dann nützen, was sie zu genießen pflegten?!

Çince: 

那末,他们以前所享受的,对于他们,究竟有什么好处呢?

Hollandaca: 

Wat zal het hen van voordeel zijn, wat zij hebben genoten?

Rusça: 

то все, чем им было позволено пользоваться, не принесет им никакой пользы?

Somalice: 

Muxuu uga Tari Xaggooda wixii loogu Raaxeeyey.

Swahilice: 

Yatawafaa nini yale waliyo stareheshewa?

Uygurca: 

ئېيتىپ باققىنا! ئەگەر ئۇلارنى (نۇرغۇن) يىللار (نېمەتلىرىمىزدىن) بەھرىمەن قىلساق، ئاندىن ئۇلارغا ئاگاھلاندۇرۇلغان ئازاب كەلسە، ئۇلارنىڭ بەھرىمەن بولغان نېمەتلىرى (ئۇلاردىن ئازابنى دەپئى قىلىشتا) ھېچ نەرسىگە ئەسقاتمايدۇ

Japonca: 

享楽させてもらったことが,かれらにとり何の益になろうか。

Arapça (Ürdün): 

«ما» إستفهامية بمعنى: أي شيء «أغنى عنهم ما كانوا يمتعون» في دفع العذاب أو تخفيفه أي: لم يغن.

Hintçe: 

तो जिन चीज़ों से ये लोग चैन किया करते थे कुछ भी काम न आएँगी

Tayca: 

สิ่งที่พวกเขาได้ถูกให้รื่นเริงนั้นจะไม่อำนวยประโยชน์อันใดให้แก่พวกเขา

İbranice: 

לא יועילו להם הטוב ההנאות אשר ניתנו להם

Hırvatça: 

zar će imati koristi od slatkog života koji su provodili?

Rumence: 

îndestularea nu le va mai fi de nici un folos?

Transliteration: 

Ma aghna AAanhum ma kanoo yumattaAAoona

Türkçe: 

O yararlandıkları nimetler onların hiçbir işine yaramaz.

Sahih International: 

They would not be availed by the enjoyment with which they were provided.

İngilizce: 

It will profit them not that they enjoyed (this life)!

Azerbaycanca: 

Onlara verilmiş olan ne’mətlər (əzabımızı) onlardan dəf edə bilməz. (Heç bir şey onlara veriləcək əzabı geri qaytara bilməz. Əksinə, firavan həyat, bol ne’mət onların günahlarını, cinayətlərini daha da artırar).

Süleyman Ateş: 

O yaşatıldıkları (zevk-u sefa sürdükleri) şeyler, kendilerine ne yarar sağlardı?

Diyanet Vakfı: 

Faydalandırıldıkları nimetler onlara hiç yarar sağlamayacaktır.

Erhan Aktaş: 

Yararlandıkları şeyler onlara hiçbir yarar sağlamaz.

Kral Fahd: 

Faydalandırıldıkları nimetler onlara hiç yarar sağlamayacaktır.

Hasan Basri Çantay: 

26:205

Muhammed Esed: 

kendilerine vaktiyle verilmiş olan fırsatın onlara ne yararı olabilir?

Gültekin Onan: 

Onların ´meta ile yararlandıkları´ şey, kendilerini (görecekleri azabtan) bağımsız kılamaz.

Ali Fikri Yavuz: 

O yaşadıkları zevkin kendilerine hiç faydası olmıyacaktır.

Portekizce: 

De nada lhes valeria o que tanto os deleitou!

İsveççe: 

vilken nytta hade de då av det långa, behagliga liv som de fick leva

Farsça: 

آنچه را [چند سال] همواره از آن برخورداری می یافتند [عذاب را] از آنان دفعنخواهد کرد،

Kürtçe: 

سوودیان پێ ناگەیەنێت ئەو ھەموو خۆشی و ڕابواردنەی بەوان درابوو

Özbekçe: 

Ўша ҳузурланиб юрган нарсалари нимага асқотур?!

Malayca: 

(Tentulah) kesenangan yang mereka nikmati bertahun-tahun itu tidak dapat memberikan mereka sebarang pertolongan.

Arnavutça: 

nuk do t’ju vlejë asgjë atyre, ajo, me të cilën janë kënaqur.

Bulgarca: 

с какво ще ги избави даденото им за наслада?

Sırpça: 

зар ће им користи сладак живот који су проводили?

Çekçe: 

a že nebude jim platno nic z toho, co si užívali?

Urduca: 

تو وہ سامانِ زیست جو ان کو ملا ہوا ہے اِن کے کس کام آئے گا؟

Tacikçe: 

Он баҳрамандиҳо ба ҳолашон нафъ накард?

Tatarca: 

алардан куып җибәрә алырмы ул ґәзабны әүвәлдә файдаланган нигъмәтләре?

Endonezyaca: 

niscaya tidak berguna bagi mereka apa yang mereka selalu menikmatinya.

Amharca: 

ይጣቀሙበት የነበሩት ሁሉ ከእነሱ ምንም አያብቃቃቸውም፡፡

Tamilce: 

அவர்களுக்கு சுகமளிக்கப்பட்டுக் கொண்டிருந்த (வசதியான உலக வாழ்க்கையான)து அவர்களை விட்டும் (தண்டனையை) தடுக்காது.

Korece: 

현세에서 즐겼던 향락이 그 들에게 유용하지 아니하더라

Vietnamca: 

Thì việc hưởng thụ đó chẳng giúp ích gì cho họ cả?