Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

21

Sûredeki Ayet No: 

36

Ayet No: 

2519

Sayfa No: 

325

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَإِذَا رَآكَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِن يَتَّخِذُونَكَ إِلَّا هُزُوًا أَهَٰذَا الَّذِي يَذْكُرُ آلِهَتَكُمْ وَهُم بِذِكْرِ الرَّحْمَٰنِ هُمْ كَافِرُونَ

Çeviriyazı: 

veiẕâ raâke-lleẕîne keferû iy yetteḫiẕûneke illâ hüzüvâ. ehâẕe-lleẕî yeẕküru âliheteküm. vehüm biẕikri-rraḥmâni hüm kâfirûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O inkârcılar seni gördükleri zaman, seni alaya alıyorlar ve "İlâhlarınızı diline dolayan bu mudur?" diyorlar. Halbuki onlar Rahmân'ın kitabını inkâr ediyorlar.

Diyanet İşleri: 

İnkarcılar seni gördükleri zaman, şüphesiz, seni alaya almaktan başka bir şey yapmazlar. "Sizin tanrılarınızı diline dolayan bu mudur?" derler ve Rahman'ın Kitabını işte onlar inkar ederler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Kafir olanlar, seni görünce ancak alaya alırlar, bu mudur derler, mabutlarınızı anan, halbuki onlar rahmanı anmayı inkar ederler.

Şaban Piriş: 

Kâfirler seni gördüklerinde, ancak seninle alay ederler: İlahlarınızı diline dolayan bu mu? derler. İşte Rahman’ın zikrine/kitabına kâfir olanlar onlardır.

Edip Yüksel: 

Kafirler (gerçeği örtenler) seni gördüklerinde, "Tanrılarınızı diline dolayan bu mu," diye alaylarına hedef yapmaktan başka bir tepki göstermiyorlar. Rahman'ın mesajını tümüyle inkar etmektedir onlar.

Ali Bulaç: 

İnkar edenler seni gördüklerinde, seni yalnızca alay-konusu ediyorlar (ve:) "Sizin ilahlarınızı diline dolayan bu mu?" (derler.) Oysa Rahman (olan Allah)ın sözünü (kitabını) inkar edenler kendileridir.

Suat Yıldırım: 

Kâfirler seni görünce: “Bu mu sizin ilahlarınızı diline dolayan adam!” diye alay etmekten başka bir şey yapmazlar. Ama bütün kâinatı yaratan Rahman'a gelince Onun anılmasını reddediyorlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve kâfir olanlar seni gördükleri zaman, seni ancak istihzâya alarak: «Bu mu sizin ilâhlarınıza atıp duran?» (derler). Halbuki, onlar Rahmân zikredilince hep O´nu inkâr edicilerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

O küfredenler seni gördüklerinde, seni şu şekilde alaya almaktan başka birşey yapmazlar: "İlahlarınızı diline dolayan bu mu?" Ama Rahman'ın zikrini/Kur'an'ı bizzat onlar örtüp inkâr ediyorlar.

Bekir Sadak: 

De ki: «Geceleyin ve gunduzun sizi Rahman´dan kim koruyabilir? Ama onlar Rablerinin Kitabindan yuz cevirmektedirler.

İbni Kesir: 

Küfredenler seni gördükleri zaman, alaya almaktan başka bir şey yapmazlar. Ve: Tanrılarınızı diline dolayan bu mudur? derler. İşte Rahman´ın kitabını inkar edenler onlardır.

Adem Uğur: 

(Resûlüm!) Kâfirler seni gördükleri zaman: &quot

İskender Ali Mihr: 

Ve inkâr edenler (kâfirler), seni gördükleri zaman: “Sizin ilâhlarınızı zikreden (onlar hakkında konuşan) bu mu?” diyerek, seni sadece alay konusu edinirler. Ve onlar, Rahmân´ın Zikri´ni (Kitabı´nı) inkâr edenlerdir.

Celal Yıldırım: 

O küfredenler, seni gördükleri zaman alaya almaktan başka bir şey yapmazlar

Tefhim ul Kuran: 

Küfre sapanlar seni gördüklerinde, seni yalnızca alay konusu edinmektedirler (ve:) «Sizin ilahlarınızı diline dolayan bu mu?» (derler.) Oysa Rahman (olan Allah) ın sözünü (Kitabını) inkâr edenler kendileridir.

Fransızca: 

Quand les mécréants te voient, ils ne te prennent qu'en dérision (disant) : "Quoi ! Est-ce là celui qui médit de vos divinités ? " Et ils nient [tout] rappel du Tout Miséricordieux.

İspanyolca: 

Cuanto te ven los infieles«no hacen sino tomarte a burla: «¿Es Éste quien habla mal de vuestros dioses?» Y no creen en la amonestación del Compasivo.

İtalyanca: 

Quando i miscredenti ti vedono, non fanno che burlarsi di te: «Cosa? E' costui che dice male dei vostri dèi?» e negano il Monito del Compassionevole.

Almanca: 

Und wenn dich diejenigen, die Kufr betrieben haben, sehen, machen sie dich zu nichts anderem als zum Spott: "Ist dieser derjenige, der eure Gottheiten kritisiert?"Während sie selbst doch dem Gedenken an Den Allgnade Erweisenden gegenüber Kufr betreiben.

Çince: 

当不信道者看见你的时候,他们只把你当作笑柄。(他们说:)就是这个人诽谤你们的神明吗?他们不信至仁主的记念。

Hollandaca: 

Als de ongeloovigen u zien, ontvangen zij u slechts met spotternij, zeggende: Is dit dezelfde die met verachting van uwe goden spreekt? Maar zij zelven gelooven niet wat hun omtrent den Barmhartige wordt medegedeeld.

Rusça: 

Когда неверующие видят тебя, они лишь насмехаются над тобой и говорят: "Не тот ли это, кто плохо отзывается о ваших богах?" Но сами они не веруют в поминание Милостивого.

Somalice: 

markay ku arkaan kuwii Gaaloobay waxay kaa yeeshaan jeesjees iyagoo dhihi ma kanaa kan sheegi Ilaahyihiinna iyagoo ka gaaloobi xusidda Eebaha Raxmaana.

Swahilice: 

Na wakikuona walio kufuru hawakufanyi wewe ila ni kitu cha maskhara tu, (wakisema): Je! Ndiye huyu anaye itaja miungu yenu? Na hali wao wanakataa kumkumbuka Arrahman, Mwingi wa Rehema!

Uygurca: 

كاپىرلار سىنى كۆرگەن چاغدا: «سىلەرنىڭ مەبۇدلىرىڭلارنى ئەيىبلەيدىغان ئادەم مۇشۇمۇ؟» (دېيىشىپ) سېنى مەسخىرە قىلىشىدۇ، ھالبۇكى، ئۇلار مەرھەمەتلىك اﷲ تەرىپىدىن نازىل بولغان قۇرئاننى ئىنكار قىلىشىدۇ

Japonca: 

信仰しない者はあなたを見る時,只嘲笑の的にする。(かれらは言う。)「この者ですか,あなたがたの神々を批判する者は。」かれらは慈悲深き御方の訓戒を,冒(演?)する者である。

Arapça (Ürdün): 

«وإذا رآك الذين كفروا إن» ما «يتخذونك إلا هزواً» أي مهزوءاً به يقولون «أهذا الذي يذكر آلهتكم» أي يعيبها «وهم بذكر الرحمن» لهم «هم» تأكيد «كافرون» به إذا قالوا ما نعرفه.

Hintçe: 

और (ऐ रसूल) जब तुम्हें कुफ्फ़ार देखते हैं तो बस तुमसे मसखरापन करते हैं कि क्या यही हज़रत हैं जो तुम्हारे माबूदों को (बुरी तरह) याद करते हैं हालाँकि ये लोग खुद खुदा की याद से इन्कार करते हैं (तो इनकी बेवकूफ़ी पर हँसना चाहिए)

Tayca: 

และเมื่อบรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธา (กุฟฟารมักกะฮ์) พบเห็นเจ้า พวกเขาก็ถือเอาเจ้าเป็นที่ล้อเลียน “คนนี้นะหรือที่กล่าวตำหนิพระเจ้าของพวกท่าน” ทั้ง ๆ ที่พวกเขาก็กล่าวตำหนิพระผู้ทรงกรุณาปรานี โดยพวกเขาเป็นผู้ปฏิเสธศรัทธา

İbranice: 

וכאשר רואים אותך אלה אשר כפרו, הם לועגים לך: 'האם זה האיש אשר ידבר רעה על אלוהיכם,'? בעת שהם כופרים בזכר הרחמן

Hırvatça: 

Kada te vide oni koji ne vjeruju, samo ti se rugaju: "Je li to onaj koji vaše bogove huli?" A oni sami ne vjeruju kad se spomene Svemilosni.

Rumence: 

Când cei care tăgăduiesc te văd, te iau numai în zeflemea: “Aceasta este cel care îi aminteşte pe dumnezeii voştri?” Ei nu cred în amintirea Milostivului.

Transliteration: 

Waitha raaka allatheena kafaroo in yattakhithoonaka illa huzuwan ahatha allathee yathkuru alihatakum wahum bithikri alrrahmani hum kafiroona

Türkçe: 

O küfredenler seni gördüklerinde, seni şu şekilde alaya almaktan başka birşey yapmazlar: "İlahlarınızı diline dolayan bu mu?" Ama Rahman'ın zikrini/Kur'an'ı bizzat onlar örtüp inkâr ediyorlar.

Sahih International: 

And when those who disbelieve see you, [O Muhammad], they take you not except in ridicule, [saying], "Is this the one who insults your gods?" And they are, at the mention of the Most Merciful, disbelievers.

İngilizce: 

When the Unbelievers see thee, they treat thee not except with ridicule. "Is this," (they say), "the one who talks of your gods?" and they blaspheme at the mention of (Allah) Most Gracious!

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) Kafir olanlar səni gördükləri zaman ancaq məsxərəyə qoyaraq (bir-birinə): “Sizin tanrılarınıza tə’nə edən bumudur?” – deyərlər. Halbuki onlar, məhz onlar Rəhmanın öyüd-nəsihətini (Qur’anı) inkar edirlər.

Süleyman Ateş: 

Kafirler seni gördükleri zaman: "Sizin tanrılarınızı diline dolayan bu mu?" diye seninle alay ederler. Oysa kendileri Rahman'ın Zikri(uyarısı)nı kabul etmiyorlar.

Diyanet Vakfı: 

(Resulüm!) Kafirler seni gördükleri zaman: "Sizin ilahlarınızı diline dolayan bu mu?" diyerek seni hep alaya alırlar. Halbuki onlar, çok esirgeyici Allah'ın Kitabını inkar edenlerin ta kendileridir.

Erhan Aktaş: 

Ve Kâfirler seni gördükleri zaman: “İlâhlarınızı zikreden(1) bu mu?” diye alaya alıyorlar. Onlar, Rahmân’ın zikrini(2) küfredenlerdir.(3)

Kral Fahd: 

(Rasûlüm!) Kâfirler seni gördükleri zaman: «Sizin ilâhlarınızı diline dolayan bu mu?» diyerek seni hep alaya alırlar. Halbuki onlar, Rahmân'ın (çok esirgeyici Allah'ın) Kitabı'nı inkâr edenlerin ta kendileridir.

Hasan Basri Çantay: 

O küfr (ü inkâr) edenler seni gördükleri zaman, seni istihza (mevzuu) ndan başka bir şey edinmezler: «Sizin Tanrılarınızı diline dolayan bu mu?» derler. Halbuki çok esirgeyici Allahın (indirdiği) Kur´ânı inkâr ile kâfir olanlar onlardır, onların kendileridir.

Muhammed Esed: 

Ama hakkı inkara şartlanmış olan bu insanlar ne zaman seni gözönüne alsalar, (birbirlerine:) "Bu mu sizin tanrılarınızı diline dolayan?" (diyerek) seni alaya almaktan başka bir şey yapmazlar. Ve Rahman´dan her söz edişlerinde hakkı örtbas etmeye kalkışanlar da yine böyleleridir!

Gültekin Onan: 

Küfredenler seni gördüklerinde, seni yalnızca alay konusu ediyorlar (ve:) &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey Rasûlüm), O inkâr edenler, seni gördükleri zaman da seni alaya alıyorlar ve: “- Bu mu, ilâhlarınızı ayıblayıp duran?” diyorlar. Halbuki onlar, Rahmân’ın Kur’an’ını inkâr ediyorlar.

Portekizce: 

E, quando os incrédulos te vêem, não te tratam senão com zombarias, dizendo: É este que fala sobre os vossos deuses? Eblasfemam, à menção do Clemente.

İsveççe: 

Men när förnekarna av sanningen ser dig är allt de vill att göra dig till åtlöje [och den ene säger till den andre]: "Är det han som talar [nedsättande] om våra gudar?" Men [själva] förnekar de den Nåderike, så snart [de hör] Hans namn nämnas.

Farsça: 

کافران چون تو را ببینند جز به مسخره ات نمی گیرند [و می گویند:] آیا این است آن کسی که معبودان شما را [به موجوداتی بی اثر و بی اختیار] یاد می کند؟ در حالی که خود به ذکر [خدایِ] رحمان [که توحید و قرآن است] کافرند [و از این کار، باکی ندارند.]

Kürtçe: 

(ئەی موحەممەد ﷺ) کاتێ تۆ دەبینن ئەوانەی کە بێ باوەڕن جگە لەگاڵتە و لاقرتی کردن بە تۆ ھیچی تر ناکەن (بەسەرسامیەکەوە دەڵێن) ئا ئەمە ئەو کەسەیە (بەخراپی) باسی بتەکانتان دەکات لەکاتێکدا خۆیان بەباسکردنی (قورئان) وزیکری خوای میھرەبان بێ بڕوان

Özbekçe: 

Куфр келтирганлар сени кўрганларида, масхара қилиб: «Худоларингизни зикр қилаётган шуми?!» дейишдан бошқани билмаслар. Ҳолбуки, улар Роҳманнинг зикрига ўзлари кофирдирлар.

Malayca: 

Dan apabila orang-orang kafir itu melihatmu, mereka hanyalah menjadikan perkara yang engkau sampaikan itu sebagai ejek-ejekan sahaja, sambil berkata sesama sendiri: "Inikah dia orangnya yang mencaci tuhan-tuhan kamu?" (Mereka berkata demikian) sedang mereka sendiri kufur ingkar kepada Al-Quran yang mengandungi peringatan Allah yang melimpah-limpah rahmatNya.

Arnavutça: 

E, kur mohuesit të marrin ty vetëm si objekt talljeve (dhe thonë): “A ky është ai që po i përmend zotrat tuaj?” E, ata janë mohues në të përmendurit e Mëshiruesit të Gjithmbarshëm.

Bulgarca: 

И видят ли те неверниците, подиграват ти се: “Този ли приказва за вашите богове?” Те Напомнянето на Всемилостивия отричат.

Sırpça: 

Када те неверници угледају, само ти се исмејавају: „Је ли то онај који хули ваша божанства?“ А они сами, кад се спомене Свемилосни, не верују.

Çekçe: 

A když tě nevěřící spatří, posměšky si z tebe jen dělají a hovoří: 'Je tohle ten, co zmiňuje se pohrdavě o božstvech vašich?' A při tom sami nevěří v Milosrdného připomenutí!

Urduca: 

یہ منکرین حق جب تمہیں دیکھتے ہیں تو تمہارا مذاق بنا لیتے ہیں کہتے ہیں "کیا یہ ہے وہ شخص جو تمہارے خداؤں کا ذکر کیا کرتا ہے؟" اور ان کا اپنا حال یہ ہے کہ رحمان کے ذکر سے منکر ہیں

Tacikçe: 

Кофирон чун туро бубинанд, бешак масхараат хоҳанд кард, ки оё ин ҳамон мардест, ки аз худоёнатон ба бадӣ ёд мекунад? Ва инҳо худ ёди Худои раҳмонро мункиранд.

Tatarca: 

Ий Мухәммәд г-м, сине кәферләр күрсәләр, мәсхәрә итеп: "Шушы ирме сезнең сынымнарыгызны гаепләп зекер итүче", – диләр. Ә үзләре Аллаһ зекерен вә вәгазен инкяр итәләр.

Endonezyaca: 

Dan apahila orang-orang kafir itu melihat kamu, mereka hanya membuat kamu menjadi olok-olok. (Mereka mengatakan): "Apakah ini orang yang mencela tuhan-tuhan-mu?", padahal mereka adaIah orang-orang yang ingkar mengingat Allah Yang Maha Pemurah.

Amharca: 

እነዚያም የካዱት ሰዎች ባዩህ ጊዜ መሳለቂያ አድርገው እንጂ አይይዙህም፡፡ እነሱ በአልረሕማን መወሳት እነርሱ ከሓዲዎች ሲሆኑ «ያ አማልክቶቻችሁን (በክፉ) የሚያነሳው ይህ ነውን» (ይላሉ)፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) நிராகரிப்பாளர்கள் உம்மைப் பார்த்தால், உம்மை கேலியாக தவிர எடுத்துக் கொள்ளமாட்டார்கள். “இவரா உங்கள் கடவுள்களை விமர்ச்சிக்கிறார்” (என்று தங்களுக்குள் பேசுகிறார்கள்.) அவர்களோ (தங்களை படைத்து பரிபாலிக்கின்ற) ரஹ்மானை (நன்றியுடன்) நினைவு கூர மறுக்கிறார்கள்.

Korece: 

불신자들이 그대를 볼 때면 너희의 신들을 비방하는 자가 이 사람이뇨 라고 그대를 조롱할 따 름이라 실로 그들은 하나님을 거 역하는 불신자들이라

Vietnamca: 

Khi những kẻ vô đức tin thấy Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad), họ chỉ muốn chế giễu Ngươi: “Đây có phải là kẻ đã miệt thị những thần linh của các người đúng không?” Và khi nghe nhắc đến Đấng Độ Lượng thì họ trở nên vô đức tin.