Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

21

Sûredeki Ayet No: 

23

Ayet No: 

2506

Sayfa No: 

323

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لَا يُسْأَلُ عَمَّا يَفْعَلُ وَهُمْ يُسْأَلُونَ

Çeviriyazı: 

lâ yüs'elü `ammâ yef`alü vehüm yüs'elûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O, yaptığından sorumlu olmaz, onlar ise sorumlu tutulacaklardır.

Diyanet İşleri: 

O, yaptığından sorumlu değildir, onlar ise sorumlu tutulacaklardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yaptığından sorulmaz ona, fakat onlardır sorumlu olanlar, sorguya çekilenler.

Şaban Piriş: 

O, yaptıklarından sorulmaz, oysa onlar sorguya çekilirler.

Edip Yüksel: 

O, yaptığından sorulmaz; fakat onlar sorulurlar.

Ali Bulaç: 

O, yaptıklarından sorulmaz, oysa onlar sorguya çekilirler.

Suat Yıldırım: 

O, yaptıklarından sorumlu değildir. O'nu sorguya çekecek kimse yoktur, ama insanlar mutlaka sorgulanacaklardır. [15,92-93; 23,88]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Allah Teâlâ yapacağından sual olunmaz. Onlar ise sual olunur.

Yaşar Nuri Öztürk: 

O, yaptığından hesaba çekilmez ama onlar hesaba çekilirler.

Bekir Sadak: 

Bunlar icinde kim «Ben, Allah´tan baska bir tanriyim» derse, iste onu cehennemle cezalandiririz. Zulmedenlerin cezasini boyle veririz. *

İbni Kesir: 

O

Adem Uğur: 

Allah, yaptığından sorumlu tutulamaz

İskender Ali Mihr: 

O (Allah), yaptığı şeylerden mesul (sorumlu) değildir. Ve onlar, (yaptıklarından) mesuldür (sorgulanırlar).

Celal Yıldırım: 

O, yaptığından sorulmaz

Tefhim ul Kuran: 

O, yaptıklarından sorulmaz, oysa onlar sorguya çekilirler.

Fransızca: 

Il n'est pas interrogé sur ce qu'Il fait, mais ce sont eux qui devront rendre compte [de leurs actes].

İspanyolca: 

No tendrá Él que responder de lo que hace, pero ellos tendrán que responder.

İtalyanca: 

Non sarà Lui ad essere interrogato, sono loro che lo saranno.

Almanca: 

ER wird nicht für das was ER tut zur Rechenschaft gezogen, jedoch sie werden zur Rechenschaft gezogen.

Çince: 

他自己的行为,不受审讯,而他们都是要受审讯的。

Hollandaca: 

Er zal hem geene rekenschap gevraagd worden nopens hetgeen hij zal doen; maar van hen zal rekenschap gevraagd worden.

Rusça: 

Его не спросят за то, что Он совершает, а они будут спрошены.

Somalice: 

Lama warsanayo wuxuu Falo Iyagase waa la warsan.

Swahilice: 

Yeye hahojiwi kwa ayatendayo, na wao ndio wanao hojiwa kwa wayatendayo.

Uygurca: 

اﷲ نىڭ قىلغانلىرىدىن سوئال - سوراق قىلىنمايدۇ، ئۇلاردىن سوئال - سوراق قىلىنىدۇ

Japonca: 

かれは,その行われたことに就いて,尋問を受けることはない。だがかれらこそ尋問されるのである。

Arapça (Ürdün): 

«لا يُسأل عما يفعل وهم يسألون» عن أفعالهم.

Hintçe: 

जो कुछ वह करता है उसकी पूछगछ नहीं हो सकती

Tayca: 

พระองค์จะไม่ทรงถูกสอบถามในสิ่งที่พระองค์ทรงปฏิบัติ และพวกเขาต่างหากที่จะถูกสอบถาม

İbranice: 

אין שואלים אותו (אלוהים) על מעשיו, ואילו אותם ישאלו

Hırvatça: 

On neće biti pitan za ono što radi, a oni će biti pitani.

Rumence: 

El nu va fi întrebat de ceea ce face, însă ei vor fi întrebaţi.

Transliteration: 

La yusalu AAamma yafAAalu wahum yusaloona

Türkçe: 

O, yaptığından hesaba çekilmez ama onlar hesaba çekilirler.

Sahih International: 

He is not questioned about what He does, but they will be questioned.

İngilizce: 

He cannot be questioned for His acts, but they will be questioned (for theirs).

Azerbaycanca: 

(Allah) gördüyü işlər barəsində sorğu-sual olunmaz; onlar (bütün bəndələr) isə (tutduqları əməllərə görə) sorğu-sual ediləcəklər.

Süleyman Ateş: 

O, yaptığından sorulmaz, ama onlar, sorulurlar.

Diyanet Vakfı: 

Allah, yaptığından sorumlu tutulamaz; onlar ise sorguya çekileceklerdir.

Erhan Aktaş: 

O, yaptıklarından dolayı sorgulanamaz. Ama onlar yaptıklarının hesabını vereceklerdir.

Kral Fahd: 

Allah, yaptığından sorumlu tutulamaz; onlar ise sorguya çekileceklerdir.

Hasan Basri Çantay: 

O, yapacağından mes´ûl olmaz, fakat onlar mes´ûl olurlar.

Muhammed Esed: 

O edip eylediği şeylerden ötürü sorguya çekilemez; ama onlar (mutlaka) sorgulanacaklar:

Gültekin Onan: 

O, yaptıklarından sorulmaz, oysa onlar sorguya çekilirler.

Ali Fikri Yavuz: 

Allah, yaptığından sorumlu olmaz

Portekizce: 

Ele não poderá ser questionado quanto ao que faz; eles sim, serão interpelados.

İsveççe: 

[Ingen] kan ställa Honom till svars för Hans handlande, men [människorna] skall stå till svars [för sina handlingar].

Farsça: 

خدا از آنچه انجام می دهد، بازخواست نمی شود و آنان [در برابر خدا] بازخواست خواهند شد.

Kürtçe: 

(خوا) پرسیاری لێ ناکرێت (ڕەخنەی لێ ناگیرێت) لەھەر کارێک کەدەیکات بەڵکو ئەوان (ئادەمیزاد) پرسیاریان لێ دەکرێت

Özbekçe: 

У қилган нарсасидан сўралмас. Ҳолбуки, улар сўралурлар.

Malayca: 

Ia tidak boleh ditanya tentang apa yang Ia lakukan, sedang merekalah yang akan ditanya kelak.

Arnavutça: 

Nuk do të pyetet (Ai) për atë që punon, e ata do të jenë të pyetur.

Bulgarca: 

Не Той ще бъде питан какво върши, а те ще бъдат питани.

Sırpça: 

Он неће бити питан за Своје поступке, а они ће бити питани.

Çekçe: 

A On nebude tázán na to, co koná. zatímco oni budou dotazováni na počtu vydání.

Urduca: 

وہ اپنے کاموں کے لیے (کسی کے آگے) جواب دہ نہیں ہے اور سب جواب دہ ہیں

Tacikçe: 

Ӯ дар баробари ҳеҷ як аз корҳое, ки мекунад, пурсида намешавад, вале мардум пурсида мешаванд.

Tatarca: 

Аллаһ, үзенең эшләгән эшләреннән соралмас, әмма кешеләр эшләгән эшләреннән соралырлар.

Endonezyaca: 

Dia tidak ditanya tentang apa yang diperbuat-Nya dan merekalah yang akan ditanyai.

Amharca: 

ከሚሠራው ሁሉ አይጠየቅም፡፡ እነርሱ (ፍጥረቶቹ) ግን ይጠየቃሉ፡፡

Tamilce: 

அவன் செய்வதைப் பற்றி கேள்வி கேட்கப்பட மாட்டான். அவர்கள்தான் கேள்வி கேட்கப்படுவார்கள்.

Korece: 

그분이 행하신 것에 대해서 는 질문을 받지 아니하나 그들은 심문을 받니라

Vietnamca: 

Ngài sẽ không bị ai chất vấn về việc Ngài làm còn họ mới là những kẻ sẽ bị Ngài chất vấn.