Arapça:
قَالُوا يَا وَيْلَنَا إِنَّا كُنَّا ظَالِمِينَ
Çeviriyazı:
ḳâlû yâ veylenâ innâ künnâ żâlimîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar da: "Vay bizlere! Biz gerçekten zalimler idik" dediler.
Diyanet İşleri:
Vay başımıza gelenlere! Doğrusu biz haksızlık yapmış kimseleriz dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Yazıklar olsun bize derler, gerçekten de zulmetmiştik biz.
Şaban Piriş:
Eyvah bize, dediler. Biz zalimlerden idik.
Edip Yüksel:
"Vay bize, biz gerçekten zulmedenlermişiz," dediler.
Ali Bulaç:
Yazıklar bize" dediler. "Gerçekten biz, zalimmişiz.
Suat Yıldırım:
“Eyvah! dediler, gerçekten biz zalim kimselermişiz! (Eyvah! Eyvah!)”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dediler ki: «Vay halimize! Muhakkak ki, biz zalimler olmuş idik.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Dediler: "Eyvah bize! Biz gerçekten zalimlermişiz."
Bekir Sadak:
Gece ve gunduz, bikmadan tesbih ederler.
İbni Kesir:
Dediler ki: Vay başımıza gelenlere
Adem Uğur:
Vay başımıza gelenlere! dediler
İskender Ali Mihr:
“Yazıklar olsun bize! Muhakkak ki biz, zalimler olmuştuk.” dediler.
Celal Yıldırım:
(Kaçmakla kurtulamıyacaklarını anlayınca), vay yazık oldu bize! Doğrusu biz zâlimler idik, dediler.
Tefhim ul Kuran:
«Yazıklar bize» dediler. «Gerçekten biz, zalimmişiz.»
Fransızca:
Ils dirent : "Malheur à nous ! Nous étions vraiment injustes".
İspanyolca:
Dijeron: «¡Ay de nosotros, que hemos obrado impíamente!»
İtalyanca:
Dissero: «Guai a noi! Invero siamo stati ingiusti!».
Almanca:
Sie sagten: "Unser Untergang! Wir waren doch Unrecht-Begehende."
Çince:
他们说:哀哉我们!我们原来确是不义的人。
Hollandaca:
Zij antwoordden: Helaas! waarlijk, wij waren onrechtvaardig.
Rusça:
Они говорили: "О горе нам! Воистину, мы были несправедливы!"
Somalice:
Waxay Dhaheen Halaaganagee waxaan nahay Daalimiin.
Swahilice:
Wakasema: Ole wetu! Hakika sisi tulikuwa madhaalimu.
Uygurca:
ئۇلار: «ۋاي ئىسىت! ھەقىقەتەن بىز زالىم بولۇپتۇق» دېيىشتى
Japonca:
かれらは言った。「ああ,情けない,わたしたちは本当に不義の徒でした。」
Arapça (Ürdün):
«قالوا يا» للتنبيه «ويلنا» هلاكنا «إنا كنا ظالمين» بالكفر.
Hintçe:
वह लोग कहने लगे हाए हमारी शामत बेशक हम सरकश तो ज़रूर थे
Tayca:
พวกเขากล่าวว่า “โอ้ ความหายนะที่เกิดขึ้นแก่เรา แท้จริงเรานั้นเป็นผู้อธรรม”
İbranice:
הם אמרו: 'אוי לנו! כי היינו מקפחים
Hırvatça:
"Teško nama", oni bi govorili, "mi smo, zaista, zulumćari bili."
Rumence:
Ei spun: “Vai nouă, căci am fost nedrepţi!”
Transliteration:
Qaloo ya waylana inna kunna thalimeena
Türkçe:
Dediler: "Eyvah bize! Biz gerçekten zalimlermişiz."
Sahih International:
They said, "O woe to us! Indeed, we were wrongdoers."
İngilizce:
They said: "Ah! woe to us! We were indeed wrong-doers!"
Azerbaycanca:
Onlar (nicat tapmaqdan ümidlərini üzüncə): “Vay halımıza! Biz, həqiqətən, zalım olmuşuq (Rəbbimizə küfr etməklə özümüz özümüzə zülm etmişik)”, - dedilər.
Süleyman Ateş:
Eyvah bize, dediler, gerçekten biz zalimlermişiz!
Diyanet Vakfı:
"Vay başımıza gelenlere! dediler; gerçekten biz zalim insanlarmışız."
Erhan Aktaş:
“Yazıklar olsun bize! Biz zâlimlermişiz.” dediler.
Kral Fahd:
(Fakat onlar, Allah'ın azâbı onlara gelipte kaçamayacaklarını anlayınca) «Vay başımıza gelenlere! dediler, gerçekten biz zalim insanlarmışız.»
Hasan Basri Çantay:
Dediler: «Ne yazık bize! Biz hakıykaten zaalimler idik».
Muhammed Esed:
Ve yalnızca: "Vah bize!" diye yanıp yakınırlardı, "Doğrusu, gerçekten zalim kimselerdik biz!"
Gültekin Onan:
21:13
Ali Fikri Yavuz:
(Onlar kurtuluştan ümid keserek): “- Vay bizlere! Biz gerçekten zalimler idik.” dediler.
Portekizce:
Disseram: Ai de nós! Em verdade, fomos iníquos!
İsveççe:
[Då] jämrade de sig: "Vi har dragit olycka över oss genom att begå all den orätt som vi begick!"
Farsça:
[با دیدن عذاب فریاد برداشتند و] گفتند: ای وای بر ما که ما قطعاً ستمکار بودیم!
Kürtçe:
(لەگەڵ ھەڵھاتندا) دەیانووت: ھاوار بۆ ئێمە بێگومان ئێمە ستەمکار بووین
Özbekçe:
Улар: «Ҳолимизга вой! Биз, албатта, золим бўлган эканмиз», дедилар.
Malayca:
(Akhirnya) mereka berkata: "Aduhai celakanya kami! Sesungguhnya kami adalah orang-orang yang berlaku zalim!"
Arnavutça:
Ata do të thonë: “Kuku për ne, me të vërtetë, kemi qenë zullumqarë!
Bulgarca:
Казваха: “О, горко ни, наистина бяхме угнетители.”
Sırpça:
“Тешко нама”, они би говорили, “ми смо, заиста, неверници били!”
Çekçe:
A odpověděli: 'Běda nám, my věru byli jsme nespravedliví!'
Urduca:
کہنے لگے "ہائے ہماری کم بختی، بے شک ہم خطا وار تھے"
Tacikçe:
Гуфтанд; «Вой бар мо, мо ситамкор будаем!»
Tatarca:
Ґәзаб тоткач әйтерләр: "Вәй безгә үкенеч вә һәлаклек, чөнки без залимнәр булдык.
Endonezyaca:
Mereka berkata: "Aduhai, celaka kami, sesungguhnya kami adalah orang-orang yang zaIim".
Amharca:
«ዋ ጥፋታችን! እኛ በእርግጥ በዳዮች ነበርን» ይላሉ፡፡
Tamilce:
(தண்டனை இறக்கப்பட்ட) அவர்கள் கூறினார்கள்: எங்கள் நாசமே! நிச்சயமாக நாங்கள் அநியாயக்காரர்களாக இருந்தோம்.
Korece:
이때 그들은 슬프도다 실로 우리가 최를 지었나이다 라고 하 매
Vietnamca:
Họ kêu than: “Ôi thật khốn khổ thay! Chúng tôi thực sự là những kẻ đã làm điều sai quấy (vì đã vô đức tin nơi Allah).”
Ayet Linkleri: