Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

20

Sûredeki Ayet No: 

77

Ayet No: 

2425

Sayfa No: 

317

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدْ أَوْحَيْنَا إِلَىٰ مُوسَىٰ أَنْ أَسْرِ بِعِبَادِي فَاضْرِبْ لَهُمْ طَرِيقًا فِي الْبَحْرِ يَبَسًا لَّا تَخَافُ دَرَكًا وَلَا تَخْشَىٰ

Çeviriyazı: 

veleḳad evḥaynâ ilâ mûsâ en esri bi`ibâdî faḍrib lehüm ṭarîḳan fi-lbaḥri yebesâ. lâ teḫâfü derakev velâ taḫşâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Gerçekten Musa'ya şöyle vahyettik: "Kullarımla geceleyin yürü (Mısır'dan çık) de (asânı vurarak) onlara denizde kuru bir yol aç; (artık firavun tarafından) yetişilmekten korkmazsın ve (boğulmaktan) endişe de etmezsin."

Diyanet İşleri: 

And olsun ki Musa'ya: "Kullarımı geceleyin yürüt, denizde onlara kuru bir yol aç, batmaktan ve düşmanların yetişmesinden korkma, endişe etme" diye vahyettik.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Andolsun ki biz Musa'ya, kullarımla geceleyin yola çık, onlara denizde kuru bir yol aç, düşmanların yetişmelerinden, denizde boğulmadan korkma diye vahyetmiştik.

Şaban Piriş: 

Şüphesiz Musa'ya, yetişilmesinden korkmadan ve (boğulmaktan) endişe duymaksızın kullarımı geceleyin yürüyüşe geçir ve onlara denizde kuru bir yol aç, diye vahyettik.

Edip Yüksel: 

Musa'ya: "Kullarımı geceleyin yürüyüşe çıkar ve onlar için denizde kuru bir yol aç. Yakalanmaktan korkma, endişe etme," diye vahyettik.

Ali Bulaç: 

Andolsun, Biz Musa'ya vahyetmiştik: "Kullarımı geceleyin yürüyüşe geçir, onlara denizde kuru bir yol aç, yetişilmekten korkmadan ve endişeye kapılmadan."

Suat Yıldırım: 

Biz Mûsâ'ya şöyle vahyettik: Kullarımla geceleyin Mısır’dan yola çık. Asanı vurarak denizde onlara kuru bir yol aç! Firavun’un size ulaşmasından ve boğulmanızdan endişe edip korkmayın! [26,52; 44,23]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve andolsun ki, Mûsa´ya şöyle vahyettik: «Kullarım ile beraber geceleyin yürü ve onlara denizde kuru bir yol aç, yetişilmekten korkmazsın ve havf eder olma.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun, Mûsa'ya şöyle vahyetmiştik: "Kullarımı geceleyin yürüt! Denizde onlar için kuru bir yol aç! Size yetişecekler diye korkma, endişelenme.!"

Bekir Sadak: 

«usa! Seni milletinden daha cabuk gelmeye sevkeden nedir?» dedik.

İbni Kesir: 

Andolsun ki

Adem Uğur: 

Andolsun ki biz Musa´ya: Kullarımla birlikte geceleyin yola çık da (size) yetişilmesinden korkmaksızın ve (boğulmaktan) endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç, diye vahyetmiştik.

İskender Ali Mihr: 

Ve andolsun ki Biz, Musa (A.S)´a vahyettik ki: “Kullarımla gece (yola) çıkıp yürü! Sonra da (asanla) vurarak onlar için kuru bir yol aç! (Firavunun size) yetişmesinden korkma ve (suda boğulmaktan da) endişe etme!”

Celal Yıldırım: 

Şanıma and olsun ki, Musâ´ ya, kullarımı geceleyin yürüt de de nizde onlara kuru bir yol aç

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun, biz Musa´ya vahyetmiştik: «Kullarımı geceleyin yürüyüşe geçir, onlara denizde kuru bir yol aç, (size) yetişilmekten korkmadan ve endişeye kapılmadan.»

Fransızca: 

Nous révélâmes à Moïse : "Pars la nuit, à la tête de Mes serviteurs, puis, trace-leur un passage à sec dans la mer : sans craindre une poursuite et sans éprouver aucune peur".

İspanyolca: 

Inspiramos a Moisés: «¡Sal de noche con Mis siervos y ábreles un camino seco en el mar! ¡No temas que os alcancen, no tengas miedo!»

İtalyanca: 

In verità ispirammo questo a Mosè: «Parti durante la notte, alla testa dei Miei servi e apri per loro una strada asciutta nel mare: non devi temere che vi raggiungano, non aver alcun timore».

Almanca: 

Und gewiß, bereits ließen WIR Musa Wahy zuteil werden: "Brich nachts auf mit Meinen Dienern, dann schlage ihnen einen getrockneten Weg ins Meer! Habe keine Angst vor Verfolgung und fürchte dich nicht!"

Çince: 

我确已启示穆萨说:你在夜间率领着我的仆人们去旅行, 你为他们在海上开辟一条旱道,你不要怕追兵出,也不要怕淹死。

Hollandaca: 

En wij spraken door openbaring tot Mozes, zeggende: Vertrek met mijne dienaren des nachts uit Egypte en sla de wateren met uwen staf, en maak hun een droog pad door de zee. Vrees niet dat Pharao U zal overvallen, en wees niet bang.

Rusça: 

Мы внушили Мусе (Моисею) откровение: "Ночью отправляйся в путь с Моими рабами и проложи для них по морю сухую дорогу. Не бойся, что тебя настигнут, и не опасайся!"

Somalice: 

waxaan dhab ugu waxyoonay (Nabi) Muuse guuri Addoomahayga uguna yeel waddo Badda oo ingagan hana ka cabsan haleel, hana cabsan (Badda).

Swahilice: 

Na tulimfunulia Musa: Toka usiku na waja wangu, na uwapigie njia kavu baharini. Usikhofu kukamatwa, wala usiogope.

Uygurca: 

بىز شەك - شۈبھىسىز مۇساغا ۋەھيى قىلدۇقكى، «سەن مېنىڭ بەندىلىرىمنى كېچىدە (مىسىردىن) ئېلىپ چىقىپ كەت، سەن (ھاساڭنى) دېڭىزغا ئۇرۇپ ئۇلارغا بىر قۇرۇق يول ئېچىپ بەرگىن، (پىرئەۋننىڭ ئارقاڭدىن قوغلاپ) يېتىۋېلىشىدىن قورقمىغىن، (دېڭىزدا غەرق بولۇپ كېتىشتىنمۇ) قورقمىغىن»

Japonca: 

われはムーサーに啓示した。「われのしもべたちと共に夜に旅立って,かれら(イスラエルの民)のために,海の中に乾いた道を(あなたの杖で)打ち開け。(フィルアウンの軍勢に)追い付かれることを心配するな。また(海を)柿がることはない。」

Arapça (Ürdün): 

«ولقد أوحينا إلى موسى أن أسْر بعبادي» بهمزة قطع من أسرى، وبهمز وصل وكسر النون من سرى لغتان أي سر بهم ليلا من أرض مصر «فاضرب لهم» اجعل لهم بالضرب بعصاك «طريقا في البحر يبسا» أي يابسا فامتثل ما أمر به وأيبس الله الأرض فمروا فيها «لا تخاف دَرَكا» أي أن يدركك فرعون «ولا تخشى» غرقا.

Hintçe: 

और हमने मूसा के पास ''वही'' भेजी कि मेरे बन्दों (बनी इसराइल) को (मिस्र से) रातों रात निकाल ले जाओ फिर दरिया में (लाठी मारकर) उनके लिए एक सूखी राह निकालो और तुमको पीछा करने का न कोई खौफ़ रहेगा न (डूबने की) कोई दहशत

Tayca: 

และโดยแน่นอน เราได้วะฮีแก่มูซาว่า “จงเดินทางในเวลากลางคืนพร้อมด้วยปวงบ่าวของข้าแล้วฟาดลงในทะเล ให้เป็นทางเดินแห้งแก่พวกเขา เจ้าอย่าได้กลัวว่าจะถูกตามทัน และจ้าอย่าได้กลัวจมน้ำ”

İbranice: 

ואמרנו למשה: 'הוצא את עובדיי הנאמנים בלילה ממצרים, ופתח להם דרך יבשה בים, ואל תחשוש מפני הרודפים ואל תפחד מפרעה וחייליו

Hırvatça: 

I Mi objavismo Musau: "Noću izvedi robove Moje i pronađi im suhi put kroz more, ne strahujući da će te oni stići i ne bojeći se da ćeš se utopiti."

Rumence: 

Noi i-am dezvăluit lui Moise: “Pleacă la noapte cu robii Mei. Despică-le drum prin mare, un drum zvântat. Să nu-ţi fie frică de urmăritori! Să nu te temi!”

Transliteration: 

Walaqad awhayna ila moosa an asri biAAibadee faidrib lahum tareeqan fee albahri yabasan la takhafu darakan wala takhsha

Türkçe: 

Yemin olsun, Mûsa'ya şöyle vahyetmiştik: "Kullarımı geceleyin yürüt! Denizde onlar için kuru bir yol aç! Size yetişecekler diye korkma, endişelenme.!"

Sahih International: 

And We had inspired to Moses, "Travel by night with My servants and strike for them a dry path through the sea; you will not fear being overtaken [by Pharaoh] nor be afraid [of drowning]."

İngilizce: 

We sent an inspiration to Moses: "Travel by night with My servants, and strike a dry path for them through the sea, without fear of being overtaken (by Pharaoh) and without (any other) fear."

Azerbaycanca: 

(İzzət və cəlalıma) and olsun ki, Biz Musaya belə vəhy etdik: “Qullarımla gecə yola çıx, (əsanı suya vurmaqla) onlar üçün dənizdə quru bir yol aç. (Fir’onun) sizə yetişməsindən qorxma, (suya qərq olmaqdan da) əndişəyə düşmə!”

Süleyman Ateş: 

Andolsun biz Musa'ya: "Kullarımı geceleyin (Mısır'dan çıkarıp) yürüt; (asanla suya) vur, denizde onlar için kuru bir yol (aç). (Fir'avn'ın sana) yetişme(sin)den korkma, (boğulmaktan) endişe etme." diye vahyetmiştik.

Diyanet Vakfı: 

Andolsun ki biz Musa'ya: Kullarımla birlikte geceleyin yola çık da (size) yetişilmesinden korkmaksızın ve (boğulmaktan) endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç, diye vahyetmiştik.

Erhan Aktaş: 

Ant olsun ki, Mûsâ’ya: “Kullarımla geceleyin yola çık; onlara denizde kuru bir yol aç. Arkanızdan yetişecekler diye korkma, Allah’a olan bağlılığını kaybetme!” diye vahyettik.

Kral Fahd: 

Andolsun ki biz Musa'ya: Kullarımla birlikte geceleyin yola çık da (size) yetişilmesinden korkmaksızın ve (boğulmaktan) endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç, diye vahy etmiştik.

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun ki biz Musâya: «Kullarımla geceleyin yola çık da — (düşmanların) yetişme (sin) den korkmayarak, (boğulmanızdan da) endîşe etmeyerek — onlara denizde kuru bir yol aç» diye vahy etmişizdir.

Muhammed Esed: 

Ve Gerçek şu ki, (zamanı gelince) Musa´ya: "Kullarımla beraber geceleyin yola çık ve onlara denizin ortasında kupkuru (güvenli) bir yol tutuver; arkanızdan yetişirler diye korkup kaygılanma" diye vahyettik.

Gültekin Onan: 

Andolsun, biz Musa´ya vahyetmiştik: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Gerçekten Mûsa’ya şöyle vahy ettik: “- Kullarımla geceleyin yürü (Mısır’dan çık) de (asanı vurarak) onlara denizde kuru bir yol yap

Portekizce: 

Revelamos a Moisés: Parte à noite, com os Meus servos, e abre-lhes um caminho seco, por entre o mar! Não receies seralcançado, nem tampouco experimentes temor!

İsveççe: 

[EN DAG] gav Vi Moses befallningen: "Bege dig av under natten med Mina tjänare och röj för dem en torr väg genom havet; oroa dig inte för att [förföljarna] skall hinna upp er och var inte rädd [att vattenmassorna skall dränka er]!".

Farsça: 

و همانا به موسی وحی کردیم که بندگانم را شبانه [از مصر] حرکت بده، و برای آنان راهی خشک در دریا قرار ده که [در آن موقعیت] نه از رسیدن فرعونیان بترسی و نه از غرق شدن بهراسی.

Kürtçe: 

بەڕاستی نیگامان نارد بۆ موسا کە بەندەکانم بە شەو ببە (و لە میصر دەرچن) ڕێگەیەکی ووشکیان لە دەریای (سوور)دا بۆ بکەرەوە مەترسە (فیرعەون) پێت بگات وە مەترسە (لەخنکان لەدەریادا)

Özbekçe: 

Батаҳқиқ, Биз Мусога: «Сен бандаларим ила кечаси йўлга туш, уларга денгиздан қуруқ йўл оч, етиб олишларидан хавф қилма ва қўрқма», деб ваҳий қилдик. (Мусо алайҳиссалом Аллоҳ таолонинг амрини амалга оширди. Бани Исроил билан кечаси йўлга чиқдилар. Денгизга бордилар, асолари билан уриб, йўл очдилар. Аллоҳнинг амри ила денгиз иккига ёрилиб, қуруқ ер–йўл очилди. Бани Исроил эсон-омон ўтиб олди.)

Malayca: 

Dan demi sesungguhnya! Kami telah wahyukan kepada Nabi Musa: "Hendaklah engkau membawa hamba-hambaKu (kaummu) keluar memgembara pada waktu malam, kemudian pukulah air laut dengan tongkatmu, untuk mengadakan jalan yang kering bagi mereka di laut itu; janganlah engkau menaruh bimbang daripada ditangkap oleh musuh, dan jangan pula engkau takut tenggelam".

Arnavutça: 

Na, i kemi shpallur Musait: “Udhëto natën me robërit e Mi dhe bënju atyre një rrugë të tharë nëpër det; nuk do të frikësohesh ti, se do të të arrijë ai (Faraoni), as nuk do të frikësohesh (nga fundosja)”.

Bulgarca: 

И разкрихме на Муса: “Потегли нощем с Моите раби и просечи за тях път, сух в морето! Не се страхувай, че ще те застигне [Фараонът] и не се плаши!”

Sırpça: 

И Ми објависмо Мојсију: „Ноћу изведи Моје слуге и с њима сувим путем кроз море прођи, и не страхуј да ће те они стићи, нити се плаши утапања.“

Çekçe: 

A vnukli jsme Mojžíšovi: 'Vydej se za noci na cestu se služebníky Mými a proraz jim cestu suchou v moři a stíháni se neboj a strach neměj!'

Urduca: 

ہم نے موسیٰؑ پر وحی کی کہ اب راتوں رات میرے بندوں کو لے کر چل پڑ، اور اُن کے لیے سمندر میں سے سُوکھی سڑک بنا لے، تجھے کسی کے تعاقب کا ذرا خوف نہ ہو اور نہ (سمندر کے بیچ سے گزرتے ہوئے) ڈر لگے

Tacikçe: 

Ба Мӯсо ваҳй кардем, ки бандагони Моро шабҳангом берун бибар ва барояшон (бо мӯъҷиза) дар дарё гузаргоҳе хушк биҷӯй ва матарс, ки бар ту даст ёбанд ва бим ба дил роҳ мадеҳ!

Tatarca: 

Тәхкыйк Мусага вәхий иттек, колларым Ягькуб балалары белән Мысыр җиреннән чыгып китегез, аларны үткәрү өчен диңгезгә таягың белән сугып коры юл яса аларга. Фиргаунның артыгыздан җитүеннән курыкма һәм дә диңгез кушылып батарбыз дип тә куркынма!"

Endonezyaca: 

Dan sesungguhnya telah Kami wahyukan kepada Musa: "Pergilah kamu dengan hamba-hamba-Ku (Bani Israil) di malam hari, maka buatlah untuk mereka jalan yang kering dilaut itu, kamu tak usah khawatir akan tersusul dan tidak usah takut (akan tenggelam)".

Amharca: 

ወደ ሙሳም «ባሮቼን ይዘህ በሌሊት ኺድ፡፡ ለእነሱም በባሕር ውስጥ ደረቅ መንገድን አድርግላቸው፡፡ መገኘትን አትፍራ፡፡ (ከመስጠም) አትጨነቅም፡፡» ስንል በእርግጥ ላክንበት፡፡

Tamilce: 

மூஸாவிற்கு திட்டவட்டமாக நாம் வஹ்யி அறிவித்தோம்: அதாவது, “என் அடியார்(களான இஸ்ரவேலர்)களை இரவில் அழைத்துச் செல்வீராக! ஆக, அவர்களுக்காக கடலில் (ஈரமற்ற) காய்ந்த பாதையை ஏற்படுத்துவீராக! (ஃபிர்அவ்னால் நீங்கள்) பிடிக்கப்படுவதை(யும்) நீர் பயப்பட மாட்டீர்; (கடலில் நீங்கள் மூழ்கிவிடுவதையும்) அஞ்சமாட்டீர்.”

Korece: 

하나님이 모세에게 계시 하 였으니 나의 종들을 데리고 밤중 에 떠날 것이며 그들을 위해 바 다에 마른 길을 내어라 그리고 추격을 당할까 두려워 하지 말며 익사하지 않을까 두려워 하지 말 라 하셨노라

Vietnamca: 

Quả thật, TA đã mặc khải cho Musa: “Ngươi hãy đưa các bầy tôi của TA ra đi trong đêm và Ngươi hãy đánh (chiếc gậy của Ngươi xuống) để làm thành một con đường khô ráo cho họ băng qua biển. Ngươi chớ sợ bị đuổi kịp và cũng chớ lo (bị chết chìm).”

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: