Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

23

Sûredeki Ayet No: 

87

Ayet No: 

2760

Sayfa No: 

347

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

سَيَقُولُونَ لِلَّهِ ۚ قُلْ أَفَلَا تَتَّقُونَ

Çeviriyazı: 

seyeḳûlûne lillâh. ḳul efelâ tetteḳûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Onlar da) Allah'ındır. diyecekler. "Şu halde siz Allah'tan korkmaz mısınız?" de.

Diyanet İşleri: 

Allah'tır diyecekler! "Öyleyse O'na karşı gelmekten sakınmaz mısınız?" de.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Diyecekler ki: Bunlar da Allah'ın. De ki: Ne diye hala çekinmezsiniz?

Şaban Piriş: 

“Allah’tır!” diyecekler. Sakınmıyor musunuz? de.

Edip Yüksel: 

ALLAH.," diyecekler. De ki, "Öyleyse neden erdemli davranmıyorsunuz?

Ali Bulaç: 

Allah'ındır" diyecekler. De ki: "Yine de sakınmayacak mısınız?

Suat Yıldırım: 

Elbette, “Allah'tır”, diyeceklerdir. Öyleyse, sen de ki: “İnandığınız Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Hemen diyeceklerdir ki: «Allah» De ki: «O halde korkmaz mısınız?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah'tır! diyecekler. De ki: "Hâlâ benden sakınmıyor musunuz?"

Bekir Sadak: 

(93-94) De ki: «Rabbim! Onlarin tehdit olunduklari seyi bana mutlaka gostereceksen, o zaman beni zalim milletin icinde bulundurma Yarabbi.

İbni Kesir: 

Allah´tır, diyecekler. Öyleyse sakınmaz mısınız? de.

Adem Uğur: 

(Bunlar da) Allah´ındır diyecekler. Şu halde siz Allah´tan korkmaz mısınız! de.

İskender Ali Mihr: 

“Allah´ındır.” diyecekler. De ki: “Hâlâ takva sahibi olmayacak mısınız?”

Celal Yıldırım: 

Allah´tır, diyecekler. De ki: O halde (O´ndan korkup inkâr ve sapıklıktan) sakınmaz mısınız?

Tefhim ul Kuran: 

«Allah´ındır» diyecekler. De ki: «Yine de korkup sakınmayacak mısınız?»

Fransızca: 

Ils diront : [ils appartiennent] "A Allah". Dis : "Ne craignez-vous donc pas ? "

İspanyolca: 

Dirán: «¡Alá!» Di: «¿Y no Le teméis?»

İtalyanca: 

Risponderanno: «Allah». Di': «Non Lo temerete dunque?».

Almanca: 

Sie werden sagen: "ALLAH!" Sag: "Handelt ihr etwa nicht Taqwa gemäß?!"

Çince: 

他们要说:真主。你说:那你们怎不敬畏呢?

Hollandaca: 

Zij zullen antwoorden: God. Zeg: Wilt gij hem dus niet vreezen?

Rusça: 

Они скажут: "Аллах". Скажи: "Неужели вы не устрашитесь?"

Somalice: 

Waxay Odhan Eebe, Dheh Miyeydaan Dhawrsanayn.

Swahilice: 

Watasema: Ni vya Mwenyezi Mungu. Sema: Basi je, hamwogopi?

Uygurca: 

ئۇلار «اﷲ» دەيدۇ. ئېيىتقىنكى، «ئۇنىڭ (ئازابىدىن) قورقمامسىلەر؟»

Japonca: 

かれらは必ず,「アッラー。」と言うであろう。言ってやるがいい。「あなたがたはなお畏れないのか。

Arapça (Ürdün): 

«سيقولون الله قل أفلا تتقون» تحذرون عبادة غيره.

Hintçe: 

अब तुम कहो तो क्या तुम अब भी (उससे) नहीं डरोगे

Tayca: 

พวกเขาจะกล่าวว่า “มันเป็นของอัลลอฮ์” จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด “ถ้าเช่นนั้นพวกท่านจะไม่ยำเกรง (การลงโทษของ)พระองค์หรือ ?”

İbranice: 

הם יאמרו: 'אלוהים' .אמור: 'האם לא תיראו

Hırvatça: 

"Allah!", odgovorit će, a ti reci: "Pa zašto se onda ne čuvate?!"

Rumence: 

Ei vor spune: “Dumnezeu!” Spune: “Şi nu vă veţi teme?”

Transliteration: 

Sayaqooloona lillahi qul afala tattaqoona

Türkçe: 

"Allah'tır!" diyecekler. De ki: "Hâlâ benden sakınmıyor musunuz?"

Sahih International: 

They will say, "[They belong] to Allah." Say, "Then will you not fear Him?"

İngilizce: 

They will say, "(They belong) to Allah." Say: "Will ye not then be filled with awe?"

Azerbaycanca: 

(Müşriklər) mütləq: “(Bunlar) Allahındır!” – deyə cavab verəcəklər. Onda sən də de: “Bəs elə isə (Allahın əzabından) qorxmursunuz?”

Süleyman Ateş: 

Bunlar Allah'ındır diyecekler. "O halde korunmuyor musunuz?" de.

Diyanet Vakfı: 

"(Bunlar da) Allah'ındır" diyecekler. Şu halde siz Allah'tan korkmaz mısınız! de.

Erhan Aktaş: 

“Allah’tır.” diyecekler. De ki: “O halde takvâ sahibi olmayacak mısınız?”

Kral Fahd: 

Onlar da diyeceklerdir ki: "Allah'tır." De ki: "O halde hiç korkmuyor musunuz?"

Hasan Basri Çantay: 

(Yine bunlar) «Allahındır» diyecekler. Sen de (şöyle) de: «Öyledir de (Allahdan başkasına tapmakdan) sakınmaz mısınız»?

Muhammed Esed: 

Diyeceklerdir ki: "Allah!" De ki: "Peki, artık O´na karşı sorumluluk bilinci taşımayacak mısınız?"

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

“-Allah’ındır” diyecekler, De ki: “- O halde Allah’dan korkmaz mısınız?” (Allah’dan başkasına nasıl tapınırsınız?)

Portekizce: 

Responderão: Deus! Pergunta-lhe mais: Não (O) temeis, pois?

İsveççe: 

De kommer att svara: "Gud." Säg: "Fruktar ni [Honom] inte?"

Farsça: 

خواهند گفت: [آنها هم] در سیطره مالکیّت خداست. بگو: آیا [از پرستش بتان] نمی پرهیزید؟

Kürtçe: 

بێگومان دەڵێن (ھەمووی) ھی خوایە بڵێ دەی ئایا خۆتان ناپارێزن و (لەخوا ناترسن)

Özbekçe: 

Улар: «Аллоҳникидир», дерлар. Сен: «Наҳотки қўрқмасангиз?!» деб айт.

Malayca: 

Mereka akan menjawab: "(Semuanya) kepunyaan Allah". Katakanlah: "Mengapa kamu tidak mahu bertaqwa?"

Arnavutça: 

Ata thonë: “Të Perëndisë!” E ti, thuaj: “Vallë, a nuk po druani ju?”

Bulgarca: 

Ще кажат: “Аллах!” Кажи: “Не ще ли се побоите?”

Sırpça: 

„Аллах!“, одговориће, а ти реци: „Па зашто Га се онда не бојите?!“

Çekçe: 

Odvětí: 'Bůh.' Rci: 'Což tedy bohabojní nebudete?'

Urduca: 

یہ ضرور کہیں گے اللہ کہو، پھر تم ڈرتے کیوں نہیں؟

Tacikçe: 

Хоҳанд гуфт: «Худо». Бигӯ: «Оё наметарсед?»

Tatarca: 

Әлбәттә, Аллаһуныкы диярләр. Шулай булгач Аның ґәзабыннан курыкмыйсызмы, диген!

Endonezyaca: 

Mereka akan menjawab: "Kepunyaan Allah". Katakanlah: "Maka apakah kamu tidak bertakwa?"

Amharca: 

«በእርግጥ አላህ ነው» ይሉሃል፡፡ «እንግዲያ አትፈሩትምን» በላቸው፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் கூறுவார்கள்: “(அவை அனைத்தும்) அல்லாஹ்விற்கே உரியவையாகும்.” நீர் கூறுவீராக: ஆக, நீங்கள் (அந்த அல்லாஹ்வை) அஞ்ச மாட்டீர்களா?

Korece: 

하나님깨 귀속되어 있도다 라고 그들이 말하리니 일러가로되너희는 그래도 두려워하지 않느뇨

Vietnamca: 

Họ sẽ trả lời: “Allah” Ngươi hãy bảo họ: “Vậy sao các ngươi không sợ Ngài?”