Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

18

Sûredeki Ayet No: 

87

Ayet No: 

2227

Sayfa No: 

303

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ أَمَّا مَن ظَلَمَ فَسَوْفَ نُعَذِّبُهُ ثُمَّ يُرَدُّ إِلَىٰ رَبِّهِ فَيُعَذِّبُهُ عَذَابًا نُّكْرًا

Çeviriyazı: 

ḳâle emmâ men żaleme fesevfe nü`aẕẕibühû ŝümme yüraddü ilâ rabbihî feyü`aẕẕibühû `aẕâben nükrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O da demişti ki: "Kim haksızlık ederse muhakkak ona azab edeceğiz; Sonra Rabbine geri döndürülecek, O da onu görülmemiş bir azabla cezalandırır."

Diyanet İşleri: 

Haksızlık yapana azap edeceğiz, sonra Rabbine döndürülür, onu görülmemiş bir azaba uğratır; ama inanıp yararlı iş işleyene, mükafat olarak güzel şeyler vardır, ona buyruğumuzdan kolay olanı söyleriz dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Dedi ki: Zulmedeni azaplandırırız, sonra da Rabbinin tapısına götürülür de Rabbi, onu şiddetli bir azaba uğratır.

Şaban Piriş: 

Dedi ki: Kim, zulmederse onu cezalandıracağız, sonra Rabbine döndürülür ve Rabbi onu şiddetli bir azapla cezalandırır.

Edip Yüksel: 

Dedi ki, "Kim haksızlık ederse onu cezalandıracağız, Rabbine döndürülünce de onu görülmemiş bir cezaya çarpacaktır."

Ali Bulaç: 

Dedi ki: "Kim zulmederse biz onu azaplandıracağız, sonra Rabbine döndürülür, O da onu görülmemiş bir azapla azaplandırır."

Suat Yıldırım: 

Zülkarneyn şöyle dedi: “Kim zulmederse, Biz onu cezalandırırız, sonra da Rabbinin huzuruna götürülür. O da ona benzeri görülmedik bir ceza uygular.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dedi ki: «Her kim zulüm ederse elbette onu muazzep kılarız, sonra da Rabbine reddedilir, artık o da cidden şedît bir azap ile muazzep kılar.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dedi: "Zulmedene azap edeceğiz; sonra Rabbine döndürülecek; O da onu görülmedik bir azaba çeker."

Bekir Sadak: 

Sonra yine bir yol tuttu.

İbni Kesir: 

Dedi ki: Kim zulmederse

Adem Uğur: 

O, şöyle dedi: &quot

İskender Ali Mihr: 

(Zülkarneyn): “Fakat kim zulmederse ona azap edeceğiz. Sonra kendi Rabbine reddedilir (geri gönderilir). Böylece ona dehşetli bir azapla azap edilir.” dedi.

Celal Yıldırım: 

De ki: Kim zulmederse, ona azâb edeceğiz

Tefhim ul Kuran: 

Dedi ki: «Kim zulme saparsa biz onu azablandıracağız, sonra da Rabbine döndürülür, O da onu görülmemiş bir azabla azablandırıverir.»

Fransızca: 

Il dit : "Quant à celui qui est injuste, nous le châtierons; ensuite il sera ramené vers son Seigneur qui le punira d'un châtiment terrible.

İspanyolca: 

Dijo: «Castigaremos a quien obre impíamente y, luego, será llevado a su Señor, que le infligirá un castigo horroroso.

İtalyanca: 

Disse: «Puniremo chi avrà agito ingiustamente e poi sarà ricondotto al suo Signore che gli infliggerà un terribile castigo.

Almanca: 

Er sagte: "Hinsichtlich dessen, der Unrecht beging, den werden wir peinigen, dann wird er zu seinem HERRN zurückgebracht, dann wird ER ihn einer ungeheuerlichen Peinigung unterziehen.

Çince: 

他说:至于不义者,我将惩罚他,然后他的主宰将把他召去,加以严厉惩处。

Hollandaca: 

Hij antwoordde: Wie hunner onrechtvaardigheid bedrijft, zullen wij zekerlijk in deze wereld straffen, daarna zal hij tot zijn Heer terugkeeren en deze zal hem met eene gestrenge straf kastijden.

Rusça: 

Он сказал: "Того, кто поступает несправедливо, мы накажем, а потом его возвратят к его Господу, и Он подвергнет его тяжким мучениям.

Somalice: 

wuxuuna yidhi ruuxii dulmi fala waannu cadaabi (ciqaabi) markaasaa loo celin Eebihiis wuuna cadaabi cadaab daran.

Swahilice: 

Akasema: Ama aliye dhulumu basi tutamuadhibu, na kisha atarudishwa kwa Mola wake Mlezi amuadhibu adhabu isiyo juulikana.

Uygurca: 

زۇلقەرنەين ئېيتتى: «كىمكى زۇلۇم قىلغان بولسا، بىز ئۇنى جازالايمىز، ئاندىن ئۇ پەرۋەردىگارىڭنىڭ دەرگاھىغا قايتۇرۇلىدۇ، پەرۋەردىگارى ئۇنى قاتتىق جازالايدۇ

Japonca: 

かれは言った。「誰でも不義を行う者には,わたしたちは刑罰を加える。それからかれを主に帰らせ,かれは,厳刑をもってかれ(犯罪者)を懲罰されるであろう。

Arapça (Ürdün): 

«قال أما من ظلم» بالشرك «فسوف نعذبه» نقتله «ثم يُرد إلى ربه فيعذبه عذابا نكرا» بسكون الكاف وضمها شديدا في النار.

Hintçe: 

जुलकरनैन ने अर्ज़ की जो शख्स सरकशी करेगा तो हम उसकी फौरन सज़ा कर देगें (आख़िर) फिर वह (क़यामत में) अपने परवरदिगार के सामने लौटाकर लाया ही जाएगा और वह बुरी से बुरी सज़ा देगा

Tayca: 

เขากล่าวว่า “ส่วนผู้ที่อธรรมนั้นเราจะลงโทษเขา แล้วเขาจะถูกกลับไปยังพระผู้เป็นเจ้าของเขา ดังนั้นพระองค์จะทรงลงโทษเขาซึ่งการลงโทษอย่างรุนแรง

İbranice: 

אמר: 'אנחנו בהחלט נעניש את אשר מקפח , ואחר כך הוא יוחזר אל ריבונו, והוא גם יעניש אותו עונש נורא יותר

Hırvatça: 

"Onoga ko zulum čini", reče, "kaznit ćemo, a poslije će se svome Gospodaru vratiti, pa će ga i On teškoj patnji podvrgnuti."

Rumence: 

El spuse: “Noi îl vom osândi pe cel nedrept — el va fi întors curând la Domnul său care-i va da o osândă aprigă,

Transliteration: 

Qala amma man thalama fasawfa nuAAaththibuhu thumma yuraddu ila rabbihi fayuAAaththibuhu AAathaban nukran

Türkçe: 

Dedi: "Zulmedene azap edeceğiz; sonra Rabbine döndürülecek; O da onu görülmedik bir azaba çeker."

Sahih International: 

He said, "As for one who wrongs, we will punish him. Then he will be returned to his Lord, and He will punish him with a terrible punishment.

İngilizce: 

He said: "Whoever doth wrong, him shall we punish; then shall he be sent back to his Lord; and He will punish him with a punishment unheard-of (before).

Azerbaycanca: 

O (İsgəndər) belə cavab verdi: “Zülm (küfr) edənə əzab verəcəyik. Sonra o, Rəbbinin hüzuruna qaytarılacaq. (Rəbbi də) ona (Cəhənnəmdə) görünməmiş bir əzab verəcəkdir!

Süleyman Ateş: 

Dedi: "Kim haksızlık ederse, ona azab edeceğiz, sonra o, Rabbine döndürülecektir. O da ona görülmemiş bir azab edecektir."

Diyanet Vakfı: 

O, şöyle dedi: "Haksızlık edeni cezalandıracağız; sonra o, Rabbine gönderilecek; sonra Allah da ona korkunç bir azap uygulayacak."

Erhan Aktaş: 

Zu’l-Karneyn: “Kim zûlmederse ona azâp edeceğiz. Sonra Rabb’ine döndürülür. Böylece ona daha şiddetli bir azâpla azâp edilir.” dedi.

Kral Fahd: 

O, şöyle dedi: «Haksızlık edeni cezalandıracağız; sonra o, Rabbine gönderilecek; sonra Allah da ona korkunç bir azap uygulayacak.»

Hasan Basri Çantay: 

Dedi: «Amma kim zulmederse onu azâblandıracağız. Sonra da o, Rabbine döndürülür de O da kendisini şiddetli bir azâb (a dûçâr) eder».

Muhammed Esed: 

O şöyle cevap verdi: "(Başkalarına) zulmeden kimseye gelince, ona bundan böyle azap edeceğiz; ve o kimse sonunda Rabbine döndürülecek; ve O da ona görülmemiş bir azap çektirecek.

Gültekin Onan: 

Dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Zül’-Karneyn dedi ki: “- Kim zulmederse (Allah’ı inkâr ederse), muhakkak ona azâp edeceğiz. Sonra Rabbine döndürülür de Allah onu görülmedik bir azâbla cezalandırır.

Portekizce: 

Disse: Castigaremos o iníquo; logo retornará ao seu Senhor, que o castigará severamente.

İsveççe: 

Han sade: "Den som lever i ondska och synd kommer vi att straffa; sedan skall han föras tillbaka till sin Herre och Han skall ge honom ett fruktansvärt straff.

Farsça: 

ذوالقرنین گفت: اما هر که [با کفر، فساد و گناه] ستم کرده، عذابش می کنیم، آن گاه به سوی پروردگارش بازگردانده می شود، پس او را عذابی سخت خواهد کرد.

Kürtçe: 

(ذو القرنین) ووتی ئەوەی ستەم بکات (باوەڕ نەھێنێت) ئەوە بێگومان ئێمە سزای ئەدەین (بە کوشتن) پاشان دەگەڕێنرێتەوە بۆ لای پەروەردگاری ئەویش سزای دەدات بە سزایەکی سەخت کە وێنەی نەبینراوە

Özbekçe: 

У: «Ким зулм қилган бўлса, тезда уни азоблаймиз, сўнгра Роббига қайтарилар, бас, У зот ҳам уни мункар азоб ила азоблайдир.

Malayca: 

Ia berkata: "Adapun orang yang melakukan kezaliman (kufur derhaka), maka kami akan menyeksanya; kemudian ia akan dikembalikan kepada Tuhannya, lalu diazabkannya dengan azab seksa yang seburuk-buruknya.

Arnavutça: 

(Dhulkarnejni), tha: “Sa i përket atij që bënë zullum, na do ta ndëshkojmë atë, e pastaj do të kthehet te Zoti i vet, e që edhe Ai do ta dënojë me dënim të rëndë.

Bulgarca: 

Рече: “Онзи, който угнетява, ще го измъчим. После ще бъде върнат при неговия Господ и Той ще го накаже със сурово мъчение.

Sırpça: 

“Оног ко остане многобожац”, рече, “казнићемо, а после ће се свом Господару вратити, па ће га и Он тешком муком мучити.

Çekçe: 

Odpověděl: 'Toho, kdo z nich je nespravedlivý, potrestám a potom bude navrácen k Pánu svému, jenž potrestá jej trestem odporným.

Urduca: 

اس نے کہا، "جو ان میں سے ظلم کرے گا ہم اس کو سزا دیں گے، پھر وہ اپنے رب کی طرف پلٹایا جائے گا اور وہ اسے اور زیادہ سخت عذاب دے گا

Tacikçe: 

Гуфт: «Аммо ҳар кас, ки ситам кунад, мо уқубаташ хоҳем кард. Он гоҳ ӯро назди Парвардигораш мебаранд, то ӯ низ ба сахтӣ азобаш кунад.

Tatarca: 

Зүл-карнәен әйтте: "Әмма иман китермичә үзенә золым кылган кешене, әлбәттә, Без аны үтермәк белән газап кылырбыз, соңра Раббысына хөкемгә кайтарылыр, һәм Раббысы аны бик яман каты ґәзаб белән ґәзаб кыйлыр.

Endonezyaca: 

Berkata Dzulkarnain: "Adapun orang yang aniaya, maka kami kelak akan mengazabnya, kemudian dia kembalikan kepada Tuhannya, lalu Tuhan mengazabnya dengan azab yang tidak ada taranya.

Amharca: 

«የበደለውን ሰውማ ወደፊት እንቀጣዋለን፡፡ ከዚያም ወደ ጌታው ይመለሳል፡፡ ብርቱንም ቅጣት ይቀጣዋል» አለ፡፡

Tamilce: 

(துல் கர்னைன்) கூறினார்: ஆக, எவன் (இணைவைத்து வணங்கியும் என் கட்டளையை மீறியும்) அநியாயம் செய்தானோ அவனை தண்டிப்போம். பிறகு, அவன் தன் இறைவனிடம் மீண்டும் கொண்டு வரப்படுவான். அவன் கொடிய தண்டனையால் அவனை தண்டிப்பான்.

Korece: 

그가 대답하길 사악한 자에게는 벌을 내릴 것이며 그런 다음에는 그의 주님께로 귀의하매 주님께서는 그에게 더 가혹한 벌 을 내리실 것이라

Vietnamca: 

(Zdul-Qarnain) bảo: “Đối với ai làm điều sai quấy thì Ta sẽ trừng trị y rồi y sẽ được đưa trở về trình diện Thượng Đế của y để Ngài trừng phạt y với hình phạt vô cùng khủng khiếp.”