Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

18

Sûredeki Ayet No: 

81

Ayet No: 

2221

Sayfa No: 

302

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَأَرَدْنَا أَن يُبْدِلَهُمَا رَبُّهُمَا خَيْرًا مِّنْهُ زَكَاةً وَأَقْرَبَ رُحْمًا

Çeviriyazı: 

feeradnâ ey yübdilehümâ rabbühümâ ḫayram minhü zekâtev veaḳrabe ruḥmâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İstedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan temizlikçe daha hayırlı ve daha çok merhamet eden birini versin.

Diyanet İşleri: 

Rablerinin o çocuktan daha temiz ve onlara daha çok merhamet eden birini vermesini istedik."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine temizlikte daha ileri, merhametçe daha duygulu bir çocuğu vermesini diledik.

Şaban Piriş: 

Rablerinin onun yerine kendilerine, ondan daha temiz ve daha merhametlisini vermesini istedik.

Edip Yüksel: 

İstedik ki Rab'leri onun yerine kendilerine ondan daha temiz ve merhametli birini versin.

Ali Bulaç: 

Böylece, onlara Rablerinin ondan temiz olmak bakımından daha hayırlısı, merhamet bakımından da daha yakın olanını vermesini diledik."

Suat Yıldırım: 

Onların Rabbinin, kendilerine, onun yerine daha temiz, daha hayırlı, merhamette ondan daha hisli bir çocuk ihsan etmesini diledik.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Artık biz istedik ki, Rableri onlara ondan temizlikçe daha hayırlısını ve merhametçe daha yakınını bedel olarak versin.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Diledik ki, Rableri onlara o çocuktan temizlikçe daha üstün, merhametçe daha gelişmişini versin.

Bekir Sadak: 

Sonunda gunesin battigi yere ulasinca onu, kara balcikli bir suda batiyor gordu. Orada bir millete rastladi. «Zulkarneyn! Onlara azap da edebilirsin, iyi muamelede de bulunabilirsin» dedik.

İbni Kesir: 

Rabblarının o çocuktan daha temiz ve daha çok merhametli birini vermesini istedik.

Adem Uğur: 

(Devam etti:) &quot

İskender Ali Mihr: 

Böylece onların Rabbinin, onu (öldürülen genci) ondan daha hayırlı, temiz ve merhamete daha yakın olanla değiştirmesini istedik.

Celal Yıldırım: 

Rablarının onun yerine onlara temizlikçe daha hayırlısını, merhametçe de daha yakınını vermesini diledik.

Tefhim ul Kuran: 

Böylece, onlara Rablerinin ondan temiz olmak bakımından daha hayırlısı, merhamet bakımından da daha yakın olanını vermesini diledik.»

Fransızca: 

Nous avons donc voulu que leur Seigneur leur accordât en échange un autre plus pur et plus affectueux.

İspanyolca: 

y quisimos que su Señor les diera a cambio uno más puro que aquél y más afectuoso.

İtalyanca: 

e abbiamo voluto che il loro Signore desse loro in cambio [un figlio] più puro e più degno di affetto.

Almanca: 

Dann wollten wir, daß ihr HERR ihnen an seiner Stelle (ein Kind) gibt, welches lauterer und barmherziger als dieser ist.

Çince: 

所以我们要他俩的主另赏赐他俩一个更纯洁、更孝敬的儿子。

Hollandaca: 

Daarom begeerden wij dat hun Heer hun een rechtvaardiger kind in ruil voor hem zou geven, en dat hen meer zou beminnen.

Rusça: 

Мы захотели, чтобы Господь их даровал им вместо него того, кто будет чище и милосерднее к своим близким.

Somalice: 

waxaana doonnay inuu ugu badalo Eebahood mid ka khayroon daahirnimo iyo u dhawi naxariis.

Swahilice: 

Basi tulitaka Mola wao Mlezi awabadilishie aliye bora zaidi kuliko huyo kwa kutakasika, na aliye karibu zaidi kwa huruma.

Uygurca: 

شۇنىڭ ئۈچۈن بىز ئۇلارنىڭ پەرۋەردىگارىنىڭ ئۇلارغا ئۇ بالىغا قارىغاندا پاك ۋە كۆيۈملۈك پەرزەنت ئاتا قىلىشىنى ئىرادە قىلدۇق

Japonca: 

それでわたしたちは,主がかれよりも優れた性質の,純潔でもっと孝行な(息子)を,かれら両人のために授けるよう願ったのである。

Arapça (Ürdün): 

«فأردنا أن يبدِّلهما» بالتشديد والتخفيف «ربهما خيرا منه زكاة» أي صلاحا وتقى «وأقرب» منه «رحْما» بسكون الحاء وضمها رحمة وهي البرّ بوالديه فأبدلهما تعالى جارية تزوجت نبيا فولدت نبيا فهدى الله تعالى به أمة.

Hintçe: 

तो हमने चाहा कि (हम उसको मार डाले और) उनका परवरदिगार इसके बदले में ऐसा फरज़न्द अता फरमाए जो उससे पाक नफ़सी और पाक कराबत में बेहतर हो

Tayca: 

“ดังนั้นเราปรารถนา(ฆ่าเขาโดยหวัง) ว่าพระผู้เป็นเจ้าของทั้งสองจะทรงเปลี่ยนลูกที่ดีกว่าให้แก่ทั้งสอง มัความบริสุทธิ์กว่าและใกล้ชิดต่อความเมตตา(แก่ทั้งสอง)

İbranice: 

ורצינו כי ייתן להם ריבונם במקומו בן זך וטהור יותר ממנו ורחום יותר כלפיהם

Hırvatça: 

pa smo htjeli da im Gospodar njihov, umjesto njega, da boljeg i čestitijeg, i samilosti približnijeg.

Rumence: 

şi am vrut ca Domnul lor să le dea în schimb un fiu mai bun decât acela, mai curat şi mai iubitor.

Transliteration: 

Faaradna an yubdilahuma rabbuhuma khayran minhu zakatan waaqraba ruhman

Türkçe: 

"Diledik ki, Rableri onlara o çocuktan temizlikçe daha üstün, merhametçe daha gelişmişini versin."

Sahih International: 

So we intended that their Lord should substitute for them one better than him in purity and nearer to mercy.

İngilizce: 

So we desired that their Lord would give them in exchange (a son) better in purity (of conduct) and closer in affection.

Azerbaycanca: 

Və Rəbbinin onun əvəzində onlara daha təmiz və (ata-anasına qarşı) daha mərhəmətli olan başqa bir övlad verməsini istədik.

Süleyman Ateş: 

İstedik ki Rableri onun yerine onlara ondan daha temiz, daha merhametli (ana babasına iyilik eden) birini versin.

Diyanet Vakfı: 

(Devam etti:) "Böylece istedik ki, Rableri onun yerine kendilerine, ondan daha temiz ve daha merhametlisini versin."

Erhan Aktaş: 

“Böylece onların Rabb’lerinin, onu, ondan daha hayırlı, daha zekât(1) ve merhamete daha yakın olanla değiştirmesini istedik.”

Kral Fahd: 

(Devam etti:) «Böylece istedik ki, Rableri onun yerine kendilerine, ondan daha temiz ve daha merhametlisini versin.»

Hasan Basri Çantay: 

Diledik ki bunun yerine Rableri kendilerine temizlikçe daha hayırlısını, merhametçe daha yakınını versin».

Muhammed Esed: 

(onu öldürürken) Rablerinin o ana babaya onun yerine ondan daha temiz seciyeli ve merhamette ondan daha ileri (başka bir çocuk) vermesini istedik."

Gültekin Onan: 

18:79

Ali Fikri Yavuz: 

İstedik ki, onların Rabbi bu oğlanın yerine, kendilerine temizlikçe daha hayırlısını, merhametçe daha yakınını versin.

Portekizce: 

Quisemos que o seu Senhor os agraciasse, em troca, com outro puro e mais afetuoso.

İsveççe: 

vi hoppades därför att deras Herre i hans ställe skulle ge dem [en son] med bättre karaktär och som gav dem mera kärlek än han.

Farsça: 

پس خواستیم پروردگارشان پاک تر و مهربان تر از او را به آنان عوض دهد.

Kürtçe: 

جا (بەو کارە) ویستمان پەروەردگاریان (لەبری ئەوەدا) بۆیان بگۆڕێت (بەمنداڵێکی) چاکتر لەو پاکتر لە گوناهـ بەسۆزو بەزەیی تر بێت بۆیان

Özbekçe: 

Бас, Роббилари уларга унинг бадалига ундан кўра яхшироғини, аҳли солиҳроқ ва меҳрибонроғини беришни ирода қилди.

Malayca: 

Oleh itu, kami ingin dan berharap, supaya Tuhan mereka gantikan bagi mereka anak yang lebih baik daripadanya tentang kebersihan jiwa, dan lebih mesra kasih sayangnya.

Arnavutça: 

e ne dëshirojmë që Zoti i tyre, në vend të atij (djalit), t’ua jap më të mirë dhe më të pastër (prej mëkateve) dhe më të mëshirueshëm (ndaj prindërve);

Bulgarca: 

И искахме техният Господ да ги дари в замяна с по-добро по чистота и по-милосърдно.

Sırpça: 

па смо хтели да им њихов Господар, уместо њега, да бољег и честитијег, и милостивијег.

Çekçe: 

a přáli jsme si, aby Pán jejich jim jej vyměnil za jiného, jenž bezúhonnější aby byl a lásky jejich více byl hoden.

Urduca: 

اس لیے ہم نے چاہا کہ ان کا رب اس کے بدلے ان کو ایسی اولاد دے جو اخلاق میں بھی اس سے بہتر ہو اور جس سے صلہ رحمی بھی زیادہ متوقع ہو

Tacikçe: 

Хостем то дар ивази ӯ Парвардигорашон чизе насибашон созад ба покӣ беҳтар аз ӯ ва ба меҳрубонӣ наздиктар аз ӯ.

Tatarca: 

Без теләдек Раббылары ул бала урнына хәерлерәк вә пакь булган һәм мәрхәмәтлектә ата-анасына якынрак балага алмаштыруын.

Endonezyaca: 

Dan kami menghendaki, supaya Tuhan mereka mengganti bagi mereka dengan anak lain yang lebih baik kesuciannya dari anaknya itu dan lebih dalam kasih sayangnya (kepada ibu bapaknya).

Amharca: 

«ጌታቸውም በንጹሕነት ከእርሱ በላጭን በእዝነትም ከእርሱ በጣም ቀራቢን ልጅ ሊለውጥላቸው ፈለግን፡፡

Tamilce: 

(கொல்லப்பட்ட) அ(ந்த சிறு)வனை விட சிறந்த தூய்மையான நல்லவரை, இன்னும் (தாய் தந்தை மீது) அதிக நெருக்கமான கருணையுடையவரை அவ்விருவரின் இறைவன் அவ்விருவருக்கும் பகரமாக கொடுப்பதை நாடினோம்.

Korece: 

우리는 그들을 위해 주님께 서 그의 자리에 그보다 순수하고 자비가 많은 자로 대체하길 원했 기 때문이며

Vietnamca: 

“Vì thế, Ta mong rằng Thượng Đế của cha mẹ nó sẽ ban lại cho hai người họ một đứa con trai khác trong sạch và gần hơn với sự khoan dung (của Allah).”