Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

17

Sûredeki Ayet No: 

109

Ayet No: 

2138

Sayfa No: 

293

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَيَخِرُّونَ لِلْأَذْقَانِ يَبْكُونَ وَيَزِيدُهُمْ خُشُوعًا ۩

Çeviriyazı: 

veyeḫirrûne lil'eẕḳâni yebkûne veyezîdühüm ḫuşû`â.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ve ağlayarak yüzleri üstü secdeye kapanırlar. Hem de bu Kur'ân'ı işitmek onların Allah'a teslimiyetlerini daha da artırır.

Diyanet İşleri: 

Ağlayarak yüz üstü yere kapanırlar; bu, onların gönüllerindeki saygıyı artırır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ağlayaağlaya yüzüstü yere kapanıyorlar ve Kur'an'ı dinleyiş onların gönül alçaklığını ve itaatlerini arttırıyor.

Şaban Piriş: 

Ağlayarak çeneleri üstüne kapanırlar ve (Kur'an) onların huşularını arttırır.

Edip Yüksel: 

Ağlayarak yüz üstü kapanırlar; çünkü o (ayetler) onların saygısını arttırır.

Ali Bulaç: 

Çeneleri üstüne kapanıp ağlıyorlar ve (Kur'an) onların huşu (saygı dolu korku)larını arttırıyor.

Suat Yıldırım: 

Yine ağlayarak yüzüstü secdeye kapanırlar.”İşte Kur'ân, onların saygısını böyle artırır. [47,17; 41,44; 3,113-115]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve ağlayarak çeneleri üstüne kapanırlar ve (Kur´an) onların tevazusunu arttırır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ağlayarak çeneleri üstü kapanıyorlar; o onların huşûunu artırıyor.

Bekir Sadak: 

18:1

İbni Kesir: 

Yüzleri üstü kapanarak ağlarlar. Ve bu, onların huşu´unu artırır.

Adem Uğur: 

Ağlayarak yüz üstü yere kapanırlar. (Kur´an okumak) onların saygısını artırır.

İskender Ali Mihr: 

Ve çeneleri (alınları) üstüne kapanırlar. Ve huşûları artarak ağlarlar.

Celal Yıldırım: 

Yine çeneleri üzerine yere kapanıp ağlarlar ve bu onların saygı dolu korkusunu artırır.

Tefhim ul Kuran: 

Çeneleri üstüne kapanıp ağlıyorlar ve (Kur´an) onların huşû (saygı dolu korku) larını arttırıyor.

Fransızca: 

Et ils tombent sur leur menton, pleurant, et cela augmente leur humilité .

İspanyolca: 

Y continúan rostro en tierra, llorando y creciendo en humildad».

İtalyanca: 

Cadono prosternati sui loro volti, piangendo, e la loro umiltà si accresce.

Almanca: 

Und sie fallen auf ihr Angesicht nieder, sie weinen, und er läßt sie noch mehr Ehrfurcht empfinden.

Çince: 

他们痛哭著俯伏下去,《古兰经》使他们更恭敬。(此处叩头!)

Hollandaca: 

Zij vallen weenende op hunne aangezichten neder, en het hooren daarvan vermeerdert hunne nederigheid.

Rusça: 

Они падают ниц, касаясь земли подбородками и рыдая. И это приумножает их смирение".

Somalice: 

waxayna u dhacaan wajiga iyagoo ooyi wuxuuna u kordhiyaa «Quraanku» Khushuuc.

Swahilice: 

Na huanguka kifudifudi na huku wanalia, na inawazidisha unyenyekevu.

Uygurca: 

ئۇلار يىغلىغان ھالدا سەجدە قىلىشقا يىقىلىدۇ (قۇرئاننى ئاڭلاش بىلەن ئۇلار اﷲ قا) تېخىمۇ تەزەررۇ قىلىدۇ

Japonca: 

かれらは涙を流して顔を地に伏せ,謙譲の誠を募らせる。〔サジダ〕

Arapça (Ürdün): 

«ويخرون للأذقان يبكون» عطف بزيادة صفة «ويزيدهم» القرآن «خشوعا» تواضعا لله.

Hintçe: 

और ये लोग (सजदे के लिए) मुँह के बल गिर पड़तें हैं और रोते चले जाते हैं और ये क़ुरान उन की ख़ाकसारी के बढ़ाता जाता है (109) (सजदा)

Tayca: 

และพวกเขาจะหมอบราบลงใบหน้าจรดพื้นพลางร้องไห้ และมันจะเพิ่มการสำรวมแก่พวกเขา

İbranice: 

והם ייפלו אפיים ארצה, בוכים, וזה יוסיף להם כניעה (לאלוהים) המערה

Hırvatça: 

i padaju licem na tle plačući, i on im uvećava strahopoštovanje,

Rumence: 

Ei cad cu faţa la pământ plângând şi smerenia lor este tot mai mare.

Transliteration: 

Wayakhirroona lilathqani yabkoona wayazeeduhum khushooAAan

Türkçe: 

Ağlayarak çeneleri üstü kapanıyorlar; o onların huşûunu artırıyor.

Sahih International: 

And they fall upon their faces weeping, and the Qur'an increases them in humble submission.

İngilizce: 

They fall down on their faces in tears, and it increases their (earnest) humility.

Azerbaycanca: 

Onlar üzüstə səcdəyə qapanıb ağlayar, (Qur’andakı öyüd-nəsihət isə) onların (Allaha) itaətini daha da artırar.

Süleyman Ateş: 

Ağlayarak çeneleri üstüne kapanırlar ve Kur'an onların derin saygısını artırır.

Diyanet Vakfı: 

Ağlayarak yüz üstü yere kapanırlar. (Kur'an okumak) onların saygısını artırır.

Erhan Aktaş: 

Onlar, ağlayarak çeneleri üzerine kapanırlar.(1) Bu onların hûşûlarını(2) artırır.

Kral Fahd: 

Ağlayarak yüzüstü yere kapanırlar ve giderek artan bir huşu duyarlardı.

Hasan Basri Çantay: 

Ağlayarak çeneleri üstüne (yüzü koyun) kapanıyorlar ve bu, onlara derin saygısını artırıyor.

Muhammed Esed: 

İşte (böyle deyip) ağlayarak yüzüstü yere kapanırlar ve (Allah´tan yana gösterdikleri) bu (bilinç ve duyarlık) onların saygı ve sakınmasını artırır.

Gültekin Onan: 

Çeneleri üstüne kapanıp ağlıyorlar ve (Kuran) onların huşu (saygı dolu korku)larını arttırıyor.

Ali Fikri Yavuz: 

Hem ağlayarak yüzleri üstü secdeye kapanıyorlar, hem de bu Kur’ân’ı işitmek, onların kalb yumuşaklığını artırıyor.

Portekizce: 

E caem de bruço, chorando, e isso lhes aumenta a humildade.

İsveççe: 

Ja, de faller ned på sina ansikten med tårar [i ögonen] och deras ödmjukhet fördjupas.

Farsça: 

و گریه کنان به رو در می افتند و [شنیدن قرآن] بر فروتنی و خشوعشان می افزاید.

Kürtçe: 

وە دەکەون بەسەر ڕوودا و دەگرین و (قورئان) ھەمیشە ملکەچیان بۆ زیاد دەکات

Özbekçe: 

Ва юзлари ила йиқилиб йиғларлар ва у хокисорликларни зиёда қилур.

Malayca: 

Dan mereka segera tunduk sujud itu sambil menangis, sedang Al-Quran menambahkan mereka khusyuk.

Arnavutça: 

Dhe, bien me fytyrë, për tokë, duke qajtur, dhe ai (leximi i Kur’anit) ua rritë përuljen atyre.

Bulgarca: 

И покорно свеждат чела до земята, плачейки, и им надбавя той смирение.

Sırpça: 

И падају лицем на тло плачући, и он им увећава страхопоштовање.

Çekçe: 

A padali na tváře své plačíce, v pokoře vzrůstající.'

Urduca: 

اور وہ منہ کے بل روتے ہوئے گر جاتے ہیں اور اسے سن کر اُن کا خشوع اور بڑھ جاتا ہے

Tacikçe: 

Ва ба рӯ дармеафтаид ва мегирянд ва бар хушӯъашон (шикастагиашон) афзуда мешавад.

Tatarca: 

Дәхи елап сәҗдә кылырлар вә ул Коръән аларга иманны вә хошугъны арттырыр. Ягъни алар исламны кабул итеп Коръән белән гамәл кылучылардыр.

Endonezyaca: 

Dan mereka menyungkur atas muka mereka sambil menangis dan mereka bertambah khusyu'.

Amharca: 

እያለቀሱም በሸንጎበቶቻቸው ላይ ይወድቃሉ (አላህን) መፍራትንም ይጨምራላቸዋል፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அழுதவர்களாக தாடைகள் மீது விழுவார்கள். மேலும் இ(ந்த வேதமான)து அவர்களுக்கு (அல்லாஹ்விற்கு முன்) உள்ளச்சத்தை அதிகப்படுத்துகிறது.

Korece: 

그리고 그들은 엎드려 흐느끼니 그들의 겸손함이 더하여 지 더라

Vietnamca: 

Họ sẽ úp mặt quỳ lạy trong tiếng khóc và nó làm cho họ tăng thêm lòng thành kính.