Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

17

Sûredeki Ayet No: 

78

Ayet No: 

2107

Sayfa No: 

290

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَقِمِ الصَّلَاةَ لِدُلُوكِ الشَّمْسِ إِلَىٰ غَسَقِ اللَّيْلِ وَقُرْآنَ الْفَجْرِ ۖ إِنَّ قُرْآنَ الْفَجْرِ كَانَ مَشْهُودًا

Çeviriyazı: 

eḳimi-ṣṣalâte lidülûki-şşemsi ilâ gaseḳi-lleyli veḳur'âne-lfecr. inne ḳur'âne-lfecri kâne meşhûdâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Güneşin batıya kaymasından, gecenin karanlığına kadar (belirli vakitlerde) gereği üzere namazı kıl, bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazında, gece ve gündüz melekleri hazır bulunur.

Diyanet İşleri: 

Güneşin batıya yönelmesinden gecenin kararmasına kadar namaz kıl; sabah vakti de namaz kıl, zira sabah namazına melekler şahit olur.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve namaz kıl güneşin zeval vaktinde, geceleyin karanlık basınca ve fecir çağında; şüphe yok ki sabah namazı, meleklerin tanık olduğu bir namazdır.

Şaban Piriş: 

Güneşin zevalinden/batıya yönelmesinden, gecenin karanlığına kadar namaz kıl, bir de sabah namazını da (kıl). Zira sabah namazı (meleklerce) şahit olunandır.

Edip Yüksel: 

Güneşin kaymasından gecenin kararmasına kadar namazı gözet. Sabah Kuran'ını da gözet. Sabahleyin Kuran (okuması) tanık olunur

Ali Bulaç: 

Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl, fecir vakti (namazda okunan) Kur'an'ı, işte o, şahid olunandır.

Suat Yıldırım: 

Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar belli vakitlerde namaz kıl ve özellikle sabah namazını! Zira sabah namazı şahitlidir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Namazı güneşin zevalinden gecenin karanlığına kadar güzelce kıl, sabah namazını da. Şüphe yok ki, sabah namazı müşahede olunmuş bulunmaktadır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Güneşin kaymasından/aşağı sarkmasından, gecenin kararmasına kadar namazı/duayı yerine getir. Sabah Kur'an'ını da gözet. Çünkü sabah Kur'an'ı tanıklarca izlenmektedir.

Bekir Sadak: 

Insana nimet verdigimiz zaman yuz cevirerek yan cizer

İbni Kesir: 

Güneşin batıya yönelmesinden gecenin kararmasına kadar namaz kıl. Sabah vakti de. Zira sabah vakti görülmesi gerekli bir ibadettir.

Adem Uğur: 

Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl

İskender Ali Mihr: 

Güneşin dönmesinden, gecenin kararmasına kadar namaz kıl. Fecrin Kur´ân´ını (fecr vakti okunan Kur´ân´ı) ikame et (yerine getir)! Çünkü fecrin Kur´ân´ı şahitlidir.

Celal Yıldırım: 

Güneş´in (zeval vaktinde) kaymasından, gecenin kararmasına kadar namaz kıl

Tefhim ul Kuran: 

Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl, fecir vakti Kur´an´ını (namazını) da

Fransızca: 

Accomplis la Salat au déclin du soleil jusqu'à l'obscurité de la nuit, et [fais] aussi la Lecture à l'aube, car la Lecture à l'aube a des témoins .

İspanyolca: 

Haz la azalá al ocaso hasta la caída de la noche, y la recitación del alba, que la recitación del alba tiene testigos.

İtalyanca: 

Esegui l'orazione, dal declino del sole fino alla caduta delle tenebre [e fa']la Recitazione dell'alba, ché la Recitazione dell'alba è testimoniata.

Almanca: 

Verrichte ordnungsgemäß das rituelle Gebet, nachdem die Sonne den Zenit überschritten hat, bis die Nacht ganz dunkel wird, und (rezitiere) den Quran in der Fadschr-Zeit . Gewiß, der Quran in der Fadschr-Zeit wird erlebt.

Çince: 

你应当谨守从晨时到黑夜的拜功;并应当谨守早晨的拜功,早晨的拜功确是被参加的。

Hollandaca: 

Doe uw gebed geregeld bij het ondergaan der zon , bij de eerste duisternis van den nacht en het gebed van den ochtendstond: want het gebed van den ochtendstond geschiedt in het bijzijn van de engelen die daarvan getuigenis geven.

Rusça: 

Совершай намаз с полудня до наступления ночного мрака и читай Коран на рассвете. Воистину, на рассвете Коран читают при свидетелях.

Somalice: 

Oog salaadda markay Qorraxdu suusho Ilaa madawga Habeenka iyo Quraanka (Salaada) waabariga (subaxa) Quraanka waabariguna waa mid la Joogee (Malaa'igta).

Swahilice: 

Shika Sala jua linapo pinduka mpaka giza la usiku, na Qur'ani ya al fajiri. Hakika Qur'ani ya alfajiri inashuhudiwa daima.

Uygurca: 

(ئى مۇھەممەد!) كۈن قايرىلغان ۋاقىتتىن تارتىپ قاراڭغۇ چۈشكەن ۋاقىتقا قەدەر ناماز ئوقۇغىن. بامدات نامىزىنىمۇ ئوقۇغىن، (كۈندۈزنىڭ ۋە كېچىنىڭ پەرىشتىلىرى) چوقۇم بامدات نامىزىدا ھازىر بولىدۇ

Japonca: 

太陽が(中天を過ぎ)傾く時から夜のとばりが降りるまで,礼拝の務めを守り,また暁には礼拝をしなさい。本当に暁の礼拝には立会人がいる。

Arapça (Ürdün): 

«أقم الصلاة لدلوك الشمس» أي من وقت زوالها «إلى غسق الليل» إقبال ظلمته أي الظهر والعصر والمغرب والعشاء «وقرآن الفجر» صلاة الصبح «إن قرآن الفجر كان مشهودا» تشهده ملائكة الليل وملائكة النهار.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) सूरज के ढलने से रात के ऍंधेरे तक नमाज़े ज़ोहर, अस्र, मग़रिब, इशा पढ़ा करो और नमाज़ सुबह (भी) क्योंकि सुबह की नमाज़ पर (दिन और रात दोनों के फरिश्तों की) गवाही होती है

Tayca: 

จงดำรงการละหมาดไว้ตั้งแต่ตะวันคล้อยจนพลบค่ำ และการอ่านยามรุ่งอรุณ จริงการอ่านยามรุ่งอรุณนั้นเป็นพยานยืนยันเสมอ

İbranice: 

קיים את התפילה משקיעת השמש עד אשר יחשיך הלילה. והקוראן (וקריאתו) בשחר. אכן הקוראן (וקריאתו) בשחר מלווה בעדים (מבין המלאכים)

Hırvatça: 

Obavljaj namaz kad Sunce s polovine neba krene, pa do noćne tmine, i Kur'an u namazu u zoru uči, jer učenju Kur'ana u namazu u zoru mnogi prisustvuju.

Rumence: 

Săvârşeşte-ţi rugăciunea de după asfinţitul soarelui până la căderea nopţii. Fă o citire în zori, căci citirea din zori are martori.

Transliteration: 

Aqimi alssalata lidulooki alshshamsi ila ghasaqi allayli waqurana alfajri inna qurana alfajri kana mashhoodan

Türkçe: 

Güneşin kaymasından/aşağı sarkmasından, gecenin kararmasına kadar namazı/duayı yerine getir. Sabah Kur'an'ını da gözet. Çünkü sabah Kur'an'ı tanıklarca izlenmektedir.

Sahih International: 

Establish prayer at the decline of the sun [from its meridian] until the darkness of the night and [also] the Qur'an of dawn. Indeed, the recitation of dawn is ever witnessed.

İngilizce: 

Establish regular prayers - at the sun's decline till the darkness of the night, and the morning prayer and reading: for the prayer and reading in the morning carry their testimony.

Azerbaycanca: 

Günortadan (gün batmağa meyl edəndən) gecənin qaranlığınadək namaz (günorta, ikindi, axşam və gecə namazları) qıl. Sübh namazını da qıl. Çünki sübh namazı (gecə və gündüz mələkləri, həmçinin bir çox insan tərəfindən) müşahidə olunur.

Süleyman Ateş: 

Güneşin sarkmasından (aşağı kaymasından) gecenin kararmasına (yatsı vaktine) kadar namaz kıl ve sabahın Kur'an'ın(ı, uzunca Kur'an okunan sabah namazını) da (unutma). Çünkü sabah Kur'an (okuması) görülecek şeydir.

Diyanet Vakfı: 

Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir.

Erhan Aktaş: 

Güneş’in batmasından(1) gecenin karanlığı bastırıncaya kadar salâtı ikâme et.(2) Ve fecrin kuranı;(3) kuşkusuz fecrin kuranı(4) tanıklıdır.

Kral Fahd: 

Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir.

Hasan Basri Çantay: 

Güneşin (zeval vakfında) kayması ânından gecenin kararmasına kadar güzelce namaz kıl. Sabah namazını da (öylece edâ et). Çünkü sabah namazı şahidlidir.

Muhammed Esed: 

Güneşin doruğu aşmasından gecenin çöküşüne kadar(ki süre içinde) namazı(nı) gereği üzere yerine getir; sabah (namazı) okumasını da (tam bir dikkat ve duyarlık içinde gerçekleştir); çünkü sabah okuması(nda insan) gerçekten de (ulvi olan her şeye) açıktır.

Gültekin Onan: 

Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl ve fecir (vakti) Kuran´ı (sabah namazını) da (unutma)

Ali Fikri Yavuz: 

Güneşin öğlede zevali dolayısiyle gece karanlığına kadar (öğle, ikindi, akşam ve yatsı vakitlerinde) gereği üzere namazı kıl, bir de sabah namazı kıl. Çünkü, sabah namazında gece ve gündüz melekleri hazır bulunur.

Portekizce: 

Observa a oração, desde o declínio do sol até à chegada da noite, e cumpre a recitação matinal, porque é sempretestemunhada.

İsveççe: 

FÖRRÄTTA bönen [Muhammad, från den stund] då solen [efter att ha passerat zenit] börjar sjunka till dess att nattmörkret faller på, och [förrätta] gryningsbönen med läsning [av Koranen]; läsningen i daggryningen sker inför vittnen.

Farsça: 

نماز را از ابتدای تمایل خورشید به جانب مغرب [که شروعِ ظهرِ شرعی است] تا نهایت تاریکی شب بر پا دار، و [نیز] نماز صبح را [اقامه کن] که نماز صبح مورد مشاهده [فرشتگان شب و فرشتگان روز] است.

Kürtçe: 

(ئەی موحەممەد ﷺ) نوێژ بەجێ بھێنە لەکاتی لادانی خۆر (لە ناوەڕاستی ئاسمان) ھەتا (ھاتنی) تاریکی شەو ھەروەھا نوێژی بەیانی (بەجێ بھێنە) بەڕاستی قورئان خوێندنی نوێژی بەیانی ھەمیشە دەبینرێت (لەلایەن فریشتەکانی شەو و ڕۆژەوە)

Özbekçe: 

Қуёш оғишидан то кун қоронғусигача намозни тўкис адо қил. «Фажр Қуръони»ни ҳам. Албатта, «фажр Қуръони» гувоҳлантирилгандир. (Уламоларимиз, бу оятда беш вақт намозни адо этишга ишора бор, дейдилар. Қуёш қиёмдан оғиши билан Пешин вақти киради. Ҳар бир нарсанинг сояси ўзига икки баравар бўлиши билан Аср вақти киради. Қуёш ботиши билан Шом ва тун қоронғусида Хуфтон вақти бўлади. «Фажр қуръони», Бамдоддир. )

Malayca: 

Dirikanlah olehmu sembahyang ketika gelincir matahari hingga waktu gelap malam, dan (dirikanlah) sembahyang subuh sesungguhnya sembahyang subuh itu adalah disaksikan (keistimewaannya).

Arnavutça: 

Kryeje namazin prej kthimit të Diellit (nga gjysma e qiellit) deri në errësirën e natës dhe leximin e Kur’anit në agim (namazin e sabahut); me të vërtetë, namazi i sabahut është i dëshmuar.

Bulgarca: 

Отслужвай молитвите от захождането на слънцето до мрака на нощта, и утринната молитва! Утринната молитва се засвидетелства.

Sırpça: 

Обављај молитву кад сунце с половине неба крене, па до ноћне тмине, и молитву у зору, јер молитви у зору многи присуствују.

Çekçe: 

Konej modlitbu při sklonku slunce až do setmění nočního a přednášej Korán za jitra, vždyť přednášení jitřní je před svědky konáno.

Urduca: 

نماز قائم کرو زوال آفتاب سے لے کر اندھیرے تک اور فجر کے قرآن کا بھی التزام کرو کیونکہ قرآن فجر مشہود ہوتا ہے

Tacikçe: 

Аз ҳангоми заволи хуршед то он гоҳ ки шаб фаро мерасад, намозро барпой дор ва низ намози субҳгоҳро. Ва намози субҳгоҳро ҳамагон ҳозир шаванд.

Tatarca: 

Ий мөэмин бәндәләрем! Төш авышкач – өйлә, икенде, кичен – ахшам, йәстү намазларын укыгыз! Һәм таң аткач -иртә намазын укыгыз! Чөнки иртә намазында фәрештәләр хазер буладыр һәм Коръәнне иртә белән күп укырга кирәк!

Endonezyaca: 

Dirikanlah shalat dari sesudah matahari tergelincir sampai gelap malam dan (dirikanlah pula shalat) subuh. Sesungguhnya shalat subuh itu disaksikan (oleh malaikat).

Amharca: 

ሶላትን ከፀሐይ መዘንበል እስከ ሌሊት ጨለማ ድረስ ስገድ፡፡ የጎህንም ሶላት ስገድ፡፡ የጎህ ሶላት (መላእክት) የሚጣዱት ነውና፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) சூரியன் (வானத்தின் நடுவிலிருந்து) சாய்ந்ததிலிருந்து இரவின் இருள் வரை உள்ள தொழுகைகளையும் ஃபஜ்ருடைய தொழுகையையும் நிலை நிறுத்துவீராக. நிச்சயமாக ஃபஜ்ர் உடைய தொழுகை வானவர்கள் கலந்து கொள்ளக் கூடியதாக இருக்கிறது.

Korece: 

서산에 해가 기울어 어둠이 질 때까지 예배를 올리고 새벽에 도 꾸란을 낭송하라 진실로 새벽 의 꾸란 낭송은 천사가 지켜보니 라

Vietnamca: 

Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) hãy chu đáo dâng lễ nguyện Salah lúc mặt trời nghiêng bóng cho đến đêm tối(3) và Ngươi hãy đọc Qur’an lúc hừng đông(4) bởi quả thật, việc đọc Qur’an lúc hừng đông được (hai nhóm Thiên Thần ban đêm và ban ngày) chứng giám. (3) Đó là thời gian cho các lễ nguyện Salah: Zhuhr, ‘Asr, Maghrib và ‘Isha’. (4) Việc đọc Qur’an lúc hừng đông ám chỉ lễ nguyện Salah Fajr.