Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

21

Sûredeki Ayet No: 

82

Ayet No: 

2565

Sayfa No: 

329

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمِنَ الشَّيَاطِينِ مَن يَغُوصُونَ لَهُ وَيَعْمَلُونَ عَمَلًا دُونَ ذَٰلِكَ ۖ وَكُنَّا لَهُمْ حَافِظِينَ

Çeviriyazı: 

vemine-şşeyâṭîni mey yegûṣûne lehû veya`melûne `amelen dûne ẕâlik. vekünnâ lehüm ḥâfiżîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onun için dalgıçlık yapan ve bundan başka işler de gören şeytanlardan da onun buyruğu altına verdik. Onların hepsini biz gözetiyorduk.

Diyanet İşleri: 

Dalgıçlık yapan ve bundan başka işler de gören şeytanlardan da onun buyruğu altına verdik. Onların hepsini gözetiyorduk.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve Şeytanlardan, onun için denize dalıp ona mücevherat çıkaranlar ve bundan başka daha ayrı işler yapanlar da vardı ve biz de onları korurduk.

Şaban Piriş: 

Denize dalan ve bundan başka işleri de gören şeytanları da ona boyun eğdirdik. Onları gözetip, koruyanlardık.

Edip Yüksel: 

Ve onun için dalgıçlık yapan ve bunun yanında başka işler de gören şeytanları da... Onları biz gözetiyorduk.

Ali Bulaç: 

Onun için denizde dalgıçlık yapan ve bundan başka iş(ler) de gören şeytanlardan kimseleri de (emrine verdik). Biz onların koruyucuları idik.

Suat Yıldırım: 

Kendisi için dalgıçlık ve daha başka birtakım işler yapan bazı cinleri (şeytanları) da onun emrine verdik. Biz onları gözetim altında tutardık. [38,37-38]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve şeytanlardan onun için dalgıçlık edenleri ve ondan başka ileri yapanları da (musahhar kılmıştık) ve onlar için hıfz edenler Biz olduk.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kendisi için dalgıçlık eden, daha başka iş de yapan bazı şeytanları da onun emrine verdik. Biz onları koruyup gözetiyorduk.

Bekir Sadak: 

Biz de ona cevap verip, onu uzuntuden kurtarmistik. inananlari boyle kurtaririz.

İbni Kesir: 

Denize dalacak ve bundan başka işler görecek şeytanları da onun emrine verdik. Onları gözetenler de Bizdik.

Adem Uğur: 

Şeytanlar arasından da, onun için dalgıçlık eden (ve inciler çıkaran) ve bundan başka işler görenler vardı. Biz onları gözetim altında tutuyorduk.

İskender Ali Mihr: 

Ve şeytanlardan, onun için denize dalanlar ve bundan başka işler yapanlar (da) vardı. Ve onları (onun emrinde) muhafaza eden, Bizdik.

Celal Yıldırım: 

Şeytanlardan da onun için dalgıçlık edenleri ve daha başka işleri görenleri baş eğdirdik

Tefhim ul Kuran: 

Onun için denizde dalgıçlık yapan ve bundan başka iş(ler) de gören şeytanlardan kimseleri de (emrine verdik). Biz onların koruyucuları idik.

Fransızca: 

et parmi les diables il en était qui plongeaient pour lui et faisaient d'autres travaux encore, et Nous les surveillions Nous-mêmes.

İspanyolca: 

De los demonios, había algunos que buceaban para él y hacían otros trabajos. Nosotros les vigilábamos.

İtalyanca: 

E fra i demoni alcuni si tuffavano per lui e compivano altre opere ancora ; eravamo Noi a sorvegliarli.

Almanca: 

Und von den Satanen gab es welche, die für 2 ihn tauchten und andere Arbeit als diese verrichten. Und WIR waren über sie Wachende.

Çince: 

我又替他制服一部分恶魔,他们替他潜水,并且做其它工作, 我是监督他们的。

Hollandaca: 

Ook onderwierpen wij verschillende duivels aan zijn bevel, die voor hem doken om parelen op te visschen en andere werken voor hem te verrichten. En wij waakten over dezen.

Rusça: 

Среди дьяволов были такие, которые ныряли для него и выполняли другие работы. Мы стерегли их.

Somalice: 

Shaydaamadana, waxaan uga Sakhirray Kuwo u Dhumban (Badda), una Fala Camal aan kaas ahayn Anagaana Ilaalinna.

Swahilice: 

Na pia mashet'ani wanao mpigia mbizi na kufanya kazi nyenginezo. Na Sisi tulikuwa walinzi wao.

Uygurca: 

سۇلايمانغا يەنە بىر قىسىم شەيتانلارنى مۇسەخخەر قىلىپ بەردۇق، ئۇلار دېڭىزلاردا چۆكۈپ ئۇنىڭغا ئۈنچە - مارجان (گۆھەرلەرنى سۈزۈپ چىقاتتى)، ئۇلار يەنە (شەھەرلەرنى، ئېگىز سارايلارنى سېلىشتەك) باشقا ئىشلارنىمۇ قىلاتتى، بىز ئۇلارنى (سۇلايماننىڭ ئىتائىتىدىن چىقىشتىن) ساقلايتتۇق

Japonca: 

また悪魔たちの中にも,かれのために潜水する者あり,またその外の仕事をしている者もあった。われはいつもかれらを見張っていた。

Arapça (Ürdün): 

«و» سخرنا «من الشياطين من يغوصون له» يدخلون في البحر فيُخرجون منه الجواهر لسليمان «ويعلمون عملاً دون ذلك» أي سوى الغوص من البناء وغيره «وكنا لهم حافظين» من أن يُفسدوا ما عملوا، لأنهم كانوا إذا فرغوا من عمل قبل الليل أفسدوه إن لم يشتغلوا بغيره.

Hintçe: 

और जिन्नात में से जो लोग (समन्दर में) ग़ोता लगाकर (जवाहरात निकालने वाले) थे और उसके अलावा और काम भी करते थे (सुलेमान का ताबेए कर दिया था) और हम ही उनके निगेहबान थे

Tayca: 

และเราได้ให้ชัยฎอนบางตัวดำน้ำให้สุลัยมาน และพวกเขาทำงานอื่นจากนั้น และเราเป็นผู้คุ้มกันรักษาพวกเขาเหล่านั้น

İbranice: 

ובין השטנים היו כאלה הצוללים למענו וממלאים תפקידים אחרים בשבילו, ואנו היינו מרסנים אותם

Hırvatça: 

i šejtane neke da zbog njega rone, a radili su i poslove druge, i nad njima smo Mi bdjeli.

Rumence: 

Unii diavoli se scufundau pentru el, iar alţii făceau alte treburi, în timp ce Noi vegheam asupra lor.

Transliteration: 

Wamina alshshayateeni man yaghoosoona lahu wayaAAmaloona AAamalan doona thalika wakunna lahum hafitheena

Türkçe: 

Kendisi için dalgıçlık eden, daha başka iş de yapan bazı şeytanları da onun emrine verdik. Biz onları koruyup gözetiyorduk.

Sahih International: 

And of the devils were those who dived for him and did work other than that. And We were of them a guardian.

İngilizce: 

And of the evil ones, were some who dived for him, and did other work besides; and it was We Who guarded them.

Azerbaycanca: 

Biz şeytanlardan qəvvaslıq edənləri və başqa işlər görənləri (ev tikənləri, mehrab düzəldənləri) də onun ixtiyarına verdik. Biz (Süleymanın əmrindən çıxmasınlar, gördükləri işləri təzədən korlamasınlar, fitnə-fəsad törətməsinlər deyə) onların üstündə göz olurduq.

Süleyman Ateş: 

Kendisi için denize dalan ve bundan başka işler yapan bazı şeytanları da emrine vermiştik. Biz onları onun emrinde tutuyorduk.

Diyanet Vakfı: 

Şeytanlar arasından da, onun için dalgıçlık eden (ve inciler çıkaran) ve bundan başka işler görenler vardı. Biz onları gözetim altında tutuyorduk.

Erhan Aktaş: 

Ve şeytânlardan(1) kendisi için dalgıçlık eden ve bundan başka iş yapanlar vardı. Onları gözetim altında tutuyorduk.

Kral Fahd: 

(Ona boyun eğdirdiğimiz) onun için denizlere dalan şeytanlar da vardı. Bunlar, bundan başka işler de yapıyorlardı. Hepsini de gözeten bizdik.

Hasan Basri Çantay: 

Şeytanlardan onun için denize dalacak ve bundan başka iş (ler) görecek olan kimseleri de (teshîr etdik). Biz onların nigehbânı idik.

Muhammed Esed: 

Baş eğmeyen güçlerden (de o´nun buyruğuna verdiklerimiz vardı ki) bunlar o´nun için dalgıçlık ve (bu türden) başka işler yaparlardı. Bu güçleri de gözetim altında tutan yine Bizdik.

Gültekin Onan: 

Onun için denizde dalgıçlık yapan ve bundan başka iş(ler) de gören şeytanlardan kimseleri de (emrine verdik) Biz onların koruyucuları idik.

Ali Fikri Yavuz: 

Şeytanlardan da Süleyman için, (denizden inci çıkarmak üzere) dalgıçlık edenleri ve (binalar yapmak gibi) başka iş için çalışanları emrine bağlı kılmıştık. Hep o şeytanları, Süleyman’ın emrinden çıkmamak için koruyan bizdik.

Portekizce: 

E também (lhe submetemos) alguns (ventos) maus que, no mar, faziam submergir os navios, além de outras tarefas, sendoNós o seu custódio.

İsveççe: 

Och bland de upproriska andarna [som Vi gjorde till Salomos tjänare] fanns de som dök i havsdjupet på hans befallning [och de] som utförde andra arbeten. Och Vi hade uppsikt över dem.

Farsça: 

و از شیطان ها کسانی را رام و مسخّر او کردیم که برایش غوّاصی و کارهایی غیر از آن انجام می دادند، و ما نگهبان آنان بودیم.

Kürtçe: 

وە ھەندێک لە شەیتانەکان (مان ڕام ھێنابوو) دەچوونە ژێری دەریا بۆ سولەیمان (تا گەوھەرو مرواری بۆ دەربھێنن) وە جگە لەوە کاری تریشیان دەکرد (بۆی وەک کۆشک دروستکردن) بەڕاستی ئێمەش چاودێر (و پارێزەری) ئەوان بووین

Özbekçe: 

Ва шайтонлардан унга ғаввослик қиладиганларни ва бундан бошқа амалларни қиладиганларни қилдик. Биз уларни муҳофаза қилгувчи бўлдик.

Malayca: 

Dan (Kami mudahkan) sebahagian dari Syaitan-syaitan untuk menyelam baginya, serta melakukan kerja-kerja yang lain dari itu; dan adalah Kami mengawal mereka (daripada melanggar perintahnya).

Arnavutça: 

dhe, (ia nënshtruam atij) disa nga djajtë që u zhytnin në det për të dhe bënin edhe punë të tjera, dhe Na i ruanim ata,

Bulgarca: 

И му подчинихме от сатаните някои, които се гмуркаха за него и вършеха и друго освен това. И тях Ние надзиравахме.

Sırpça: 

и потчинио му је неке ђаволе да због њега роне, а радили су и друге послове, и над њима смо Ми бдели.

Çekçe: 

A také některé satany jsme mu podrobili, aby se do moře potápěli či práce jiné proň vykonávali, a My jsme je při tom střežili.

Urduca: 

اور شیاطین میں سے ہم نے ایسے بہت سوں کو اس کا تابع بنا دیا تھا جو اس کے لیے غوطے لگاتے اور اس کے سوا دُوسرے کام کرتے تھے ان سب کے نگران ہم ہی تھے

Tacikçe: 

Ва гурӯҳе аз девон барояш дар дарё шиноварӣ мекарданд ва ғайри он ба корҳои дигар машғул буданд ва Мо ҳофизи онҳо будем.

Tatarca: 

Дәхи Сөләйманга шайтаннарны итагать иттердек, диңгезгә чумып җәүһәр ташларын чыгара торганнарын вә диңгезгә чумудан башка да эшләрне беләләр иде. Вә Без аларны карап тордык Сөләйманга итагать итсеннәр өчен.

Endonezyaca: 

Dan Kami telah tundukkan (pula kepada Sulaiman) segolongan syaitan-syaitan yang menyelam (ke dalam laut) untuknya dan mengerjakan pekerjaan selain daripada itu, dan adalah Kami memelihara mereka itu,

Amharca: 

ከሰይጣናትም ለእርሱ (ሉልን ለማውጣት) የሚጠልሙንና ከዚያም ሌላ ያለን ሥራ የሚሠሩን (ገራንለት)፡፡ ለእነሱም ተጠባባቂዎች ነበርን፡፡

Tamilce: 

(கடலில்) அவருக்காக மூழ்கி (முத்து பவளங்களை எடுத்து) வருபவர்களையும் அது அல்லாத வேறு செயலை செய்பவர்களையும் ஷைத்தான்களில் இருந்து நாம் அவருக்கு அடிபணிய வைத்தோம். இன்னும், அவர்களை கண்காணிப்பவர்களாக நாம் இருந்தோம்.

Korece: 

솔로몬을 위하여 잠수들을 하여 그에게 순종토록 하였고 그밖의 다른 일을 하게 하였으며 이에 하나님은 그들이 그의 명령에서 벗어나지 못하도록 하였노라

Vietnamca: 

Trong đám Shaytan (thuộc loài Jinn), có những tên (phụ trách công việc) lặn xuống biển cũng như các công việc khác để phục vụ cho Y (Sulayman). Chính TA là Đấng Trông Chừng (những tên Shaytan đó).