Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

21

Sûredeki Ayet No: 

75

Ayet No: 

2558

Sayfa No: 

328

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَدْخَلْنَاهُ فِي رَحْمَتِنَا ۖ إِنَّهُ مِنَ الصَّالِحِينَ

Çeviriyazı: 

veedḫalnâhü fî raḥmetinâ. innehû mine-ṣṣâliḥîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onu ise rahmetimizin içine aldık. Çünkü o salihlerdendi.

Diyanet İşleri: 

Lut'u rahmetimizin içine aldık; doğrusu o iyilerdendi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve rahmetimize ithal ettik onu; gerçekten de temiz kişilerdendi o.

Şaban Piriş: 

O’nu da rahmetimize dahil ettik. Çünkü o, salih kimselerdendi.

Edip Yüksel: 

Onu merhametimizin kapsamına aldık, çünkü o erdemlilerden idi.

Ali Bulaç: 

Onu rahmetimize soktuk, çünkü o, salihlerdendi.

Suat Yıldırım: 

Lût'a da hüküm ve ilim verdik ve onu iğrenç işler yapan şehir halkından kurtardık ki gerçekten onlar kötü ve itaat dışına çıkmış fâsık bir güruh idiler. Kendisini de şefkat ve himayemize aldık. O gerçekten erdemli kimselerdendi. [29,26; 11,69; 15,57-76]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve onu rahmetimize idhal ettik, çünkü o, şüphe yok sâlihlerden idi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onu rahmetimizin içine soktuk. O, hak ve barış için çalışanlardandı.

Bekir Sadak: 

Bereketli kildigimiz yere dogru, Suleyman´in emriyle yuruyen siddetli ruzgari, onun buyruguna verdik. Biz herseyi biliyorduk.

İbni Kesir: 

Ve onu rahmetimize kattık. Doğrusu o, salih kimselerdendi.

Adem Uğur: 

Onu (Lût´u) rahmetimize kabul ettik

İskender Ali Mihr: 

Ve onu rahmetimizin içine dahil ettik. Muhakkak ki o, salihlerdendir.

Celal Yıldırım: 

Lût´u rahmetimize aldık

Tefhim ul Kuran: 

Onu rahmetimize soktuk, çünkü o, salihlerdendi.

Fransızca: 

Et Nous l'avons fait entrer en Notre miséricorde. Il était vraiment du nombre des gens du bien.

İspanyolca: 

Le introdujimos en Nuestra misericordia. Es de los justos.

İtalyanca: 

lo facemmo entrare nella Nostra misericordia. Egli era davvero un devoto.

Almanca: 

Und WIR ließen ihn in Unsere Gnade eintreten. Gewiß, er war einer der gottgefällig Guttuenden.

Çince: 

我使他进入我的恩惠之中,他确是一个善人。

Hollandaca: 

En wij leidden hem in onze genade; want hij was een oprecht mensch.

Rusça: 

Мы ввели его в Нашу милость, поскольку он был одним из праведников.

Somalice: 

Waxaana Galinay Naxariistanada, wuxuuna ka mid ahaa kuwa Suuban.

Swahilice: 

Na tukamuingiza katika rehema yetu. Hakika yeye ni miongoni mwa watenda mema.

Uygurca: 

بىز ئۇنى رەھمىتىمىز دائىرىسىگە كىرگۈزدۇق، ئۇ ھەقىقەتەن ياخشىلاردىن ئىدى

Japonca: 

かれ(ルート)をわれの慈悲に浸らせた。本当にかれは正しい者であった。

Arapça (Ürdün): 

«وأدخلناه في رحمتنا» بأن أنجيناه من قومه «إنه من الصالحين».

Hintçe: 

और हमने लूत को अपनी रहमत में दाख़िल कर लिया इसमें शक नहीं कि वह नेकोंकार बन्दों में से थे

Tayca: 

และเราได้ให้เขาเข้าอยู่ในความเมตตาของเรา แท้จริงเขาเป็นคนหนึ่งในหมู่คนดี

İbranice: 

והכנסנו אותו תחת רחמינו, והוא מן הישרים

Hırvatça: 

i u milost Našu ga uvedosmo; on je, doista, od onih dobrih.

Rumence: 

Noi l-am înconjurat cu milostivenia Noastră, căci el a fost dintre cei drepţi.

Transliteration: 

Waadkhalnahu fee rahmatina innahu mina alssaliheena

Türkçe: 

Onu rahmetimizin içine soktuk. O, hak ve barış için çalışanlardandı.

Sahih International: 

And We admitted him into Our mercy. Indeed, he was of the righteous.

İngilizce: 

And We admitted him to Our Mercy: for he was one of the Righteous.

Azerbaycanca: 

Biz onu mərhəmətimizə qovuşdurduq, çünki o, doğrudan da, saleh kimsələrdən idi.

Süleyman Ateş: 

Ve onu rahmetimizin içine soktuk. Çünkü o, Salihlerden idi.

Diyanet Vakfı: 

Onu (Lut'u) rahmetimize kabul ettik; çünkü o, salihlerden idi.

Erhan Aktaş: 

Onu rahmetimize dâhil ettik. O sâlîhlerdendi.(1)

Kral Fahd: 

Onu (Lût'u) rahmetimize kabul ettik; çünkü o, sâlihlerden idi.

Hasan Basri Çantay: 

Onu rahmetimizin ta içine koyduk. Çünkü o, saalihlerdendi.

Muhammed Esed: 

Ve (Lut´u) rahmetimizle kuşattık: çünkü o gerçekten dürüst ve erdemli kimselerdendi.

Gültekin Onan: 

Onu rahmetimize soktuk, çünkü o, salihlerdendi.

Ali Fikri Yavuz: 

Biz, Lût’u rahmetimizin içine koyduk

Portekizce: 

E o amparamos em Nossa misericórdia, porque era um dos virtuosos.

İsveççe: 

Vi inneslöt honom i Vår nåd, och han var sannerligen en av de rättsinniga.

Farsça: 

و او را در رحمت خود درآوردیم؛ چون او از شایستگان بود.

Kürtçe: 

وە لوطمان خستە ناو ڕەحمەت و میھرەبانی خۆمانەوە بەڕاستی لوط لە چاکەکاران بوو

Özbekçe: 

Ва Биз уни Ўз раҳматимизга киритдик. Албатта, у солиҳлардандир.

Malayca: 

Dan Kami masukkan Nabi Lut dalam (kumpulan mereka yang dilimpahi) rahmat Kami; sesungguhnya dia dari orang-orang yang soleh.

Arnavutça: 

E, atë e kemi shpënë në mëshirën Tonë. Me të vërtetë, ai është prej të mirëve.

Bulgarca: 

И го въведохме в Нашата милост. Той бе от праведниците.

Sırpça: 

и у Нашу милост смо га увели; он је, заиста, од оних добрих.

Çekçe: 

A uvedli jsme jej do milosrdenství Svého, neboť patřil mezi bezúhonné.

Urduca: 

اور لوطؑ کو ہم نے اپنی رحمت میں داخل کیا، وہ صالح لوگوں میں سے تھا

Tacikçe: 

Ӯро дар раҳмати худ дохил кардем, ки ӯ аз шоистагон буд.

Tatarca: 

Вә Лутны рәхмәтебезгә керттек, әлбәттә ул изге кешеләрдәндер.

Endonezyaca: 

dan Kami masukkan dia ke dalam rahmat Kami; karena sesungguhnya dia termasuk orang-orang yang saleh.

Amharca: 

በችሮታችንም ውስጥ አገባነው፡፡ እርሱ ከመልካሞቹ ነውና፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவரை நமது அருளில் நாம் சேர்த்துக் கொண்டோம். நிச்சயமாக அவர் நல்லவர்களில் உள்ளவர் ஆவார்.

Korece: 

하나님은 그에게 자비를 베 풀었노라 그는 실로 의인 중에서 한 사람이었더라

Vietnamca: 

TA đã thương xót Lut (khi cứu Y khỏi sự trừng phạt mà TA đã giáng xuống đám dân của Y), bởi quả thật Y là một người ngoan đạo.