Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

20

Sûredeki Ayet No: 

44

Ayet No: 

2392

Sayfa No: 

314

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَقُولَا لَهُ قَوْلًا لَّيِّنًا لَّعَلَّهُ يَتَذَكَّرُ أَوْ يَخْشَىٰ

Çeviriyazı: 

feḳûlâ lehû ḳavlel leyyinel le`allehû yeteẕekkeru ev yaḫşâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Varın da ona yumuşak söz söyleyin; olur ki, öğüt dinler, yahut korkar.

Diyanet İşleri: 

Ona yumuşak söz söyleyin, belki öğüt dinler veya korkar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ona yumuşak bir tarzda söz söyleyin, belki öğüt alır, yahut korkar.

Şaban Piriş: 

Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alır ve korkar.

Edip Yüksel: 

Ona yumuşak bir dil kullanın; olur ki öğüt alır veya saygı duyar.

Ali Bulaç: 

Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp-düşünür veya içi titrer-korkar.

Suat Yıldırım: 

Ona tatlı, yumuşak bir tarzda hitab edin. Olur ki aklını başına alır, yahut hiç değilse biraz çekinir.” [16,125]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Ona yumuşakça söz söyleyin, belki öğüt dinler veya korkar.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ona yumuşak ve tatlı bir sözle hitap edin; belki öğüt alır, yahut ürperir.

Bekir Sadak: 

Musa: «Rabbimiz, her seye ayri bir ozellik veren, sonra dogru yola eristirendir» dedi.

İbni Kesir: 

Ve ona yumuşak söz söyleyin, belki nasihat dinler veya korkar.

Adem Uğur: 

Ona yumuşak söz söyleyin. Belki o, aklını başına alır veya korkar.

İskender Ali Mihr: 

O zaman ona, yumuşak söz söyleyin. Böylece o, tezekkür eder (anlar) veya huşû duyar.

Celal Yıldırım: 

Ona yumuşak söz söyleyin

Tefhim ul Kuran: 

«Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki o öğüt alıp düşünür ya da içi titrer, korkar.»

Fransızca: 

Puis, parlez-lui gentiment. Peut-être se rappellera-t-il ou [Me] craindra-t-il ?

İspanyolca: 

¡Hablad con él amablemente! Quizás, así, se deje amonestar o tenga miedo de Alá».

İtalyanca: 

Parlategli con dolcezza. Forse ricorderà o temerà

Almanca: 

dann sagt ihm ein mildes Wort, damit er sich erinnert oder sich fürchtet.

Çince: 

你俩对他说话要温和,或许他会记取教诲,或者有所畏惧。

Hollandaca: 

En spreekt bedaard tot hem; misschien zal hij nadenken, of onze bedreigingen vreezen.

Rusça: 

Говорите с ним мягко, быть может, он прислушается к назиданию или устрашится".

Somalice: 

una dhaha Hadal Jilicsan bal inuu waxa xusuusto ama Cabsado.

Swahilice: 

Mwambieni maneno laini, huenda akazingatia au akaogopa.

Uygurca: 

ئۇنىڭغا يۇمشاق سۆز قىلىڭلار، ئۇ ۋەز - نەسىھەتنى قوبۇل قىلىشى، ياكى (ھەددىدىن ئاشقانلىقنىڭ ئاقىۋىتىدىن) قورقۇشى مۇمكىن

Japonca: 

だがかれにもの静かな説き方で語れ。かれは訓戒を受け入れるか,またはわれを恐れるであろう。」

Arapça (Ürdün): 

«فقولا له قولا لينا» في رجوعه عن ذلك «لعله يتذكر» يتعظ «أو يخشى» الله فيرجع والترجي بالنسبة إليهما لعلمه تعالى بأنه لا يرجع.

Hintçe: 

फिर उससे (जाकर) नरमी से बातें करो ताकि वह नसीहत मान ले या डर जाए

Tayca: 

แล้วเจ้าทั้งสองจงพูดกับเขาด้วยคำพูดที่อ่อนโยน บางทีเขาอาจจะรำลึกขึ้นมา หรือเกิดความยำเกรงขึ้น

İbranice: 

אך, נסו לדבר אליו בעדינות,למען ייזכר ויתמלא יראה

Hırvatça: 

pa mu blagim riječima govorite, ne bi li razmislio ili se pobojao."

Rumence: 

Spuneţi-i vorbe cuviincioase. Poate îşi va aminti ori poate se va sfii!

Transliteration: 

Faqoola lahu qawlan layyinan laAAallahu yatathakkaru aw yakhsha

Türkçe: 

"Ona yumuşak ve tatlı bir sözle hitap edin; belki öğüt alır, yahut ürperir."

Sahih International: 

And speak to him with gentle speech that perhaps he may be reminded or fear [Allah]."

İngilizce: 

But speak to him mildly; perchance he may take warning or fear (Allah).

Azerbaycanca: 

Onunla yumşaq danışın. Bəlkə, öyüd-nəsihət qəbul etsin, yaxud (Rəbbindən) qorxsun!”

Süleyman Ateş: 

Ona yumuşak söz söyleyin, belki öğüt alır veya korkar.

Diyanet Vakfı: 

Ona yumuşak söz söyleyin. Belki o, aklını başına alır veya korkar.

Erhan Aktaş: 

“Ona yumuşak söz söyleyin. Umulur ki öğüt alır veya hûşû(1) duyar.”

Kral Fahd: 

Ona yumuşak söz söyleyin. Belki o, aklını başına alır veya korkar .

Hasan Basri Çantay: 

(Gidin de) ona yumuşak söz söyleyin. Olur ki nasıyhat dinler, yahud (Allahdan) korkar.

Muhammed Esed: 

Ama onunla yumuşak bir dille konuşun ki, o zaman belki aklını başına toplar, yahut (böylece, en azından kendisine) gözdağı verilmiş olur."

Gültekin Onan: 

20:37

Ali Fikri Yavuz: 

Varın da, ona yumuşak söz söyleyin

Portekizce: 

Porém, falai-lhe afavelmente, a fim de que fique ciente ou tema.

İsveççe: 

men tala till honom i försonliga ordalag; kanske förmås han då till eftertanke eller grips av fruktan."

Farsça: 

پس با گفتاری نرم به او بگویید، امید است که هوشیار شود و [آیین حق را بپذیرد] یا بترسد [و از سرکشی باز ایستد.]

Kürtçe: 

جا قسەی لەگەڵ بکەن بە نەرم و نیانی بەڵکو بیربکاتەوە یا بترسێت (لە سزای خوا)

Özbekçe: 

Бас, унга юмшоқ сўз айтинглар. Шояд эсласа ёки қўрқса». (Юмшоқ сўз тасир қилиши мумкин. Юмшоқ сўз кофирни ва туғёнга кетган шахсни ҳам мулойим қилиб қўйиши мумкин. Шояд Фиръавн ҳам ўзига келиб, инсоф қилса.)

Malayca: 

"Kemudian hendaklah kamu berkata kepadanya, dengan kata-kata yang lemah-lembut, semoga ia beringat atau takut".

Arnavutça: 

e flitni atij fjalë të buta, që të këshillohet apo të frikësohet”.

Bulgarca: 

И му говорете с благи слова, за да си припомни или да се побои!”

Sırpça: 

И обратите му се благим речима, како би размислио или се побојао.“

Çekçe: 

a řečí mírnou k němu promluvte, snad vzpamatuje se či zalekne.'

Urduca: 

اس سے نرمی کے ساتھ بات کرنا، شاید کہ وہ نصیحت قبول کرے یا ڈر جائے"

Tacikçe: 

Бо ӯ ба нармӣ сухан гӯед, шояд панд гирад ё битарсад».

Tatarca: 

Фиргавенга йомшак яхшы сүзләр сөйләгез шаять вәгазләнер яки Аллаһ ґәзабыннан куркыр.

Endonezyaca: 

maka berbicaralah kamu berdua kepadanya dengan kata-kata yang lemah lembut, mudah-mudahan ia ingat atau takut".

Amharca: 

«እርሱም ይገሰጽ ወይም ይፈራ ዘንድ፤ ለእርሱ ልዝብን ቃል ተናገሩት፡፡»

Tamilce: 

ஆக, அவனுக்கு (நீர் உபதேசம் செய்யும்போது) மென்மையான சொல்லை நீங்கள் இருவரும் சொல்லுங்கள்! அவன் (உங்கள் உபதேசத்தால்) நல்லறிவு பெறலாம், அல்லது (அல்லாஹ்வை) பயப்படலாம்.

Korece: 

그러나 그에게 친절하게 말하라 아마도 그는 경각심을 갖거 나 하나님을 두려워 할 수도 있느니라

Vietnamca: 

“Tuy nhiên, hai ngươi hãy ăn nói với hắn bằng lời lẽ nhã nhặn mong rằng hắn sẽ lưu ý đến lời cảnh tỉnh hoặc sẽ biết kính sợ.”

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: