Arapça:
وَاضْمُمْ يَدَكَ إِلَىٰ جَنَاحِكَ تَخْرُجْ بَيْضَاءَ مِنْ غَيْرِ سُوءٍ آيَةً أُخْرَىٰ
Çeviriyazı:
vaḍmüm yedeke ilâ cenâḥike taḫruc beyḍâe min gayri sûin âyeten uḫrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bir de diğer bir mucize olmak üzere elini koynuna koy ki, kusursuz olarak bembeyaz çıksın.
Diyanet İşleri:
Allah: "Onu al, korkma; biz onu yine eski durumuna çevireceğiz. Daha büyük mucizelerimizi sana göstermemiz için elini koltuğunun altına koy da, diğer bir mucize olarak, kusursuz, bembeyaz çıksın" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Elini koynuna sok da bir hastalık yüzünden olmamak şartıyla bembeyaz çıksın; bu da bir başka delil sana.
Şaban Piriş:
Elini koltuğunun altına sok, bir başka mucize olarak kusursuz, bembeyaz çıksın.
Edip Yüksel:
Bir başka delil olarak, elini koltuğunun altına koy; lekesiz bembeyaz olarak çıksın.
Ali Bulaç:
Elini koltuğuna sok, bir hastalık olmadan, başka bir mucize (ayet) olarak bembeyaz bir durumda çıksın.
Suat Yıldırım:
Bir de elini koynuna sok! Bir başka mûcize olarak çıkar onu hiç pürüzsüz, parlak mı parlak! [28,32] {KM, Çıkış 4,6}
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Ve elini koltuğunun altına sok, başka bir mucize olarak ayıpsız bir halde bembeyaz olarak çıkıversin.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Bir de elini koynuna sok! Bir başka mucize olarak lekesiz, bembeyaz bir halde çıksın.
Bekir Sadak:
20:25
İbni Kesir:
Elini de koltuğunun altına koy ki
Adem Uğur:
Bir de elini koltuğunun altına sok ki, bir başka mucize olmak üzere o, kusursuz ve lekesiz beyazlıkta çıksın.
İskender Ali Mihr:
Elini, (koynunun) yan tarafına koy (sok). Başka bir âyet (mucize) olarak, kusursuz (lekesiz) ve beyaz (nurlu) olarak çıkar.
Celal Yıldırım:
Elini koltuğuna sok, diğer bir mu´cize olarak o kusursuz bembeyaz ışıl ışıl olarak çıksın.
Tefhim ul Kuran:
«Elini de koltuğuna sok, bir hastalık olmadan, başka bir mucize (ayet) olarak bembeyaz bir durumda çıksın.»
Fransızca:
Et serre ta main sous ton aisselle : elle en sortira blanche sans aucun mal, et ce sera là un autre prodige,
İspanyolca:
¡Y llévate la mano al costado! Saldrá, blanca, sana - otro signo-.
İtalyanca:
Stringi la mano sotto l'ascella: ne uscirà bianca senza alcun male. Ecco un altro segno
Almanca:
Und führe deine Hand zu deiner Seite heran, kommt sie hell unversehrt heraus als eine zweite Aya,
Çince:
你把手放在怀里,然后抽出来,手变成雪白的,但是没有什么疾病,那是另一种迹象。
Hollandaca:
En leg uwe rechterhand onder uwen linkerarm en zij zal wit worden, zonder eenig nadeel. Dit zal een ander teeken wezen.
Rusça:
Прижми свою руку к боку, и она выйдет белой, без следов болезни. Вот тебе еще одно знамение!
Somalice:
U Dum Gacantaada Garabkaaga waxay soo Bixi iyadoo Cad Xumaan la'aan, waana Calaamad kale.
Swahilice:
Na uambatishe mkono wako kwenye ubavu. Utatoka mweupe pasipo kuwa na madhara yoyote. Hiyo ni ishara nyengine.
Uygurca:
قولۇڭنى قولتۇقۇڭنىڭ ئاستىغا سالغىن (ئاندىن چىقارغىن)، ئۇ ھېچقانداق ئەيىب - نۇقسانسىز ھالدا ئاپئاق (نۇرلۇق بولۇپ چىقىدۇ، (بۇ) ئىككىنچى مۆجىزىدۇر
Japonca:
それからあなたの手を,腋の下に入れよ。何の障りもないのに,それは白くなろう。これは今一つの印。
Arapça (Ürdün):
«واضمم يدك» اليمنى بمعنى الكف «إلى جناحك» أي جنبك الأيسر تحت العضد إلى الإبط وأخرجها «تخرج» خلاف ما كانت عليه من الأدمة «بيضاء من غير سوءٍ» أي بَرَص تضيء كشعاع الشمس تغشى البصر «آية أخرى» وهي بيضاء حالان من ضمير تخرج.
Hintçe:
और अपने हाथ को समेंट कर अपने बग़ल में तो कर लो (फिर देखो कि) वह बग़ैर किसी बीमारी के सफेद चमकता दमकता हुआ निकलेगा ये दूसरा मौजिज़ा है
Tayca:
“และจงเอามือของเข้าซุกเข้าไปใต้รักแร้แล้วเอามันออกมามันจะมีสภาพขาวประกาย ปราศจากอันตรายใด ๆ มันเป็นอีกสัญญาณหนึ่ง
İbranice:
שים את ידך בחיקך, והיא תצא לבנה וללא קמטים, זה אות נוסף
Hırvatça:
I uvuci ruku pod pazuho svoje, ruka će se ukazati bijela, bez ikakve mahane; kao znak drugi.
Rumence:
Pune-ţi mâna la subţioară, o vei scoate albă, fără beteşug. Acesta este un alt semn
Transliteration:
Waodmum yadaka ila janahika takhruj baydaa min ghayri sooin ayatan okhra
Türkçe:
"Bir de elini koynuna sok! Bir başka mucize olarak lekesiz, bembeyaz bir halde çıksın."
Sahih International:
And draw in your hand to your side; it will come out white without disease - another sign,
İngilizce:
Now draw thy hand close to thy side: It shall come forth white (and shining), without harm (or stain),- as another Sign,-
Azerbaycanca:
Əlini qoltuğunun altına qoy ki, əlin (oradan sənin peyğəmbərliyinin həqiqiliyinə dəlalət edən) başqa bir mö’cüzə olaraq eyibsiz-qüsursuz, ağappaq çıxsın (günəş şüası kimi gözqamaşdırıcı şəfəq saçsın).
Süleyman Ateş:
Elini böğrüne sok; bir hastalık olmadan, ayrı bir mu'cize olarak bembeyaz bir durumda çıksın.
Diyanet Vakfı:
Bir de elini koltuğunun altına sok ki, bir başka mucize olmak üzere o, kusursuz ve lekesiz beyazlıkta çıksın.
Erhan Aktaş:
Allah: “Elini koynuna sok. Başka bir âyet(1) olarak, kusursuz bir beyazlıkta çıksın.”
Kral Fahd:
Bir de elini koltuğunun altına sok ki, bir başka mucize olmak üzere o, kusursuz ve lekesiz beyazlıkta çıksın.
Hasan Basri Çantay:
«Bir de elini koynuna sok da, diğer bir mu´cize olmak üzere, o, ayıbsız ve bembeyaz bir halde çıkıversin».
Muhammed Esed:
"Şimdi de elini koynuna sok: herhangi bir uğursuzluğun değil, (Bizim rahmetimizin) başka bir işareti olarak bembeyaz (ışıldayarak) çıkacaktır;
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Bir de, diğer bir mucize olmak üzere elini koynuna koy ki, kusursuz olarak bembeyaz çıksın.
Portekizce:
Junta a mão ao te flanco e, quando a retirares, estará branca, imaculada; constitui-se-á isso em outro sinal,
İsveççe:
Tryck din hand [under kläderna] mot kroppens sida; då du drar fram den [skall den vara] skinande vit, utan en fläck - ett andra tecken [efter tecknet med staven] -
Farsça:
و دستت را در گریبانت کن تا بدون هیچ عیبی [چون برص و پیسی] سفید و درخشان بیرون آید، [آن] معجزه ای دیگر است.
Kürtçe:
دەستت بخەرە بن باڵت (پاشان دەری بھێنە) کە دەردێت سپیە (وەک کافور دەدرەوشێتەوە) بێ ئەوەی بەڵەکی و نەخۆشی بێت (ئەمەش) موعجیزەیەکی ترە (جگە لە گۆچانەکەت)
Özbekçe:
Қўлингни қўлтиғингга тиқ, ёмонликсиз оппоқ бўлиб чиқади. Бу бошқа бир мўъжизадир. (Қўл оппоқ бўлди, аммо бу оқликда ёмонлик йўқдир. Яхшилик бор. Жуда чиройли бўлиб кўринади. Бундай бўлиши сенинг Пайғамбар эканлигингни тасдиқловчи асодан кейинги яна бир мўъжизадир.)
Malayca:
"Dan kepitlah tanganmu di celah lambungmu; nescaya keluarlah ia putih bersinar- sinar dengan tidak ada cacat; sebagai satu mukjizat yang lain.
Arnavutça:
Dhe, fut dorën tënde nën sqetullën tënde, ajo do të dalë e bardhë pa kurrfarë sëmundje, dhe ja kjo – është mrekulli tjetër,
Bulgarca:
И сложи ръката си под мишницата, ще я извадиш сияйнобяла, без болест - друго знамение,
Sırpça:
И увуци руку под свој пазух, рука ће да се укаже бела, без икакве мане; и то је знамење друго,
Çekçe:
Nyní přitlač ruku svou k boku, a až ji sejmeš, bude bílá, ale nepoškozená; a toto další je znamení.
Urduca:
اور ذرا اپنا ہاتھ اپنی بغل میں دبا، چمکتا ہوا نکلے گا بغیر کسی تکلیف کے یہ دوسری نشانی ہے
Tacikçe:
Дасти хеш дар бағал кун, бе ҳеҷ айбе сафед берун ояд. Ин ҳам мӯъҷизаест дигар,
Tatarca:
Инде уң кулыңны сул култык астына сук: ул кулың култыгыңнан чыгар күзне чагылдыра торган булып, үзе зарарсыз булыр – галәмәт синең пәйгамбәрлегеңә икенче галәмәт булганы хәлдә.
Endonezyaca:
dan kepitkanlah tanganmu ke ketiakmu, niscaya ia ke luar menjadi putih cemerlang tanpa cacad, sebagai mukjizat yang lain (pula),
Amharca:
«እጅህንም ወደ ብብትህ አግባ፡፡ ሌላ ተዓምር ስትኾን ያለነውር ነጭ ኾና ትወጣለችና፡፡
Tamilce:
இன்னும், உமது கரத்தை புஜத்தின் கீழ் சேர்த்து வைப்பீராக! (பிறகு நீர் அதை எடுக்கும்போது) அது (எவ்வித) நோயுமின்றி (பனிக்கட்டியைப் போன்று) வெண்மையாக வெளியே வரும். இது மற்றுமோர் அத்தாட்சியாகும்.
Korece:
그대의 손을 너의 겨드랑이 에 넣으라 아무런 손상이 없이 하 얗게 나오리니 이는 또 다른 예증 이라
Vietnamca:
“Giờ Ngươi hãy áp bàn tay của Ngươi sát vào ba sườn của Ngươi, nó sẽ hiện ra trắng toát, không có gì đau đớn cả. (Đó là) một phép lạ khác nữa (mà TA ban cho Ngươi).”
Ayet Linkleri: