Arapça:
قَالَ اهْبِطَا مِنْهَا جَمِيعًا ۖ بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ ۖ فَإِمَّا يَأْتِيَنَّكُم مِّنِّي هُدًى فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلَا يَضِلُّ وَلَا يَشْقَىٰ
Çeviriyazı:
ḳâle-hbiṭâ minhâ cemî`am ba`ḍuküm liba`ḍin `adüvv. feimmâ ye'tiyenneküm minnî hüden femeni-ttebe`a hüdâye felâ yeḍillü velâ yeşḳâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah (onlara) şöyle dedi: "Birbirinize düşman olmak üzere hepiniz oradan (cennetten) inin. Artık benden size bir hidayet (kitab) geldiği zaman, kim benim hidayetime uyarsa işte o, sapıklığa düşmez ve (ahirette) zahmet çekmez.
Diyanet İşleri:
Onlara şöyle dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Elbet size Benden bir yol gösteren gelir; Benim yoluma uyan ne sapar ve ne de bedbaht olur."
Abdulbakî Gölpınarlı:
Hepiniz dedi, inin oradan; bir kısmınız, bir kısmınıza düşman olsun. Fakat benden, size bir yol gösteren geldi mi onu kabul edip doğru yoluma uyan, ne dünyada yoldan çıkar, ne ahirette kutsuzluğa düşer.
Şaban Piriş:
Hepiniz, oradan aşağıya inin, birbirinize düşman olarak. Benden size bir hidayet gelir de kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht da olmaz.
Edip Yüksel:
Dedi ki, "Birbirinize düşmanlar olarak ordan aşağı inin. Size benden bir yol gösterici geldiğinde, kim benim yoluma uyarsa o sapmaz ve perişan olmaz."
Ali Bulaç:
Dedi ki: "Kiminiz kiminize düşman olarak, hepiniz ordan inin. Artık size Benden bir yol gösterici gelecektir; kim Benim hidayetime uyarsa artık o şaşırıp sapmaz ve mutsuz olmaz."
Suat Yıldırım:
Onlara hitaben buyurdu ki: Kiminiz kiminize düşman olarak cennetten yere ininiz. Sonra ne zaman Benden bir rehber gelir de, kim ona tâbi olursa, artık o ne yolu şaşırır, ne de bedbaht olur.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Buyurdu ki: «Bazınız bazınıza düşman olarak hepiniz oradan ininiz, ne vakit size benden bir hidâyet gelir de kim hidâyete tâbi olursa artık dalâlete düşmez ve şekavete uğramaz.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah dedi: "İkiniz birlikte inin oradan! Birbirinize düşmansınız. Benden size bir hidayet geldiğinde, benim o hidayetime uyan artık ne sapar ne de bedbaht olur."
Bekir Sadak:
Eger Rabbinin verilmis bir sozu ve tayin ettigi bir sure olmasaydi, hemen azaba ugrarlardi.
İbni Kesir:
Buyurdu ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Benden size bir yol gösteren gelir de kim, benim yoluma uyarsa
Adem Uğur:
Dedi ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan (cennetten) inin! Artık benden size hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.
İskender Ali Mihr:
(Allahû Tealâ şöyle) dedi: “İkiniz oradan (aşağı) inin! Hepiniz (şeytan ve siz), birbirinize düşman olarak. Bundan sonra Benden size mutlaka hidayet gelecek. O zaman kim hidayetime tâbî olursa artık o, dalâlette kalmaz ve şâkî olmaz.”
Celal Yıldırım:
Onlara, haydi ikiniz de birbirinize düşman olarak hep birlikte inin buradan
Tefhim ul Kuran:
Dedi ki: «Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak, hepiniz ordan inin. Artık size benden bir yol gösterici gelecektir
Fransızca:
Il dit : "Descendez d'ici, (Adam et ève), [Vous serez] tous (avec vos descendants) ennemis les uns des autres . Puis, si jamais un guide vous vient de Ma part, quiconque suit Mon guide ne s'égarera ni ne sera malheureux.
İspanyolca:
Dijo: «¡Descended ambos de él! ¡Todos! ¡Seréis enemigos unos de otros. Si, pues, recibís de Mí una dirección, quien siga Mi dirección no se extraviará y no será desgraciado.
İtalyanca:
e disse: «Scendete insieme! Sarete nemici gli uni degli altri. Quando poi vi giungerà una guida da parte mia?chi allora la seguirà non si svierà e non sarà infelice».
Almanca:
ER sagte: "Steigt von ihr, allesamt hinab! Die einen von euch (dieMenschen) sind für die anderen (Satan) Feind. Und wenn euch von Mir Rechtleitung zuteil wird, wer dann Meiner Rechtleitung folgt, der wird weder abirren noch unglücklich werden.
Çince:
他说:你俩都从乐园降下去!你们将互相仇视。如果正道从我降临你们,那末,谁遵循我的正道,谁不会迷误,也不会倒霉;
Hollandaca:
En God zeide: Gaat allen heen; gij zult elkanders vijanden zijn. Maar later zal eene leiding van mij tot u komen. En wie mijne leiding volgt zal niet dwalen, en hij zal niet ongelukkig zijn.
Rusça:
Он сказал: "Низвергнитесь отсюда вместе, и одни из вас будут врагами других. Если же к вам явится от Меня верное руководство, то всякий, кто последует Моему верному руководству, не окажется заблудшим и несчастным.
Somalice:
wuxuu yidhi (Eebe) ka hoobta Jannada dhammaantiin qaarkiin qaar colbuu u yahaye, hadduu xaggayga idiinka yimaaddo hanuun ruuxii raaca hanuunkeyga ma dhumo (adduunka) mana xumaado (aakhiro).
Swahilice:
Akasema: Ondokeni humu nyote, hali ya kuwa ni maadui nyinyi kwa nyinyi. Na ukikufikieni uwongofu kutoka kwangu basi atakaye ufuata uwongofu wangu, hatapotea wala hatataabika.
Uygurca:
اﷲ (ئادەم بىلەن ھەۋۋاغا) ئېيتتى: «سىلەر ھەممىڭلار جەننەتتىن بەزىڭلار بەزىڭلارغا دۈشمەن بولغان ھالدا چۈشۈڭلار، ئەگەر سىلەرگە مېنىڭ تەرىپىمدىن ھىدايەت كەلسە، كىمكى مېنىڭ ھىدايىتىمگە ئەگەشسە، ئۇ ئازمايدۇ ۋە ئاخىرەتتە شەقىي بولمايدۇ
Japonca:
かれは仰せられた。「あなたがた両人は一緒にここから下がれ。あなたたちは互いに敵である。もしあなたがたにわれから導きが下れば,誰でもわが導きに従う者は迷うことなく,また不幸に陥らないであろう。
Arapça (Ürdün):
«قال اهبطا» أي آدم وحواء بما اشمتلنا عليه من ذريتكما «منها» من الجنة «جميعاً بعضكم» بعض الذرية «لبعض عدو» من ظلم بعضهم بعضاً «فإما» فيه إدغام نون إن الشرطية في ما المزيدة «يأتينكم مني هدى فمن اتبع هدايَ» القرآن «فلا يضل» في الدنيا «ولا يشقى» في الآخرة.
Hintçe:
फिर उनकी तौबा कुबूल की और उनकी हिदायत की फरमाया कि तुम दोनों बेहश्त से नीचे उतर जाओ तुम में से एक का एक दुशमन है फिर अगर तुम्हारे पास मेरी तरफ से हिदायत पहुँचे तो (तुम) उसकी पैरवी करना क्योंकि जो शख्स मेरी हिदायत पर चलेगा न तो गुमराह होगा और न मुसीबत में फँसेगा
Tayca:
พระองค์ตรัสว่า “เจ้าทั้งสองจงออกไปจากสวนสวรรค์ทั้งหมด โดยบางคน (ลูกหลาน) ในหมู่พวกเจ้าเป็นศัตรูกับอีกบางคน บางทีเมื่อมีคำแนะนำ (ฮิดายะฮ์) จากข้ามายังพวกเจ้า แล้วผู้ใดปฏิบัติตามคำแนะนำ (ฮิดายะฮ์) ของข้า เขาก็จะไม่หลงผิด และจะไม่ได้รับความลำบาก”
İbranice:
ואמר (אלוהים:) 'רדו ממנו (גן עדן) כולכם, תהיו אויבים זה לזה, וכאשר תבוא לכם בעתיד הדרכה ממני, מי שינהג על פיה, יודרך ולא יתעה ולא יסבול
Hırvatça:
"Izlazite iz njega svi", reče On, "jedni drugima neprijatelji ćete biti! Od Mene će vam Uputa dolaziti, i onaj ko bude slijedio Uputu Moju neće zalutati i neće nesretan biti.
Rumence:
El spuse: “Coborâţi amândoi din grădină, şi vrăjmaşi unul altuia să fiţi! De la Mine vă va veni o călăuzire, şi cine va urma călăuzirea Mea nu se va rătăci şi nu va fi năpăstuit.
Transliteration:
Qala ihbita minha jameeAAan baAAdukum libaAAdin AAaduwwun faimma yatiyannakum minnee hudan famani ittabaAAa hudaya fala yadillu wala yashqa
Türkçe:
Allah dedi: "İkiniz birlikte inin oradan! Birbirinize düşmansınız. Benden size bir hidayet geldiğinde, benim o hidayetime uyan artık ne sapar ne de bedbaht olur."
Sahih International:
[Allah] said, "Descend from Paradise - all, [your descendants] being enemies to one another. And if there should come to you guidance from Me - then whoever follows My guidance will neither go astray [in the world] nor suffer [in the Hereafter].
İngilizce:
He said: "Get ye down, both of you,- all together, from the Garden, with enmity one to another: but if, as is sure, there comes to you Guidance from Me, whosoever follows My Guidance, will not lose his way, nor fall into misery.
Azerbaycanca:
(Allah Adəmə və Həvvaya) belə buyurdu: “Bir-birinizə (siz İblisə və nəslinə, İblis də sizə və nəslinizə) düşmən kəsilərək hamınız oradan (Cənnətdən yerə) enin. Məndən sizə doğru yolu göstərən bir rəhbər (kitab, yaxud peyğəmbər) gəldiyi zaman hər kəs Mənim haqq yolumu tutub getsə, nə (dünyada) yolunu azar, nə də (axirətdə) bədbəxt olar!
Süleyman Ateş:
Dedi ki: "Hepiniz oradan inin, birbirinize düşmansınız. İmdi benden size bir hidayet geldiği zaman kim benim hidayetime uyarsa o, sapmaz ve sıkıntıya düşmez."
Diyanet Vakfı:
Dedi ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan (cennetten) inin! Artık benden size hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.
Erhan Aktaş:
Dedi ki: “Hepiniz oradan ayrılın.(1)” Bir kısmınız bir kısmınıza düşmansınız. Benden size bir yol gösterici geldiği zaman, kim yol göstericime uyarsa; işte o sapkınlığa düşmez ve mutsuz olmaz.”
Kral Fahd:
Dedi ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan (cennetten) inin! Artık benden size hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.
Hasan Basri Çantay:
(Şöyle) buyurdu: «Kiminiz kiminize düşman olarak hepiniz oradan inin. Artık ne zaman benden size hidâyet gelir de kim benim hidâyetime uyarsa o (dünyâda) sapmaz, (âhiretde de) bedbaht olmaz».
Muhammed Esed:
(yani onlara şöyle) dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz topluca inin bu (safiyet/arınmışlık) makamından! Bununla birlikte, muhakkak ki, size Benden doğru yol bilgisi gelecektir: kim ki Benim doğru yol öğretimi izlerse yoldan sapmayacak ve bedbaht olmayacaktır.
Gültekin Onan:
Dedi ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Allah şöyle buyurdu: “- Birbirinize (dünyada nesliniz) düşman olmak üzere hepiniz oradan (cennet’den) ininiz. Artık benden size bir hidayet (kitab) geldiği zaman, kim benim hidayetime uyarsa işte o, sapıklığa düşmez ve ahirette zahmet çekmez.
Portekizce:
Disse: Descei ambos do Paraíso! Sereis inimigos uns dos outros. Porém, logo vos chegará a Minha orientação e quemseguir a Minha orientação, jamais se desviará, nem será desventurado.
İsveççe:
[Men i lustgården] sade Han: "Ned härifrån, båda! Ni skall alla, [ni och era efterkommande, ha er boning på jorden och] vara varandras fiender! Men om ni nås av Min vägledning - och ni kommer att nås av den - skall den som följer Min vägledning inte gå vilse och han skall besparas lidande [i det kommande livet].
Farsça:
[خدا] گفت: هر دو با هم از بهشت [به سوی زمین] فرود آیید که برخی از شما دشمن برخی دیگرند، پس اگر از سوی من هدایتی به شما رسید، هر کس از هدایتم پیروی کند، نه گمراه می شود و نه به مشقت و رنج می افتد.
Kürtçe:
(خوا) فەرمووی ھەردووکتان برۆِنە خوارەوە لەوێ (لەبەھەشت)
بەیەکەوە (نەوەکانتان) دەبنە دوژمنی یەکتری جا ئەگەر (بەپێغەمبەراندا) پەیامتان بۆ ھات لەلایەن منەوە ئەوسا ئەوەی شوێنی ڕێنمونی من بکەوێت ئەوە (لەدونیادا) گومڕا نابێت و (لەڕۆژی دوایشدا) تووشی ناخۆشی و زەحمەت نابێت
Özbekçe:
У зот: «Ҳаммангиз бир-бирингизга душман ҳолда ундан тушинг. Агар Мен томонимдан сизга ҳидоят келганида, ким ҳидоятимга эргашса, адашмас ва бадбахт бўлмас.
Malayca:
Allah berfirman: "Turunlah kamu berdua dari Syurga itu, bersama-sama, dalam keadaan setengah kamu menjadi musuh bagi setengahnya yang lain; kemudian jika datang kepada kamu petunjuk dariKu, maka sesiapa yang mengikut petunjukKu itu nescaya ia tidak akan sesat dan ia pula tidak akan menderita azab sengsara.
Arnavutça:
(Perëndia) tha: “Zbritni prej xhennetit të gjithë! Do të jeni armiq të njëri-tjetrit. Me të vërtetë, do t’ju arrijë juve udhëzim nga ana Ime, e kush pason udhëzimin Tim, nuk do të humbë (në këtë botë), as që do të jetë fatkeq (në botën tjetër).
Bulgarca:
И рече: “Напуснете двамата оттук - всички! Вие сте [със сатаната] врагове един на друг! И щом ви се яви напътствие от Мен, - който следва Моето напътствие, той нито ще се заблуди, нито ще пострада.
Sırpça:
„Напустите Рај сви“, рече Аллах, „једни другима ћете да будете непријатељи! Од Мене ће да вам долази Упута, и онај ко буде следио Моју Упуту неће да залута и неће да буде несрећан.
Çekçe:
I pravil Bůh: 'Sestupte z něho společně a buďte jeden druhému nepřítelem! A věru k vám přijde ode Mne správné vedení.' A ten, kdo následovat je bude, nezbloudí ani nebude nešťastný,
Urduca:
اور فرمایا "تم دونوں (فریق، یعنی انسان اور شیطان) یہاں سے اتر جاؤ تم ایک دُوسرے کے دشمن رہو گے اب اگر میری طرف سے تمہیں کوئی ہدایت پہنچے تو جو کوئی میری اُس ہدایت کی پیروی کرے گا وہ نہ بھٹکے گا نہ بد بختی میں مبتلا ہو گا
Tacikçe:
Гуфт: «Ҳамагӣ аз он ҷо поин равед, душманони якдигар! Агар аз ҷониби Ман шуморо роҳнамоӣ омад, ҳар кас аз он роҳнамоии Ман пайравӣ кунад, на гумроҳ мешавад ва на тирабахт.
Tatarca:
Аллаһ Адәм илә Иблискә әйтте: "Бер-берегезгә дошман булганыгыз хәлдә җәннәттән чыгыгыз, әмма Миннән сезгә, әлбәттә, туры юлга күндерүче китап килер, Минем Һидәятемә ияргән кеше адашмас һәм бозылып явызлардан булмас.
Endonezyaca:
Allah berfirman: "Turunlah kamu berdua dari surga bersama-sama, sebagian kamu menjadi musuh bagi sebagian yang lain. Maka jika datang kepadamu petunjuk daripada-Ku, lalu barangsiapa yang mengikut petunjuk-Ku, ia tidak akan sesat dan tidak akan celaka.
Amharca:
አላቸው «ከፊላችሁም ለከፊሉ ጠላት ሲኾን ሁላችሁም ከእርሷ ውረዱ ከእኔም የኾነ መሪ ቢመጣላችሁ መሪየን የተከተለ አይሳሳትም አይቸገርምም፡፡
Tamilce:
(அல்லாஹ்) கூறினான்: “நீங்கள் இருவரும் (இப்லீஸ் உட்பட) அனைவரும் இதிலிருந்து இறங்குங்கள். உங்களில் சிலர், சிலருக்கு எதிரி ஆவர். ஆக, என்னிடமிருந்து உங்களுக்கு நேர்வழி வந்தால் எவர் எனது நேர்வழியை பின்பற்றுவாரோ அவர் வழிதவற மாட்டார். இன்னும், அவர் (மறுமையில்) சிரமப்பட மாட்டார்.
Korece:
그분께서 너희 모두는 여 기서 나가라 서로가 서로에게 적 이라 그러나 내가 너희에게 복음 을 보낼 것이라 나의 복음을 따 르는 자는 방황하지 아니하고 불 행하지 않을 것이라
Vietnamca:
(Allah) phán với (Adam và Hauwa’): “Cả hai ngươi (và Iblis) hãy đi xuống khỏi đó (Thiên Đàng), thù hằn lẫn nhau. Nhưng nếu có Chỉ Đạo từ TA đến cho các ngươi, ai theo Chỉ Đạo của TA thì sẽ không lầm lạc cũng không bất hạnh.”
Ayet Linkleri: