Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

82

Ayet No: 

89

Sayfa No: 

12

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ أُولَٰئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ ۖ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ

Çeviriyazı: 

velleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti ülâike aṣḥâbü-lcenneh. hüm fîhâ ḫâlidûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İman edip salih ameller işleyenler, işte öyleleri de cennet ehlidirler ve orada ebedî kalıcıdırlar.

Diyanet İşleri: 

İnanıp yararlı işler yapan kimseler cennetlik olanlardır, onlar da orada temellidirler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İnananlarla iyi işler görenlere gelince: Onlar cennet ehlidir, onlar da cennette ebedidir.

Şaban Piriş: 

İman edip doğruları yapanlara gelince işte onlar cennetliklerdir. Onlar da orada ebedidirler.

Edip Yüksel: 

İnanıp erdemli bir hayat sürenler ise cennet halkıdır; onlar da orada sürekli kalırlar.

Ali Bulaç: 

İman edip salih amellerde bulunanlar ise cennet halkıdırlar, orada süresiz kalacaklardır.

Suat Yıldırım: 

İman edip makbul ve güzel işler yapanlar ise, İşte onlar da cennetliktir. Hem de orada ebedî kalacaklardır. [4,124]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İmân edenler ve sâlih amellerde bulunanlar ise işte onlar cennet ashâbıdır. Onlar cennette muhalleddirler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar ise cennetin dostudurlar. Onlar da onun içinde sürekli kalacaklardır.

Bekir Sadak: 

Inanip yararli isler yapan kimseler cennetlik olanlardir, onlar da orada temellidirler. *

İbni Kesir: 

İman edip, salih ameller işleyenler

Adem Uğur: 

İman edip yararlı iş yapanlara gelince onlar da cennetliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar.

İskender Ali Mihr: 

Ve âmenû olup (Allah´a ulaşmayı dileyip), ıslâh edici (nefsi tezkiye edici) amel işleyenler, işte onlar, cennet halkıdır ve içinde (cennette) devamlı kalacaklardır.

Celal Yıldırım: 

İmân edip iyi yararlı amellerde bulunanlar ise, işte onlar cennetliktirler, onlar orada temelli kalanlardır.

Tefhim ul Kuran: 

İman edip salih amellerde bulunanlar, onlar da cennet halkıdırlar, orada temelli kalıcıdırlar.

Fransızca: 

Et ceux qui croient et pratiquent les bonnes oeuvres, ceux-là sont les gens du Paradis où ils demeureront éternellement.

İspanyolca: 

Pero quienes hayan creído y obrado bien, ésos morarán en el Jardín eternamente.

İtalyanca: 

E coloro che hanno creduto e operato nel bene, sono i compagni del Paradiso e vi rimarranno in perpetuità.

Almanca: 

Und diejenigen, die den Iman verinnerlicht haben und gottgefällig Gutes taten, diese sind die Weggenossen der Dschanna. Darin bleiben sie ewig.

Çince: 

信道而且行善者,是乐园的居民,他们将永居其中。

Hollandaca: 

Die echter gelooft en goed doet, komt voor eeuwig in het paradijs.

Rusça: 

А те, которые уверовали и совершали праведные деяния, окажутся обитателями Рая. Они пребудут там вечно.

Somalice: 

kuwa rumeeyey (xaqse) oo camal wanaagsan sameeya kuwaasi waa asaxaabta Jannada wayna kuwaari dhexdeeda.

Swahilice: 

Na wale walio amini na wakatenda mema, hao ndio watu wa Peponi, humo watadumu.

Uygurca: 

ئىمان ئېيتقان ۋە ياخشى ئەمەللەرنى قىلغانلار ئەھلى جەننەتتۇر. ئۇلار جەننەتتە مەڭگۈ قالىدۇ

Japonca: 

だが信仰して善行に勤しむ者は楽園の住人である。その中に永遠に住むのである。

Arapça (Ürdün): 

«والذين آمنوا وعملوا الصالحات أولئك أصحاب الجنة هم فيها خالدون».

Hintçe: 

और जो लोग ईमानदार हैं और उन्होंने अच्छे काम किए हैं वही लोग जन्नती हैं कि हमेशा जन्नत में रहेंगे

Tayca: 

และบรรดาผู้ที่ศรัทธา และประกอบสิ่งที่ดีงามทั้งหลายนั้น ชนเหล่านี้แหละคือชาวสวรรค์โดยที่พวกเขาจะพำนักอยู่ในสวรรค์โดยที่พวกเขาจะพำนักอยู่ในสวรรค์ตลอดกาล

İbranice: 

ואולם, אלה אשר האמינו ועשו את הטובות, כל אלה מאנשי גן העדן ולעולם יהיו בו

Hırvatça: 

A oni koji budu vjerovali i dobra djela činili, oni će stanovnici Dženneta biti; u njemu će vječno boraviti.

Rumence: 

Cei care au crezut şi au săvârşit fapte bune, aceia vor fi soţii Raiului, unde vor veşnici.

Transliteration: 

Waallatheena amanoo waAAamiloo alssalihati olaika ashabu aljannati hum feeha khalidoona

Türkçe: 

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar ise cennetin dostudurlar. Onlar da onun içinde sürekli kalacaklardır.

Sahih International: 

But they who believe and do righteous deeds - those are the companions of Paradise; they will abide therein eternally.

İngilizce: 

But those who have faith and work righteousness, they are companions of the Garden: Therein shall they abide (For ever).

Azerbaycanca: 

İman gətirənlər və yaxşı işlər görənlər isə behiştlikdirlər və orada əbədi olacaqlar.

Süleyman Ateş: 

İnanıp yararlı işler yapanlara gelince, onlar da cennet halkıdır, orada sürekli kalacaklardır.

Diyanet Vakfı: 

İman edip yararlı iş yapanlara gelince onlar da cennetliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar.

Erhan Aktaş: 

Îmân edip, sâlihâtı yapanlar(1) Cennet ehlidirler. Ve onlar orada kalıcıdırlar.

Kral Fahd: 

İman edip salih amel işleyenler ise onlar da cennet ehlidirler. Onlar orada ebedi kalırlar.

Hasan Basri Çantay: 

Îman edib güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar (a gelince) : onlar da cennetin arkadaşlarıdırlar. Onlar orada muhalleddirler (ebedî kalacaklardır).

Muhammed Esed: 

İmana ermiş olup doğru ve yararlı işler yapanlara gelince, sürekli içinde kalmak üzere cenneti hak edenler de işte bunlardır.

Gültekin Onan: 

İnanıp salih amel işleyenler ise cennet halkıdır (ashabülcennet)

Ali Fikri Yavuz: 

İman edip sâlih ameller işliyenler ise, onlar da cennet ehlidirler, ebedî olarak orada kalıcıdırlar.

Portekizce: 

Os fiéis, que praticam o bem, serão os diletos do Paraíso, onde morarão eternamente.

İsveççe: 

Men de som tror och lever rättskaffens har paradiset till arvedel och där skall de förbli till evig tid.

Farsça: 

و کسانی که ایمان آوردند و کارهای شایسته انجام دادند، اهل بهشت اند و در آن جاودانه اند.

Kürtçe: 

وە ئەوکەسانەی کەبڕوایان ھێناو کردەوەی باشیان کرد ئا ئەوانە ھاوەڵی بەھەشتن تیایدا دەمێننەوە بەھەمیشەیی

Özbekçe: 

Ва иймон келтириб, яхши амалларни қилганлар, ана ўшалар жаннат эгаларидир. Улар унда абадий қолурлар.

Malayca: 

Dan orang-orang yang beriman serta beramal soleh, merekalah ahli syurga, mereka kekal di dalamnya.

Arnavutça: 

Kurse, ata që punojnë vepra të mira – ata do të jenë banorë të xhennetit ku do të qëndrojnë përgjithmonë.

Bulgarca: 

А които вярват и вършат праведни дела, тези са обитателите на Рая, там ще пребивават вечно.

Sırpça: 

А они који буду веровали и добра дела чинили, они ће становници Раја бити; у њему ће вечно боравити.

Çekçe: 

Ti však, kdož uvěřili a zbožné skutky konali, ti budou ráje obyvateli a budou tam nesmrtelní.

Urduca: 

اور جو لوگ ایمان لائیں گے اور نیک عمل کریں گے وہی جنتی ہیں اور جنت میں وہ ہمیشہ رہیں گے

Tacikçe: 

Ва онон, ки имон овардаанд ва корҳои шоиста кардаанд, аҳли биҳиштанд ва дар он ҷовидонанд.

Tatarca: 

Әмма иман китереп, изге гамәлләрне кылган хак мөэминнәр җәннәт әһелләре, алар анда мәңге калырлар.

Endonezyaca: 

Dan orang-orang yang beriman serta beramal saleh, mereka itu penghuni surga; mereka kekal di dalamnya.

Amharca: 

እነዚያም ያመኑት በጎ ሥራዎችንም የሠሩት እነዚያ የገነት ጓዶች ናቸው፡፡ እነርሱ በውስጧ ዘላለም ዘውታሪዎች ናቸው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், எவர்கள் நம்பிக்கை கொண்டு, நற்காரியங்களைச் செய்தார்களோ அவர்கள் சொர்க்கவாசிகள் ஆவார்கள்! அவர்கள் அதில் நிரந்தரமாக தங்கி இருப்பார்கள்.

Korece: 

그러나 믿음으로 선행을 행 하는자는 천국의 주인이 되어 그 곳에서 영생하리라

Vietnamca: 

Riêng những ai có đức tin và hành thiện, họ sẽ là cư dân của Thiên Đàng, họ sẽ định cư trong đó mãi mãi.