Arapça:
وَإِذْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ وَالْفُرْقَانَ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
Çeviriyazı:
veiẕ âteynâ mûse-lkitâbe velfürḳâne le`alleküm tehtedûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ve hani bir zamanlar Musa'ya o kitabı ve furkanı verdik, gerekirdi ki, doğru yolda gidesiniz.
Diyanet İşleri:
Doğru yola gidesiniz diye Musa'ya hakkı batıldan ayıran Kitabı vermiştik.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Doğru yolu bulasınız diye bir vakit Musa'ya kitap ve doğruyla eğriyi ayırt eden hükümler verdik.
Şaban Piriş:
Hidayete eresiniz diye Musa’ya kitabı ve furkanı vermiştik.
Edip Yüksel:
Yola gelmeniz için de Musa'ya kitabı ve yasayı verdik.
Ali Bulaç:
Ve hidayete eresiniz diye Musa'ya kitabı ve Furkan’ı verdik.
Suat Yıldırım:
Mûsâ'ya Kitap ve Furkan’ı verdik, ta ki doğru yolda yürüyebilesiniz. [28, 52-53; 21,48; 3,4; 25,1; 8,29]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve bir vakitte Mûsa´ya kitap ve furkan vermiştik. Tâ ki hidâyete eresiniz.
Yaşar Nuri Öztürk:
İyiye ve güzele yol bulursunuz ümidiyle Mûsa'ya Kitap'ı ve furkanı/hakla bâtılı ayıran mesajı vermiştik.
Bekir Sadak:
Dogru yola gidesiniz diye Musa´ya hakki batildan ayiran Kitabi vermistik.
İbni Kesir:
Hani, Musa´ya
Adem Uğur:
Doğru yolu bulasınız diye Musa´ya Kitab´ı ve hak ile bâtılı ayıran hükümleri verdik.
İskender Ali Mihr:
Ve Musa´ya, hidayete eresiniz diye kitap ve furkan vermiştik.
Celal Yıldırım:
Ve hani doğru yola erişesiniz diye Musa´ya kitap ve furkanı vermiştik.
Tefhim ul Kuran:
Ve (yine) hidayete erersiniz diye Musa´ya Kitabı ve Furkanı verdik.
Fransızca:
Et [rappelez-vous], lorsque Nous avons donné à Moïse le Livre et le Discernement afin que vous soyez guidés.
İspanyolca:
Y cuando dimos a Moisés la Escritura y el Criterio. Quizás, así, fuerais bien dirigidos.
İtalyanca:
E quando abbiamo dato a Mosè il Libro e il Discrimine: forse sarete ben guidati!
Almanca:
Und (erinnere daran), als WIR Musa die Schrift und Al-furqan zuteil werden ließen, damit ihr Rechtleitung findet,
Çince:
当时,我以经典和证据赏赐穆萨,以便你们遵循正道。
Hollandaca:
Wij gaven Mozes de schriften en de onderscheiding, opdat gij op den rechten weg zoudt geleid worden.
Rusça:
Вот Мы даровали Мусе (Моисею) Писание и различение, - быть может, вы последуете прямым путем.
Somalice:
xusa markaan siinay (Nabi) muusc kitaab iyo kala bixiyc (xaqa iyo baadilka) si aad u hanuuntaan.
Swahilice:
Na tulipo mpa Musa Kitabu na pambanuo ili mpate kuongoka.
Uygurca:
ئۆز ۋاقتىدا سىلەرنى ھىدايەت تاپسۇن دەپ، مۇساغا ھەقنى باتىلدىن ئايرىغۇچى كىتابنى (يەنى تەۋراتنى) بەردۇق
Japonca:
またわれがムーサーに,啓典と(正邪の)識別〔フルカーン〕(の基準)を与えたことを思い起せ。これもあなたがたが正しく導かれるであろうと思ってのこと。
Arapça (Ürdün):
«وإذ آتينا موسى الكتاب» التوراة «والفرقان» عطف تفسير، أي الفارق بين الحق والباطل والحلال والحرام «لعلكم تهتدون» به من الضلال.
Hintçe:
और (वह वक्त भी याद करो) जब मूसा को (तौरेत) अता की और हक़ और बातिल को जुदा करनेवाला क़ानून (इनायत किया) ताके तुम हिदायत पाओ
Tayca:
และจงรำลึกถึงขณะที่เราได้ให้คัมภีร์และ อัล-ฟุรฺกอน แก่ มูซา หวังว่าพวกเจ้าจะได้รับคำแนะนำที่ถูกต้อง
İbranice:
ונתנו למשה את הספר ואת הפורקאן שמא תהיו מודרכים
Hırvatça:
I kada smo dali Musau Knjigu i ono što razdvaja Istinu od neistine, da biste se pravim putem uputili.
Rumence:
Noi i-am dăruit lui Moise Cartea şi Legea. Poate vă veţi lăsa călăuziţi!
Transliteration:
Waith atayna moosa alkitaba waalfurqana laAAallakum tahtadoona
Türkçe:
İyiye ve güzele yol bulursunuz ümidiyle Mûsa'ya Kitap'ı ve furkanı/hakla bâtılı ayıran mesajı vermiştik.
Sahih International:
And [recall] when We gave Moses the Scripture and criterion that perhaps you would be guided.
İngilizce:
And remember We gave Moses the Scripture and the Criterion (Between right and wrong): There was a chance for you to be guided aright.
Azerbaycanca:
(Yadınıza salın!) Biz Musaya kitab (Tövrat) və (haqq ilə batili bir-birindən fərqləndirən) Furqan verdik ki, bəlkə, siz doğru yola yönələsiniz.
Süleyman Ateş:
Yola gelesiniz diye Musa'ya Kitap ve furkan (gerçekle batılı birbirinden ayıran ölçü) vermiştik.
Diyanet Vakfı:
Doğru yolu bulasınız diye Musa'ya Kitab'ı ve hak ile batılı ayıran hükümleri verdik.
Erhan Aktaş:
Doğru yolu bulasınız diye, Mûsâ’ya Kitâp’ı ve Furkân’ı(1) verdik.
Kral Fahd:
Doğru yolu bulasınız diye Musâ'ya Kitab'ı ve furkân (hak ile bâtılı ayıran hükümler) ı verdik.
Hasan Basri Çantay:
Hani Musâya, (sapıklıkdan ayrılıb) doğru yola gelesiniz diye, («Tur» da) o kitabı (Tevrâtı) ve Furkaanı (Hak ile batılı ayırd eden hükümleri) vermişdik.
Muhammed Esed:
Ve (hatırlayın), Musa´ya ilahi kelamı -(böylece) doğruyu yanlıştan ayırt etmek için (kullanacağı) ölçüyü -vermiştik ki doğru yola yönelesiniz;
Gültekin Onan:
Ve hidayete ermeniz için de Musa´ya kitabı ve furkanı verdik.
Ali Fikri Yavuz:
Ve hatırlayın ki, biz Musâ’yı Tevrât’ı ve hak ile bâtıl arasını ayıran Furkan’ı vermiştik ki, (sapıklıktan kurtulup) doğru yolu bulasınız.
Portekizce:
E de quando concedemos a Moisés o Livro e o Discernimento, para que vos orientásseis!
İsveççe:
Och [minns] att Vi uppenbarade Skriften för Moses och en måttstock varmed rätt kan mätas och skiljas från orätt så att ni fick vägledning,
Farsça:
و [یاد کنید] هنگامی که به موسی، کتاب و میزان جداکننده [حق از باطل] عطا کردیم تا هدایت یابید.
Kürtçe:
بیربکەنەوە کاتێک تەورات وجیاکەرەوە (لە نێوان دروست ونادروست) مان دا بەمووسابۆ ئەوەی ڕێنمونیی پێ بکەن
Özbekçe:
Шоядки ҳидоят топсангиз, деб Мусога китобни ва фурқонни берганимизни эсланг.
Malayca:
Dan (kenangkanlah) ketika Kami turunkan kepada Nabi Musa kitab (Taurat) dan keterangan-keterangan (yang terkandung di dalamnya, yang membezakan antara yang benar dengan yang salah), supaya kamu mendapat petunjuk.
Arnavutça:
dhe kur Musait ia kemi pasë dhënë librin e Furkanit (Teuratin), që të udhëzoheni në rrugën e drejtë;
Bulgarca:
И когато дадохме на Муса Писанието и Разграничението, за да се напътите!
Sırpça:
И када смо дали Мојсију Књигу и оно што раздваја Истину од неистине, да бисте се правим путем упутили.
Çekçe:
A dali jsme věru Mojžíšovi Písmo a spásné rozlišení - snad jím budete správně vedeni.
Urduca:
یاد کرو کہ (ٹھیک اس وقت جب تم یہ ظلم کر رہے تھے) ہم نے موسیٰؑ کو کتاب اور فرقان عطا کی تاکہ تم اس کے ذریعے سے سیدھا راستہ پاسکو
Tacikçe:
Ва ба ёд оред он ҳангомро, ки ба Мӯсо китоб ва фурқон додем, бошад, ки ҳидоят шавед.
Tatarca:
Янә шуны хәтерләгез, туры юлга күнелмәклегегез өчен Муса г-мгә китап бирдек. Ул китап хак белән батыл арасын аеручы иде.
Endonezyaca:
Dan (ingatlah), ketika Kami berikan kepada Musa Al Kitab (Taurat) dan keterangan yang membedakan antara yang benar dan yang salah, agar kamu mendapat petunjuk.
Amharca:
ሙሳንም መጽሐፍንና (እውነትና ውሸትን) መለያንም ትመሩ ዘንድ በሰጠነው ጊዜ (አስታውሱ)፡፡
Tamilce:
இன்னும், நீங்கள் நேர்வழி பெறுவதற்காக மூஸாவிற்கு வேதத்தையும், பிரித்தறிவிக்கக்கூடிய சட்டத்தையும் நாம் கொடுத்ததை நினைவு கூருங்கள்.
Korece:
하나님께서 모세에게 성서와 식별서를 내렸나니 이것으로 너 회가 인도될 것이라
Vietnamca:
(Các ngươi hãy nhớ lại) khi TA ban cho Musa Kinh Sách (Tawrah – Kinh Cựu Ước) và Tiêu Chuẩn Phân Biệt Phúc Tội mong rằng các ngươi được hướng dẫn đúng đường.
Ayet Linkleri: