Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

225

Ayet No: 

232

Sayfa No: 

36

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لَّا يُؤَاخِذُكُمُ اللَّهُ بِاللَّغْوِ فِي أَيْمَانِكُمْ وَلَٰكِن يُؤَاخِذُكُم بِمَا كَسَبَتْ قُلُوبُكُمْ ۗ وَاللَّهُ غَفُورٌ حَلِيمٌ

Çeviriyazı: 

lâ yüâḫiẕükümü-llâhü billagvi fî eymâniküm velâkiy yüâḫiẕüküm bimâ kesebet ḳulûbüküm. vellâhü gafûrun ḥalîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah, sizi yeminlerinizde bilmeyerek ettiğiniz lağıv (herhangi bir kasıt olmadan, kanaate göre yanlış yere yapılan yemin)dan sorumlu tutmaz. Fakat kalbinizin kazandığı yalan yere yapılan yeminden sorumlu tutar. Allah çok bağışlayıcıdır, çok halimdir.

Diyanet İşleri: 

Allah sizi rastgele yeminlerinizden dolayı değil, fakat kalblerinizin kasdettiği yeminlerden dolayı sorumlu tutar. Allah bağışlayandır, Halim'dir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Allah, boş yere yemin ettiğiniz için sizi suçlu tutmaz, kalplerinizde, niyet yüzünden kazandığınız günah dolayısıyla sizi suçlu tutar. Allah suçları örter, ceza vermede acele etmez.

Şaban Piriş: 

Allah, sizi kasıtsız (olarak yaptığınız) yeminlerinizden dolayı sorumlu tutmaz, fakat kalplerinizin kazandığı (bile bile yaptığınız) yeminlerden sorumlu tutar. Allah çok bağışlayandır, çok şefkat ve merhamet edendir.

Edip Yüksel: 

ALLAH yaptığınız kasıtsız yeminlerinizden sizi sorumlu tutmaz; ancak kalbinizdeki gerçek niyetinizden sorumlu tutar. ALLAH Bağışlayandır, Şefkatlidir.

Ali Bulaç: 

Allah sizi, yeminlerinizdeki 'rastgele söylemelerinizden, boş, amaçsız sözler'den dolayı sorumlu tutmaz; fakat kalplerinizin kazandıklarından dolayı sorumlu tutar. Allah bağışlayandır, yumuşak davranandır.

Suat Yıldırım: 

Allah sizi yeminlerinizdeki yanılmadan dolayı kınamaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlere uymazsanız sizi sorumlu tutar. Allah çok affedicidir, cezayı çabuklaştırmaz (tövbe için fırsat tanır).

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Allah Teâlâ sizleri yeminlerinizdeki lağıvden dolayı muaheze etmez. Fakat sizleri kalblerinizin kesbettiği şey ile muaheze buyurur. Ve Allah Teâlâ gafûrdur, halîmdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah sizi, dil sürçmesi sonucu, lağv/lakırdı olarak yaptığınız yeminlerinizden sorumlu tutmaz; ama O sizi kalplerinizin kazandığından hesaba çeker. Allah Gafûr'dur, çok affeder; Halîm'dir, çok yumuşak davranır.

Bekir Sadak: 

Allah sizi rastgele yeminlerinizden dolayi degil, fakat kalblerinizin kasdettigi yeminlerden dolayi sorumlu tutar. Allah bagislayandir, Halim´dir.

İbni Kesir: 

Yeminlerinizdeki lağvden dolayı Allah, sizi sorumlu tutmaz. Ancak kalblerinizin kazandığı şeyden dolayı sizi sorumlu tutar. Allah Gafur´dur, Halim´dir.

Adem Uğur: 

Allah sizi kasıtsız yeminlerinizden sorumlu tutmaz. Lâkin kasıtlı yaptığınız yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutar. Allah gafûrdur, halîmdir.

İskender Ali Mihr: 

Allah sizi, yeminlerinizdeki boş sözlerden dolayı muaheze etmez (sorumlu tutmaz). Fakat, kalplerinizin kazandığı şeylerden (negatif derecelerden, şerrlerden, günahlardan) sizi muaheze eder (sorumlu tutar). Ve Allah, Gafur´dur, Halîm´dir.

Celal Yıldırım: 

Allah sizi, bilmeyerek rasgele yaptığınız yeminlerinizden dolayı sorumlu tutmaz. Ama kalblerinizin kasdettiği yeminlerden dolayı sorumlu tutar. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir..

Tefhim ul Kuran: 

Allah sizi, yeminlerinizdeki ´rastgele söylemelerinizden, boş sözler (lağv) ´den dolayı sorumlu tutmaz

Fransızca: 

Ce n'est pas pour les expressions gratuites dans vos serments qu'Allah vous saisit : Il vous saisit pour ce que vos coeurs ont acquis. Et Allah est Pardonneur et Patient .

İspanyolca: 

Alá no tendrá en cuenta la vanidad de vuestros juramentos, pero sí tendrá en cuenta la intención de vuestros corazones. Alá es indulgente, benigno.

İtalyanca: 

Allah non vi punirà per la leggerezza nei vostri giuramenti, vi punirà per ciò che i vostri cuori avranno espresso. Allah è perdonatore paziente.

Almanca: 

ALLAH belangt euch nicht für etwas Unbedachtes bei euren Eiden, doch ER belangt euch für das, was eure Herzen beabsichtigten. Und ALLAH ist allvergebend, allnachsichtig.

Çince: 

真主不为无意的誓言而责备你们,但为有意的誓言而责备你们。真主是至赦的,是至容的。

Hollandaca: 

God zal u niet straffen voor een onbedacht woord in uwe eeden; hij zal u straffen voor de voorbedachtzaamheid uws harten. God is genadig en mild.

Rusça: 

Аллах не призовет вас к ответу за непреднамеренные клятвы, но призовет вас к ответу за то, что приобрели ваши сердца. Аллах - Прощающий, Выдержанный.

Somalice: 

iddin ma qabanayo Eebe dhaar qasad la 'aaneed, wuxuuse idiin qaban waxay kasbatay quluubtiinnu, Eebana waa dambi dhaafe dul badan.

Swahilice: 

Mwenyezi Mungu hakushikeni kwa viapo vyenu vya upuuzi. Bali anakushikeni kwa yanayo chuma nyoyo zenu. Na Mwenyezi Mungu ni Mwenye kusamehe na Mpole.

Uygurca: 

مەقسەتسىز ئىچكەن قەسىمىڭلار ئۈچۈن اﷲ سىلەرنى جازاغا تارتمايدۇ، قەستەن ئىچكەن قەسىمىڭلار ئۈچۈن اﷲ سىلەرنى جازاغا تارتىدۇ. اﷲ مەغپىرەت قىلغۇچىدۇر، ھەلىمدۇر (يەنى بەندىلىرىنى جازالاشقا ئالدىراپ كەتمەيدۇ)

Japonca: 

アッラーは,あなたがたの誓いの中,不用意な言葉を咎めようとはなされない。だが,あなたがたの心の意図することを,咎められる。誠にアッラーは寛容にして大度の持主であられる。

Arapça (Ürdün): 

«لا يؤاخذكم الله باللغو» الكائن «في أيمانكم» وهو ما يسبق إليه اللسان من غير قصد الحلف نحو ألا والله، وبلى و الله فلا إثم فيه ولا كفارة «ولكن يؤاخذكم بما كسبت قلوبكم» أي قصدته من الأيمان إذا حنثتم «والله غفور» لما كان من اللغو «حليم» بتأخير العقوبة عن مستحقها.

Hintçe: 

तुम्हारी लग़ो (बेकार) क़समों पर जो बेइख्तेयार ज़बान से निकल जाए ख़ुदा तुम से गिरफ्तार नहीं करने का मगर उन कसमों पर ज़रुर तुम्हारी गिरफ्त करेगा जो तुमने क़सदन (जान कर) दिल से खायीं हो और ख़ुदा बख्शने वाला बुर्दबार है

Tayca: 

อัลลอฮ์จะไม่ทรงเอาโทษแก่พวกเจ้าด้วยคำพูดพล่อยๆ ในการสาบานของพวกเจ้า แต่ทว่าพระองค์จะทรงเอาโทษแก่พวกเจ้า ด้วยการสาบานที่หัวใจของพวกเจ้ามุ่งหมายด้วย และอัลลอฮ์นั้นเป็นผู้ทรงอภัยโทษผู้ทรงหนักแน่น

İbranice: 

אלוהים לא יעניש אתכם בגלל פליטת פה בשבועותיכם, אך, הוא יעניש אתכם בגלל כוונת לבבותיכם, ואלוהים סלחן מתון (סבלן)

Hırvatça: 

Allah vas neće kazniti ako se neoprezno zakunete, ali će vas kazniti za ono što s predumišljajem srca vaših uradite. Allah je Onaj Koji oprašta grijehe i Onaj Koji ne žuri s kaznom.

Rumence: 

Dumnezeu nu vă va pedepsi pentru o vorbă aruncată în juruinţele voastre, însă vă va pedepsi pentru ceea ce dospesc inimile voastre. Dumnezeu este Iertător, Blând.

Transliteration: 

La yuakhithukumu Allahu biallaghwi fee aymanikum walakin yuakhithukum bima kasabat quloobukum waAllahu ghafoorun haleemun

Türkçe: 

Allah sizi, dil sürçmesi sonucu, lağv/lakırdı olarak yaptığınız yeminlerinizden sorumlu tutmaz; ama O sizi kalplerinizin kazandığından hesaba çeker. Allah Gafûr'dur, çok affeder; Halîm'dir, çok yumuşak davranır.

Sahih International: 

Allah does not impose blame upon you for what is unintentional in your oaths, but He imposes blame upon you for what your hearts have earned. And Allah is Forgiving and Forbearing.

İngilizce: 

Allah will not call you to account for thoughtlessness in your oaths, but for the intention in your hearts; and He is Oft-forgiving, Most Forbearing.

Azerbaycanca: 

Allah, bilmədən (səhvən) içdiyiniz andlara görə sizi cəzalandırmaz, lakin qəlblərinizin kəsb etdiyi şeylərə (yalandan və ya qəsdən içib yerinə yetirmədiyiniz andlara, pis niyyətlərə) görə sizi cəzalandıracaqdır. Allah bağışlayandır, həlimdir!

Süleyman Ateş: 

Allah sizi, yaptığınız kasıtsız yeminlerinizden sorumlu tutmaz; fakat kalblerinizin kazandığı (bile bile yaptığınız) yeminlerden sorumlu tutar. Allah bağışlayandır, halimdir.

Diyanet Vakfı: 

Allah sizi kasıtsız yeminlerinizden sorumlu tutmaz. Lakin kasıtlı yaptığınız yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutar. Allah gafurdur, halimdir.

Erhan Aktaş: 

Allah, kasıtsız olarak yaptığınız yeminlerden sizi sorumlu tutmaz. Ancak, kasıtlı yaptığınız yeminlerden sizi sorumlu tutar. Allah; Çok Bağışlayan’dır, Çok Hoşgörülü’dür.

Kral Fahd: 

Allah sizi kasıtsız yeminlerinizden sorumlu tutmaz. Lâkin kalplerinizin kasdettiği yeminden sorumlu tutar. Allah, Gafûr'dur, Halîm'dir.

Hasan Basri Çantay: 

Allah, sizi yeminlerinizdeki «lâğv» dan dolayı sorumlu tutmaz. Fakat sizi kalplerinizin azmetdiği yeminler yüzünden muaahaze eder. Allah çok yarlığayıcıdır, halîmdir (kullarının günâhı sebebiyle azıklarını da kesici değildir).

Muhammed Esed: 

Allah, düşünmeden yapmış olduğunuz yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutmayacak, ama kalplerinizin (ihtirasla) arzuladıklarından sorumlu tutacaktır: Allah, çok affedicidir, çok tahammül (hilm) sahibidir.

Gültekin Onan: 

Tanrı sizi yeminlerinizdeki ´rasgele söylemelerinizden, boş, amaçsız sözler´den dolayı sorumlu tutmaz

Ali Fikri Yavuz: 

Allah, sizi yeminlerinizdeki yanılmadan dolayı sorumlu tutmaz. Fakat sizi, kalblerinizin irtikâp ettiği yeminlerle sorumlu tutar da muahaze eder. Allah, yanılarak yemin edenleri bağışlayıcıdır, halîmdir (azâba hak kazananların azâbını geciktirmekle rızıklarını vericidir.)

Portekizce: 

Deus não vos recriminará por vossos juramentos involuntários; porém, responsabilizar-vos-á pelas intenções dosvossos corações. Sabei que Deus é Tolerante, Indulgentíssimo.

İsveççe: 

Gud bestraffar er inte för obetänksamma eder, men Han ställer er till svars för ert innersta [uppsåt]. Gud är mild och överseende.

Farsça: 

خدا شما را به خاطر سوگندهای لغوتان [که جدی و حقیقی نیست و عادتاً بدون قصد قلبی بر زبان جاری می شود] مؤاخذه نمی کند، ولی شما را به خاطر آنچه دل هایتان [از سوگند جدی و حقیقی] مرتکب شده مؤاخذه می کند؛ و خدا بسیار آمرزنده و بردبار است.

Kürtçe: 

خوا سوێندی بێ ھوودە (لەدەم دەرچوون) تان لێ ناگرێ بەڵام سوێندێکتان لێ دەگرێت بە دڵ بتانەوێت ومەبەستتان بێت وەخوا لێخۆشبوو لەسەر خۆیە

Özbekçe: 

Аллоҳ сизларнинг бехуда қасамларингиз учун тутмайди. Лекин қалбдан касб қилганингиз учун тутади. Ва Аллоҳ мағфиратли, раҳмли зотдир.

Malayca: 

Allah tidak mengira kamu bersalah tentang sumpah kamu yang tidak dimaksudkan (untuk bersumpah), tetapi Ia mengira kamu bersalah (dan akan mengenakan hukuman) dengan sebab sumpah yang diusahakan (disengajakan) oleh hati kamu (dengan niat bersumpah). Dan (ingatlah), Allah Maha Pengampun, lagi Maha Penyabar.

Arnavutça: 

Perëndia nuk ju dënon nëse betoheni pa qëllim, por judënon për atë që e bëni me qëllim. – Se, Perëndia është i butë dhe falë (nuk nxiton në dënime).

Bulgarca: 

Аллах не ви придиря за празнословието в клетвите ви, ала ви придиря за онова, което вашите сърца са придобили. Аллах е опрощаващ, всеблаг.

Sırpça: 

Аллах неће да вас казни ако се неопрезно закунете, али ће да вас казни за оно што с предумишљајем срца ваших урадите. Аллах је Онај Који опрашта грехе и Онај Који не жури с казном.

Çekçe: 

Bůh vás nepotrestá za nevážnost řeči vaší v přísahách, ale potrestá vás za to, co srdce vaše si vysloužila. Bůh věru je odpouštějící, laskavý.

Urduca: 

جو بے معنی قسمیں تم بلا ارادہ کھا لیا کرتے ہو، اُن پر اللہ گرفت نہیں کرتا، مگر جو قسمیں تم سچے دل سے کھاتے ہو، اُن کی باز پرس وہ ضرور کرے گا اللہ بہت در گزر کرنے والا اور بردبار ہے

Tacikçe: 

Худо шуморо ба сабаби савгандҳои беҳудаатон бозхост намекунад, балки ба хотири нияте, ки дар дил ниҳон медоред, бозхост мекунад. Худо омурзанда ва бурдбор аст!

Tatarca: 

Аллаһ сезне ґәзаб белән тотмас буш антларыгыз өчен, ягъни дөрес дип белеп хатага ант итеп, соңра хаталыгы мәгълүм булгач, бу антны үтәмисез һәм кәффәрәтен дә бирмисез. Ләкин Аллаһ тотар сезне, хата икәнен белеп явыз ният белән ант итсәгез. Әнә шундый антны бозу һәм кәффәрәтен бирү лязем була. Аллаһ ант итү эшләрен төзәтүче һәм кәффәрәтен бирүчеләрне ярлыкаучы һәм миһербанлы.

Endonezyaca: 

Allah tidak menghukum kamu disebabkan sumpahmu yang tidak dimaksud (untuk bersumpah), tetapi Allah menghukum kamu disebabkan (sumpahmu) yang disengaja (untuk bersumpah) oleh hatimu. Dan Allah Maha Pengampun lagi Maha Penyantun.

Amharca: 

በመሐላዎቻችሁ በውድቁ (ሳታስቡ በምትምሉት) አላህ አይዛችሁም፡፡ ግን ልቦቻችሁ ባሰቡት ይይዛችኋል፡፡ አላህም በጣም መሐሪ ታጋሽ ነው፡፡

Tamilce: 

உங்கள் சத்தியங்களில் வீணானவற்றிற்காக அல்லாஹ் உங்களைத் தண்டிக்கமாட்டான். எனினும், உங்கள் உள்ளங்கள் செய்த (உறுதியான சத்தியத்)திற்காக (அதை நீங்கள் நிறைவேற்றவில்லை என்றால்) அவன் உங்களைத் தண்டிப்பான். அல்லாஹ் மகா மன்னிப்பாளன், பெரும் சகிப்பாளன் ஆவான்.

Korece: 

너회의 맹세속에 비의도적 인 것에 대해서는 책망 하시지 아니하시나 너의 심중에 있는 의도 적 맹세는 책망하시니라 하나님은관용과 은혜로우심으로 충만하심 이라

Vietnamca: 

Allah không bắt tội việc các ngươi thề thốt như một thói quen trên đầu môi, nhưng Ngài sẽ bắt tội khi các ngươi (thề thốt) có chủ định trong tim của các ngươi và Allah là Đấng Tha Thứ, Đấng Chịu Đựng.