Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

169

Ayet No: 

176

Sayfa No: 

25

Nüzûl Yeri: 

Nüzûl Yılı: 

Arapça: 

إِنَّمَا يَأْمُرُكُم بِالسُّوءِ وَالْفَحْشَاءِ وَأَن تَقُولُوا عَلَى اللَّهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ

Çeviriyazı: 

innemâ ye'müruküm bissûi velfaḥşâi veen teḳûlû `ale-llâhi mâ lâ ta`lemûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O size hep çirkin ve murdar işleri emreder, Allah'a karşı bilmediğiniz şeyler söylemenizi ister.

Diyanet İşleri: 

Muhakkak size, kötülüğü, hayasızlığı, Allah'a karşı da bilmediğiniz şeyi söylemenizi emreder.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O, size ancak ve ancak çirkin ve kötü şeyler buyurur, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.

Şaban Piriş: 

Muhakkak size, kötülüğü, ahlaksızlığı ve Allah’a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.

Edip Yüksel: 

O size kötülüğü, hayasızlığı ve ALLAH'a bilmediğiniz şeyleri yakıştırmanızı emreder.

Ali Bulaç: 

O, size yalnızca, kötülüğü, çirkin-hayasızlığı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.

Suat Yıldırım: 

O sizi hep çirkin işler ve hayasızlık yapmaya Bir de Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri iddia etmeye teşvik eder.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O sizlere ancak çirkin, pek murdar şeyleri emreder. Ve Allah´a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi (emreder).

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hiç kuşkusuz o, size kötülük, çirkinlik/düzensizlik ve pislik emreder. Ve size, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi buyurur durur.

Bekir Sadak: 

Muhakkak size, kotulugu, hayasizligi, Allah´a karsi da bilmediginiz seyi soylemenizi emreder.

İbni Kesir: 

O

Adem Uğur: 

O size ancak kötülüğü, çirkini ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.

İskender Ali Mihr: 

O size sadece kötülüğü, fuhşu (hayasızlığı) ve Allah´a karşı (Allah hakkında) bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.

Celal Yıldırım: 

O ancak size kötülüğü, hayâsızlığı ve Allah´a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.

Tefhim ul Kuran: 

O, size yalnızca, kötülüğü, çirkin-hayasızlığı ve Allah´a karşı bilmediğiniz şeyi söylemenizi emreder.

Fransızca: 

Il ne vous commande que le mal et la turpitude et de dire contre Allah ce que vous ne savez pas.

İspanyolca: 

Os ordena lo malo y lo deshonesto y que digáis contra Alá lo que no sabéis.

İtalyanca: 

Certamente vi ordina il male e la turpitudine e di dire, a proposito di Allah, cose che non sapete.

Almanca: 

Er gebietet euch doch nur Schlechtes und Abscheuliches und daß ihr über ALLAH sagt, was ihr nicht wisst.

Çince: 

他只以罪恶和丑事命令你们,并教你们假借真主的名义,而说出你们所不知道的事。

Hollandaca: 

Hij beveelt u het booze en schandelijke, en leert u van God zeggen wat ge niet kent.

Rusça: 

Воистину, он велит вам творить зло и мерзость и наговаривать на Аллаха то, чего вы не знаете.

Somalice: 

wuxuuna idin fari uun xumaan iyo Macsiyo iyo inaad ku sheegtaan Eebe waxaydaan ogayn.

Swahilice: 

Yeye anakuamrisheni maovu na machafu, na mumsingizie Mwenyezi Mungu mambo msiyo yajua.

Uygurca: 

شەيتان سىلەرنى ھەقىقەتەن يامانلىقلارغا، قەبىھ گۇناھلارغا ۋە اﷲ نامىدىن، يالغاندىن (اﷲ سىلەرگە ھالال قىلغان نەرسىلەرنى ھارام دەپ ۋە ھارام قىلغان نەرسىلەرنى ھالال دەپ)، سىلەر بىلمەيدىغان نەرسىلەرنى ئېيتىشقا بۇيرۇيدۇ

Japonca: 

かれは,唯罪悪と醜事をあなたがたに命じ,アッラーに就いて,あなたがたの知らないことをロ走らせる。

Arapça (Ürdün): 

«إنما يأمركم بالسوء» الإثم «والفحشاء» القبيح شرعا «وأن تقولوا على الله ما لا تعلمون» من تحريم ما لم يحرم وغيره.

Hintçe: 

वह तो तुम्हें बुराई और बदकारी ही का हुक्म करेगा और ये चाहेगा कि तुम बे जाने बूझे ख़ुदा पर बोहतान बाँधों

Tayca: 

ที่จริงมันเพียงแต่จะใช้พวกเจ้าให้ประกอบสิ่งชั่ว และสิ่งลามกเท่านั้น และจะใช้พวกเจ้ากล่าวความเท็จให้แก่อัลลอฮ์ในสิ่งที่พวกเจ้าไม่รู้

İbranice: 

הוא מסית אתכם לעשות את המעשה הרע והתועבה, ולהגיד על אלוהים מה שאינכם יודעים

Hırvatça: 

On vas navraća na grijeh i razvrat, i da o Allahu govorite ono što ne znate.

Rumence: 

poruncindu-vă doar lucruri rele şi ruşinoase şi punându-vă să spuneţi despre Dumnezeu ceea ce nu ştiţi.

Transliteration: 

Innama yamurukum bialssooi waalfahshai waan taqooloo AAala Allahi ma la taAAlamoona

Türkçe: 

Hiç kuşkusuz o, size kötülük, çirkinlik/düzensizlik ve pislik emreder. Ve size, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi buyurur durur.

Sahih International: 

He only orders you to evil and immorality and to say about Allah what you do not know.

İngilizce: 

For he commands you what is evil and shameful, and that ye should say of Allah that of which ye have no knowledge.

Azerbaycanca: 

O sizə ancaq pis və murdar (həyasız) işlər görməyi və Allaha qarşı bilmədiklərinizi deməyi əmr edər.

Süleyman Ateş: 

O size daima kötülük ve çirkin iş (yapmanızı), Allah hakkında bilmediğiniz şeyler söylemenizi emreder.

Diyanet Vakfı: 

O size ancak kötülüğü, çirkini ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.

Erhan Aktaş: 

Şeytân size, ancak kötülüğü, fahşâyı(1) ve Allah’a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemeyi telkin eder.

Kral Fahd: 

O size, sadece kötülüğü, hayasızlığı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.

Hasan Basri Çantay: 

O, size ancak kötülüğü, hayâsızlığı ve Allaha karşı bilmeyeceğiniz şeyleri söylemenizi emreder.

Muhammed Esed: 

Sizi yalnız kötülük işlemeye, iğrenç ve çirkin işler yapmaya ve hakkında bilgi sahibi olmadığınız şeyleri Allah´a isnat etmeye çağırır.

Gültekin Onan: 

O size yalnızca kötülüğü, çirkin-hayasızlığı ve Tanrı´ya karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi buyurur.

Ali Fikri Yavuz: 

Şeytan, size ancak kötülüğü, hayasızlığı ve Allah’a karşı bilmiyeceğiniz şeyleri söylemenizi emreder.

Portekizce: 

Ele só vos induz ao mal e à obscenidade e a que digais de Deus o que ignorais.

İsveççe: 

Han uppmuntrar er [att begå] onda och skamlösa handlingar och [uppmanar er] att påstå om Gud sådant som ni inte kan veta något om.

Farsça: 

فقط شما را به بدی و زشتی فرمان می دهد، و اینکه جاهلانه اموری را [به عنوان حلال و حرام] به خدا نسبت دهید.

Kürtçe: 

بەڕاستی (شەیتان) فەرمانتان پێ دەدات بەتاوان و خراپە لەگەڵ ھەڵبەستنی شتی وا بەدەم خواوە کە نازانن

Özbekçe: 

Албатта, у сизларни ёмон ва фаҳш ишларга ҳамда Аллоҳга қарши билмаган нарсангизни гапиришингизга буюради.

Malayca: 

Ia hanya menyuruh kamu melakukan kejahatan dan perkara-perkara yang keji, dan (menyuruh) supaya kamu berkata (dusta) terhadap Allah apa yang kamu tidak ketahui (salah benarnya).

Arnavutça: 

Ai vetëm ju nxitë në të këqija dhe në vepra të turpshme dhe të flisni kundër Perëndisë ato gjëra që nuk i dini.

Bulgarca: 

Той ви повелява само злина и поквара, и да говорите за Аллах онова, което не знаете.

Sırpça: 

Он вас навраћа на грех и разврат, и да о Аллаху говорите оно што не знате.

Çekçe: 

On přikazuje vám jen špatnosti a hanebnosti, a abyste o Bohu říkali něco, o čem nemáte ponětí.

Urduca: 

تمہیں بدی اور فحش کا حکم دیتا ہے اور یہ سکھاتا ہے کہ تم اللہ کے نام پر وہ باتیں کہو جن کے متعلق تمہیں علم نہیں ہے کہ وہ اللہ نے فرمائی ہیں

Tacikçe: 

Ӯ шуморо ба бадиву зиштӣ фармон медиҳад ва мехоҳад, ки дар бораи Худо чизҳое бигӯед, ки ба он огоҳ нестед.

Tatarca: 

Шайтан сезне фәкать төрле яман эшләргә: зина кылу, хәмер эчү һәм хатыннарның ґәүрәт әгъзаларын күрсәтеп йөрүләре кеби фәхеш эшләргә өнди, һәм Аллаһ хакында дәлилсез ялган сөйләргә котыртадыр. Аллаһудан куркыгыз, шайтанга һич иярмәгез!

Endonezyaca: 

Sesungguhnya syaitan itu hanya menyuruh kamu berbuat jahat dan keji, dan mengatakan terhadap Allah apa yang tidak kamu ketahui.

Amharca: 

(እርሱ) የሚያዛችሁ በኃጢኣትና በጸያፍ ነገር በአላህም ላይ የማታውቁትን እንድትናገሩ ብቻ ነው፡፡

Tamilce: 

அவன் உங்களுக்கு ஏவுவதெல்லாம் தீமையையும், மானக்கேடானதையும், நீங்கள் அறியாதவற்றை அல்லாஹ்வின் மீது (பொய்யாக) கூறுவதையும்தான்.

Korece: 

실로 사탄은 사악함과 수치스러운 일들을 너희들에게 명령하 며 하나님에 대하여 너회들이 알 지 못하는 바를 중상하도다

Vietnamca: 

Hắn chuyên xúi giục các ngươi làm điều xấu xa và đồi bại, hắn xúi bẩy các ngươi nói cho Allah về những điều mà các ngươi không biết.