Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

19

Sûredeki Ayet No: 

24

Ayet No: 

2274

Sayfa No: 

306

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَنَادَاهَا مِن تَحْتِهَا أَلَّا تَحْزَنِي قَدْ جَعَلَ رَبُّكِ تَحْتَكِ سَرِيًّا

Çeviriyazı: 

fenâdâhâ min taḥtihâ ellâ taḥzenî ḳad ce`ale rabbüki taḥteki seriyyâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Melek, Meryem'e, aşağı tarafından şöyle seslendi. "Sakın üzülme, Rabbin alt tarafında bir ırmak akıttı."

Diyanet İşleri: 

Onun altından bir ses kendisine şöyle seslendi: "Sakın üzülme, Rabbin içinde bulunanı şerefli kılmıştır. Hurma ağacını kendine doğru silkele, üstüne taze hurma dökülsün.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Uzaktan bir ses geldi ona: Mahzun olma, Rabbin, ayağının altından bir ırmak akıttı.

Şaban Piriş: 

Aşağısından (melek) ona şöyle seslendi: Üzülme sakın, Rabbin senin ayağının altından bir ırmak akıttı.

Edip Yüksel: 

"Üzülme, Rabbin senin altında bir su arkı hazırlamıştır," diye (ağacın) altından kendisine seslendi.

Ali Bulaç: 

Altından (bir ses) ona seslendi: "Hüzne kapılma, Rabbin senin alt (yan)ında bir ark kılmıştır."

Suat Yıldırım: 

Derken, Ruh, ona aşağıdan şöyle seslendi: “Sakın üzülme!” dedi, “Rabbin senin alt yanında bir su arkı meydana getirdi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Derken ona aşağısından nidâ etti ki: «Sakın mahzun olma. Muhakkak ki, Rabbin senin alt yanından bir su cetveli vücuda getirdi.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Altından ona şöyle seslendi: "Tasalanma, Rabbin senin alt yanında bir su arkı vücuda getirdi."

Bekir Sadak: 

(30-33) Cocuk: «Ben suphesiz Allah´in kuluyum. Bana kitap verdi ve beni peygamber yapti, nerede olursam olayim beni mubarek kildi. Yasadigim muddetce namaz kilmami, zekat vermemi ve anneme iyi davranmami emretti. Beni bedbaht bir zorba kilmadi. Dogdugum gunde, lecegim gunde, dirilecegim gunde bana selam olsun» dedi.

İbni Kesir: 

Altından ona şu nida geldi: Üzülme sakın, Rabbın senin ayağının altında bir ırmak akıttı.

Adem Uğur: 

Aşağısından (İsa yahut melek) ona şöyle seslendi: &quot

İskender Ali Mihr: 

O zaman onun (Hz. Meryem´in) alt yanından, ona “mahzun olma (üzülme)” diye bir nida (geldi): “Rabbin, senin alt yanından bir su yolu kıldı (oluşturdu).”

Celal Yıldırım: 

(24-25) Altından bir ses şöyle dedi ona : «Üzülme, Rabbin senin altında bir su arkı meydana getirdi, hurma dalını kendine doğru çekip silkele, üzerine taze hurma dökülsün.»

Tefhim ul Kuran: 

Altından (bir ses) ona seslendi: «Hüzne kapılma, Rabbin senin alt (yan)ında bir ark kılmıştır.»

Fransızca: 

Alors, il l'appela d'au-dessous d'elle , [lui disant : ] "Ne t'afflige pas. Ton Seigneur a placé à tes pieds une source.

İspanyolca: 

Entonces, de sus pies, le llamó: «¡No estés triste! Tu Señor ha puesto a tus pies un arroyuelo.

İtalyanca: 

Fu chiamata da sotto: «Non ti affliggere, ché certo il tuo Signore ha posto un ruscello ai tuoi piedi;

Almanca: 

Da rief sie der Engel von unten her: "Sei nicht traurig! Bereits ließ dein HERR unter dir ein Bächlein fließen.

Çince: 

椰枣树下有声音喊叫她说:你不要忧愁,你的主已在你的下面造化了一条溪水。

Hollandaca: 

En hij die beneden haar was, riep haar toe, zeggende: Wees niet bedroefd! God heeft eene beek aan uwe voeten doen stroomen.

Rusça: 

Тогда он (Иса или Джибриль) воззвал к ней из-под нее: "Не печалься! Господь твой создал под тобой ручей.

Somalice: 

wuxuuna uga dhawaaqay hoosteeda ha murugoonin wuxuu yeelay Eebahaa hoostaada wabi (yar).

Swahilice: 

Pakatangazwa kutoka chini yake: Usihuzunike! Hakika Mola wako Mlezi amejaalia chini yako kijito kidogo cha maji!

Uygurca: 

جىبرىئىل ئۇنىڭغا خورما دەرىخىنىڭ ئاستىدىن نىدا قىلدى: «غەم قىلمىغىن، پەرۋەردىگارىڭ سېنىڭ ئاستىڭدىن (ئېقىپ تۇرىدىغان) بىر ئېرىقنى پەيدا قىلدى

Japonca: 

その時(声があって)かの女を下の方から呼んだ。「悲しんではならない。主はあなたの足もとに小川を創られた。

Arapça (Ürdün): 

«فناداها من تحتها» أي: جبريل وكان أسفل منها «ألا تحزني قد جعل ربك تحتك سريا» نهر ماء كان قد انقطع.

Hintçe: 

बिल्कुल भूली बिसरी हो जाती तब जिबरील ने मरियम के पाईन की तरफ़ से आवाज़ दी कि तुम कुढ़ों नहीं देखो तो तुम्हारे परवरदिगार ने तुम्हारे क़रीब ही नीचे एक चश्मा जारी कर दिया है

Tayca: 

ดังนั้น เขา (มะลัก) ได้เรียกนางทางเบื้องล่างต้นอินทผลัมว่า “อย่าได้เศร้าเสียใจ แน่นอน พระเจ้าของเธอทรงจัดลำธารไว้เบื้องล่างเธอแล้ว

İbranice: 

אז (התינוק או המלאך) קרא לה מלמטה: 'אל מרים תתעצבי! כבר עשה ריבונך מים שיזרמו מתחתייך

Hırvatça: 

I on je, niže nje, zovnu: "Ne žalosti se, Gospodar tvoj dao je da niže tebe potok poteče.

Rumence: 

De la picioare însă, fu strigată: “Nu te mâhni! Domnul tău a făcut să ţâşnească un izvor la picioarele tale.

Transliteration: 

Fanadaha min tahtiha alla tahzanee qad jaAAala rabbuki tahtaki sariyyan

Türkçe: 

Altından ona şöyle seslendi: "Tasalanma, Rabbin senin alt yanında bir su arkı vücuda getirdi."

Sahih International: 

But he called her from below her, "Do not grieve; your Lord has provided beneath you a stream.

İngilizce: 

But (a voice) cried to her from beneath the (palm-tree): "Grieve not! for thy Lord hath provided a rivulet beneath thee;

Azerbaycanca: 

Dərhal (Məryəmin, yaxud xurma ağacının) alt tərəfindən ona (Cəbraildən və ya doğulmaqda olan İsadan) belə bir nida gəldi: “Kədərlənmə, Rəbbin sənin üçün (ayağının) altından bir irmaq axıtdı (və ya bətnindəki uşağı hörmət sahibi etdi).

Süleyman Ateş: 

Altından (Ruh) ona şöyle seslendi: "Üzülme Rabbin alt tarafında bir su arkı var etti."

Diyanet Vakfı: 

Aşağısından (İsa yahut melek) ona şöyle seslendi: "Tasalanma! Rabbin senin alt yanında bir su arkı vücuda getirmiştir."

Erhan Aktaş: 

Sonra altından(1) ona “Üzülme.” diye bir ses geldi: “Rabb’in, senin alt tarafında(2) olanı şerefli(3) kılmıştır.”

Kral Fahd: 

Aşağısından (İsa yahut melek) ona şöyle seslendi: «Tasalanma! Rabbin senin alt yanında bir su arkı vücuda getirmiştir.»

Hasan Basri Çantay: 

(24-25-26) Aşağısından ona şu nida geldi: «Tasalanma, Rabbin senin alt (yan) ında bir su arkı vücûda getirmişdir. Hurma ağacını kendine doğru silk, üstüne derilmiş taze hurma dökülecekdir. Artık ye, iç. Göz (ün) aydın olsun. Eğer beşerden her hangi birini görürsen «ben, de, o çok esirgeyici (Allaha) oruç adadım. Onun için bu gün hiç bir kimseye kat´iyyen söz söylemeyeceğim.»

Muhammed Esed: 

Bunun üzerine, hurma ağacının alt yanından (bir ses) ona şöyle seslendi: "Üzülme! Rabbin senin alt yanında ufak bir dere akıttı;

Gültekin Onan: 

Altından (bir ses) ona seslendi: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Cebrail, yüksek bir yerde bulunan) Meryem’e aşağı tarafından şöyle çağırdı: “- Sakın üzülme, Rabbin senin alt yanında bir su arkı yarattı.

Portekizce: 

Porém, chamou-a uma voz, junto a ela: Não te atormentes, porque teu Senhor fez correr um riacho a teus pés!

İsveççe: 

Då [hörde hon någon] som ropade nedifrån [palmens rot]: "Sörj inte! Din Herre har låtit en bäck rinna upp under dina [fötter];

Farsça: 

پس کودک از زیر [پای] او ندایش داد: غمگین مباش که پروردگارت از زیر [پای] تو نهر آبی پدید آورده است [تا بیاشامی و شستشو کنی.]

Kürtçe: 

ئەمجا (جوبرەیل) بانگی مەریەمی کرد لەژێری (دار خورماکە) وە (ووتی) خەفەت مەخۆ و غەمبار مەبە بێگومان پەروەردگارت لەخوارتەوە جۆگەیەک ئاوی بۆ فەراھەم ھێناوی

Özbekçe: 

Унинг остидан: «Маҳзун бўлма, батаҳқиқ, Роббинг остингдан оқар ариқ қилди.

Malayca: 

Lalu ia diseru dari sebelah bawahnya:" Janganlah engkau berdukacita (wahai Maryam), sesungguhnya Tuhanmu telah menjadikan di bawahmu sebatang anak sungai.

Arnavutça: 

Dhe thërriti (zëri) nën të: “Mos u pikëllo, se ty, të ka dhuruar Zoti yt një krijesë dinjitoze.

Bulgarca: 

И бе призована изпод нея: “Да не тъжиш! Твоят Господ стори под теб ручей.

Sırpça: 

И он је испод ње зовну: „Не жалости се, твој Господар је дао да ниже тебе потече поток.

Çekçe: 

I zavolal na ni zpod jejích nohou: 'Nermuť se, vždyť Pán tvůj dal pod tebou téci říčce plynulé,

Urduca: 

فرشتے نے پائنتی سے اس کو پکار کر کہا "غم نے کر تیرے رب نے تیرے نیچے ایک چشمہ رواں کر دیا ہے

Tacikçe: 

Кудак аз зери ӯ нидо дод: «Ғамгин мабош, Парвардигорат аз зери пои ту ҷӯи обе равон сохт».

Tatarca: 

Мәрьямнең урыныннан түбән җирдән Җәбраил кычкырды: "Ий Мәрьям, кайгырма, тәхкыйк Раббың аяк астыңда чишмә кылды".

Endonezyaca: 

Maka Jibril menyerunya dari tempat yang rendah: "Janganlah kamu bersedih hati, sesungguhnya Tuhanmu telah menjadikan anak sungai di bawahmu.

Amharca: 

ከበታቿም እንዲህ ሲል ጠራት «አትዘኝ፡፡ ጌታሽ ከበታችሽ ትንሽን ወንዝ በእርግጥ አድርጓል፡፡

Tamilce: 

ஆக, அதனுடைய அடிப்புறத்திலிருந்து அவர் (-ஜிப்ரீல்) அவளை அழைத்தார்: “(மர்யமே!) கவலைப்படாதீர்! உமது இறைவன் உமக்குக் கீழ் ஓர் நீரோடையை ஏற்படுத்தி இருக்கிறான்.”

Korece: 

그때 종려나무 밑에서 천사 가 그녀를 부르더니 슬퍼하지 말 라 네 주님께서 네 밑에 흐르는 냇물을 두셨노라

Vietnamca: 

(Lúc đó, bỗng có tiếng) gọi Nữ từ bên dưới bảo: “Mẹ chớ buồn phiền. Chắc chắn Thượng Đế của mẹ sẽ tạo một mạch nước bên dưới mẹ.”

Rubu tag: 

Hizb tag: